Anlam

Duyulmadık görülmedik ifadesi, alışılmışın üstünde, olağanüstü anlamına gelir. Örneğin, mucizeler gibi olaylar duyulmadık görülmedik olaylar olarak nitelendirilebilir.

Boş bulmacada aşağıdaki kelimelerden biri olarak yanıtlanabilir: Tehi; Ari; Katne.

"Pittig" kelimesi Hollandaca'da "acı, acılı" anlamına gelir. "Pıttık" ise Türk Dil Kurumu'nun "Derleme Sözlüğü"ne göre, Gümüşhane, Erzincan ve İçel ağızlarında "kadınlık organı" yerine kullanılan bir sözcüktür.

Kelb kelimesi Arapça kökenli olup "köpek" anlamına gelir. Ayrıca, kelp kelimesinin bazı diğer anlamları: Mecazi anlam: Elindekilerle yetinmesini bilmeyen, aç gözlü, muhteris. Diğer kullanımlar: Şiddet, hırs, meşhur bir yıldız, iki adım arasına koyarak dikilen kayış, yolcuların yük üstünde azıklarını astıkları demir çengel.

Diürinal, "gündüze ait", "yalnızca gündüzleri görülen" veya "gündüzleri hareket eden ve besin arayan" anlamlarına gelir. Ayrıca, psikiyatrik bir terim olarak da kullanılır.

Bahtsız bedevi, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "bahtı kötü olan, mutsuz, talihsiz, kadersiz, kötü talihli" anlamına gelir. Bu ifade, genellikle çölde yaşayan veya göçebe bir hayat sürdüren kişiler için kullanılan "bedevi" kelimesiyle birlikte anılır.

Apayrı kelimesi, TDK'ye göre "büsbütün ayrı, bambaşka" anlamlarına gelen bir sıfattır. Örnek cümle: "Bu, apayrı bir tetkik mevzusudur.

"Davulun sesi uzaktan hoş gelir" atasözü ile ilgili kompozisyon örneği: Giriş: Atasözleri, atalarımızın ve büyüklerimizin yaşanmış tecrübelerine dayanarak söylediği sözlerdir. Gelişme: Zor durumların uzaktan kolay görünmesi. Ön yargılardan kaçınmak. Bir durumu yakından tanımak. Sonuç: Bilmediğimiz bir durum hakkında fikir yürütmemek ve peşin hüküm sahibi olmamak gerekir.

"Faz" kelimesinin zıt anlamlısı "eksik" kelimesidir.

Cope kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir: Başa çıkmak, üstesinden gelmek. Örtü, cüppe. Döküm kalıbının üst kısmı, üst derece. Ayrıca, "Cope" adıyla bilinen bazı kişiler veya olaylar da vardır, örneğin, nadir görülen bir et yiyen bakteri teşhisi konan Cope.

"Ekmek aslanın ağzında" deyimi, geçim sağlayacak bir iş bulmanın ve para kazanmanın kolay olmadığını ifade eder. Ayrıca, bir kişinin elindeki değerli bir şeyin, genellikle zorla veya riskli bir şekilde elde edildiği ve korunması gerektiği anlamını da taşır.

"Kafasına göre" ifadesi, bir kişinin kendi isteği, tercihine ya da keyfine göre hareket etmesini anlatır. Bu ifade genellikle birinin serbestçe, çoğunlukla plansız ya da umursamaz şekilde davrandığını belirtir. Örnek cümleler: "Ayşe, sınav hazırlığını kafasına göre yapıyor, çok planlı değil." "Patron kafasına göre karar verince herkes şaşırdı." "O, kafasına göre takılır, kimseye hesap vermez."

Preserve kelimesi İngilizce'de birden fazla anlama gelir: Korumak, muhafaza etmek, bozulmasını önlemek. Reçel, konserve yapmak. Özel alan, sadece belirli kişilerin yapabileceği iş. Yaban hayatı koruma alanı. Ayrıca, bilgisayar alanında "sürdürmek" anlamında da kullanılır.

Prensip ve prensip meselesi aynı değildir. Prensip, bireyin kendi yaşam tarzına uygun olarak belirlediği ilkeler ve uyulması gereken kurallardır. Prensip meselesi ise kişilerin kurallara bağlılığı ile ilgilidir ve "prensip sahibi" olan, yani kişisel kurallarını taviz vermeden uygulayan kişiler için kullanılır.

"Am çok yaşlı" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamadı. Ancak, yaşlanan vajina ve vulvada meydana gelen bazı değişiklikler şunlardır: Renk değişimi. Cilt değişiklikleri. Hormonal değişiklikler. Vajinal feromon seviyeleri. Bu tür değişiklikler, her kadında farklılık gösterebilir ve bazı kadınlar için rahatsızlık yaratabilir.

İbarenin çözümlenmesi, genellikle lafzın sevk edildiği manaya delalet etmesi anlamına gelir. Bu terim, fıkıh usulü alanında kullanılır ve bir lafzın, nassın gelişindeki asıl maksat olan veya ona tabi olarak kastedilen hükme işaret etmesi durumunu ifade eder. Ayrıca, "ibare çözümleme dersleri" ifadesi, İsmail Dündar İnce'nin YouTube'da verdiği hadis çözümleme derslerini ifade edebilir.

Dahil ve hariç kelimeleri, Türkçe'de zıt anlamlı olarak kullanılır: Dahil: Bir şeyin içine alındığı veya kapsandığı anlamına gelir. Hariç: Bir şeyin dışında veya bir şeyin bir parçası olmayan anlamına gelir.

Hayır, garez ve kin aynı şey değildir. Kin. Garez. Kin tutmak, uzun süreli bir öfkeyi içinde beslemek anlamına gelirken; garez atmak, bu öfkeyi davranışlara dökmek, karşı tarafa yönelik düşmanca tutumlar sergilemek anlamına gelir.

"Hor görmek" bir atasözü değil, bir deyimdir. Hor görmek, bir kişiyi veya bir hareketi küçük görmek, değersiz bulmak, önem vermemek, adam yerine koymamak ve küçümsemek anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Beni, yoksul diye hep hor gördüler." "Utanmalısın, engelli insanları hor görüyorsun."

Altay soy ismi, Türkçe kökenli bir isim olup "yüksek dağ" anlamına gelir. Ayrıca, bu soy ismi taşıyan bazı kişiler için özel bir anlam da taşır: Fahrettin Altay: Soy ismini, Atatürk'ün, birlikte izledikleri bir Altay maçı anısına verdiği söylenir. Altay Köyü: Niğde'nin Ulukışla ilçesine bağlı bu köy, Altay Dağları ve çevresinden göç eden Kazak Türkleri tarafından kurulmuştur.