Antropoloji

İnsan biliminin diğer adı "antropoloji" olarak bilinir.

İlk insanların neden öldüğüne dair çeşitli örnekler ve nedenler bilinmektedir: 1. Paranthropus (SK 54): Güney Afrika'daki Swartkrans'ta bulunan bu fosil, antik bir leopar tarafından yakalanıp yenmek üzere ağaca taşınmış ve ardından ağaçtan düşerek ölmüştür. 2. Taung Çocuğu (Australopithecus africanus): 2,3 milyon yıl önce bir kartal tarafından avlanmış ve kafatasındaki delinme izleri kartal saldırılarıyla uyumludur. 3. Turkana Çocuğu (Homo ergaster): Çene kemiğindeki gingivitis (diş eti hastalığı) nedeniyle enfeksiyon kapıp kan zehirlenmesinden ölmüştür. 4. Kabwe (Homo heidelbergensis): Şiddetli diş çürükleri ve diş eti rahatsızlıkları sonucu hayatını kaybetmiştir. 5. KNM-ER 1808 (Homo ergaster): A vitamini zehirlenmesinden dolayı kol ve bacak kemiklerinde anormal şişlikler oluşmuş ve bu nedenle ölmüştür.

Hobbitlerin atası, ilkel insan türü olan Homo floresiensis olarak kabul edilmektedir.

Dünya genelinde 3 bine yakın kabile olduğu tahmin edilmektedir.

İlk insanların dört ayaklı olmasının nedeni, evrim sürecinin başlarında ağaçlarda yaşayan ve daldan dala atlayan bir yapıya sahip olmalarıdır. Ayrıca, iki ayaklılığa geçiş tam olarak hangi fosil türden itibaren başladığına dair kesin bir bilgi yoktur, ancak yaklaşık 4,4 milyon yıl önceye tarihlendirilen Ardipithecus Ramidus fosili, iki ayak üzerinde hareket ettiğinin kanıtlarını taşımaktadır.

Türklerin en yaygın haplogrupları şunlardır: 1. J2-M172: Anadolu ve Azerilerde yaygındır, Mezopotamya'dan gelen bir iz olarak kabul edilir. 2. R1a-M17: Kıpçaklar ve Peçeneklerde görülür, Orta Asya'dan batıya bir köprü gibidir. 3. R1b-M269: Balkan ve Anadolu Türklerinde belirgin, Avrupa'yla kucaklaşmanın genetik bir hatırasıdır. 4. Q-M242: Hunlar ve Kazaklarda rastlanır, bozkırın derin köklerini işaret eder. 5. G-M201: Kafkasya'dan bir esinti olarak kabul edilir. Ayrıca, N-M231 ve D (mtDNA) haplogrupları da Türklerde sıkça görülür.

Uralid fenotip, antropolojide Sibirya'nın Ural bölgesinde görülen bir insan tipi olarak tanımlanır. Temel fiziksel özellikleri: - Açık kahverengi cilt; - Düz veya dalgalı, genellikle kahverengi, bazen kırmızı, sarışın veya siyah saç; - Karışık göz rengi; - Kısa, makroskelik, endomorf yapı; - Mezorrin, orta derecede belirgin ve bazen tombul burun. Bu fenotip, Baltık, Aralid ve Sibirid ırklarının karışımından oluşmuştur.

İlk insanların boylarının kısa olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Beslenme Yetersizliği ve Hastalıklar: Çocuklar yeterli beslenemediğinde veya ishal gibi hastalıklar yüzünden besinleri özümseyemediğinde, tam kapasite uzama şansları azalır. 2. İklim Koşulları ve Savaşlar: Küçük Buzul Çağı gibi dönemlerde aşırı soğuklar tarım ürünlerine zarar vermiş, savaşlar ise nüfusun azalmasına ve beslenme koşullarının kötüleşmesine yol açmıştır. 3. Genetik Faktörler: Genetik yapı ve genetik çeşitlilik de boy uzunluğunu etkileyen önemli bir faktördür.

Evrim tablosu, evrimsel süreçlerin ve önemli aşamaların kronolojik olarak gösterildiği bir şemadır. İşte bazı temel evrim aşamaları ve bunların yer aldığı zaman dilimleri: 1. Sahelanthropus tchadensis (7-6 milyon yıl önce). 2. Orrorin tugenensis (6 milyon yıl önce). 3. Homo habilis (2.4-1.5 milyon yıl önce). 4. Homo erectus (1.9 milyon-110.000 yıl önce). 5. Homo heidelbergensis (600.000-200.000 yıl önce). 6. Homo neanderthalensis (400.000-40.000 yıl önce). 7. Homo sapiens (300.000 yıl önce-günümüz). Bu tablo, sadece insan evriminin bazı önemli türlerini ve zaman dilimlerini içermektedir. Evrim süreci, daha geniş bir perspektifle, biyolojik ve genetik değişimlerin birikimiyle tüm canlıları kapsayan bir süreç olarak değerlendirilir.

Türk boylarının sahip olduğu bazı yaygın haplogruplar şunlardır: R1a: Orta Asya ve Doğu Avrupa'da yaygındır, Türkler arasında da sıkça rastlanır. R1b: Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya'da görülür. J2: Orta Doğu kökenli olup Türklerde de bulunur. O: Doğu Asya kökenli olup Türkler arasında bulunan bir diğer yaygın haplogruptur. Ancak Türklerin genetik yapısı oldukça heterojendir ve farklı bölgelerde farklı haplogrupların daha yaygın olduğu görülebilir.

Nephan Saran (1924-2008), Türk antropolog ve akademisyendir. Saran'ın antropolojiye katkıları arasında şunlar yer alır: İstanbul'da gecekondular ve çocuk suçluluğu üzerine araştırmalar yapması. Öğrenci hareketleri üzerine yaptığı analiz ve yorumlar. Köy toplumları üzerine yaptığı betimleyici araştırmalar. Ayrıca, Saran'ın "Antropoloji" adlı, fiziksel ve sosyal antropolojiyi içeren kapsamlı bir ders kitabı da bulunmaktadır.

Çiftleşmenin ilk ne zaman başladığına dair kesin bir tarih vermek mümkün değildir, ancak bazı tahminler mevcuttur: 700 milyon yıl önce: Canlılar sadece eşeysiz olarak ürüyordu. 45 bin ila 49 bin yıl önce: Modern insan (Homo sapiens) ve Neandertallerin ilk kez çiftleştiği tespit edilmiştir. 700 bin yıl önce: İnsan türleri arasında en eski çiftleşmenin gerçekleştiği düşünülmektedir.

İlk insanlar, hayvanları evcilleştirmeye başlamadan önce avcılık ve toplayıcılık yaparak vahşi hayvanlarla yaşadılar. Evcilleştirilen ilk hayvanlar ise köpekler oldu.

Aborjin, Avustralya, Tazmanya ve çevre adalarda yaşayan yerlilere verilen addır. Latince "orijinal yerli halk" anlamına gelir. Ayrıca, "aborjin" kelimesi çeşitli kabilelerin kültürlerindeki, dillerindeki ve tarihlerindeki çeşitlilik nedeniyle bu kabileleri temsil etmek için kullanılmamaktadır.

Aztek heykellerinin neden insan yüzlü olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, Aztek heykellerinin genellikle insan figürleri, kabile liderleri, savaşçılar ve tanrıları tasvir ettiği bilinmektedir. Aztek heykelleri, savaşta gösterilen kahramanlıkları kutlamak ve ilahi güçlere adanmak amacıyla yapılmıştır. Aztek sanatı, İspanyolların bölgeyi istila ettiği 16. yüzyıla kadar varlığını korumuştur.

Dünyanın en eski insanı olarak kabul edilen Homo sapiens türünün, yaklaşık 45.000 yıldan beri dünya üzerinde var olduğu düşünülmektedir.

Dogon kabilesi, geniş astronomi bilgilerine sahiptir. Bu bilgiler arasında: Gezegenlerin ve yıldızların yörüngeleri: Dogonlar, eski çağlardan beri gezegenlerin ve yıldızların yörüngelerini biliyorlardı. Sirius yıldız sistemi: Sirius'un ikili bir sistem olduğunu (Sirius A ve Sirius B) ve Sirius B'nin 50 yıllık bir sürede Sirius A etrafında döndüğünü biliyorlardı. Diğer yıldızlar ve gezegenler: Jüpiter'in dört büyük uydusu, Satürn, Mars ve Venüs gezegenlerinin varlığından haberdardılar. Samanyolu Galaksisi ve Orion takımyıldızı: Bu gök cisimlerini detaylı olarak biliyorlardı. Dogonlar, bu bilgileri atalarının ruhlarından aldıklarını düşünüyorlardı.

Marx'ın antropolojik görüşleri genel olarak iki ana noktada toplanabilir: 1. İnsan Doğası: Marx, insan doğasını Feuerbach'ın felsefesinden esinlenerek "Gattungswesen" (tür özü) olarak tanımlamıştır. 2. Üretim ve Sosyallik: Marx, insanı toplumsal bir varlık olarak görür ve üretimin, insanın doğa ile madde alışverişi yaptığı temel bir süreç olduğunu vurgular.

Steatopiji (steatopygia) — kalçalarda aşırı yağ birikimi durumudur. Bu fenomen, özellikle Afrika'nın Khoisan ve Hottentot gibi bazı halklarında görülür. Steatopiji, genetik olarak belirlenmiş bir özellik olarak kabul edilir ve sıcak iklim koşullarına bir adaptasyon olarak değerlendirilir.

Dünyada yüzden fazla temas kurulmamış kabile olduğu tahmin edilmektedir. Bazı bilinen kabile grupları şunlardır: Aeta (Filipinler); Ainu (Japonya); Bedevi (Arap çöl bölgesi); Bushmen / San (Güney Afrika); Piraha (Brezilya); Dukha (Moğolistan); Andamanese (Myanmar’ın Andaman Adası); Kayapo (Brezilya).