• Buradasın

    Canlılar

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Bir canlının genlerinin yarısı kimden gelir?

    Bir canlının genlerinin yarısı hem anneden hem de babadan gelir. Ancak, mitokondriyal DNA sadece anneden, senteozomlar ise babadan gelir.

    Dünyanın en güçlü yumruğu kimde?

    Dünyanın en güçlü yumruğuna sahip canlı, mantis karidesidir. Mantis karidesinin sopalı ön bacağı, saniyede 23 metre hızla savrularak hedefini vurur ve darbesinin kuvveti, kendi vücut ağırlığının 100 katını aşar. Bir insan bu güce sahip olsaydı, çeliği delerek yol açabilirdi. Mike Tyson da dünya boks tarihinin en efsanevi isimlerinden biri olarak bilinir ve yumrukları, ortalama bir insanın üretebileceği yumruk gücünün yaklaşık 3 ila 4 katı kadardır.

    Eski dilde yaratılmış bütün canlılar ne demek?

    Eski dilde yaratılmış bütün canlılar ifadesi, bulmacalarda ENAM olarak yanıtlanabilir.

    Batrakotoxin hangi canlıda bulunur?

    Batrachotoxin (batrakotoksin) aşağıdaki canlılarda bulunur: Kurbağalar. Kuşlar. Böcekler. Batrachotoxin, bu canlılarda genellikle deri bezlerinde bulunur ve avlanma veya savunma amacıyla salgılanır.

    Anaerobik ve aerobik solunum yapan canlılara örnek veriniz?

    Aerobik solunum yapan canlılara örnek olarak, tüm yüksek yapılı hayvan ve bitkiler verilebilir. Anaerobik solunum yapan canlılara örnek olarak ise şunlar verilebilir: Mayalar. Bazı bakteriler. Zorunlu anaerobik bakteriler. Aerotolerant anaerobik bakteriler. Fakültatif anaerobik bakteriler.

    Doğal varlık nedir?

    Doğal varlık, insan etkisi olmadan, tamamen doğanın kendi gücüyle oluşmuş, benzersiz ekosistemlere, jeolojik oluşumlara veya biyolojik çeşitliliğe sahip alanlardır. Doğal varlıkların bazı türleri: Canlı doğal varlıklar: Bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar gibi yaşam döngüsü olan tüm varlıklardır. Cansız doğal varlıklar: Kayalar, toprak, su, hava, güneş gibi yaşam döngüsü olmayan maddelerdir. Doğal kaynaklar: Petrol, doğalgaz, kömür, su, ormanlar gibi insanlar tarafından kullanılabilen ve ekonomik değeri olan doğal varlıklardır. Doğal alanlar: Milli parklar, tabiat parkları, doğa koruma alanları gibi yasal olarak korunan doğal ortamlardır. Doğal varlıkların bazı örnekleri: Pamukkale travertenleri; Kapadokya’nın peri bacaları; Bolu'daki Yedigöller Milli Parkı; Kaçkar Dağları Milli Parkı; dağlar, denizler, bitki örtüsü, kayaçlar.

    Sarıkız örümceği tehlikeli mi?

    Sarıkız örümceği genellikle insanlar için tehlikeli değildir. Zehirli değildir. Ölümcül etkisi yoktur. Ancak, ısırığı güçlü çeneleri nedeniyle ağrı, şişlik ve hassasiyete neden olabilir. Isırık sonrası bölgeyi sabunlu suyla temizlemek, soğuk kompres uygulamak ve enfeksiyon belirtileri görülürse doktora başvurmak önerilir.

    En büyük canlı alemi nedir?

    En büyük canlı alemi, hayvanlar alemi olarak kabul edilir. Bu alem, eşeyli üreyen, hücrelerinde hücre duvarı ve kloroplast bulunmayan, farklı işlevlere sahip özelleşmiş dokuları olan, heterotrof (kendi besinini kendisi üretemeyen) ve hareket edebilen canlılardan oluşur. Örnekler arasında köpek, kedi, timsah, kelebek, kurbağa, kirpi ve balık bulunur.

    2 boyutlu canlılar nelerdir?

    İki boyutlu canlılar, sadece genişliği ve uzunluğu olan, yüksekliği olmayan varlıklardır. Örnekler: Hayali canlılar: Carl Sagan'a göre, iki boyutlu bir dünyada canlılar birbirlerini düz çizgiler halinde görür, ancak bir çizgi halinde dahi göremez çünkü yükseklikleri yoktur. İki boyutlu uzaydaki varlıklar: Dr. Kuantum'un ziyaret ettiği iki boyutlu dünyada yaşayan canlılar, küpler, küreler veya tetrahedralar gibi üç boyutlu nesne kavramına sahip değildir. Fiziksel dünyada tamamen iki boyutlu bir nesnenin, üç boyutlu dünyada var olması mümkün değildir.

    9 sinif biyoloji sayfa 24'te ne var?

    9. sınıf biyoloji ders kitabının 24. sayfasında genellikle canlı türlerinin ortak özellikleri ele alınır. Bu sayfada, yılanlar ve bitkiler gibi farklı canlı türlerinin hücresel yapıları, beslenme, boşaltım, büyüme, üreme ve solunum gibi ortak özellikleri incelenir. Ayrıca, doğru-yanlış soruları da bulunabilir. Örneğin, "Bazı canlılar, kanat ve ayak gibi yapılar sayesinde yer değiştirebilir" gibi ifadeler bu sayfada yer alabilir. Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurulabilir: Eğitim.net.tr sitesinde 9. sınıf biyoloji ders kitabı cevapları bulunmaktadır. Eodev.com sitesinde 9. sınıf biyoloji ders kitabı sayfa 24 cevapları mevcuttur.

    Çekirgelerin topraktan çıkması neye işarettir?

    Çekirgelerin topraktan çıkmasının neye işaret ettiği ile ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak çekirge istilalarının bazı nedenleri şunlardır: İklim koşulları. Doğal düşmanların azalması. Tarım uygulamaları. Yer değiştirme ve göç. Ekolojik dengesizlik. Ayrıca, çekirge istilaları kutsal metinlerde bir uyarı işareti olarak da yorumlanmaktadır. Çekirge istilası gözlemlendiğinde, en yakın tarım teşkilatına danışılması önerilir.

    En tehlikeli omurgalı hayvan hangisi?

    En tehlikeli omurgalı hayvan konusunda kesin bir cevap vermek zordur, çünkü tehlike kavramı farklı şekillerde tanımlanabilir. Ancak, bazı omurgalı hayvanlar insanlar için büyük bir tehlike oluşturabilir: Sivrisinek: Hastalık yayma yeteneği ile her yıl ortalama 1 milyondan fazla insanın ölümüne neden olur. Timsah: Her yıl 1000'in üzerinde insan ölümüne yol açar. Su Aygırı: Her yıl 500'den fazla insan ölümüne neden olur. Aslan: Her yıl yaklaşık 200 insan ölümüne yol açar. Fil: Her yıl yaklaşık 200 insan ölümüne neden olur. En tehlikeli omurgalı hayvanı belirlemek için saldırganlık, zehirlilik veya hastalık yayma gibi faktörlerin dikkate alınması gerekir.

    Bulutlarda yaşayan canlılar nelerdir?

    Bulutlarda yaşayan bazı canlılar şunlardır: Bakteriler. Mantar sporları. Algler (su yosunu). Bu mikroskobik canlılar, bulutlardaki su buharının yağmura dönüşmesinde önemli bir rol oynar.

    Besin zincirinde kaç basamak vardır?

    Besin zincirinde dört ana basamak bulunur: 1. Üreticiler (ototroflar). 2. Tüketiciler (heterotroflar). 3. Ayrıştırıcılar (saprofit veya çürükçüller). 4. Parazitler. Besin zincirleri, fotosentezle başlar ve artıkların çürütülmesiyle sona erer.

    Pelajik ne demek?

    Pelajik, deniz biyolojisi ve balıkçılık bağlamında kullanılan bir terim olup, açık deniz sucul yaşamını veya bu sucul yaşam ile ilişkili olan şeyleri ifade eder. Pelajik bölge, açık deniz veya okyanusun sahil veya deniz tabanına yakın olmayan kısmıdır. Altı zona ayrılır: Epipelajik zon: 0-200 m arasındaki derinlikleri kapsar. Mezopelajik zon: 200-1000 m arasındaki derinlikleri kapsar. İnfrapelajik zon: 200-800 m arasındaki derinlikleri kapsar. Batipelajik zon: 1000 m derinlikten 2000-2500 m derinlikleri kapsar. Abissopelajik zon: 2600-7000 m derinlikler arasında kalan bölgedir. Hadopelajik zon: 7000 m derinlikten sonrasını kapsar.

    Kozmik canlılar nelerdir?

    Kozmik canlılar, evrenin dokusu olan uzay-zamanı oluşturan büyük patlamadan kalma kozmik sicimlerle birbirine bağlanan tekkutuplu temel parçacıklardan oluşan varlıklar olarak teorize edilmiştir. Bu teorik kozmik canlılar dışında, uzayda yaşayabileceği düşünülen bazı canlılar şunlardır: Tardigradlar. Bakteriler ve arkeler. Ayrıca, Stanley Lem'in Solaris gezegenindeki canlı okyanus suyundan oluşan kolektif yaşam formu ve Robert L. Forward'ın "Ejderhanın Yumurtası" adlı romanında bahsettiği, canlı bir nötron yıldızının içindeki egzotik nükleer maddeden oluşan Dünya dışı zeka da kozmik canlılar arasında düşünülebilir. Bu varlıklar bilimsel olarak kanıtlanmamıştır ve teorik senaryolara dayanmaktadır.

    Devasa kurt kaç metre?

    Devasa kurtlar, genellikle 1,8 metreye kadar uzayabilir ve nadir durumlarda bu boyut 2 metreyi geçebilir. Örneğin, Kanada'nın Saskatchewan bölgesinde kaydedilen bir kurdun gövde yüksekliğinin 2,1 metre olduğu söylenmiştir. Ancak, bu ölçüler kurdun türüne ve bireysel özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. En büyük kurt türü, Mackenzie Vadisi kurdu (Canis lupus occidentalis) olarak bilinir ve omuzda 32-34 inç (81,3-86,4 cm) yüksekliğe ve 110-175 libre (49,9-79,4 kg) ağırlığa ulaşabilir.

    Tardigaradlar neden bu kadar küçük?

    Tardigradların (su ayıları) neden bu kadar küçük olduğuna dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bu canlıların küçük olmasının bazı olası nedenleri şunlardır: Evrimsel Adaptasyon: Tardigradlar, milyonlarca yıl boyunca çeşitli zorlu koşullara uyum sağlayarak hayatta kalmışlardır. Bu süreçte, küçük boyutlar onlara daha geniş bir yaşam alanı ve daha az kaynak gereksinimi sağlamış olabilir. Metabolizma ve Yaşam Süresi: Tardigradların normal ömrü yaklaşık iki aydır. Tardigradların DNA'larını koruyan "Dsup" proteini ve kriptobiyoz adı verilen metabolizma durdurma yetenekleri, onların zorlu koşullarda hayatta kalmalarını sağlar.

    Çok hücreli canlıların özellikleri nelerdir?

    Çok hücreli canlıların bazı ortak özellikleri: Hareket: Tüm çok hücreli canlılar hareket edebilir, ancak bu hareket mekanizması her canlıda aynı şekilde olmaz. Boşaltım: Yenilen besinlerden elde edilen enerjiden geriye kalan atık maddelerin vücuttan atılması için bir boşaltım sistemine sahiptirler. Üreme: Hem eşeyli hem de eşeysiz üreme yeteneğine sahiptirler. Solunum: Solunum sistemine sahiptirler ve nefes alışverişi yaparlar. Mitoz ve mayoz bölünme: Bu bölünmeler çok hücreli canlılarda gerçekleşir. Organizasyon: Çok hücrelilerde canlının gelişmişliğine göre en yüksek organizasyon birimi değişir. Ayrıca, insanlar ve hayvanlar gibi bazı çok hücreli canlı türleri, memeliler sınıfında değerlendirilir.

    İlk canlılar üremeyi nasıl öğrendi?

    İlk canlıların üremeyi nasıl öğrendiğine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, üremenin evrimsel süreci hakkında bazı teoriler mevcuttur: Mitozdan Evrimleşen Mayoz Teorisi: Bu teoriye göre, önce mitoz evrimleşmiş, ardından mayoz mitotik bölünmeden evrimleşmiştir. Eşeyli Üremenin Genetik Varyasyon Sağlaması: August Weismann'ın teorisine göre, eşeyli üreme genetik varyasyonlar yaratarak doğal seçilimi destekler. İlk cinsel organların evrimleştiği düşünülen canlılar arasında Funisia dorothea (565 milyon yıl önce yaşamış bir tübüler omurgasız) ve Materpiscis sp. (yaklaşık 410-400 milyon yıl önce evrimleşmiş bir balık türü) bulunmaktadır. Üremenin içgüdüsel olarak öğrenildiği de düşünülmektedir; milyonlarca yıllık evrim sürecinde genetik bilgiye işlendiği varsayılmaktadır.