Değerler

"Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur" atasözü, gözü doymayan hırslı insanların küçük bir çıkar için bütün varlıklarını tehlikeye atabileceklerini ifade eder.

Etik — kişilere, kurumlara ve meslek mensuplarının davranışlarına rehberlik eden, iyi ve doğruyu belirlemede yardımcı olan kılavuz değerler, ilkeler ve standartlar bütünüdür.

"Sen doğru ol, eğri belasını bulur" atasözü, kişinin doğruluktan ödün vermemesi gerektiğini, çünkü kötülük yapan ve yalan söyleyen insanların eninde sonunda kendi belalarını bulacağını ifade eder.

Kültürümüze yön veren değerler şunlardır: 1. Gelenekler: Nesilden nesile aktarılan köklü adetler. 2. Örf ve Adetler: Toplumsal yaşamın içinde insanları belirli davranışlarda bulunmaya zorlayan kurallar. 3. Görenekler: İnsanların birbirleriyle karşılaştıkları zaman yaptıkları hareket biçimleri. 4. Değerler: İnsanlara seçimlerinde yol gösteren, toplum için önemli olan unsurların belirlenmesini sağlayan unsurlar. 5. Normlar: Grup üyelerinin belirli bir konuda nasıl davranmaları gerektiğini belirleyen kurallar. Ayrıca, dil, din, sanat ve edebiyat gibi unsurlar da kültürümüzün önemli değerlerindendir.

Evrensel bir düşünce, genel olarak tüm insanlığın ortak değerlerine, haklarına ve ihtiyaçlarına yönelik olan düşünce ve değerler bütünüdür. Bu tür bir düşünce, kültürel, dinsel, etnik veya ulusal farklılıklara bakılmaksızın eşitlik, özgürlük, adalet ve barış gibi evrensel değerleri benimseyen bir yaklaşımı ifade eder.

"Bir insana vebal almak" ifadesi, bir kimsenin söz ve davranışlarıyla bir başkasına zarar vermesi, onu mağdur etmesi ve bu sebeple o kimsenin eylem ve ifadelerinden dolayı ağır sonuçlar, azap ve hatta günah işlemesi anlamına gelir.

“Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden geçer” atasözü iki anlama sahiptir: 1. Her güçlü kişinin daha güçlüsü, her yetkili kişinin daha yetkilisi vardır. 2. Aşılması imkânsız gibi görünen zorlukların da üstesinden gelinebilecek bir yol vardır.

"Teyze ve annenin yarısı" ifadesi, teyzenin yeğenine olan sevgi ve şefkatini vurgulamak için kullanılan bir atasözüdür. Bu nedenle teyze, anne yarısı olarak kabul edilir. Atasözünün tam hali "Teyze, anne yarısıdır" şeklindedir.

Haslet sahibi insan, yaradılışından gelen iyi huylara sahip olan, başkalarının iyiliğini paylaşan ve kendi kadar başkalarını düşünen kişidir.

Dostuna vefasızlık yapan kişiye "vefasız" veya "ihanetçi" denir.

"Her koyun kendi bacağından asılır" atasözü, herkesin kendi davranışlarından sorumlu olduğunu ve kendi hatasının cezasını kendisinin çekmesi gerektiğini ifade eder.

Hiuz değeri olarak belirtilen bir terim bulunamamıştır. Ancak, kan şekeri değerleri hakkında bilgi verilebilir. Sağlıklı kişilerde açlık kan şekeri değeri 70-100 mg/dl arasında olmalıdır. Bu değerler, anlık olarak yükselmiş olabileceğinden, şeker hastalığının tanısında tek başına yeterli değildir. Kesin sonuçlar için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

"Yaşken eğilmezse yaşlanınca bükülmez" ifadesi, bir kimsenin gençliğinde güçlü ve dayanıklı olmasının, yaşlandıkça da bu özelliklerini koruyacağını ifade eder.

Ahlaki eylem, karşılık veya çıkar beklenmeksizin, kişinin varoluşunun başkalarının varoluşuna bağlı olduğu bilinciyle yapılan eylemdir. Ahlaki eylemin amacı, farklı filozoflara göre değişiklik gösterir: Kant'a göre ahlaki eylemin amacı, "ödeve uygunluk"tur; yani kişi, hiçbir çıkar gözetmeksizin ve iyi niyetli olarak ahlak yasasına uygun davranmalıdır. Aristippos ve Epiküros için ahlaki eylemin amacı, haz ve mutluluktur; ancak Aristippos'un hazzı bedensel, Epiküros'un hazzı ise ruhsaldır. Sokrates'e göre ahlaki eylemin amacı, bilgide temellenen erdem ve mutluluktur. Platon için ahlaki eylemin amacı, "İyilik ideası"na ulaşmak ve mutluluğu bu şekilde gerçekleştirmektir. Aristoteles'e göre ahlaki eylemin amacı, erdem ve mutluluktur; mutluluk, hazzın devamlı hâle getirilmesiyle mümkündür. Farabi'ye göre en yüksek iyi, erdemdir ve bu bilgiye ulaşmak mutluluğu getirir. Diogenes için ahlaki eylemin amacı, hiçbir şeye aldırış etmemek ve her şeye boş vermektir. Jeremy Bentham ve Stuart Mill'e göre ahlaki eylemin amacı, toplumsal yarar çerçevesinde evrensel mutluluktur. Jean Paul Sartre'a göre ahlaki eylemin amacı, özgürlüktür.

Kıymet bilmekle ilgili özlü sözlerden biri: "Kıymet bilmek; kaybedince arkasından ağlamak değil, yanındayken sımsıkı sarılmaktır." — Mevlana Celaleddin Rumi.

"Dışı eli yakar, içi beni yakar" atasözü, görünüşe aldanmamak gerektiğini ifade eder.

"Baca eğri olsa da dumanı doğru çıkar" atasözü, dürüst, doğru, iyi ve güzel vasıflarını doğuştan getiren bir insanın, ne denli bozuk ve elverişsiz ortamlarda bulunursa bulunsun niteliklerini kaybetmeyeceğini ifade etmek için kullanılır. Örnek cümle: "O, her zaman dürüst ve güvenilir biri olmuştur; baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar derler ya, işte tam da öyle biri".

Sabırlı olma değeri, hayatın çeşitli zorluklarıyla karşılaşıldığında kazanılır. İşte sabırlı olmanın değerini kazanma zamanları: 1. İş ve eğitim hayatında: Başarı için gereken çaba ve disiplini gösterirken sabır önemlidir. 2. Kişisel ilişkilerde: Öfke ve anlık tepkilerden kaçınarak, daha anlayışlı ve hoşgörülü olmayı sağlar. 3. Stresli durumlarda: Beklemek gerektiğinde, sabrın stresi azaltarak daha sağlıklı bir yaşam sürmeye yardımcı olduğu zamanlardır. 4. Kendini tanıma sürecinde: Duygularını ve tetikleyicilerini tanıyıp yönetmeyi öğrenirken sabır, kişisel gelişimi destekler.

"İp büküle büküle kumaş dikile dikile" atasözü, "insan sikile sikile şekil alır" anlamına gelir. Bu atasözü, yaşanan kötü tecrübelerle insanın daha açıkgöz olduğunu ve kullanıla kullanıla uyanıklığı öğrendiğini ifade etmek için söylenir.

"Kul tuzaktan kurtulmaz" ifadesi, "gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz" atasözünden yanlış bir anlam çıkarımı olabilir. Doğru anlamı: "Her zaman çıkar peşinde koşan kişi, tehlikelerden uzak kalamaz".