Anlam

"Bunu" kelimesi, Türkçede konuşan kişi tarafından işaret edilen veya yakınındaki nesne veya kişiyi ifade eder. Örnek cümle: "Bunu hemen yapmalısın". Ayrıca, "bunu" kelimesi, çeşitli nesneleri belirtmek için de kullanılabilir. Örnek cümle: "Hacı'dan gereken şunu bunu alarak toprağın şu parçasını, o parçasını rehin verdik".

Nekes kelimesi, Farsça kökenli olup "cimri" anlamına gelir. Nekes kelimesi, iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Cimri: Malını, parasını harcamaktan kaçınan, elindekini başkalarıyla paylaşmayan veya en az düzeyde paylaşan kişi. 2. Eli sıkı: Harcamalarında aşırı dikkatli davranan, gereksiz yere para harcamaktan kaçınan kişi.

Merhamet, bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü ve acıma duygusudur. Merhamet kelimesi aynı zamanda şu anlamlara da gelir: acıma, esirgeme, koruma; sevgi gösterme; yardım etme. Merhamet, insanı başkalarına iyilik ve yardım etmeye yönlendiren bir duygudur.

Selvin ve Naz isimlerinin anlamları şu şekildedir: - Selvin: "Selvi gibi nazlı, nazı salınan" anlamına gelir. - Naz: "Nazlı ve güzel" anlamına gelir. Bu iki isim, "Selvinaz" isminde birleşerek "selvi gibi nazlı ve güzel" anlamını taşır. Selvinaz ismi, Farsça ve Arapça kökenli olup, kız çocuklarına verilen bir isimdir.

Özlem kelimesi, Türkçede "bir kimseyi, bir yeri veya bir şeyi görme, ona kavuşma isteği; hasret, tahassür" anlamına gelir. Özlem ismi ise bu anlamlarını kişi adı olarak kullanıldığında da korur. Özlem ismi, tamamen Türkçe kökenli bir isimdir.

Farklı kelimesi, farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı anlamlarına gelir. Ayrıca, "sanılandan başka", "başka şekilde" gibi anlamlar da taşır. Bazı eş anlamlıları: başka; değişik; sıra dışı.

Telakkiyat, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "şahsî anlayış ve görüşler", "kabul etmeler", "telakkiler", "düşünceler", "anlayışlar", "anlamalar", "görüşler", "anlayışlar", "değerlendirmeler" anlamlarına gelir.

Özen kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre şu anlamlara gelir: herhangi bir işin elden geldiğince iyi olması adına gösterilen çaba, itina, ihtimam; geçici hücum, taarruz, harekat; ilk söz; birbirine yakın iki dağın arasındaki uzaklık, ara; sulak, verimli yer, otlak; dere, çay, ırmak. Ayrıca, Kırım Tatarca'da "özen" kelimesi nehir veya ırmak anlamına gelir.

Canvas kelimesi İngilizce'de birçok anlama gelir: Tuval, kanvas. Branda bezi, çadır bezi, yelken bezi. Anket yapmak, kamuoyu yoklaması yapmak. Boş levha, temiz sayfa (deyim). Bilgisayarda çizim tuvali. Ayrıca, "canvass" olarak kullanıldığında, seçmenleri dolaşarak oy istemek veya bir ürün için reklam yapmak gibi anlamlar da içerir.

Angaje etmek, "bir taahhütle kendine bağlamak" anlamına gelir. Bu kelime, genellikle "olmak" ve "etmek" yardımcı fiilleriyle birlikte kullanılır. Örneğin, "angaje etmek" şu anlamlara gelebilir: birini kendi tarafına çekmek; sözle veya yazılı olarak bağlamak, bağımlı hale getirmek. Ayrıca, istihbarat alanında, bir kişinin diğerine bilgi akışını sağlamak amacıyla bağlanması anlamında da kullanılır.

Offer etmek, İngilizce'de "teklif etmek", "önermek" anlamına gelir. Ayrıca, "sunmak", "takdim etmek", "ikram etmek" gibi anlamları da vardır. Örnek cümleler: I offered the help The manager offered to show me around the plant They offered their house for sale

Evet, "zait" ve "fazla" kelimeleri anlam bakımından benzerdir, çünkü "zait" kelimesi "artan, fazla, artık" anlamına gelir. Ayrıca, "zait" kelimesi "gereksiz, lüzumsuz" anlamında da kullanılır. Matematik terimi olarak ise "zait" kelimesi, toplama ve ilaveyi belirten "artı (+)" işaretini ifade eder.

Evet, "ahu" ve "ceylan" aynı hayvanı ifade eder. "Ahu" kelimesi Farsça kökenli olup "ceylan" anlamına gelir.

Serüven kelimesi, Türkçede genellikle "macera", "olay", "başından geçen ilginç veya olağanüstü deneyim" anlamlarında kullanılır. Serüven kelimesinin diğer anlamları: Bir kişinin başında geçirdiği olayların içerisinde beklenmedik durumların, olayların olması; Başlanacak olan olayın devamında ne tür durumlarla karşılaşacağının bilinmemesi.

Tabir etmek ve yorumlamak aynı anlama gelir, çünkü "tabir etmek" kelimesinin tanımlarından biri "yorumlamak"tır. Türk Dil Kurumu'na göre "tabir etmek" kelimesinin diğer anlamları ise şunlardır: söz ile anlatmak; rüya yormak, yorumlama yapmak.

Mazeret, bir şeyi yapmamak için öne sürülen bahane veya geçerli neden anlamına gelir. Türk Dil Kurumu'na göre mazeretin üç farklı anlamı vardır: 1. Mazur görülmesi gereken kusur. 2. Özür. 3. Bahane. Ayrıca, mazeret kelimesi sıfat olarak kullanıldığında "mazur" şeklinde yazılır ve "mazur görmek", birini yaptığı hatayı affetmek ya da kusurunu yok saymak anlamına gelir.

Bağnazlığın zıt anlamlıları arasında çağdaş, aydın, açık fikirli gibi kelimeler yer alır. Bağnazlık, bir düşünceye veya inanca aşırı şekilde bağlanıp, başka bir düşünce veya inancı kabul etmeme durumudur. Bağnazlığın tam zıt anlamlısını belirlemek için farklı görüşler ve tanımlar dikkate alınabilir.

Dolgun ve şişman aynı şey değildir. Dolgun, genellikle vücuttaki doğal hatların belirgin oluşunu belirtir. Şişman ise fazla yağ birikimi sonucu oluşan durumu ifade eder.

Nadide bir parça, az görülen, seyrek bulunan, çok değerli veya güzel bir nesne anlamına gelir. Ayrıca, "nadide parça" ifadesi, İngilizce'de "beauty" (güzellik) veya "collector's piece/item" (koleksiyonluk parça/eşya) olarak da kullanılabilir.

Çağdaş kelimesi, TDK'ye göre iki anlama gelir: 1. Aynı çağda yaşayan. 2. Zamanın şartlarına uyum sağlayan, yenilikçi ve aydın. Ayrıca, "çağdaş" kelimesi, Fransızca "modern" kelimesiyle benzer anlamda kullanılır ve genellikle bir şeyin yeni ve güncel olduğunu ifade etmek için tercih edilir.