• Buradasın

    Nasrettin Hoca'nın yok devenin başı fıkrası nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Yok Devenin Başı fıkrası şöyledir:
    Nasrettin Hoca, hanımının eğirdiği iplikleri pazarda satmaya başlar 12. Ancak, esnaflık kolay değildir; Hoca, ne zaman pazara gitse elinde avucunda ne varsa yok pahasına vermek zorunda kalır 12.
    Bir gün, kurnaz bir iplikçiye ders vermek ister 12. İplikleri deve başına sarıp kocaman bir yumak yapar 12. İplikçi, yumağın ağır olduğunu söyleyip içinde başka bir şey olup olmadığını sorar 12. Hoca, "Yok devenin başı!" der 12.
    Ertesi gün pazarda, iplikçi Hoca'nın yakasından tutup azarlamaya başlar 12. Hoca, "Ne diyorsun birader?" diye sorar 12. "Sen yumağın içini sordun, ben de 'Yok devenin başı' dedim" der 12.
    Fıkra, "insanın kıymetinin bilinmesi gerektiği" mesajını verir 5.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Nasreddin Hoca neden önemli?

    Nasreddin Hoca, Türk kültür ve medeniyetine önemli katkılarda bulunmuştur. İşte bazı nedenleri: 1. Eğitim ve Öğretim: Nasreddin Hoca'nın hikayeleri, mizahi bir dille önemli hayat dersleri içerir ve eğitim aracı olarak kullanılır. 2. Mizahi Miras: Hoca'nın zekası, espri anlayışı ve hayatı sorgulayıcı yaklaşımı, Türk mizahının temel taşlarından birini oluşturur. 3. Kültürel Değerlerin Yansıtılması: Hikayelerinde köy hayatı, adalet anlayışı, insani ilişkiler ve toplumsal normlar gibi Türk toplumunun temel değerlerini yansıtır. 4. Efsanevi Figür: Yüzyıllar boyunca anlatılarak ve yeniden yorumlanarak yaşatılmış, Türk halkının belleğinde efsanevi bir figür olarak yer etmiştir. 5. Uluslararası Etki: Hikayeleri, dünya genelinde de tanınır ve farklı kültürlerde benzer karakterlerle karşılaştırılarak uluslararası bir etki yaratmıştır.

    Nasreddin Hoca'nın fıkralarının konusu nedir?

    Nasrettin Hoca'nın fıkralarının konuları genellikle gündelik hayat, idari işleyiş, ahlak ve terbiye gibi toplumsal meselelerle ilgilidir. Fıkraların bazı konuları: Dini hayat: İnançlar ve muamelatla ilgili konular. İçtimai hayat: İdari işleyiş, ahlak, terbiye ve gündelik hayatla ilgili konular. Bazı fıkra konuları ve örnekleri: Parayı veren düdüğü çalar: Çocuklar Nasrettin Hoca'dan düdük ister, sadece biri para verir, Hoca parayı veren çocuğa düdük alır. Eşeğe ters binmek: Hoca, eşeğine ters biner ve bunun sebebini açıklar. Bindiği dalı kesmek: Hoca, vaaz verirken insanların dünyevi zevklere düşkünlüğünü eleştirir. Su dediğin böyle olur: Hoca, tuzlu bir gölden su içer, sonra tatlı su bulan bir çeşmeden su içer ve gölün yüzüne su savurur.

    Nasrettin Hoca'nın fıkrasında sorun nedir?

    Nasrettin Hoca'nın fıkralarında genellikle yoksulluk, sosyal eleştiri ve adalet gibi temalar işlenir. Örneğin, "Ne Duruyorsun?" adlı fıkrada Hoca'nın içinde bulunduğu yoksulluğun göstergeleri "aç olma" ve "karnını doyuracak yiyecek almaya parası olmama" halidir. "Yoksulun Malı Gözü Önünde" adlı fıkrada ise yoksulluk kültürüne dair genel bir yargı bulunur. En bilinen fıkralarından biri olan "Parayı Veren Düdüğü Çalar"da ise istenilen bir şeye ulaşmak için parasını vermek gerektiği vurgulanır. Fıkralardaki sorunlar, daha çok toplumsal ve ekonomik eşitsizlikler ile bireyin bu durum karşısındaki çaresizliği etrafında şekillenir.

    Nasrettin Hoca'nın 5 tane fıkrası nedir?

    İşte Nasrettin Hoca'nın beş fıkrası: 1. Parayı Veren Düdüğü Çalar: Nasrettin Hoca, pazarda düdük satan bir adamın önünde durur ve düdüklerin fiyatını sorar. Adam, "Parayı veren düdüğü çalar!" der. Hoca, bu sözü hayatın birçok alanına uyarlayarak meşhur eder. 2. Kazanın Doğurduğuna İnanırsan: Hoca, komşusundan kazan ödünç alır ve geri verirken içine küçük bir kazan koyar. Komşusu şaşırarak sorar: "Bu ne?" Hoca gülerek cevap verir: "Kazan doğurdu". 3. Eşeğe Ters Binen Hoca: Nasrettin Hoca, bir gün eşeğine ters biner. İnsanlar merakla neden böyle bindiğini sorunca, "Beni herkes tanır, eşeği de tanır. Böylece kimse eşeği yanlış yere götürüyor sanmaz" der. 4. Ye Kürküm Ye: Hoca, bir gün fakir kıyafetlerle bir ziyafete katılır ve ilgisiz kalır. Daha sonra yeni bir kürk giyip aynı ziyafete gider, herkes ona saygı gösterir. Hoca, kürküne bakarak "Ye kürküm ye!" der. 5. Göle Maya Çalmak: Hoca, elinde bir kap yoğurtla gölün kenarına gelir ve yoğurdu göle döker. İnsanlar, "Hoca, gölden yoğurt mu olur?" deyince, "Ya tutarsa!" der.

    Nasrettin Hoca'nın 4 tane fıkrası nedir?

    İşte Nasreddin Hoca'nın dört fıkrası: 1. Parayı Veren Düdüğü Çalar: Çocuklar, pazara gelen Nasreddin Hoca'nın etrafını sarmış ve düdük istemişler. Hoca, sadece para veren çocuğa düdük vermiş. 2. Ya Tutarsa: Hoca, gölün kıyısına gidip yoğurt mayası çalmış. Bir köylü bunu görüp sormuş, Hoca da "Ya tutarsa" demiş. 3. Gönlüm Buna Razı Olmadı: Eşeği ile kasabaya giden Hoca, çuvalı sırtına almış. Köylüler neden eşeğe yüklemediğini sormuşlar, Hoca da hayvanın zaten kendisini taşıdığını, çuvalı da ona taşıtmanın gönlüne razı olmadığını söylemiş. 4. Kazan Doğurdu: Hoca, komşusundan kazanı istemiş, işini bitirip geri verirken içine küçük bir tencere koymuş. Kazan sahibi tencereyi görünce sormuş, Hoca da "Müjde, kazanınız doğurdu" demiş.

    Nasrettin hocanın 3 tane fıkrası ve anlamı nedir?

    Nasrettin Hoca'nın üç fıkrası ve anlamları şu şekildedir: 1. Ya Tutarsa: - Nasrettin Hoca, Akşehir Gölü kenarında azığını yerken yoğurt çanağını gölde çalkalarken biri sorar: "Ne yapıyorsun Hoca?" - "Göle maya çalıyorum" der Hoca. - Adam üstelerse: "İlâhi Hoca, göl maya tutar mı hiç?" - Hoca gülümseyerek: "Ben de biliyorum tutmayacağını, ama ya tutarsa!" der. - Anlamı: Yerinde ve zamanında yapılmış ikramın küçüğü, büyüğü olmaz. 2. Gönlüm Buna Razı Olmadı: - Eşeği ile kasabaya giden Nasrettin Hoca, ağır eşyaları sırtına alınca köylüler sorar: "Ey Hoca, çuvalı niye kendi sırtına aldın?" - "Ne yapayım? Zavallı hayvan zaten beni taşıyor, çuvalı da ona taşıtmaya gönlüm razı olmadı" der. - Anlamı: Yardımseverlik ve hayvanlara saygı. 3. Ben Zaten İnecektim: - Nasrettin Hoca, pazara gitmek için eşeğine biner ve bir süre gittikten sonra eşek huysuzlanır. - Eşeğe düşmesinin ardından çocuklar "Nasrettin Hoca eşekten düştü" diye bağırır. - Hoca, büyüklerden kimsenin olmadığını görünce: "Çocuklar, eşekten düşmedim, ben zaten eşekten inecektim" der. - Anlamı: Eşe dosta rezil olmamak için yapılan açıklamalar.

    Nasreddin Hoca'nın 2 tane fıkrası nedir?

    Nasreddin Hoca'nın iki fıkrası: 1. Parayı Veren Düdüğü Çalar: Çocuklar, Nasreddin Hoca'nın etrafını sarıp düdük istemişler. Hoca, sadece para veren çocuğa düdük almış. Diğer çocuklar itiraz edince, Hoca "Parayı veren düdüğü çalar" demiş. 2. Ya Tutarsa: Nasreddin Hoca, gölün kıyısına gidip yoğurdu göle boşaltmış. Bir köylü "Ne yapıyorsun?" diye sormuş. Hoca, "Gölü mayalıyorum" demiş. Köylü "Koskoca göl hiç maya tutar mı?" diye gülmüş. Hoca da "Peki ama ya tutarsa" demiş.