Denizbilim

Oseanograflar, okyanus ve denizleri her yönüyle bilimsel olarak incelerler. Oseanografların bazı görevleri: Denizin fiziksel, kimyasal, biyolojik ve jeolojik özelliklerini araştırmak. Denizdibi haritaları çizmek. Akıntıları incelemek. Deniz hayvanlarını ve bitkilerini araştırmak. Meteorolojik ve kimyasal testler yapmak. Oseanografik araştırmalar genellikle jeologlar, hidrologlar, meteorologlar, kimyagerler, fizikçiler ve zoologlar gibi farklı bilim dallarından uzmanların işbirliği ile yürütülür.

Mariana Çukuru'nun içinde şunlar bulunmaktadır: Denizaltı volkanları. Canlılar. Atık maddeler. Ayrıca, çukurun en derin bölgelerinde yaşayan canlıların, tam karanlıkta ve aşırı basınç altında hayatta kaldıkları bilinmektedir.

Büyük Mavi Çukur'un tehlikeli olmasının bazı nedenleri: Oksijensiz ortam: Yaklaşık 90 metre derinlikten itibaren hidrojen sülfür tabakası oksijenin tamamen yok olmasına neden olur. Plastik kirliliği: Çukurun dibinde plastik şişeler ve diğer atıklara rastlanır. Doğal afetler: Büyük Mavi Çukur'dan alınan tortul çekirdekler, son 5 bin 700 yıl içinde bölgedeki tropikal fırtına ve kasırgaların sıklığının arttığını göstermektedir. Ayrıca, çukurun iç kısmı gelişmiş dalış becerileri gerektiren karmaşık bir mağara sistemine sahiptir ve yalnızca belirli sayıda dalış deneyimi olan dalgıçlar içeri girebilir.

Karadeniz'de en çok bulunan kalamar türü Loligo vulgaris, yani adi kalamardır. Karadeniz dışında, Türkiye çevresindeki denizlerde genellikle Todarodes sagittatus (mızraklı kalamar) ve Illex coindetti (kırmızı kalamar) türleri de bulunur.

Akdeniz'in tuzluluk oranı %38'dir. Ancak bu oran, farklı bölgelerde değişiklik gösterebilir ve yer yer %4'ün üzerine çıkabilir.

Denizdeki dalgalar, rüzgarın hızı, sürekliliği ve estiği mesafe gibi faktörlere bağlı olarak artar. Rüzgarın hızı arttıkça, dalgaların yüksekliği ve boyu büyür. Rüzgarın sürekli esmesi, daha uzun ve düzenli dalgalar oluşturur. Rüzgarın estiği mesafe (fetch) ne kadar uzun olursa, dalgalar o kadar büyür. Ayrıca, depremler, volkanik hareketler ve deniz altındaki çökmeler de dalgaları artırarak tsunamilere yol açabilir.

Okyanusların keşfedilememesinin bazı nedenleri: Maliyet ve teknoloji: Okyanusların derinlikleri, yüksek basınç, tam karanlık, aşırı sıcaklık ve toksik kimyasallar içerir. Uydu sinyallerinin suya nüfuz edememesi: Uydu radarları, deniz yüzeyine etkili şekilde nüfuz edemediğinden sadece suyun derinliğini ölçebilecek kadar kullanışlıdır. Keşiflerin büyük kısmının belirli bölgelerde yoğunlaşması: Yapılan gözlemler ve keşifler, genellikle zengin ülkelerin çevresinde yoğunlaşmıştır. Bütçe kısıtlamaları ve teknolojik öncelikler: NASA gibi kurumlar, uzay araştırmalarına öncelik vererek okyanus keşiflerini geri plana atmıştır.

Mariana Çukuru'nda suyun kaynama noktası, normal şartlar altında 100 derece değildir. Sıvılarda kaynama noktası, üstündeki basınca da bağlı olduğu için üstündeki basınç ne kadar fazla ise kaynama noktası o kadar yüksektir. Bu nedenle, Mariana Çukuru'nda suyun kaynama noktası artar. Ancak, tam olarak kaç derecede kaynadığı bilgisine ulaşılamamıştır.

Marmara Denizi'nde bulunan bazı balık türleri: Yerli balıklar: Kefal, karagöz, çipura, orfoz, lahoz. Gezici balıklar: Barbunya, kolyoz, sardalya, kırlangıç. Diğer türler: Lüfer, palamut, izmarit, mezgit, tekir, gümüş, uskumru, kalkan. Ayrıca, Akdeniz'den Karadeniz'e göç eden orkinos, zargana gibi balıklar da Marmara'da bulunur. Marmara Denizi'nde, balıkların nesillerinin korunması için Nisan - Eylül ayları arasında ticari balık avı yasağı uygulanır.

Deniz, bir okyanus ile bağlantısı olan ve genellikle tuzlu olan, büyük bir alanı kaplayan su kütlesidir.

Dünyanın en büyük beş okyanusu şunlardır: 1. Büyük Okyanus (Pasifik Okyanusu). 2. Atlas Okyanusu (Atlantik). 3. Hint Okyanusu. 4. Arktik Okyanusu. 5. Güney Okyanusu (Antarktika Okyanusu).

Denizde dalga görünce kıyıya dönülmesinin birkaç nedeni vardır: Güvenlik: Dalgalar, özellikle yüksek dalgalar, çeken akıntı gibi tehlikelere yol açabilir. Tehlike: Büyük dalgalar, gemilerde şiddetli yalpalamalara neden olabilir ve su alma riskini artırabilir. Bu nedenle, yüksek dalga görülen durumlarda kıyıya dönmek, güvenlik açısından daha doğru bir karar olabilir.

Evet, gelgit ve med cezir aynı şeyi ifade eder. Gelgit veya med cezir, Ay ve Güneş'in kütleçekim kuvvetlerinin bir aradaki etkisi ve Dünya'nın kendi etrafındaki hareketi dolayısıyla deniz seviyelerinin periyodik olarak yükselip alçalmasıdır.

Kraliçe Deniz, dizide İstanbul'a çok yakın bir sahil kasabası olan Kefken'de yaşamaktadır.

İstanbul'da en büyük gelgitin nerede olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, gelgit olayının Türkiye'de çok fazla görülmediği, çünkü Türkiye çevresindeki denizlerin iç deniz nitelikli olduğu ve gelgit genliğinin 20-30 santimetre civarında olduğu bilinmektedir. Gelgit olayının en çok görüldüğü yerler, genellikle okyanus kıyılarıdır. Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: tr.wikipedia.org; makaleler.com; dpumekatronik.com.

Kare dalgalar, su yüzeyinde dik açılarla çarpışan dalgaların oluşturduğu bir fenomendir. Kare dalgaların oluşumunun bazı nedenleri: Farklı yönlerden gelen rüzgarlar. Tropikal fırtınalar. Rüzgar değişimleri. Akıntı ve su hareketleri. Kare dalgalar, akıntıların kuvvetli olmadığı sığ sularda genellikle tehlike oluşturmaz.

Dünya sularının yüzde kaçının keşfedilmemiş olduğuna dair kesin bir veri bulunmamaktadır. Ancak, bilimsel araştırmalara göre okyanusların yaklaşık %95'i henüz keşfedilmemiştir. Bu oran, derin denizlerin büyük kısmının hala gizemini koruduğunu göstermektedir.

Derin deniz, okyanusun yaklaşık 200 metre derinliğin altında kalan kısmıdır. Bu terim aynı zamanda denizlerin, geniş yer kaplayan ve derinliği 2000-6000 metre arasında değişen kesimleri için de kullanılır. Derin deniz, yüksek basınç, düşük sıcaklık ve tam karanlık ile karakterize edilir ve çok çeşitli, genellikle tam olarak anlaşılmamış organizmalara ev sahipliği yapar.

Dalgalar kıyıya yaklaştıkça büyür çünkü suyun derinliği azalır. Kıyıya yaklaşan dalgalarda, suyun derinliğinin azalmasıyla dalganın alt kısmı yavaşlar, ancak üst kısmı daha hızlı hareket etmeye devam eder. Kırılan dalgaların yüksekliği artar ve bu dalgalar karaya çarparak büyük tahribatlara yol açabilir. Ayrıca, tsunami gibi doğa olayları sonucu oluşan dalgalar da kıyıya yaklaştıkça büyür.

Evet, Mariana Çukuru'ndan daha derin çukurlar bulunmaktadır. Dünya'nın en derin ikinci noktası, Tonga Çukuru olup, derinliği yaklaşık 10.992 metredir. Diğer derin çukurlar arasında Filipin Çukuru (10.540 metre) ve Kermadec Çukuru (10.000 metre) da yer almaktadır. Bu nedenle, Mariana Çukuru en derin nokta olsa da, diğer bazı çukurlar da oldukça derindir.