Bilirkişi

Denizli Bilirkişilik Bölge Kurulu, Denizli Adliyesi'nde bulunmaktadır. Adres: Kervansaray Mahallesi Barbaros Bulvarı No:108 Pamukkale/DENİZLİ. Telefon: (0258) 266 34 30 - (0258) 266 34 31 (dahili no: 163).

Hayır, bilirkişinin reddi ve görevden çekilmesi aynı şey değildir. Bilirkişinin reddi, tarafsızlığa gölge düşürebilecek bir durumun ortaya çıkması halinde, tarafların veya bilirkişinin kendisini reddetmesi anlamına gelir. Bilirkişinin görevden çekilmesi ise, bilirkişinin, hâkimler hakkındaki yasaklılık sebeplerinden birinin şahsında gerçekleşmesi durumunda, mahkemeden resen görevden alınma talebinde bulunmasıdır.

Ceza dosyasında raporlar arası çelişki olması durumunda, çelişkinin giderilmesi için belirli prosedürler uygulanır: Adli Tıp Üst Kurulları: 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'na göre, Fizik İhtisas Dairesi ve Trafik İhtisas Dairesi raporları dışındaki raporlar arasındaki çelişki, ilgili ihtisas dairesinin en az yedi uzmanının katılımı ile oluşan genişletilmiş uzmanlar heyetince incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Yeni Bilirkişi Raporu: Yargıtay'ın ilgili kararlarına göre, bilirkişi raporu ile uzman görüşü arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilmesi gerekebilir. Bu tür durumlarda, mahkemeler çelişkileri nasıl giderdiklerini ve hangi görüşü esas aldıklarını gerekçeli kararlarında belirtmek zorundadır.

Satılmış Büyükcanayakın, emekli bir Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ayniyat saymanıdır. Bilirkişilik yapan Büyükcanayakın, özellikle kooperatif davalarına ve çeşitli hukuk dosyalarına bakmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükcanayakın'ın sahte bilirkişi raporu düzenlediği iddiasıyla dava açıldığını ve bazı soruşturmalarda usulsüz raporlar hazırladığını belirtmiştir.

Bilirkişi isteme talebi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (HMK) göre iki farklı durumda yapılabilir: 1. Taraflardan birinin talebi üzerine. 2. Mahkemenin kendiliğinden kararı ile. Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda ise bilirkişiye başvurulamaz.

İİK m. 267, "İhtiyati Haciz - İhtiyati Hacizde İflas Yolu ile Takip" başlıklı bir maddedir. Bu maddeye göre, alacaklı, iflasa tabi borçlusu aleyhine İİK m. 264/1'de belirtilen şekilde iflas yolu ile takipte bulunmuş veya bu takibi yaptıktan sonra borçlunun mallarını ihtiyaten haczettirmiş ise, şu hükümler uygulanır: Borçlu ödeme emrine itiraz ederse, bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ edilir. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde ticaret mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasına ve borçlunun iflasına karar verilmesini istemeye mecburdur. Borçlu ödeme emrine itiraz etmezse, bu durum da hemen alacaklıya tebliğ edilir ve alacaklı, yine aynı süre içinde ticaret mahkemesine başvurarak borçlunun iflasına karar verilmesini istemelidir. Ayrıca, İİK m. 267'de, 18.02.1965 tarihli 538 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik de belirtilmiştir.

Lehe gelen bilirkişi raporunun ne zaman verildiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, bilirkişi raporunun verilmesi ile ilgili bazı bilgiler şu şekildedir: HMK Madde 280. Bilirkişinin görev süresi. Sürenin uzatılması. Raporun taraflara tebliği.

Bilirkişi ön raporunda kimlerin sorumlu olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, bilirkişinin hukuki sorumluluğu hakkında bilgi verilebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 285. maddesine göre, bilirkişinin kasten veya ağır ihmal suretiyle düzenlemiş olduğu gerçeğe aykırı raporun mahkemece hükme esas alınması sebebiyle zarar gören kişiler, bu zararın tazmini için devlete karşı tazminat davası açabilir.

Evet, Ekrem İmamoğlu, bilirkişi S.B. hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. İmamoğlu'nun avukatları, 8 Şubat 2025 tarihinde, S.B. hakkında "görevin kötüye kullanılması", "gerçeğe aykırı bilirkişilik" ve "adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs" iddialarıyla suç duyurusunda bulunmuştur. Ayrıca, İETT Satın Alma Dairesi Başkanı Taşkın Ilıca da kendi hakkında yürütülen soruşturmada görev yapan S.B. hakkında benzer suçlamalarla suç duyurusunda bulunmuştur.

Bilirkişi raporu talep dilekçesi, dava sürecinde, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine ya da mahkemenin resen kararı ile verilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinin birinci fıkrasında "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" hükmü yer almaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 63. maddesinin birinci fıkrasında ise "Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re'sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir" hükmü bulunmaktadır.

Bilirkişi fotoğraf analizi şu adımları içerir: 1. Fotoğrafın Elde Edilmesi ve Ön İnceleme: Fotoğrafın orijinal hali temin edilir ve dosya bilgileri, çözünürlük ve metadatalar gibi bilgiler toplanır. 2. Meta Verilerin Analizi: EXIF verileri incelenerek fotoğrafın çekildiği tarih, saat, konum ve kamera ayarları belirlenir. 3. Görsel İçeriğin İncelenmesi: Fotoğrafın kompozisyonu, ışık ve gölge oyunları, arka plan detayları ve yüz ifadeleri analiz edilir. 4. Manipülasyon ve Dijital Manipülasyon Tespiti: Fotoğrafın manipüle edilip edilmediği, piksel düzeyinde anormallikler ve dikiş izleri gibi unsurlarla tespit edilir. 5. Coğrafi Konum ve Zaman Doğrulaması: GPS verileri ve diğer meta bilgiler ile fotoğrafın çekildiği yer ve zaman doğrulanır. 6. Rapor Hazırlama: Analiz sonuçları, adli ve idari makamlarda kullanılmak üzere uzman mütalaa/görüş raporu haline getirilir. Bu süreçte, Adobe Photoshop, GIMP, Forensik Fotoğraf Analiz Yazılımları ve coğrafi ile zaman tabanlı yazılımlar gibi araçlar kullanılır.

Bilirkişi raporuna itiraz süresinin (iki hafta) geçmesi durumunda, itiraz hakkı kaybolur ve rapor taraflar için kesinleşir. Ancak, sürenin kaçırılması tek başına hak kaybına yol açmaz; mahkeme, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için gerekli görürse re'sen yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabilir. Ayrıca, UYAP sisteminde yaşanan teknik aksaklıklar, doğal afet halleri, ağır hastalık gibi mücbir sebep niteliğindeki mazeretler, sürenin kaçırılması bakımından haklı neden olarak değerlendirilebilir. Avukatın, bilirkişi raporuna itiraz sürelerini takip etmesi ve gerekli itirazları zamanında yapması beklenir; aksi takdirde müvekkilin uğradığı zarardan sorumlu tutulabilir.

Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi muhtıra olarak nasıl gönderilir hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi hazırlanırken dikkat edilmesi gerekenler şunlardır: Mahkeme başlığı. Dava bilgileri. Rapordaki eksikler. Talep. İmza ve tarih. Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi örneği için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: av-saimincekas.com; harbiyehukuk.com; tgrthaber.com. Her durumun farklılığı göz önünde bulundurularak, dilekçenin bir avukat yardımıyla hazırlanması önerilir.

Evet, ses ve video kayıtları bilirkişi incelemesine tabidir. Bilirkişi, ses ve video kayıtlarının orijinalliğini, manipülasyon yapılıp yapılmadığını ve içeriğin davayla olan ilişkisini detaylı bir şekilde inceler. Bilirkişi incelemesi, işletmelerin veya özel kişilerin kaydedilen bir ses veya video kaydının doğruluğunu belirlemesi için de kullanılır.

Evet, gider avansı bilirkişi ücretini kapsar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 324. maddesinde, gider avansının her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri kapsadığı belirtilmektedir.

Bilirkişinin hukuki sorumluluğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 285. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre: Kasten veya ağır ihmal suretiyle gerçeğe aykırı rapor düzenleyen bilirkişinin raporu, mahkemece hükme esas alınırsa, zarar görenler Devlete karşı tazminat davası açabilir. Devlet, ödediği tazminat için sorumlu bilirkişiye rücu eder. Bilirkişinin hukuki sorumluluğu için, gerçeğe aykırı raporun mahkemede esas alınması ve ilgili kişinin zarar görmesi gereklidir.

Evet, bilirkişiden ceza almak sicile işleyebilir. Bilirkişiler, "gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık yapma" gibi suçlardan mahkum olduklarında, bu durum sicillerine işlenir. Bilirkişilik sicilinden ve listeden çıkarılma nedenleri arasında, bilirkişiliğe kabul şartlarının kaybedilmesi veya sicile kabul tarihinde gerekli şartların bulunmadığının sonradan tespit edilmesi, kanuni bir sebep olmaksızın bilirkişilik yapmaktan kaçınılması veya raporun belirlenen süre içinde mazeretsiz olarak verilmemesi gibi durumlar yer alır. Ayrıca, bilirkişinin temel ilkelere aykırı olarak faaliyet göstermesi veya performans değerlendirmelerinde yeterli bulunmaması da sicilden çıkarılma sebebi olabilir.

Bilirkişi, dosyadan UYAP Bilirkişi Portalı üzerinden çekilebilir. Bunun için: 1. Mazeret dilekçesi hazırlanır ve bu dilekçe e-imza veya m-imza ile imzalanarak mahkemeye gönderilir. 2. Sistem, evrakın mahkemeye gönderildiğine dair bir uyarı mesajı verir. Bilirkişinin, işlerinin yoğunluğu veya sağlık sorunları gibi nedenlerle dosyadan çekilmesi gerekebilir.

Bilirkişi ücreti, kesin süre geçtikten sonra yatırılırsa, somut olayın özelliklerine göre farklı sonuçlar doğurabilir: Yargılamanın gecikmesine sebep olmuyorsa: Yargıtay'ın kararlarına göre, bilirkişi ücretinin kesin süreden sonra yatırılması, yargılamanın gecikmesine neden olmuyorsa (örneğin, sonraki celseden önce yatırılması ve rapor ile itiraz sürelerinin tamamlanması), bu delile dayanılmaya devam edilebilir. Yargılamanın gecikmesine sebep oluyorsa: Bir görüşe göre, verilen kesin süre karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğurduğundan, bilirkişi ücretinin kesin süreden sonra yatırılması halinde bu delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılır ve dava, bilirkişi incelemesi olmadan karara bağlanır. Bilirkişi ücreti yatırılması için verilen kesin sürenin, HMK 94. maddeye ve usulüne uygun olması gerekmektedir.

Evet, bilirkişi iddianamesinde siyasi yasak talebi bulunmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında düzenlenen iddianamede, "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak getirilmesi istenmektedir.