Antropoloji

İskandinav insan tipi, 19. yüzyıl antropolojisinde ortaya atılmış, modası geçmiş bir ırk kavramıdır. İskandinav insan tipinin bazı fiziksel özellikleri: açık renk gözler ve açık ten; uzun boy; dolikosefalik kafatası; geniş alın, güçlü çene hatları ve yüksek elmacık kemikleri. Bazı psikolojik özellikleri: doğruluk; eşitlik; rekabetçi ruh; saflık; çekingenlik; bireyselcilik. Bu tip, aynı zamanda Kafkasyalı ırkın bir üyesi olarak kabul edilir.

Türklerin bazı fiziksel özellikleri: Ten rengi: Açık tenlidirler, güneş ışınlarına maruz kaldıklarında ciltleri pembeleşir veya kızarır, zor bronzlaşırlar. Saçlar: Düz veya hafif dalgalı, genellikle kumral veya kara renklidir. Gözler: Badem şeklindedir, göz küreleri birbirinden uzaktır. Burun: Düz veya hafif kemerli, küçüktür. Boy: Orta veya kısa boyludurlar, erkeklerde ortalama 165-180 cm, kadınlarda ise 150-170 cm boyundadır. Vücut kılları: Seyrek ve zayıftır, köselik yaygındır. Alın: Yüksektir. El ve ayaklar: Vücuda oranla büyüktür. Kafatası yapısı: Brakisefaldir. Kas yapısı: Gelişmiştir.

Kuzey Sentinel Adası'nda yaşayan tam kişi sayısı bilinmemektedir, tahminler 50 ila 400 kişi arasında değişmektedir. Hindistan'ın 2011 nüfus sayımı, adada 15 kişinin yaşadığını tahmin etse de, gerçek rakamın 100 civarında olduğu düşünülmektedir.

Naked Africa (1957), Güney Afrika'daki Xhosa kabilesini ve onların antik ritüelleri ile danslarını konu alan bir belgeseldir. Filmde ayrıca, Hindistan'dan göç eden bazı toplulukların torunları ve Afrika'nın yaban hayatı da ele alınmaktadır. Yönetmenliğini Ray Phoenix'in yaptığı belgesel, eğitim amaçlı bir etnografik film olarak pazarlanmış, ancak aslında şok edici unsurlar içeren bir mondo filmi olarak da kabul edilmiştir.

Aztek İmparatorluğu'nun üç imparatoru vardı. Bu imparatorlar, Tenochtitlan, Texcoco ve Tlacopan şehir devletlerinin hükümdarlarıydı. 1. Tenochtitlan'ın imparatorları: - Itzcoatl (1428-1440). - Cuauhtémoc (1520-1521). 2. Texcoco'nun imparatorları: - Nezahualcoyotl (1431-1440). - Cacamatzin (1516-1520). 3. Tlacopan'ın imparatorları: - Totoquihuaztli I (1400-1430). - Tetlepanquetzaltin (1519-1524). Bu imparatorlar, Üçlü İttifak (Aztek İmparatorluğu) döneminde hüküm sürmüşlerdir.

2025 yılı verilerine göre, İskandinav ülkelerinde erkeklerin ortalama boyu yaklaşık 182 cm, kadınların ortalama boyu ise 167 cm'dir. İskandinav ülkeleri arasında yer alan bazı ülkelerin ortalama boy uzunlukları: Danimarka: Erkekler 182 cm, kadınlar 169 cm; Norveç: Erkekler 181 cm, kadınlar 167 cm; İzlanda: Erkekler ve kadınlar 181 cm. Bu veriler, genetik faktörler ve yaşam standartlarının boy uzunluğuna etkisini göstermektedir.

Türklerin ortalama boyu, cinsiyete göre farklılık göstermektedir: Erkekler: Yaklaşık 177-178 cm. Kadınlar: Yaklaşık 162-163 cm. Bu değerler, ülkenin farklı bölgelerine ve demografik yapıya göre küçük farklılıklar gösterebilir. Türklerin ortalama eni hakkında bilgi bulunmamaktadır. Ayrıca, 1945 yılında hazırlanan bir sözlükte, "Türk" maddesi altında, ortalama 1.63 metrenin altında bir boy, yuvarlak baş, tıknaz bir vücut gibi fiziksel özellikler tanımlanmıştır.

Devlete Karşı Toplum kitabının yazarı Pierre Clastres'tir.

Mayalar'ın kökeni, günümüz Meksika'sının güneydoğusundan başlayarak Guatemala, Belize, El Salvador ve Honduras'a kadar uzanan Mezoamerika topraklarına dayanmaktadır. İlk yerleşimlerinin M.Ö. 2000 civarında ortaya çıktığı ve tarımı, zanaatları ve ticareti kademeli olarak geliştirdikleri, şehirlerin büyümesine ve toplumsal yapının karmaşıklaşmasına yol açtığı bilinmektedir. Bazı teoriler, Mayalar'ın kökenini şu şekilde açıklamaya çalışmaktadır: James Churchward'ın tezi: Mayalar, yaklaşık 12.000 yıl önce Büyük Okyanus'un sularına gömülmüş efsanevi Mu kıtasından göç etmiş bir halkın torunlarıdır. Asya'dan göç teorisi: Asya'dan Amerika'ya Bering Boğazı yoluyla göç edilmiş olabileceğini varsayar. Ancak, bu teoriler henüz kanıtlanmış değildir.

Tipolojik sınıflandırma, bir olgunun özellikle yapısal türlere ayrılması anlamına gelen "sınıflandırma" ya da "bölümleme" demektir. Tipolojik sınıflandırma türleri: İnsan tiplerini sınıflandırma. Hikaye, roman ve tiyatro gibi uzun anlatıma dayalı edebi eserlerin kişi kadrosunu tipleşme özelliğine göre tasnif etme. Dillerarası yapısal türlerin sınıflandırılması (dilbilimsel tipoloji). Ayrıca, Gustav Oscar Montelius tarafından geliştirilen ve arkeoloji, antropoloji, dil bilimleri, görsel tasarım, mimari, psikoloji ve sosyoloji gibi alanlarda kullanılan bir sınıflandırma türü de vardır; bu, birbiriyle ilişkili olduğu tespit edilen buluntuların şeklî özelliklerine göre sınıflandırılmasıdır.

Antropolojinin toplum hayatına etkilerinden bazıları şunlardır: Kültürel anlayış: Antropoloji, farklı kültürlerin nasıl işlediğini ve değiştiğini inceleyerek, toplumların birbirlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Politika ve yönetim: Antropologlar, yerel gelenekler ve kültürler hakkında bilgi sahibi oldukları için, politika oluşturma ve yönetim süreçlerinde önemli rol oynarlar. Küresel sorunlara çözüm: Antropolojinin bütüncül yaklaşımı, iklim değişikliği, pandemiler ve küresel yoksulluk gibi büyük sorunların çözümünde kullanılabilir. Eğitim ve sosyal değişim: Antropoloji, eğitim ve sosyal değişim süreçlerinde, özellikle kentleşme ve göç konularında rehberlik eder. Adli tıp ve arkeoloji: Biyolojik antropologlar, adli tıpta; antropologlar ise arkeolojik çalışmalarda yer alarak, bilimsel araştırmalara katkı sağlarlar.

Korowai Kabilesi, genellikle vahşi hayvanları avlayarak beslenir. Kabilenin bir diğer özelliği de insan eti yemeleri ile ilgili iddialardır. Korowai Kabilesi, aynı zamanda yapraklar da tüketir. Korowai'lerin, yüksek ağaçlara kurdukları evlerde ateş yakarak etlerini pişirdikleri bilinmektedir.

Karo kabilesi, Güney Etiyopya'da Omo Nehri kıyısında yaşayan yaklaşık 8000 kişilik bir kabiledir. Yaşam tarzları: Geçim kaynakları: Tarım, hayvancılık ve balıkçılık yaparlar. Konutlar: Evlerin bir kısmı teneke, bir kısmı ise çalı ve dallardan yapılmış barakalardır. Su kaynağı: Omo Nehri, hem su hem de besin kaynağı olarak kullanılır. Kültürel özellikleri: Vücut boyama: Hem erkekler hem de kadınlar, karşı cinse daha çekici görünmek amacıyla vücutlarını boyarlar. Yara izleri: Kadınlar, güzellik amacıyla vücutlarına derin yaralar açar ve bu yaraların kalıcı olması için üzerlerine kül sürerler. Düğün töreni: Evlilik töreni yılda bir kez, eylül ayının ilk haftasında toplu halde gerçekleştirilir. Eğitim: Bölgedeki çocukların eğitime erişimi sınırlıdır, ancak öğretmenlerin ve öğrencilerin azmi umut vericidir. Karo kabilesi, geleneklerini modern dünyadan uzak bir şekilde sürdürmeye çalışır.

Tarihe yardımcı bilimlerin amacı, tarihsel kaynakları değerlendirmek ve kullanmak, tarihsel araştırmalara yardımcı olmaktır. Bu bilimler, tarihçilerin çalışmalarını daha doğru ve kapsamlı hale getirmelerine yardımcı olur. Tarihe yardımcı bilimlerden bazıları şunlardır: arkeoloji; antropoloji; coğrafya; epigrafi; etnografya; filoloji; heraldik; kimya; kronoloji; nümizmatik.

Hindistan halkı, çeşitli genetik kökenlere sahiptir. Başlıca genetik soylar: Batı-Avrasya kökenli A grubu soyu. Batı-Avrasya kökenli B grubu soyu. Andaman ile ilişkili Negrito soyu. Doğu Asya kökenli soy. Hindistan'daki genetik çeşitlilik, dil ve sosyal sistemlerin insanların yaşam biçimlerini güçlü bir şekilde etkilemesiyle şekillenmiştir.

Homo sapiens'in (modern insanın) kökeni Afrika olarak kabul edilir. Mevcut fosil ve genetik kanıtlara göre, Homo sapiens ilk olarak yaklaşık 300.000 yıl önce ortaya çıkmıştır. Afrika'dan çıkış modeline göre, Homo sapiens 200.000 yıl önce Afrika'da evrimleşmiş, 70.000 ile 50.000 yıl önce Afrika'dan göç etmeye başlamış ve sonunda Avrupa ve Asya'daki diğer Homo türleriyle yer değiştirmiştir. Ancak, çoklu bölge hipotezine göre, insanın evrimi Afrika'nın yanı sıra dünya çapında gerçekleşmiş olup, farklı bölgelerde bağlantılı tek bir popülasyondan ayrılarak evrimleşmiştir.

Aborjin sanatı, kültürel ve manevi önemi nedeniyle büyük bir öneme sahiptir. Bu sanat, Aborjin kültüründe aşağıdaki nedenlerle kritik bir rol oynar: Manevi Bağlantı: Sanat, ataların yaratıcı enerjisini yeniden harekete geçirmek ve yerin ruhunu onurlandırmak için kullanılır. Bilgi Aktarımı: Binlerce yıllık bilgi ve geleneklerin nesilden nesile aktarılmasını sağlar. Kimlik ve Aidiyet: Aborjinlerin kimliklerini ve aidiyet duygularını güçlendirir. Siyasi ve Kültürel Manifesto: Geçmişte siyasi bir manifesto işlevi görmüş, günümüzde ise ekonomik bir değer olarak kabul edilir. Ayrıca, Aborjin sanatı, geleneksel kültürlerin tanınmasına ve anlaşılmasına da katkıda bulunur.

Maymunların insan olmamasının bazı nedenleri: Genetik farklılıklar. Adaptasyon yetersizliği. Evrimsel süreç. İnsanlar, biyolojik sınıflandırmaya göre "Ape" adı verilen İnsansı Maymunlar çatısı altında yer alır.

Antropoitler, maymunları, insansı maymunları ve insanları kapsayan primatların alt grubudur. Hominoidler ise, primatlar takımının bir üst familyasıdır ve şu özellikleri taşır: Kuyrukları yoktur. Geniş ve karmaşık beyinleri vardır. İnsan dışında hepsinde kollar bacaklardan daha uzundur. Hominoidler, iki familyaya ayrılır: 1. Gibongiller (Hylobatidae). 2. İnsangiller (Hominidae). İnsangiller familyası da şu alt familyalara ayrılır: Homininae (insanlar, şempanzeler, bonobolar); Ponginae (orangutanlar).

İnsanın hayvandan ayrılması, evrimsel bir süreçle gerçekleşmiştir. Bu süreçte öne çıkan bazı farklılıklar şunlardır: İki ayak üzerinde yürüme: Yaklaşık 2 milyon yıl önce insanlar, atalarının aksine iki ayak üzerinde yürümeye başlamışlardır. Karşıt başparmak: İnsanlarda baş parmak, diğer parmakların tam karşısına gelecek şekilde gelişmiştir. Beyin ve zeka: İnsan beyni, özellikle serebral korteks sayesinde davranışları kontrol etme, dikkat, algı, bilinç, öğrenme ve düşünme gibi işlevleri yönetir. Ayrıca, genetik araştırmalar, insanın primatlar takımından yaklaşık 65-55 milyon yıl önce ayrıldığını göstermektedir.