Antropoloji

İlk insanlar, Homo cinsinin evrimleştiği basamakta yer almaktadır. Homo cinsi, yaklaşık 2,5 milyon yıl önce Afrika'da hominin türlerinden evrilmiştir. İnsanın evrim basamaklarından bazıları şunlardır: Sahelanthropus tchadensis. Australopithecus. Homo erectus. Homo sapiens.

Arkeologlar, çeşitli nedenlerle kemikleri sergiler: Bilimsel Araştırma: Kemikler, osteoarkeoloji merkezlerinde incelenerek, ait oldukları canlı, yaşadıkları ortam ve bulundukları yer hakkında bilgilere ulaşılır. Eğitim ve Tanıtım: Kemik sergileri, arkeolojik alanların ve kazıların önemini vurgulayarak, tarih ve arkeoloji bilincinin oluşmasına katkı sağlar. Kültürel ve Dini Yorum: Bazı kemik sergileri, kültürel veya dini ritüellerle ilişkilendirilen kalıntıları içerebilir. Türkiye'de, İstanbul Üniversitesi bünyesinde kurulan Osteoarkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde, arkeolojik kazılarda çıkarılan iskeletler sergilenmektedir.

Sihir, Paleolitik devrede bile örnekleri bulunan çok eski bir uygulamadır. Sihrin tarihi şu şekilde özetlenebilir: Paleolitik devre. Eski Mezopotamya ve Mısır. Yunan ve Roma. Ortaçağ. Sihir, İslam dini tarafından yasaklanmıştır.

Bedeviler, çöl ikliminin zorlu koşullarına uyum sağlamak ve temel geçim kaynaklarını sürdürebilmek için göçebe bir yaşam tarzı benimsemişlerdir. Bedevilerin göçebe olmasının bazı nedenleri: Su kaynaklarının azlığı. Hayvancılık. Gıda ve barınak ihtiyacı.

Dünyanın en uzun boyunlu kadınları, Padaung (Long Neck Karen) kabilesine mensuptur. Bu kabile, Güneydoğu Asya'da yer alan Myanmar (eski adıyla Burma) ve Tayland'da yaşamaktadır.

Mitokondriyal Havva, yaşayan tüm insanların anasoylu en son ortak atasıdır. Bu terim, İncil’deki Havva’ya gönderme yapsa da Mitokondriyal Havva, “ilk kadın” veya “tek kadın” değildir. Mitokondriyal Havva'nın tam olarak ne zaman yaşadığı bilinmemektedir, ancak günümüzden 99.000 ila 234.000 yıl önce arasında bir yerlerde yaşadığı düşünülmektedir.

İlkel toplumların bazı özellikleri: Basit teknoloji: Az sayıda, temel ve ilkel aletler kullanırlar. Okuryazarlık: Okuryazar değillerdir. Akrabalık bağları: Toplumsal örgütlenmede akrabalık bağları belirleyicidir. Eşitlikçilik: Sınıflara bölünmemiş, eşitlikçi bir toplumsal yapıları vardır. Kadın-erkek işbölümü: Kadın-erkek dışında toplumsal farklılaşma yoktur. Ortak mülkiyet: Mülkiyet özel değil, ortaktır. Kabile örgütlenmesi: Kan bağına dayalı kabile veya klan tipi yapılar bulunur. Doğaüstüyle ilgili inançlar: Doğaüstüyle ilgili inançlar, onları mistik ve büyüsel kılabilir. Soyut düşünme: Soyut düşünme kabiliyetinden yoksun olabilirler.

Karen Kabilesi, Tayland'ın kuzeyinde ve batısında yaşamaktadır. Ayrıca, Myanmar sınırında, özellikle Mae Hong Son bölgesinde de Karen Kabilesi'ne ait topluluklar bulunmaktadır. Karen Kabilesi üyeleri, genellikle ormanlık alanlarda ve mülteci kamplarında yerleşmişlerdir.

Massagetlerin kökeni hakkında iki ana görüş bulunmaktadır: 1. İrani Köken: Bazı kaynaklar, Massagetlerin İrani kökenli olduğunu savunmaktadır. 2. Türki Köken: Diğer kaynaklar ise Massagetlerin Ön Türk kökenli olduğunu öne sürmektedir. Massagetlerin, MÖ 6. yüzyılda Orta Asya'nın güney bölgelerinde yaşayan göçebe bir topluluk olduğu ve Persler'in komşusu oldukları bilinmektedir.

Susan Pollock'un "Antik Mezopotamya: Var Olmamış Cennet" adlı kitabı, MÖ 5000 ile 2100 yılları arasındaki yaklaşık üç bin yıllık süreçte Mezopotamya'daki ilk devletlerin ve uygarlıkların ortaya çıkışını ele alır. Kitapta ele alınan bazı konular şunlardır: Mezopotamya'da ilk hanedanlar dönemi; Coğrafi ortam ve çevre; Kentler, köyler, höyükler ve yerleşim örüntüleri; Beş ve dördüncü binyılların haraç ekonomileri; Mal dağıtım yöntemi; Bürokrasinin gelişmesi; Yazının kökenleri; İdeoloji ve güç imgeleri; Mezopotamya'da anıtsal mimari; Mezopotamya'da gösterişçi tüketim. Pollock, bu konuyu ele alırken antropoloji, arkeoloji, ekonomi politik ve feminist antropolojinin katkılarından yararlanır.

Antropoloji ile ilgili bazı sorular şunlardır: Antropoloji nedir, neyle uğraşır, temel soruları nelerdir? Antropolojinin bir disiplin olarak biçimleniş tarihi nasıldır? Antropoloji, diğer bilim dallarıyla nasıl bir ilişki içindedir? İnsan çeşitliliği nasıl bir süreklilik sergiler? İnsan toplumları birbirleriyle nasıl etkileşim halindedir? Antropolojinin kendine özgü araştırma tekniği nedir? Antropoloji, günümüz dünyasını ve insanını nasıl anlamaya çalışır? Antropologlar, çalışmalarını genellikle hangi konular üzerinde yoğunlaştırır?

Avcı ve toplayıcı toplumlarda mülkiyet kavramı sınırlıdır. Bireysel mülkiyet: Giysi, süs eşyası ve özel eşyalar gibi nesneler üzerinde bireysel mülkiyet vardır. Kolektif mülkiyet: Geçim araçları, yani toplanan meyveler ve avlanan hayvanlar gibi mallar, ortaklaşa veya ortak bir çabanın sonucu olarak kabul edilir ve kolektif hane halkı malları olarak değerlendirilir. Toprak mülkiyeti: Toprak, özel mülkiyet kapsamında değerlendirilmez; daha çok çevrenin bir parçası veya genel eylem koşulları olarak görülür. Avcı ve toplayıcı topluluklar genellikle göçebe bir yaşam tarzı sürdürdükleri için, taşınmaz mal mülkiyeti de söz konusu değildir.

Aşiret ve oymak arasındaki temel farklar şunlardır: Kapsam: Aşiret, geniş bir topluluk ya da soy birliğini ifade ederken, oymak daha dar bir topluluk birliğini ifade eder ve genellikle aşiretin içinde yer alır. Sayı: Aşiretler, bir veya birden fazla oymaktan oluşabilir. Coğrafya: Oymaklar, daha dar bir coğrafyada, birbirine yakın akrabalık ilişkileriyle tanımlanır. Yaşam Tarzı: Oymaklar genellikle göçebe hayatı sürerken, aşiretler yerleşik düzene geçmiş ya da tarımla uğraşan grupları da kapsayabilir. Her iki kavram da genellikle geleneksel Türk toplumlarında yer alan sosyal yapıları tanımlar.

Kültürel antropolojinin kurucusu olarak İngiliz antropolog Edward Burnett Tylor kabul edilir. Tylor, 1871 yılında yayımlanan Primitive Culture adlı eserinde kültürü; "bir toplumun bilgi, inanç, sanat, ahlak, yasa, gelenek ve diğer yetenek ve alışkanlıklarının toplamı" olarak tanımlamıştır. Tylor'ın yanı sıra Franz Boas, Ruth Benedict ve Margaret Mead gibi bilim insanları da kültürel antropolojinin gelişiminde önemli rol oynamıştır.

Homo sapiens, yani modern insan, yaklaşık 300.000 - 350.000 yıl önce ortaya çıkmıştır. Bu bilgiye dayanarak, Homo sapiens'in şu anda hala yaşamakta olduğu ve dolayısıyla "kaç yıl yaşadığı" ifadesinin anlamlı olmadığı söylenebilir.

Biyoarkeoloji, arkeolojik bağlamdaki canlıların biyolojik kalıntılarını inceleyen, arkeolojik alanlardaki canlı popülasyonunun biyolojisini etkileyen koşulları araştıran bilim dalıdır. Bu bilim dalı, geçmiş insan kültürlerinin incelenmesi adına, sıklıkla kemikler olsa da kendini korumuş dokuları da içerebilen insan kalıntılarını ele alır. Biyoarkeoloji terimi ilk olarak 1972 yılında İngiliz arkeolog Graham Clark tarafından ortaya atılmıştır.

Avcı-toplayıcılar, genellikle günde 2,5 gün çalışarak ihtiyaçlarını karşılayabiliyordu. Richard Lee'nin araştırmalarına göre, bir !Kung kampında topluluğun %65'i, yani "çalışan" kesim, zamanlarının sadece %35'ini geçim faaliyetlerinde geçiriyordu. Bu veriler, günümüz koşullarından farklı olarak, avcı-toplayıcıların daha az çalışma süresiyle daha dengeli bir yaşam sürdürebildiklerini göstermektedir.

Dünyanın en uzun ülkeleri olarak, ortalama boy uzunluğu açısından Hollanda ve Letonya öne çıkmaktadır. - Hollanda: Erkeklerde ortalama 1,82 m, kadınlarda ise 1,68 m boy uzunluğu. - Letonya: Kadınlarda ortalama 1,69 m boy uzunluğu. Dünyanın en kısa ülkeleri arasında ise ortalama boy uzunluğu açısından Doğu Timor ve Guatemala bulunmaktadır. - Doğu Timor: Erkeklerde ortalama 1,59 m boy uzunluğu. - Guatemala: Kadınlarda ortalama 1,49 m boy uzunluğu.

Uzun boylu Brezilyalıların neden olduğuna dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, boy uzunluğunu etkileyen bazı faktörler şunlardır: Genetik faktörler. Beslenme. Sağlık hizmetleri. Uzun boylu Brezilyalı bir kişi hakkında spesifik bir bilgi, Elisany Silva örneğidir.

Türkiye'de en yaygın göz rengi kahverengidir. Yapılan araştırmalara göre Türkiye'deki göz rengi dağılımı şu şekildedir: Kahverengi: %55-70. Açık kahverengi: %15-25. Mavi: %5-10. Yeşil: %2-5. Gri: %1-2. Bu oranlar, Türkiye'nin farklı bölgelerinde değişiklik gösterebilir.