Dava

Esastan reddedilen bir dosya, belirli şartlar altında tekrar açılabilir. Bunun için gerekli koşullar şunlardır: 1. Yeni delillerin ortaya çıkması: Yargılama sırasında yeni ve önemli delillerin ortaya çıkması durumunda dosya yeniden açılabilir. 2. Mahkemenin yetkisizliği veya usul hataları: Usulden reddedilen davada mahkemenin yetkisiz olduğu veya usul hataları yaptığı kanıtlanabilirse, dosya tekrar açılabilir. 3. Eksik dava şartlarının tamamlanması: Dava şartlarının eksik olması nedeniyle reddedilen dosyalarda, bu eksikliklerin giderilmesi halinde dava yeniden açılabilir. Bu tür durumlarda, tarafların avukatları aracılığıyla gerekli başvuruları yapmaları ve gerekli delilleri sunmaları gerekmektedir.

Davanın konusuz kalmasına mahkeme karar verir.

Kesin sürenin hukuki sonuçları şunlardır: 1. İşlemin Yapılma Hakkının Ortadan Kalkması: Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar. 2. Davanın Reddi: Kesin süreye uyulmaması durumunda dava reddedilebilir veya delil kabul edilmeyebilir. 3. İkinci Süre Verilmesi: Kesin süre bir kez belirlendikten sonra, hâkim tarafından uzatılamaz veya değiştirilemez; ancak kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir ve bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir. 4. Usuli Kazanılmış Hak: Kesin sürenin tayin edilmesi halinde, karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar.

Sokrates, M.Ö. 399 yılında “gençleri yozlaştırmak” ve “tanrıları reddetmek” suçlamalarıyla yargılandığı dava nedeniyle savunma yaptı. Savunma yapmasının temel nedenleri arasında, sorgulayıcı yönteminin gençlerin geleneksel inançları ve otoriteyi sorgulamasına yol açması ve geleneksel tanrıları reddettiği iddiaları yer alıyordu.

Geçmişe dönük nafaka davası açılabilir, ancak bu durumun bazı koşulları vardır. Yoksulluk nafakası için dava, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra açılabilir ve koşulları varsa, dava tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Tedbir nafakası ise boşanma öncesi veya boşanma davası süresince alınır ve sonrasında geriye dönük olarak talep edilemez.

Menfi tespit davasında taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilebilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi de kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.

Evet, arabuluculuk başvurusundan vazgeçtikten sonra dava açılabilir. Arabuluculuk başvurusundan vazgeçmek, uyuşmazlığın dava yoluyla çözümlenmesine engel değildir. Dava açma süresi, tarafların uyuşmazlık türüne bağlı olarak değişebilir.

Bekarlık soyadını kullanma davasında avukat tutmak şart değildir, ancak hukuki sürecin hızlı ve etkili bir şekilde ilerleyebilmesi için uzman bir avukattan destek almak önerilir. Avukat, davanın nasıl açılacağını, gerekli evrakların neler olduğunu ve sürecin ne şekilde ilerlemesi gerektiğini en iyi şekilde bilir ve davanın başarıyla sonuçlanmasına yardımcı olabilir.

Zorunlu dava arkadaşının davaya eklenmesi için, hakim tarafından davacıya ek süre verilmesi gerekmektedir. Mecburi dava arkadaşlığının söz konusu olduğu bazı durumlar: - Elbirliği mülkiyetinde ve kira sözleşmesinde birden fazla kiralayan veya kiracı bulunması. - Soybağının reddi davasında ana ve çocuk veya ana ve koca aleyhine birlikte dava açılması zorunluluğu. - Hizmet tespiti davalarında işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu arasında mecburi dava arkadaşlığı.

"Dosyanın tekemmülü" ifadesi, bir dava dosyasının tamamlanması, eksiklerinin giderilmesi ve nihai hale getirilmesi anlamına gelir. Bu süreç, hukuk ve idari işlerde sıkça kullanılır ve aşağıdaki adımları içerebilir: 1. Gerekli tüm belgelerin toplanması. 2. Usul işlemlerinin tamamlanması. 3. Kararın alınması ve taraflara tebliğ edilmesi. 4. Onay ve imzaların alınması.

Marmaris Kızılbük'te Sinpaş'a karşı davayı Muğla Çevre ve Ekoloji Politikaları Derneği açtı.