• Buradasın

    Yargıtay teminat senedinde menfi tespite ilişkin hangi kararı vermiştir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Yargıtay, teminat senedinde menfi tespit davalarına ilişkin iki farklı karar vermiştir:
    1. Asıl borç ilişkisinin niteliğine göre mahkeme tayini: Bazı Yargıtay kararlarında, teminat senedinden kaynaklanan menfi tespit davalarında görevli mahkemenin, senedin verilmesine neden olan alt ilişkinin hukuki niteliğine göre belirlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır 13. Örneğin, iş ilişkisi esnasında düzenlenen teminat senetlerinde iş mahkemesinin, kira ilişkisinde ise sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu yönünde kararlar bulunmaktadır 1.
    2. Asliye ticaret mahkemesi: Diğer bazı kararlarda ise kambiyo senetleri dolayısıyla açılan menfi tespit davalarının asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmiştir 13. Bu kararlarda, kıymetli evrak niteliğindeki kambiyo senetlerinin Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlendiği ve uyuşmazlığın bu mahkemede çözümlenmesi gerektiği ifade edilmiştir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Menfi Tespit Davasında teminat ne zaman iade edilir?

    Menfi tespit davasında teminat, davanın sonucuna göre iade edilir. Dava alacaklı lehine sonuçlanırsa, ihtiyati tedbir kararı kalkar ve teminat, mahkeme tarafından belirlenen usullere göre iade edilir. Dava borçlu lehine sonuçlanırsa, mahkeme kararının kesinleşmesiyle birlikte, icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir ve teminat bu süreçte geri alınır. Eğer dava açıldıktan sonra borç ödenmişse, menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve teminat, bu davanın sonucuna göre iade edilir. Teminatın iadesi süreci, davanın karmaşıklığına ve mahkeme kararlarına bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, bir avukattan profesyonel hukuki danışmanlık alınması önerilir.

    Menfi tespit davasında teminat senedi nasıl ispatlanır?

    Menfi tespit davasında teminat senedinin ispatı için aşağıdaki unsurlar gereklidir: 1. Senedin Ön veya Arka Yüzünde Teminat Amaçlı Verildiğinin Belirtilmesi: Senedin neyin teminatı olarak verildiğinin açıkça yazılı olması gerekir. 2. Yazılı Bir Sözleşme veya Protokol: Teminat senedinin, yazılı bir sözleşme veya belgeye atıf yapılarak düzenlenmesi gerekmektedir. 3. Vade Kısmında "Teminattır" İbaresi: Senedin vade kısmında "teminattır" ibaresinin yer alması, senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırır. 4. Alacaklının İkrarı: Alacaklının, senedin teminat amacıyla verildiğini açıkça kabul etmesi de ispat vasıtası olarak kullanılabilir. İspat yükü, teminat iddiasını ileri süren borçludadır ve bu iddia yazılı delil ile ispatlanmalıdır.

    Menfi tespite karşı açılan itirazın iptali davasında Yargıtay hangi kararları vermiştir?

    Yargıtay'ın menfi tespite karşı açılan itirazın iptali davalarında verdiği bazı kararlar: 1. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 25.02.2013 tarihli kararı: Menfi tespit davasında, davacının takibe konu icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu vurgulamıştır. 2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.01.2012 tarihli kararı: Borçlunun, ilamsız icra takibine itiraz etmesinin takibi durduracağını, ancak icra takibini ortadan kaldırmayacağını ve takibin iptalinin menfi tespit davasının açılmasından sonra gerçekleşen bir sonuç olduğunu belirtmiştir. 3. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 09.09.2013 tarihli kararı: İtirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yarar bulunduğunu kabul etmiştir. 4. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin kararı: İtirazın iptali davasında tazminat hesaplanmasında takip talebindeki miktarın esas alınması gerektiğini vurgulamıştır. 5. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun HGK-K.2022/694 sayılı kararı: Menfi tespit davasında ilk ispat yükünün alacaklıda olduğunu ve alacaklının alacağın varlığını ve miktarını ispatlamak zorunda olduğunu belirtmiştir.

    Kambiyo senetlerinde menfi tespite dayalı bedelsizlik iddiası nedir?

    Kambiyo senetlerinde menfi tespite dayalı bedelsizlik iddiası, bir kambiyo senedinin düzenlenmesine neden olan temel alacak ilişkisinin herhangi bir nedenle mevcut olmadığını ileri sürerek, senedin geçersiz sayılmasını talep etmektir. Bu iddia, aşağıdaki durumlarda ortaya çıkabilir: - Aşırı yararlanma: Temel borç ilişkisinin taraflarının anlaşması geçersizdir. - İmkânsızlık: Temel borç ilişkisi imkânsızdır. - İrade bozukluğu: Taraflardan birinin veya her ikisinin de iradesi hatalı oluşmuştur. - Şekil bozuklukları: Senedin şekle aykırı olması. Menfi tespit davası açılarak, borçlu olmadığını ispatlayan kişi, hakkında başlatılan icra takibini durdurabilir veya devam eden takibi iptal ettirebilir.

    Menfi tespite karşı icra takibi hangi mahkemede açılır?

    Menfi tespit davası, icra takibinden önce veya sonra açılabilir ve her iki durumda da farklı mahkemelerde görülür: İcra takibinden önce açılan menfi tespit davası, asliye hukuk mahkemelerinde görülür. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası, icra takibi yapılan yerin icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır. Menfi tespit davasında yetki, kamu düzenine ilişkin olmadığı için mahkeme veya icra dairesi tarafından resen dikkate alınmaz; yetki itirazının süresi içinde yapılması gerekir.

    Kefil menfi tespite itiraz edebilir mi?

    Kefil, menfi tespite itiraz edemez. Menfi tespit davası, borçlunun borçlu olmadığını iddia ettiği bir davadır ve bu davayı borçlu (kefil değil) açabilir. Kefil, borcun ödenmemesi durumunda alacaklıya karşı doğrudan sorumlu olur ve ödeme yaptıktan sonra borçludan rücu hakkı kapsamında tahsilatı için hukuki yollara başvurabilir.

    89/3 menfi tespit davası borçluya karşı açılır mı?

    Hayır, 89/3 menfi tespit davası borçluya karşı açılmaz. 89/3 menfi tespit davası, borçlu olduğu iddia edilen ve alacaklı olduğunu iddia eden kişiler tarafından, yani aslında üçüncü kişiler tarafından açılır. Bu dava, üçüncü kişinin, kendisine tebliğ edilen üçüncü haciz ihbarnamesine itiraz etmek ve zimmetinde para ya da mal bulunmadığını iddia etmek amacıyla açılır. Menfi tespit davası açma süresi, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 gündür ve bu süre hak düşürücüdür.