Borç

İlamlı icrada borçlunun itiraz hakkı sınırlıdır. İlamlı icra takibinde borçlu, icra emrine itiraz edebilir ancak bu itiraz takibi durdurmaz. Şikayet, icra mahkemesine, hukuka aykırı işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır.

Senet itiraz süresi geçerse, takip kesinleşir ve haciz işlemleri başlatılabilir. Senette belirtilen vadeyi takip eden 5 gün içinde borçlu, ödeme emrine itiraz edebilir.

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 153. maddesi, ipotekle teminat altına alınmış alacaklarda, alacaklının gaip olması veya yerleşim yerinin meçhul olması ya da borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina etmesi halinde, borçlunun ipoteğin tapu sicilinden terkin edilmesini talep etmesine olanak tanır. Bu maddeye göre süreç şu şekilde işler: 1. Borçlu, icra dairesine başvurarak durumu bildirir. 2. İcra dairesi, alacaklıya parayı alıp ipoteği çözmesi için 15 gün süre tanır ve bu tebligatı yapar. 3. Alacaklı bu süre içinde gelmezse veya gelip de geçerli bir sebep göstermezse, borçlu borcunu icra dairesine yatırır. 4. Borçlunun başvurusu üzerine icra mahkemesi, paranın alacaklı namına saklanmasına ve ipoteğin terkinine karar verir.

Gecikmeli borçlarda faiz gideri, 780 Finansman Giderleri Hesabı'na borç kaydedilir. Muhasebe kayıtlarında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar: - Vergi borçları: Vadesinden sonra ödenen vergi borçları için tahakkuk eden gecikme zamları da bir finansman gideri olarak kabul edilir ve 780 hesabına alınmalıdır. - Mahkeme kararları: Mahkeme kararına dayanarak ödenen gecikme faizleri, kanunen kabul edilmeyen giderler kapsamında değerlendirildiği için kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamaz. Faiz giderlerinin muhasebeleştirilmesi, genel olarak tahakkuk esaslı muhasebe sistemi çerçevesinde, gelir ve giderlerin kazanç veya borçlanma anında kaydedilmesi ilkesine dayanır.

Örnek 14 ve Örnek 13 icra takiplerinde borçlu tarafın her iki takibe de itiraz etmesi durumunda, alacaklı tarafından iki farklı yol izlenebilir: 1. İcra Hukuk Mahkemesinde İtirazın Kaldırılması: Alacaklı, icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvurabilir. 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde Tahliye Davası: Alacaklı, genel mahkemelerde tahliye davası da açabilir.

Reel borç maliyeti, enflasyonun etkisinden arındırılmış faiz oranı kullanılarak hesaplanır. Formül şu şekildedir: Reel Borç Maliyeti = Nominal Faiz Oranı – Enflasyon Oranı. Bu formülde: - Nominal Faiz Oranı: İlgili dönemde uygulanan ve enflasyon etkisini içeren faiz oranıdır. - Enflasyon Oranı: Aynı dönemde fiyat seviyelerindeki değişim oranıdır. Ayrıca, brüt faiz oranı üzerinden de hesaplama yapılabilir.

Yardımcı kişi ile borçlunun iç ilişkisi, borçlunun bir borç veya hak kullanımını, birlikte yaşadığı kişiler ya da yanında çalışanlar gibi yardımcılarına bırakması durumunda ortaya çıkar. Bu ilişkide borçlu, yardımcı kişilerin işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlüdür.

Grace dönemi (grace period), belirli bir yükümlülüğün zamanında yerine getirilmediği durumlarda, bu yükümlülüğün yerine getirilmesi için ek bir zaman dilimi tanınması anlamına gelir. Bu terim, farklı bağlamlarda şu anlamlara da gelebilir: Mali anlamda: Ödeme tarihi geçmiş olan borçlar için tanınan ek süre. Yasal anlamda: Belirli bir yasal yükümlülüğü yerine getirmek için verilen süre. Genel kullanımda: Zamanında yapılmayan herhangi bir eylem için tanınan ek süre.

İcra takibinin avukata devredilmesi durumunda, borç miktarının üzerine gecikme faizi ve yasal takip masrafları eklenir. Diğer sonuçlar şunlardır: - Borçlunun maliyeti artar ve borcun ödenmesi daha zor hale gelir. - Kredi sicili olumsuz etkilenir ve gelecekte kredi alabilme şansı azalır. - Borçlu, mal varlıklarının haczedilmesi gibi yasal süreçlerle uğraşmak zorunda kalır.

Evet, ödeme emrine yetki itirazı yapılabilir. Yetki itirazı, borçlunun icra takibinin yetkisiz bir icra dairesinde başlatıldığını iddia etmesi durumunda öne sürülür.

Banka icra davası açarsa, borçlunun mal varlığına haciz uygulanabilir ve borç yasal yollarla tahsil edilmeye çalışılır. Bu süreçte yaşanabilecek bazı sonuçlar şunlardır: 1. Maaş Haczi: Borçlunun maaşının belirli bir oranı (en fazla %25'i) haczedilebilir. 2. Taşınmaz ve Araç Haczi: Borçlunun adına kayıtlı ev, arsa veya işyeri ile araçları haczedilebilir. 3. Kredi Notu Düşüşü: İcra takibi, borçlunun kredi sicilini olumsuz etkiler ve kredi notunu düşürür. 4. Taahhüdü İhlal Suçu: Kredi veya kredi kartı borcunu ödeyemeyen borçlu, ödeyeceğine dair bir taahhütname imzalar ve ödemezse taahhüdü ihlal suçu işlemiş olur ve hapis cezası alabilir (tazyik hapsi). Borçlu, icra takibine itiraz etme hakkına sahiptir ve bu durumda süreç durabilir.

Evet, dönem sonu borcu ile dönem borcu aynı şeyi ifade eder. Bu terim, kredi kartı kullanım süresince hesaba tanımlanan tüm borçları, yani hesap kesim tarihine kadar yapılan harcamaları ve önceki dönemden devreden borçları kapsar.

İpotekli ev için banka ihtarnamesi, kredi borcu iki ay üst üste ödenmediğinde gönderilir.

FD/FAVÖK oranının kaç olması gerektiği konusunda kesin bir standart yoktur, ancak genel olarak: - FD/FAVÖK oranı < 1 ise, işletmenin finansal borçlarının FAVÖK'ünü tamamen karşılayamadığı ve borçlarını ödemek için diğer kaynaklara başvurmak zorunda kalabileceği anlamına gelir. - FD/FAVÖK oranı = 1 ise, işletmenin finansal borçlarının FAVÖK'ünü tam olarak karşıladığı ve borçlarını ödemek için sadece bu geliri kullanabileceği anlamına gelir. - FD/FAVÖK oranı > 1 ise, işletmenin finansal borçlarının FAVÖK'ünü aştığı ve yüksek finansal risk altında olduğu söylenebilir. Yatırım kararları alırken, FD/FAVÖK oranının yanı sıra şirketin sektörü, büyüklüğü, rekabet koşulları ve diğer finansal metrikler de dikkate alınmalıdır.

İcra dosyasının arşive düşmesi, icra takibinin 1 yıl boyunca işlem yapılmaması durumunda gerçekleşir. Ancak, dosyanın düşmesi borcu ortadan kaldırmaz.

Esnek hesabı kapatmak, kredi notunu dolaylı olarak olumlu etkileyebilir. Ancak, mevcut borçlar ödenmeden yapılan kapatma işlemi fayda sağlamaz.

Borç para verme durumu, çeşitli şekillerde gerçekleşebilir: 1. Kişiler Arasında: Akrabalar, arkadaşlar gibi kişiler arasında borç ilişkisi oluşabilir. 2. Bankalar ve Finans Kuruluşları İle Bireyler Arasında: Bankalar kredi vererek bireylere borç verir, kredi kartları da bir tür borç ilişkisi oluşturur. 3. Şirketler Arasında: Ticari borçlar, tedarikçi firmalara mal satan firmaların ödeme süresi belirlemesiyle oluşabilir. 4. Devlet ve Vatandaşlar Arasında: Kamu kurumları veya vergi dairesi gibi devlet kurumları, vatandaşlara borçlandırabilir. Ayrıca, borç para verebilecek diğer kurumlar ve kişiler şunlardır: - Hayırseverler: Ünlü iş adamları, holdingler, dernekler ve vakıflar gibi. - Senetle Borç Para Veren Firmalar: Küçük işletmeler veya kredi notu düşük bireyler için. Borç verirken, genellikle yazılı bir belge düzenlenir ve tarafların hak ve yükümlülükleri yasal düzenlemelere ve sözleşme şartlarına tabidir.

Hacizde ilk önce borçluya ait olduğu tartışmasız olan taşınır mallar haczedilir. Daha sonra sırasıyla: 1. Çekişmesiz taşınmaz mallar; 2. Çekişmeli mallar (üçüncü kişiler tarafından üzerinde istihkak iddiası olan veya ihtiyaten haczedilen mallar); 3. Borçlunun maaşının dörtte üçü (ancak belirli sınırlar içinde).

Yasal takipte olan bir borcun icraya verilmesi için 90 günlük bir süre vardır.

Temerrüt faizi ve munzam zarar arasındaki fark şu şekildedir: 1. Temerrüt Faizi: Borçlunun borcunu zamanında ödememesi durumunda, alacaklının yasal olarak talep ettiği faizdir. 2. Munzam Zarar: Temerrüt faizi ile karşılanamayan, alacaklının uğradığı ek zararlardır. Özetle, temerrüt faizi temel zararı karşılarken, munzam zarar ek zararları ifade eder.