AntikDönem

Truva Savaşı'nın MÖ 1240 yılında gerçekleştiğine dair bir bilgi bulunmamaktadır. Truva Savaşı, Yunan mitolojisinde MÖ 12. veya 13. yüzyıl civarında meydana gelen efsanevi bir çatışmadır. Bazı akademisyenler, savaşın tarihsel bir çekirdeği olduğuna inanmakta ve genellikle Eratosthenes tarafından verilen ve kabaca Truva VII'nin yıkıcı bir şekilde yakılması ve Bronz Çağı'nın çöküşüne dair arkeolojik kanıtlara karşılık gelen MÖ 1194-1184 tarihlerini tercih etmektedir.

Antik Roma'da öpüşme tamamen yasak değildi, ancak bazı kısıtlamalar vardı. Kadınlar için şarap içmek ve zina yapmak gibi öpüşmek de yasaktı. İmparator Tiberius, öpüşmenin, Romalı soyluların yüz ve vücut şekillerini bozan bir mantar hastalığının yayılmasına neden olduğu gerekçesiyle öpüşmeyi yasaklamıştır. Vatandaşların statüsü, imparatoru vücudunun neresinden öpeceklerini belirliyordu. Ayrıca, "Lus Osculi" (Öpücük Hakkı) adlı bir yasa vardı; bu yasa, kadınların aile üyeleri veya eşlerinin, kadınların şarap içip içmediğini kontrol etmek için nefeslerini koklamalarına izin veriyordu.

Spartaküs, Trakya kökenlidir. Doğum yeri, bugünkü Bulgaristan'da Strymon nehri yakınları olarak belirtilmektedir.

The Egyptian (1954) filmi, eski Mısır'da fakir bir yetim olan Sinuhe'nin nasıl başarılı bir hekim olduğunu ve Firavun'un sarayına atandığını anlatıyor. Sinuhe, saray entrikalarına tanık olduğu ve tehlikeli kraliyet sırlarını öğrendiği bu süreçte, başarısız bir romantizm yaşar ve evlat edinen ebeveynlerinin ölümüyle karşı karşıya kalır. Sonunda, sevdiklerini gömmek için Firavun’un sarayından ayrılır ve bu süreçte Akhnaton’un gazabına uğrar. Film, kısmen gerçek olaylara dayanıyor ve Mika Waltari'nin romanından esinleniyor.

İyonlar, birçok önemli mimari eser inşa etmişlerdir. Öne çıkan bazı örnekler şunlardır: Artemis Tapınağı: Efes'te bulunan ve dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen bu tapınak, İyon mimarisinin en önemli örneklerinden biridir. Hera Tapınağı: Samos'ta yer alan bu tapınak, İyon mimari nizamının erken dönem örneklerinden biridir. Apollon Tapınağı: Didim'de bulunan bu tapınak, İyon mimari tarzının özelliklerini taşır. İyon mimarisi, ince sütunlar, volüt başlıklar, zarif süslemeler ve yüksek tabanlı binalarla karakterizedir.

Orantılı dünya haritası, Japon mimar Hajime Narukawa tarafından geliştirilen AuthaGraph projeksiyonu ile 1999 yılında çizilmiştir. Ancak, orantılı dünya haritalarının tarihsel gelişimi daha eski dönemlere dayanır. Örneğin, M.S. 150 yılında Klaudios Batlamyus tarafından çizilen harita, o dönemdeki bilgilere dayalı olarak oldukça detaylı ve doğru kabul edilir. Dolayısıyla, orantılı dünya haritalarının modern anlamda ortaya çıkışı AuthaGraph projeksiyonu ile 1999 yılında gerçekleşirken, tarihsel olarak daha eski dönemlerde de orantılı haritalar çizilmiştir.

Evet, Kleopatra'nın babası ve annesi kardeştir. Ptolemaios Hanedanlığı, soylarının saflığını korumak için aile içi evlilikler yapıyordu.

Yunan mezarları, farklı dönemlerde ve bölgelerde çeşitli şekillerde olmuştur: Geometrik Dönem: Mezarların üzerinde figür bulunmayan basit taş levhalarla işaretlendiği dönemdir. Arkaik ve Klasik Dönem: Bu dönemlerde hem inhumasyon (cesedin bütünlüğünün korunması) hem de kremasyon (cesedin yakılması) mezarları kullanılmıştır. Klasik Dönem: Mezarların genellikle tek kişiye ait olduğu, ancak aile mezarlarının da bulunduğu bir dönemdir. Bazı Yunan mezar türleri: Tümülüs: İonia bölgesinde görülen, gösterişli olmayan mezar türü. Pithos Gömü: Bebek ve çocuklar için kullanılan, pithos veya amphoraların içine yapılan gömüler. Sahte Oda Mezarlar: Çevresi taşlarla çevrilerek dikdörtgen görünüm verilmiş, tabanı sıkıştırılmış toprak veya çakıltaşı döşeli mezarlar.

Taşlık ve dağlık Kilikya, Anadolu'nun güney bölgesinde yer alır. Dağlık Kilikya (Kilikia Trachea), Toros Dağları'nın eteklerinde, kayalık kıyılara ve denizin körfezlerine kadar inen bir bölgedir. Ovalık Kilikya (Kilikia Pedias) ise Akdeniz'e doğru uzanan verimli ovalardan oluşur. Bölge, Alanya Burnu'ndan Suriye'ye kadar uzanır.

Antandros'ta yaşamış bazı topluluklar şunlardır: Pelasglar. Aioller. Lelegler. Kimmerler. Mytileneliler. Ayrıca, Antandros, Troia Savaşı sırasında da önemli bir yer tutmuştur; Aeneas, Troia yıkılınca Antandros'a gelmiş ve 20 gemi inşa ederek denize açılmıştır.

Afyonkarahisar Ayazini'nin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Tarih Öncesi Dönemler: Ayazini, Frigler döneminden itibaren yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Roma ve Bizans Dönemleri: Bu dönemlerde kaya mezarları ve kiliseler inşa edilmiştir. Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri: Bölge, Selçuklu ve Osmanlı hakimiyetine girmiş, ancak Frig ve Hristiyan yapıları korunmuştur. Modern Dönem: Ayazini, günümüzde Afyonkarahisar'ın turistik cazibe merkezlerinden biridir. Ayazini'nin adının, Hristiyanlık döneminde buraya yerleşen toplulukların bölgeyi bir inanç merkezi haline getirmesiyle "Aya Yannis" isminden türediği rivayet edilmektedir.

Akhenaton'un en az altı karısı olduğu bilinmektedir. Başlıca eşleri: Nefertiti. Kiya. Akhenaton'un eşlerinden bazılarının kimlikleri ve sayıları konusunda tarihçiler arasında tam bir fikir birliği bulunmamaktadır.

Truva, Akhalar (genellikle Yunanlar olarak bilinir) ile savaşmıştır. Bu savaş, Sparta Kralı Menelaus'un karısı Helen'in Truva prensi Paris tarafından kaçırılması üzerine başlamıştır.

Antik dönemde polis, genellikle bir merkez yerleşme, onu çevreleyen bölge ve çevre bölgenin sınır kesimlerinden oluşurdu. Polislerin bazı özellikleri: Yönetim şekli: Temelde oligarşi veya demokrasi değil, isonomi, yani özgür yurttaşların yasa önünde eşitliği ilkesiydi. Sınıf yapısı: Toprak sahibi askerler ve silah kullanma hakkı olan yurttaşlar, hiçbir yurttaşlık hakkına sahip olmayan yabancılar ve kölelerden oluşurdu. Ekonomik yapı: Köleler sayesinde yurttaşlar, felsefeden siyasete kadar çeşitli alanlarda faaliyet gösterebilirdi. Güvenlik: Eski Türklerde kamu düzen ve güvenliği "subaşılar" tarafından yürütülürdü. Adalet: Adalet kavramı polisle doğrudan bağlantılıydı ve sadece poliste adil bir yaşam mümkündü. Antik yazılı kaynaklar, özellikle Homeros ve Hesiodos'un metinleri, polis tanımında yol gösterici kabul edilirdi.

SPQR (Senatus Populusque Romanus), M.Ö. 509 yılı civarında Roma Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla birlikte kullanılmaya başlanmıştır. Ancak, sembolün somut nesneler üzerindeki ilk belirgin görünüşleri M.Ö. 80 civarına kadar tarihlendirilmektedir. Ayrıca, 2023 yılında "Magna Terra" adlı bir oyun evreninde Titus Flavius Asinus tarafından kurulan bir devletin adı olarak da SPQR kullanılmıştır.

Kussara Kralı Anitta, Hattuşa'yı (Hattuşaş) bir açlıkla kırıldıktan sonra, şehrin tanrıçasının şehri kendisine teslim etmesi nedeniyle lanetlemiştir. Anitta, Hattuşa'yı bir gece baskınıyla ele geçirdikten sonra, şehrin toprağına yaban otu ektirmiştir. Anitta'nın lanetlediği Hattuşa, Yozgat ilinde bulunan Aydıncık-Kümbetova’daki, bugüne kadar kazılmamış olan höyükler zinciridir.

Yunan tarihi kaynakları şunlardır: Yazılı kaynaklar: Homeros destanları: İlyada ve Odysseia, M.Ö. 8. yüzyılda yazılmıştır ve Yunan mitolojisi ile tarih öncesi dönemi anlamada önemli kaynaklardır. Herodot'un "Tarihi": M.Ö. 5. yüzyılda yazılmış olup, Antik Yunan'ın Perslerle olan ilişkilerini ve diğer medeniyetlerle etkileşimlerini anlatır. Tukidides'in "Peloponez Savaşı": Atina ile Sparta arasındaki savaşları anlatır. Platon ve Aristo'nun eserleri: Dönemin siyasi, etik ve felsefi düşünce dünyasına ışık tutar. Arkeolojik kalıntılar: Akropolis ve Parthenon: Atina'nın en önemli dini merkezleri olan bu yapılar, Yunan mimarisinin en iyi örneklerindendir. Delphi Tapınağı: Kehanet merkezi olarak ün yapmıştır. Miken ve Knossos: Bu kentlerde ortaya çıkan arkeolojik kalıntılar, Yunan medeniyetinin erken dönemlerine dair bilgi verir.

Efes'teki Artemis Tapınağı, M.Ö. 356 yılında Yunanlı genç Herostratus tarafından yakılmıştır. Herostratus, bu eylemi isminin unutulmaması için gerçekleştirmiştir. Herostratus, bu eyleminden dolayı idam cezasına çarptırılmış ve adının anılmasını yasaklayan bir karar alınmıştır.

Romalılar, Romen rakamlarını şu nedenlerle kullanmışlardır: Kullanım kolaylığı: Romen rakamları, Latin alfabesindeki harflerden oluştuğu için hem okuma yazma bilen hem de bilmeyen halk tarafından anlaşılabilirdi. Tarihleme ve kayıt tutma: Romen rakamları, siyasi, kültürel ve dini yapıların tarihlemelerinde ve kayıt tutmada kullanılmıştır. Dayanıklılık: Romalı mühendisler, su kemerleri ve yolların üzerine inşa tarihlerine dair bilgileri Romen rakamlarıyla kazımışlardır. Ayrıca, Romen rakamları, sıfırın kullanılmadığı bir sistem olduğu için uzun süre yaygın olarak kullanılmaya devam etmiştir.

Antik dünyada cariye ve metreslerin olma nedenleri arasında şunlar yer alır: Sosyal statü: Cariye sahipliği, özellikle Emeviler döneminde, sosyal statüyü artırmak için önemliydi. Üreme: Cariyeler, kraliyet soyunun devamını sağlamak için de kullanılırdı. Cinsel hizmetler: Cariyeler, müzik, sohbet, dokuma gibi becerilerin yanı sıra cinsel hizmetlerde de bulunurlardı. Savaş ganimeti: Cariyeler, savaş esiri olarak ele geçirilirdi. İslam dünyasında cariyelik, köleliğin bir parçası olarak kabul edilirdi ve Kur'an, cariyelerin hak ve hukukuyla ilgili bazı düzenlemeleri içeriyordu. Antik Yunan'da kadınlar genellikle bir erkek vasinin gözetimindeydi ve cariyelik sistemi yaygın değildi. Pers kralları da çok sayıda eş ve cariyeye sahipti; bu, daha fazla mirasçıya sahip olma amacıyla yapılan bir uygulamaydı.