Arılar

Bombus arıları, genellikle toprak altında veya terkedilmiş kuş ve fare yuvalarında kovan yapar. Ayrıca, parazit olarak yaşayan Psithyrus cinsi bombuslar, yuvacı bombusların kovanlarına yumurta bırakır ve bu yumurtalar, kovanın asıl sakinleri tarafından bakılır. Bu durum, parazitlerin kovan yapmasını engelleyebilir.

Erkek arıların kalıtsal özellikleri şunlardır: Kromozom Yapısı: Döllenmemiş yumurtalardan oluştuğu için haploid (n=16) kromozom yapısına sahiptir. Genetik Çeşitlilik: Ana arının döllenmemiş yumurtalarının farklılığından dolayı farklı genotiplerde olabilirler. Çiftleşme Yeteneği: Ana arıyla çiftleştikten sonra üreme organları ana arıda kaldığı için ölürler. Yaşam Süresi: Ortalama 21-32 gün yaşarlar, ancak bu süre yazın en fazla 2 ay olabilir. Görevi: Kolonideki tek görevleri ana arıyla çiftleşmektir. Erkek arılar, işçi arılardan daha büyük ve daha kaba yapılıdırlar.

Bal arıları, kendilerini veya kolonilerini tehdit altında hissettiklerinde sokarlar. Arıların sokma nedenleri arasında: bir insanın kovana fazla yaklaşması; arıya istemeden basılması; ani hareketler yaparak arıyı rahatsız etme sayılabilir. Bal arıları, iğnelerini bir kez batırdıktan sonra iç organlarıyla birlikte ölür.

Bal arısı hemolenfinde bulunan bazı bileşenler: İnorganik maddeler: Suyla karışık inorganik tuzlar (genellikle Na+, Cl−, K+, Mg2+ ve Ca2+). Organik bileşikler: Karbonhidratlar, proteinler ve lipitler. Amino asitler: Yüksek seviyeli amino asitler. Diğer maddeler: Azot, amonyak, ürik asit, üre, glikozla birlikte trehaloz, inositol, şeker alkolü, hekzoaminler, mannitol, gliserol ve kitinin yapısına katılan bileşenler. Hemosit hücreleri: Bağışıklık sisteminde rol oynayan hücreler. Ayrıca, hemolenf, antimikrobiyal peptidler gibi kimyasal maddeler de içerir.

Arılar, nane ve tarçın gibi bazı bitkilerin kokularından hoşlanmazlar ve bu bitkilere yaklaşmazlar. Arıların hangi çiçeklere gelmediğine dair bilgi bulunamamıştır. Ancak, arıların sevdiği çiçeklerden bazıları şunlardır: ayçiçeği; lavanta; kekik; biberiye; yonca.

Arıların ön ayaklarında polen sepeti bulunmaz. Polen sepetleri, arıların arka bacaklarında yer alır. Arka bacaklardaki polen sepetlerinin amacı, çiçeklerden toplanan polenleri vücuda yapıştırıp, diğer çiçeklere taşıyarak bitkilerin döllenmesini sağlamaktır.

Arıların iki mideyle yaşamasının temel nedeni, hem kolonilerini beslemek hem de kendi yaşamlarını sürdürmek için farklı bir mekanizmaya ihtiyaç duymalarıdır. Koloni için bal üretimi: Bal midesi, koloniyi beslemek için nektarı taşır. Kendi beslenmeleri: Sindirim midesi, arının hayatta kalması için gerekli olan besinleri sindirir ve emer. Bu çift mide sistemi, arıları doğadaki en verimli canlılardan biri haline getirir.

Hayır, yumurtadan erkek arı oluşumu esnasında zigot oluşumu gözlenmez. Bal arılarında, döllenmemiş yumurta mitoz bölünme geçirerek gelişmeye başlar ve bu olaya haploit gelişme denir. Zigot oluşumu, yumurta ve spermin döllenmesiyle meydana gelir ve bu süreç, dişi arıların oluşumunda rol oynar.

Arılar, günde birkaç kez beslenir. Larva dönemi: İlk üç gün boyunca bütün arı bireyleri, 5-15 günlük işçi arılar tarafından salgılanan arı sütüyle beslenir. Yetişkin arılar: Yetişkin arılar, nektar ve polen gibi doğal besin maddeleriyle beslenir. Nektar, ana enerji kaynağıdır ve balın ana hammaddesidir. Arıların beslenme sıklığı, mevsimsel değişikliklere ve kovanın ihtiyacına göre değişir.

Arı yumurtasından bal olmaz. Bal, arıların çiçek nektarını özel enzimlerle işleyerek ürettiği bir üründür. Arı yumurtası ise, arıların yavrularını yetiştirmek için bıraktığı yumurtalardır ve bal üretim süreciyle doğrudan bir ilgisi yoktur. Bal üretimi sürecinde, işçi arılar çiçeklerden topladıkları nektarı kovana getirir, bu nektarı enzimlerle işler ve peteklerde depolarlar.

Kayık yemlik, arıların beslenmesinde kullanılmak üzere tasarlanmış bir üründür. Başlıca işlevleri: Arıların beslenmesini kolaylaştırmak. Boğulmayı önlemek. Hava geçirmezlik sağlamak. Farklı kovan tipleriyle uyum sağlamak. Kayık yemlik, özellikle soğuk kış aylarında arıların güçsüz düşmemesi ve sağlıklı kalabilmesi için kullanılır.

Bombus arılarının ağız yapısı şu özelliklere sahiptir: Uzun dil. Polen sepeti. Koku ve tat alma. Bombus arılarının iğnesi sadece dişilerde bulunur ve tırtıklı bir yapıya sahiptir, bu nedenle defalarca sokabilir.

Ana arı, çeşitli nedenlerle meme yapabilir: Anasız kalma: Ana arı öldüğünde veya kaybolduğunda, kolonideki işçi arılar bir saat içinde bunu fark eder ve ana arı memesi yaparak yeni bir kraliçe arı oluştururlar. Oğul verme: Oğul hazırlığı yapan kolonilerde, gerekenden fazla ana arı memesi yapılır. Ana arının veriminin azalması: Kolonide bulunan ana arı uzun süre değiştirilmezse, koloniler kendi ana arılarını kendileri değiştirirler. Ana arı memesi, işçi arılar tarafından kovan içinde yapılır ve genellikle petek kenarlarına yerleştirilir.

Albert Einstein'a atfedilen, ancak aslında ona ait olmayan bir söz vardır: "Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa, insanın dört yıl ömrü kalır". Bilimsel olarak bu ifade kesin doğruluk taşımasa da, arıların ekosistem ve tarım üzerindeki rolü o kadar büyüktür ki, son arının öldüğü bir senaryo insanlık için felaket anlamına gelir. Arıların yok olması durumunda: Gıda krizi başlar ve birçok tarım ürünü üretilemez. Biyoçeşitlilik çöker ve bu durum tüm canlı zincirini etkiler. Ekonomik ve sosyal çöküş yaşanır, açlık ve sosyal huzursuzluklar artar. Bu nedenle, arılar olmadan insanların bugünkü haliyle uzun vadede yaşayabilmesi mümkün olmayabilir.

Arıları uzak tutmak için kullanılabilecek bazı kokular: Nane, lavanta, okaliptüs, fesleğen ve sardunya gibi bitkilerin doğal esansları. Sirke. Kahve. Tarçın. Ayrıca, idris otu mumu veya idris otu yağı da arıları uzak tutmak için kullanılabilir. Parfüm, saç spreyi gibi güçlü kokular kullanmaktan kaçınılmalıdır.

Toplu yaban arıları, belirli durumlarda tehlike oluşturabilir. Yaban arıları, yuvalarını korumak için saldırganlaşabilir ve sokarak büyük acı verebilirler. Tehlike oluşturabilecek durumlar: Yuva tehdidi: Yaban arıları, yuva materyali bulmak için uçtuklarında rahatsız edici faktörlerden kaçarak kendilerini korurlar. Çok sayıda arı: Zayıf bir koloni, çok fazla üreyerek bal arılarına zarar verebilir. Tehlike oluşturmayan durumlar: Rahatsız edilmeme: Yaban arıları, rahatsız edilmedikleri sürece genellikle agresif değildir. Yaban arılarıyla mücadelede, biyolojik yapılarını ve sosyal yaşamları iyi tanımak önemlidir.

Ana arının hamile olup olmadığını anlamak için doğrudan bir yöntem bulunmamaktadır. Ancak, ana arının çiftleşme durumu ve yumurtlama aktivitesi gözlemlenerek bazı ipuçları elde edilebilir: Çiftleşme: Ana arı, çiftleşme uçuşuna çıkar ve genellikle yerden 5-50 metre yükseklikte, 300 metre çapında bir alanda 8-10 erkek arı ile çiftleşir. Yumurtlama: Ana arı, gözden çıktıktan 5 gün sonra çiftleşir ve çiftleştikten en geç bir hafta sonra yumurtlamaya başlar. Ana arının hamile olup olmadığını kesin olarak belirlemek için uzman bir arıcıdan yardım alınması önerilir.

Erkek arıların tek görevi, ana arıyla (kraliçe) çiftleşmektir. Erkek arılar, koloniyi meydana getiren ana arının çiftleştiği erkek arıların çocukları olmayıp dedelerinin çocuklarıdır. Erkek arılar çok kısa bir dile sahip oldukları için çiçeklerden nektar alamaz ve iğneleri olmadığından kendilerini de koruyamazlar. Bir kolonide tamamı dişi olan işçi arılara kıyasla az sayıda (genellikle 300-3000) erkek arı bulunur. Erkek arılar, çiftleşme sezonunun sona ermesinin ardından genellikle kovan içinde ölür ve vücutları daha sonra dışarı taşınır.

Bal arısı eylem planı, bal üretiminin artırılması, arı sağlığının korunması ve ülke ekonomisine katkısının artırılması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan planlardır. Bazı bal arısı eylem planları: Bal Eylem Planı. Bal Ormanı Eylem Planı. Arıcılık Eylem Planı.

İşçi arılar, koloninin bakım ve temizlik işlerini üstlenerek kendine bakar. Ana arı (kraliçe arı) ise koloninin lideridir ve yumurtlama işlemini gerçekleştirir. Erkek arılar ise tek bir göreve sahiptir: kraliçe arıyla çiftleşmek.