• Buradasın

    Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi, 22 Mayıs 1969 tarihinde kabul edilmiş olup, uluslararası andlaşmaların yazılma usulü, kabulü, geçerlilik koşulları, şekil şartları, imzası ve onaylanmasına dair temel prensipleri belirler 13.
    Sözleşmenin bazı önemli maddeleri:
    • Kapsam: Devletler arasındaki andlaşmalara uygulanır 12.
    • Andlaşma tanımı: Devletler arasında yazılı şekilde akdedilmiş ve milletlerarası hukuka tabi olan uluslararası anlaşma olarak tanımlanır 13.
    • Bağlanma rızası: Bir devletin andlaşma ile bağlanma rızası, imza, belgelerin teatisi, onay, kabul, tasvip veya katılma gibi çeşitli yollarla açıklanabilir 14.
    • Geçici uygulama: Taraflar mutabık kaldığı takdirde, bir andlaşma yürürlüğe girmeden önce geçici olarak uygulanabilir 4.
    Sözleşme, uluslararası hukuk müktesebatına vurgu yapar ve bütün devletlerin egemen eşitliği, iç işlerine karışmama gibi ilkeleri içerir 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Uluslararası sözleşmeler kanun hükmündedir ne demek?

    Uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde olması, 1982 Anayasası'nın 90. maddesinin birinci fıkrasına göre, bu sözleşmelerin Türk hukuk düzeninde doğrudan hüküm doğurması anlamına gelir. Aynı maddenin beşinci fıkrasına göre ise, temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmeler ile kanunlar arasında uyuşmazlık çıkması durumunda, sözleşme hükümleri esas alınır.

    Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi ve 1983 Devletlerin Andlaşmalara Halefiyeti Sözleşmesi'ne göre halefiyet nedir?

    Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi ve 1983 Devletlerin Andlaşmalara Halefiyeti Sözleşmesi'ne göre halefiyet, bir devletin yerini başka bir devletin alması veya bir devletin hak ve yükümlülüklerinin bir devletten diğerine geçmesi olarak tanımlanabilir. 1978 tarihli Devletlerin Andlaşmalara Halefiyeti Sözleşmesi, bir devletin ortadan kalkıp yerine yeni bir devlet kurulduğunda, bu yeni devletin (halef devlet), selef devletin (ortadan kalkan devlet) yaptığı anlaşmaların hangisiyle bağlı olacağını düzenler. 1983 tarihli Devletlerin Malvarlığı, Arşiv ve Borçlarına İlişkin Viyana Sözleşmesi, halefiyetin mal, arşiv ve borçlara etkisini ele alır. Halefiyet, uluslararası hukukun en az gelişmiş, en bulanık ve en zor alanlarından biri olarak kabul edilir.

    Türk hukuku açısından uluslararası antlaşmalar nelerdir?

    Türk hukuku açısından uluslararası antlaşmalar, Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve uluslararası kuruluşlarla yapılan, onaylanması için farklı prosedürler gerektiren belgelerdir. Uluslararası antlaşmalar iki ana kategoriye ayrılır: 1. Temel hak ve özgürlüklere ilişkin antlaşmalar. 2. Temel hak ve özgürlüklere ilişkin olmayan antlaşmalar. Onaylama prosedürleri: TBMM'nin uygun bulma kararına bağlı antlaşmalar. Yürütme organının tek başına onaylayabildiği antlaşmalar. Uluslararası antlaşmalar, onaylanıp yürürlüğe konulduklarında kanun niteliği kazanır ve iç hukukta kanunlarla eşit düzeyde yer alır.

    Uluslararası antlaşma ve sözleşme arasındaki fark nedir?

    Uluslararası antlaşma ve sözleşme arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Kapsam: Antlaşma, genellikle iki veya daha fazla devlet arasında yapılan resmi bir anlaşmayı ifade ederken, sözleşme birçok ülke arasındaki özel bir anlaşma türünü kapsar. 2. Amaç: Antlaşmalar, çatışmayı veya anlaşmazlığı sona erdirme girişiminde bulunurken, sözleşmeler küresel meseleleri tartışmak ve üzerinde anlaşmak için yapılır. 3. Yasal Bağlayıcılık: Antlaşmalar, uluslararası hukukun geçerliliği olan, bağlayıcı belgelerdir ve taraf devletlerin onayına bağlıdır.

    Modern devletler hukukunun temelleri hangi antlaşmayla atılmıştır?

    Modern devletler hukukunun temelleri, 1648 tarihli Westphalia (Vestfalya) Barış Antlaşması ile atılmıştır. Bu antlaşma, Otuz Yıl Savaşları'nı sona erdirmek için Münster ve Osnabrück şehirlerinde imzalanmıştır. Westphalia Barış Antlaşması'nın bazı önemli sonuçları: Devlet egemenliği: Her devletin kendi toprakları üzerinde tam egemen olduğu ve diğer devletlerin iç işlerine karışmaması gerektiği ilkesi kabul edilmiştir. Din ve vicdan özgürlüğü: Katolik ve Protestan mezhepleri arasındaki dini çatışmalara son verilmiş ve her devletin kendi tebasının dinini özgürce seçmesine ve uygulamasına izin verilmiştir. Uluslararası hukuk: Devletler arasındaki ilişkileri düzenleyen uluslararası hukukun temel ilkeleri belirlenmiştir.

    Uluslararası sözleşme ve kanunlar arasında çatışma olursa hangisi uygulanır?

    Uluslararası sözleşme ve kanunlar arasında çatışma olduğunda, temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşme hükümleri esas alınır. Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrasına göre, usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası sözleşmeler kanun hükmündedir ve bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Ancak, temel haklara ilişkin olmayan uluslararası sözleşmeler ile kanunlar arasında çatışma durumunda hangi normun öncelikli uygulanacağı tartışmalıdır.

    Uluslararası hukukun temel ilkeleri nelerdir?

    Uluslararası hukukun temel ilkeleri şunlardır: Egemen Eşitlik İlkesi: Tüm devletler hukuk önünde eşittir ve birbirlerinin iç işlerine karışamazlar. Andlaşmalara Sadakat (Pacta Sunt Servanda) İlkesi: Devletler, imzaladıkları uluslararası anlaşmalara iyi niyetle uymakla yükümlüdürler. İyi Niyet İlkesi: Uluslararası ilişkilerde devletlerin karşılıklı olarak iyi niyetli davranması beklenir. Uyuşmazlıkların Barışçıl Çözümü İlkesi: Devletler, aralarındaki uyuşmazlıkları savaş veya şiddet kullanmaksızın barışçıl yollarla çözmelidir. Güç Kullanma Yasağı: Devletler, uluslararası ilişkilerde güç kullanma veya güç kullanma tehdidinde bulunma hakkına sahip değildirler (meşru müdafaa hariç). İnsan Haklarına Saygı İlkesi: Devletler, kendi vatandaşları ve kendi yargı yetkisi altındaki tüm bireylerin temel insan haklarını korumakla yükümlüdürler. Bu ilkeler, uluslararası ilişkilerin adil, istikrarlı ve barışçıl bir şekilde yürütülmesini sağlar.