• Buradasın

    Mudanya Antlaşmasında İstanbul ve Boğazlar kime bırakıldı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Mudanya Ateşkes Antlaşması'na göre İstanbul ve Boğazlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hükûmeti'ne bırakıldı 145.
    Antlaşmanın ilgili maddesi şu şekildedir:
    "İstanbul’da bulunan İtilaf Devletleri askerleri barış sağlanana kadar İstanbul'da kalacaktır 45."
    Yunanistan, bu antlaşma görüşmelerine katılmamış, onları temsilen İngilizler yer almıştır 34.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Mudanya Antlaşmasında Doğu Trakya kime verildi?

    Doğu Trakya, Mudanya Ateşkes Antlaşması ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hükümeti'ne verilmiştir.

    Lozan Antlaşması ve boğazlar antlaşması aynı mı?

    Lozan Antlaşması ve Boğazlar Antlaşması aynı değildir. Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923'te imzalanan ve Türkiye'nin devlet sınırlarını belirleyen, tam bağımsız ve egemen bir devlet kurulmasını amaçlayan bir barış antlaşmasıdır. Boğazlar Antlaşması ise, 1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesi'dir.

    Mudanya Ateşkes Antlaşması ve Lozan Antlaşması'nda boğazlar konusundaki kararlar nelerdir?

    Mudanya Ateşkes Antlaşması'nda Boğazlar ile ilgili kararlar: Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, barış antlaşması imzalanana kadar Doğu Trakya'da ordu bulundurmayacak ve ordu toplamayacak. Türkiye, kendi sınırları içerisindeki boğazlar üzerinde tam kontrol sağlayamayacak. Lozan Antlaşması'nda Boğazlar ile ilgili kararlar: Boğazlardan geçiş, barış zamanında askeri nitelik taşımayan gemi ve uçaklar için serbest olacak. Askeri nitelikli gemi ve uçaklar, Karadeniz'de en güçlü donanmaya sahip devletin geçiş sırasında Karadeniz'de bulunan gemisinden ve uçağından fazla olamayacak. Boğazların savunması, başkanlığını bir Türk'ün yapacağı uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek. Boğazların her iki yakasında 15 km'lik bir alan askersizleştirilecek. Boğazlar üzerinde tam hakimiyet, ancak 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile sağlanabildi.

    Boğazlar sorunu nasıl çözüldü?

    Boğazlar sorunu, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile çözülmüştür. 20 Temmuz 1936'da imzalanan bu sözleşme ile: Ticaret gemileri ve uçakları barış zamanında Türk Boğazları'ndan geçiş serbestisine sahip olmuştur. Savaş gemileri için barış zamanında Boğazlardan geçiş serbestisi tanınmış, ancak Karadeniz yönüne geçişte bazı kısıtlamalar getirilmiştir. Savaş zamanında, Türkiye muharip değilse, tarafsız devletlerin ticaret gemileri düşmana yardım götürmedikleri sürece geçebilecek, savaştığı devletin gemilerine karşı ise Türkiye her türlü hakkını kullanabilecektir. Boğazlar çevresinde belirli bölgeler askerden arındırılmıştır. Antlaşmanın öngördüğü düzene uyulmasını, başkanı Türk olan bir komisyon denetleyecektir.

    Boğazlar sorunu ilk ne zaman ortaya çıktı?

    Boğazlar sorunu, ilk kez 1770 yılında Rusya'nın Çanakkale Boğazı'na saldırmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu tarihten önce, Osmanlı Devleti Karadeniz'i yabancı gemilere kapatmıştı.

    İstanbul Boğazlar Antlaşması nedir?

    İstanbul Boğazlar Antlaşması, 18 Mart 1915 tarihinde I. Dünya Savaşı çerçevesinde Üçlü İtilaf arasında imzalanan gizli bir antlaşmadır. Antlaşmaya göre, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olan İstanbul da dahil olmak üzere İstanbul ve Çanakkale Boğazları Rusya'ya bırakılmıştır. Antlaşmanın diğer şartları şunlardır: - Rusya, Britanya ve Fransa'nın Orta Doğu üzerindeki planlarına karışmayacaktır. - İstanbul'da, tarafların eşit haklarla kullanabileceği bir serbest liman bulunacaktır. Ancak, antlaşma, Britanya'nın Çanakkale Savaşı'nda zafer kazanması halinde yürürlüğe girecekti ve savaşın kaybedilmesi nedeniyle akim kaldı.

    İstanbul ve Çanakkale boğazları neden önemli?

    İstanbul ve Çanakkale boğazları, stratejik ve ekonomik açıdan büyük öneme sahiptir. İşte bu önemin bazı nedenleri: 1. Coğrafi Konum: Türkiye, üç kıtanın kesiştiği noktada yer alır ve bu boğazlar, Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlar. 2. Deniz Ticareti: Dünya ticaretinin önemli bir kısmı bu boğazlardan geçer ve Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler için Akdeniz'e ulaşmanın tek yoludur. 3. Enerji Taşımacılığı: Rusya'ya deniz yoluyla ulaşımda en büyük yardımcıdır ve özellikle Ortadoğu'dan gelen enerji kaynaklarının taşınmasında büyük rol oynar. 4. Askeri Kontrol: Türkiye, uluslararası anlaşmalara dayalı olarak boğazları kontrol etme yetkisine sahiptir, bu da ülkenin uluslararası politikada önemli bir aktör olmasını sağlar. 5. Ekonomik Katkı: Boğazların çevresindeki bölgelerde gelişmiş bir ekonomi ve turizm potansiyeli vardır.