• Buradasın

    40 katır mı 40 satır mı ne anlama gelir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Kırk katır mı, kırk satır mı" ifadesi, masallarda padişahların cezalandıracakları kişiye sordukları bir soru olup, birbirinden beter iki seçeneğe zorlanma durumunu anlatır 145.
    • Kırk katır: Kişinin bedeninin kırk parçası, kırk farklı katıra bağlanarak ayrı yönlere sürülmek suretiyle parçalanması anlamına gelir 13.
    • Kırk satır: İdam edilmek demektir 25.
    Bu ifade, kriz anlarında alınan kararları anlatmak için de kullanılır 2. Örneğin, "Ölümlerden ölüm beğen", "Denize düşen yılana sarılır", "Ölümü gösterip sıtmaya razı etme" gibi deyimlerle aynı bağlamda değerlendirilir 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kırk katır ve kırk satır hikayesi nedir?

    "Kırk katır mı, kırk satır mı?" hikayesi, bir suç işlemiş kişinin padişahın huzuruna çıkarılmasıyla başlar. Kırk satır ile idam edileceğini düşünen adam, "Kırk katır!" der.

    Satır ne anlama gelir?

    "Satır" kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Bir sayfa üzerinde yan yana dizilmiş kelimelerden oluşan dizi. 2. Et kesmeye ve kemik kırmaya yarayan ağır ve enli bir bıçak türü.

    40 sayısı neyi temsil eder?

    40 sayısı farklı kültürlerde ve inanç sistemlerinde çeşitli anlamlar taşır: Türk ve Altay mitolojisinde 40, kutsal bir sayıdır ve "kırklı" adı verilen kutlu kişiler, kırk eren veya kırk şaman tarafından korunur. İslam inancında 40, olgunluk, tamlık ve sonsuzluğu temsil eder. Tasavvufta 40, tarikatlara intisap edenlerin geçirdiği 40 günlük ön perhizi simgeler. Hristiyanlıkta 40, manevi bir dönüşüm ve arınma sürecini ifade eder; örneğin, Hz. İsa'nın çölde 40 gün 40 gece oruç tutması. Bilimde zirkonyumun atom numarası 40'tır. Coğrafyada Azerbaycan'da Kuba Rayonu'nun, Türkiye'de ise Kırşehir'in plaka kodudur. Sporda eski beyzbol oyuncuları Don Wilson ve Danny Murtaugh'un emekli sırt numarasıdır.

    40 Katır 40 Satır kimin sözü?

    "40 Katır 40 Satır" ifadesi, eski Türk masallarında geçen ve kötüleri cezalandırmak için kullanılan bir deyimdir. Ayrıca, bu ifade, Ahmet Şık ve Ertuğrul Mavioğlu'nun birlikte yazdığı ve "Ergenekon" soruşturmasının gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle açılan davada adı geçen bir kitaba da atıfta bulunur.