Betimleme

Bir kişinin fiziksel özelliklerini İngilizce olarak anlatmak için aşağıdaki kelimeler ve cümle kalıpları kullanılabilir: Saç tipi: dark hair (koyu saç), blonde hair (sarı saç), brown hair (kahverengi saç), red hair (kızıl saç). Boy: tall (uzun), short (kısa), average height (ortalama boy). Vücut yapısı: slim (ince), slender (narin), fat (şişman), well-built (yapılı). Yüz özellikleri: oval face (oval yüz), square face (kare yüz), high cheekbones (çıkık elmacık kemikleri). Göz rengi: brown eyes (kahverengi gözler), green eyes (yeşil gözler), blue eyes (mavi gözler). Fiziksel özellikleri sormak için şu soru kalıpları kullanılabilir: How does he/she look? (O nasıl görünüyor?). What does he/she look like? (O nasıl görünüyor?). What is he/she like? (O nasıl biri?).

Kuşbakışı, yüksek bir yerden aşağıya doğru, bütün genişliği içine alacak biçimde bakış anlamına gelir. Ayrıca, "kuşbakışı" kelimesi mecazi olarak "genel olarak" anlamında da kullanılabilir. Kuşbakışı çizimi ise bir alanın veya cismin yukarıdan çizimine kroki denir.

Refik Halit Karay'ın "Eskici" adlı hikayesinde betimleme şu şekillerde yapılır: Mekan betimlemesi. Çevre tasviri. İnsan tasviri. Betimlemeler, zengin ve detaylı bir dille yapılarak hikayedeki duygusal yoğunluk artırılır.

Asuman Portakal'ın "Picasso'nun Gözleri" adlı kitabında yer alan bazı betimlemeler: Güvercin: Havada takla atan oyunbaz bir güvercin. Palyaço: Modellik yapmaya çalışan genç bir palyaço. Maske: El emeği bir Afrika maskesi. Fırça: Tuvale yapışıp kaldığı için resimle bütünleşen bir fırçanın kılı. At: Küçük bir çocuğun sevinci olan tahta bir at. Bu betimlemeler, Picasso'nun farklı sanat dönemlerine ait tablolarından esinlenerek kaleme alınan öykülerde yer alır.

Kitaplarda cansız varlıklar, betimleyici anlatım yöntemiyle detaylı bir şekilde anlatılabilir. Cansız varlıklar, nesnel bir anlatım ile tanıtılır; sanatlı söyleyişlere yer verilmez ve dil yalın, anlaşılır bir şekilde kullanılır. Ayrıca, kutsal kitaplarda cansız varlıkların da canlılarla birlikte Allah'ı tesbih ettiği ve onlara saygı gösterilmesi gerektiği vurgulanır.

Portre, resim, fotoğraf, heykel ve benzeri sanat türlerinde bir kişinin yüzünün ve yüz ifadesinin betimlenmesi ile oluşturulan eserdir. Otoportre ise bir sanatçının kendi portresini çizmesi, çekmesi ya da yapmasıdır. Portre ve otoportre türleri şu şekilde sınıflandırılabilir: Yüzün resmediliş şekline göre: profil portre, dörtte üç portre, cepheden portre. Tuval üzerindeki kadraja göre: tam boy portre, yüz portresi, büst portre, bel boşluğuna kadar portre. Grup portreleri. Otoportreler.

Tasvir (betimleme) örneklerine aşağıdaki eserler ve alıntılar örnek verilebilir: Bir Avuç Toprak." Taaşşuk-ı Tal’at ve Fitnat." Alaçıktan Gökdelene." Tasvir, insan, doğa, eşya ya da bir yerin kelimelerle resmedilmesi, neredeyse görünür duruma getirilmesi, okurun gözünün önünde canlandırılması olarak tanımlanabilir.

Betimlemede "esmer" kelimesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, betimlemenin genel anlamı hakkında bilgi verilebilir. Betimleme, bir şeyi göz önünde canlandıracak şekilde, kendine özgü ve belirleyici özellikleriyle sözlü veya yazılı olarak tasvir etmek anlamına gelir. Betimleme, insan betimlemesi (portre) ve görsel sanatlarda betimleme gibi farklı alanlarda da kullanılabilir.

Betimleme ve anlatım teknikleri aynı değildir; betimleme, bir anlatım tekniğidir. Anlatım teknikleri, yazarın duygu veya düşüncelerini ya da bir olayı anlatırken kullandığı yöntemlerdir ve dört ana başlık altında incelenir: betimleme, öyküleme, açıklama ve tartışma. Betimleme (tasvir etme) ise, varlıkların okuyucunun gözünde, zihninde canlanacak şekilde ayırt edici nitelikleriyle resim çizer gibi anlatılmasıdır.

Etli butlu kadın ifadesi, TDK'ye göre "oldukça şişman" anlamına gelen bir deyimdir. Ayrıca, göçebe olan Türkler için geçmişte etli butlu kadının hem doğurganlık hem de ev işine en uygun tür olduğuna ve bu nedenle erkekler tarafından tercih edildiğine dair bir görüş de bulunmaktadır.

Ruhsal portre, bir kişinin iç dünyasını, duygularını, alışkanlıklarını, zayıf ve güçlü yanlarını, fikirlerini ve hayallerini anlatan portredir. Ruhsal portrelerde görsel ayrıntılar bulunmaz; kişilerin görülebilen özelliklerinden çok karakterleri betimlenir. Ruhsal portre, genellikle fiziksel portre ile birlikte bulunur ve edebi eserlerde (gezi, anı, biyografi gibi türlerde) yer alır.

Betimleme ve içerik analizi arasındaki temel farklar şunlardır: Amaç: Betimleme, verilerin ve olguların olduğu gibi sunulmasını amaçlar. Analiz Yöntemi: Betimsel analizde veriler, önceden belirlenmiş temalar veya araştırma sorularının boyutları doğrultusunda özetlenir ve yorumlanır. Derinlik: Betimsel analiz, içerik analizine göre daha yüzeyseldir ve genellikle araştırmanın kavramsal yapısının önceden açık bir şekilde belirlendiği durumlarda tercih edilir. Özetle, betimleme daha çok verilerin tanımlanması ve sunulması ile ilgiliyken, içerik analizi bu verilerin altındaki temaların ve ilişkilerin analizine odaklanır.

Etiketçiler, genellikle Amerikan otomobillerinin orijinal parçalarını araçlarına takarlar. Bu parçalar arasında: Armalar ve rozetler; Jaluzi perdeler; Nikelajlı parçalar; Hella sis farları; Beyaz şeritler (yanak); Fosfor uygulamaları. Etiketçiler, araçlarında yan sanayi ve yeni model aksesuarlara yer vermezler.

Gece betimlemesi yaparken şu unsurlar dikkate alınabilir: Duyusal detaylar: Görme, işitme, dokunma, tatma ve koklama duyularına hitap eden unsurlar kullanılabilir. Ayrıntılı ve detaylı anlatım: Betimleme, olayın ya da durumun tüm detaylarıyla anlatılmasına dayanır. Hikaye ile bütünleşme: Betimleme, bir hikayenin ya da olayın akışına uyum sağlar ve genellikle ana hikayeye hizmet eder. Canlılık ve gerçekçilik: Betimleme, anlatılan şeyi gerçekçi ve canlı bir şekilde sunar. Betimleme yaparken gözlem yeteneği geliştirmek ve bol bol pratik yapmak önemlidir.

Figürlü, betili ifadesi, "figüratif" anlamına gelir. Figüratif, içinde insan, hayvan ve doğa öğeleri bulunan resim veya heykel anlamına gelir.

Dilin söylem biçimleri şu şekilde sınıflandırılabilir: Sözlü ve yazılı söylem: Metinler, konuşma ve sohbet gibi iletişim biçimlerini kapsar. Kurumsal söylemler: Bilimsel, hukuki, politik gibi belirgin kurumsal bağlamlarda gerçekleştirilen iletişim. Edimbilimsel söylemler: Söz eylem kuramı çerçevesinde, kişilerin niyetlerine bağlı olarak gerçekleştirilen edimsel eylemler. Sosyal ve kültürel söylemler: Sosyo-kültürel bağlam içinde, konuşucu ve dinleyici arasındaki ilişkiler ve bağlamsal unsurlar (durum, artalan bilgisi, kültürel arka plan) dikkate alınarak oluşturulan söylemler. Ayrıca, söylem analizinde anlambilimsel (semantik), söz dizinsel (sentaks) ve göstergebilimsel (semiyoloji) gibi farklı yaklaşımlar da bulunmaktadır.

“Benim Mekanım” konusu, edebiyat derslerinde öğrencilerin bir mekanı kişisel deneyimleriyle ilişkilendirerek betimlemeleri ve o mekanın kendileri için ne ifade ettiğini anlatmaları üzerine kurulu bir etkinliktir. Bu etkinlik, mekanın sadece fiziksel özelliklerini değil, aynı zamanda duygusal ve sembolik yönlerini de ele almayı teşvik eder.

"Pencerelerinden süzülen mavi, mor, sincap rengi bahar aydınlığı" cümlesi, betimleyici anlatım biçimine örnektir.

Beyaz Diş kitabını okumak zor değildir, akıcı ve yalın bir dille yazılmıştır. Ancak, bazı bölümlerde betimlemelerin fazla detaylandırılması, okumayı biraz daha zorlaştırabilir.

Mekanın betimlemesi, bir yerin veya mekanın özelliklerini, atmosferini ve okuyucuda uyandırdığı hisleri anlatan bir betimleme türüdür. Bu tür betimlemelerde, görme, işitme, dokunma, tatma ve koklama gibi beş duyuya hitap eden ifadeler kullanılarak, okuyucunun anlatılanları daha iyi hissetmesi ve zihninde canlandırması sağlanır.