Canlılar

Hücre zarı (plazma zarı), tüm canlılarda bulunur. Prokaryot hücreler: Bakteri ve virüsler gibi ilkel canlılarda bulunur. Ökaryot hücreler: İnsan hücreleri gibi daha karmaşık yapıda olan hücrelerde bulunur.

Derisi dikenliler (Echinodermata), okyanusların tüm derinliklerinde bulunan bir ikincil ağızlılar şubesidir. Derisi dikenlilere örnek olarak şunlar verilebilir: denizyıldızı; denizkestanesi; denizhıyarı; denizzambağı.

Sülükler, etçil hayvanlardır ve çeşitli canlılarla beslenirler. Kan emen sülükler, balık, kurbağa, kaplumbağa, salyangoz, kabuklu su canlıları ve omurgalı hayvanlarda ektoparazit olarak yaşar. Etçil sülükler, küçük kurtlar, salyangozlar, böcek larvaları ve sümüklüböceklerle beslenir.

Selüloz, hayvan hücreleri tarafından sentezlenemez. Selüloz, bitkilerin hücre duvarının temel bileşenidir.

Dünya dışında yaşayan canlılara dünya dışı canlılar veya uzaylılar denir. Ayrıca, silikon canlılar, gaz devi canlılar, entegre canlılar, radyoaktif canlılar ve biyo-lümenesan canlılar gibi belirli türlerde dünya dışı canlılar olduğu düşünülmektedir. Dünya dışı yaşamın varlığı hakkında araştırmalar yapan bilim dalına ise astrobiyoloji denir.

Balıklar, memeliler ve iki yaşamlıların karakteristik özelliklerine ait üç madde: 1. Balıklar: Solungaç solunumu yaparlar. Genellikle dış döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar. Kalpleri iki odacıklıdır (bir kulakçık, bir karıncık). 2. Memeliler: Akciğer solunumu yaparlar. İç döllenme ve genellikle iç gelişme ile çoğalırlar. Kalpleri dört odacıklıdır (iki kulakçık, iki karıncık). 3. İki Yaşamlılar (Kurbağalar): Yaşamlarının bir kısmını suda, bir kısmını karada geçirdikleri için bu ismi almışlardır. Larva döneminde solungaç, ergin dönemde ise deri ve akciğer solunumu yaparlar. Kalpleri üç odacıklıdır (iki kulakçık, bir karıncık).

Diploit canlılar, somatik hücrelerinde türe özgü sayıda kromozomlardan ikişer tane bulunduran canlılardır. Haploit canlılar ise türe özgü sayıda kromozomlardan bir takım bulunduran canlılardır. Bazı diploit ve haploit canlı örnekleri: Diploit canlılar: Bitki ve hayvanların çoğu. Haploit canlılar: Drosophila melanogaster sineği, bazı bitki ve mantar türleri. Ayrıca, birçok diploit canlı türünün hayat döngüsünde, gamet olarak geçirilen kısa bir haploit dönem bulunur.

"Dünyanın en çirkini" olarak seçilen kişilere bu unvanın verilme sebepleri farklılık göstermektedir. Maison Sere. Mary Ann Webster (Mary Ann Bevan). Güzellik ve çirkinlik kavramları, kişisel algılara göre değiştiği için bu unvanların bilimsel bir temeli olmadığını unutmamak gerekir.

Bazı canlılar dondurulabilir: Mikroorganizmalar ve basit organizmalar. Hayvan organları. İnsan hücreleri ve embriyoları. Karmaşık organizmaların, örneğin memelilerin, dondurulması ve tekrar canlandırılması çok daha zordur ve başarısızlık oranı yüksektir.

Su döngüsü ve canlılar arasındaki ilişki şu şekilde özetlenebilir: Su döngüsünün canlılar için önemi: Su, canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi için hayati öneme sahiptir. Suyun atmosfere geçişi: Bitkiler, terleme yoluyla fazla suyu atmosfere geri iletir ve bu şekilde su döngüsüne katkıda bulunur. Suyun yeryüzüne dönüşü: Yağış olarak yeryüzüne dönen su, karalara ve sulara düşer, ayrıca yer altı sularına karışır. Canlıların suya bağımlılığı: Canlılar, yaşam süreçlerini sürdürebilmek için suya ihtiyaç duyar. Su döngüsü, canlıların yaşamlarını devam ettirebilmesi için gerekli olan tatlı suyun oluşmasını sağlar ve yer altı su havzalarının dolmasına katkıda bulunur.

Hayır, tüplü kurt omurgalı değildir. Tüplü kurt, bir omurgasız hayvandır.

Hücre dışında sindirim yapan canlılardan bazıları şunlardır: Saprofitler. Böcekçil bitkiler. Bazı omurgasızlar. Omurgalı hayvanlar. Hücre dışında sindirim, besinlerin enzimler yoluyla hücre dışında parçalanması sürecidir.

Heterotrof beslenme, kendi besinini üretemeyen ve dışarıdan hazır olarak alan canlılarda görülür. Heterotrof beslenen canlılara bazı örnekler: tüm hayvan türleri; bakteri türleri; mantar grupları. Heterotrof canlılar, besin çeşidine göre üç gruba ayrılır: 1. Otçullar (herbivorlar): Bitkisel besinlerle beslenirler. 2. Etçiller (karnivorlar): Hayvansal besinlerle beslenirler. 3. Hem etçil hem otçullar (omnivorlar): Hem bitkisel hem de hayvansal besinlerle beslenirler.

Uzun bacaklı örümcekler genellikle insanları ısırmaz ve ısırdıklarında ciddi bir tehlike oluşturmazlar. Uzun bacaklı örümceklerin ısırdığı durumlarda, belirtiler genellikle hafif düzeydedir ve şunları içerebilir: hafif acı veya batma hissi; kızarıklık ve şişlik; kaşıntı. Ancak, bazı bireylerde alerjik reaksiyonlar gözlemlenebilir. Örümcek ısırığı durumunda, özellikle şiddetli ağrı, ateş, titreme, kas krampları, nefes darlığı gibi sistemik belirtiler ortaya çıkarsa, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

En derin çukurun dibinde şunlar bulunabilir: Keşfedilmemiş doğal kaynaklar. Eski ekosistemler. Bilinmeyen canlı türleri. Dünya'nın en derin noktası, Mariana Çukuru'nun en derin kısmı olan Challenger Deep'te şu tür canlılara rastlanmıştır: Xenophyophorea (deniz amipleri); Amphipoda (küçük kabuklular); küçük deniz hıyarları (holothurian); bazı mikroorganizmalar, balıklar ve yengeçler. Ayrıca, insan kaynaklı kirlilik nedeniyle çeşitli plastik maddeler de bu derinlikte bulunmaktadır. Derin çukurların koşulları çok zorlu olduğundan, yapılan araştırmalar genellikle kısa sürmekte ve bu nedenle tam olarak ne bulunabileceği önceden tahmin edilememektedir.

Vektör, kendi vücudunda hastalığa neden olmayan etkenleri başka canlılara aktarabilen eklem bacaklıları (örneğin, bit, pire, tahtakurusu, hamam böceği, kene, karasinek, sivrisinek, tatarcık) ve kemiricileri (örneğin, fare, sincap) ifade eder. Vektörler, hastalık etkenlerini mekanik veya biyolojik olarak taşıyabilir: Mekanik vektörlük: Etken, vektörün vücudunda değişiklik göstermeden aktarılır. Biyolojik vektörlük: Etken, vektörün vücudunda çoğalır ve gelişir, ardından aktarılır.

Alg, kısaca su yosunu olarak bilinir. Nemli ağaç gövdelerinden, dere, göl ve denizlere kadar çok çeşitli ortamlarda yeşil bir örtü şeklinde görülen, klorofil içeren, çiçeksiz ve sporlu canlılara verilen isimdir.

Karbondioksit (CO2) özümlemesini üretici canlılar yapar. Bu canlılar arasında: Bitkiler; Algler; Siyanobakteriler; Bazı tek hücreliler; Planktonlar bulunur. İnsanlar ise hayvanlar aleminde yer aldığı ve tüketiciler olduğu için CO2 özümlemesi yapamaz.

9. sınıf düzeyinde ayrıştırıcı örnekleri: Bakteriler. Mantarlar. Bazı böcekler. Toprak solucanları. Ayrıştırıcılar, ekosistemde ölü organik maddeleri parçalayarak geri dönüşüm sağlar ve inorganik besinleri toprağa geri kazandırır.

Canlıların çevreye uyum sağlamasına adaptasyon denir. Bazı adaptasyon örnekleri: Kutup ayıları: Beyaz kürkleri ve kısa uzuvları sayesinde karda batmadan yürür ve kamufle olarak avlanır. Kaktüs: Diken yaprakları ve etli gövdesi, su kaybını azaltır ve uzun kurak dönemler için su depolanmasını sağlar. Bukalemun: Renk değiştirme özelliği ile bulunduğu ortama uyum sağlar. Deve: Hörgücünde yağ depolayarak uzun süre açlığa ve susuzluğa dayanır. Ördek ve kazlar: Perdeli ayakları sayesinde suda daha kolay hareket eder. Adaptasyonlar uzun zamanda oluşur ve kalıtsaldır.