• Buradasın

    Vekilin aynı gün başka bir mahkemede duruşması olması sebebiyle mazeretinin, dosyanın kararlık aşamada olması nedeniyle mahkemece reddine karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindedir.

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Evet, vekilin aynı gün başka bir mahkemede duruşması olması sebebiyle mazeretinin reddedilmesi, hukuki dinlenilme hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindedir.
    Bu durum, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinde belirtilen hukuki dinlenilme hakkının bir parçasıdır ve tarafların yargılama ile ilgili bilgi sahibi olmasını, açıklama ve ispat hakkını kullanabilmesini kapsar 13.
    Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, mahkemelerce yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, savunma hakkının kısıtlanması olarak değerlendirilir 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Adil yargılanma hakkı ihlali hangi hallerde Anayasa Mahkemesine başvurulur?

    Adil yargılanma hakkı ihlali nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvuru şu hallerde mümkündür: 1. Medeni hak ve yükümlülükler veya suç isnadı ile ilgili bir uyuşmazlığın olması. 2. İhlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında güvence altına alınmış olması. 3. Kamu gücü tarafından hakkın ihlal edilmiş olması. 4. Olağan iç hukuk yollarının tüketilmiş olması. 5. Başvurunun, ihlalin öğrenilmesinden itibaren 30 gün içinde yapılmış olması. Başvuru, bireysel başvuru formu doldurulup harç yatırılarak gerçekleştirilir.

    Anayasa Mahkemesi adil yargılanma hakkı ihlali kararı verirse ne olur?

    Anayasa Mahkemesi'nin adil yargılanma hakkı ihlali kararı vermesi durumunda, ilgili mahkeme ihlalin sonuçlarını gidermek için gerekli işlemleri gerçekleştirmek zorundadır. Bu karar, aynı zamanda etkili bir tazminat yolunun açılması anlamına da gelebilir.

    Anayasa Mahkemesi adil yargılanma hakkının ihlali nedir?

    Anayasa Mahkemesi'ne göre adil yargılanma hakkının ihlali, aşağıdaki durumları kapsar: 1. Uzun tutukluluk süreleri: Yargılama öncesi tutukluluğun makul süreyi aşması. 2. Eksik savunma hakkı: Sanığın kendisini etkin bir şekilde savunmasına izin verilmemesi. 3. Tarafsızlık ilkesinin ihlali: Hakimin veya mahkemenin tarafsızlığını yitirmesi. 4. Geciken yargılama: Davaların uzun sürmesi, bireylerin mağduriyetine neden olabilir. 5. Gizli tanıkların etkisi: Gizli tanık ifadelerinin yargılamada tek başına belirleyici rol oynaması. 6. Hukuka aykırı delillerin kullanılması: İşkence ve kötü muamele gibi yasak yöntemlerle elde edilen delillerin mahkumiyet hükmüne varılırken kullanılması. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi, tanıkların dinlenmemesi veya delillere karşı çıkma imkanı tanınmaması gibi durumların da adil yargılanma hakkını ihlal edebileceğini belirtmektedir.

    Makul sürede yargılanma hakkını ihlal eden mahkeme kararları nelerdir?

    Makul sürede yargılanma hakkını ihlal eden mahkeme kararları şu şekilde özetlenebilir: 1. Davanın 15 yıl sürmesi: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin bir kararında, 15 yıl süren bir miras davasının "makul süre" sınırlarının çok ötesinde olduğu belirtilmiştir. 2. 7 yıl 6 ay 19 günlük yargılama: Anayasa Mahkemesi'nin bir kararında, iş kazası nedeniyle açılan tazminat davasında yargılamanın 7 yıl 6 ay 19 gün sürmesi makul olmayan bir gecikme olarak değerlendirilmiştir. 3. İki yıllık yargılama süresi: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), başvuruya konu davanın munzam zarara ilişkin olduğunu ve yerel mahkemenin kararı ile temyiz incelemesi arasındaki iki yıl bir aylık sürenin makul olmadığına karar vermiştir. Bu tür ihlallerde, mağdurların Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapma ve tazminat talep etme hakları bulunmaktadır.

    Vekil duruşmaya katılmazsa ne olur HMK?

    HMK'ya göre, vekil duruşmaya katılmazsa aşağıdaki sonuçlar doğar: 1. Dosyanın İşlemden Kaldırılması: Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri takdirde, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. 2. Yargılamaya Devam Edilmesi: Vekilin katılmaması durumunda, gelen tarafın talebi üzerine yargılamaya yokluğunda devam edilir. 3. Avukatın Sorumluluğu: Vekil, geçerli bir sebep olmaksızın süresi içinde vekâletname ibraz etmezse, celse harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkûm edilir. 4. Ceza Soruşturması: Avukatın duruşmaya mazeretsiz katılmaması, görevi kötüye kullanma suçundan soruşturma açılmasına neden olabilir.

    Mazeret sunan avukatın mazeretine ilişkin bir karar verilmeden dosyanın karara çıkması tahliye olur mu?

    Mazeret sunan avukatın mazereti dikkate alınmadan dosyanın karara çıkması, tahliye kararını etkileyebilir. Avukatın mazeret dilekçesi sunması, duruşmaya katılamayacağını bildirmek için zorunludur ve bu dilekçenin kabul edilmemesi durumunda, avukatın yokluğunda karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanması olarak değerlendirilir. Dolayısıyla, mahkemenin avukatın mazeretini kabul etmemesi ve yokluğunda karar vermesi, tahliye kararının bozulmasına neden olabilir.

    Adil yargılanma hakkı ihlalinde hangi kararlar verilir?

    Adil yargılanma hakkının ihlalinde verilebilecek kararlar şunlardır: 1. Silahların eşitliği ilkesinin ihlali: Tarafların usule ilişkin haklar bakımından eşit koşullara tabi tutulmaması durumunda, bu ilke ihlal edilmiş sayılır. 2. Delillerin değerlendirilmemesi: Tarafların delil sunma ve inceletme konusunda eşit fırsatlarının verilmemesi, adil yargılanma hakkını zedeler. 3. Gerekçeli karar hakkı: Mahkeme kararlarının dayanaklarının açıklanmaması veya karar sonucunu değiştirebilecek iddiaların karşılanmaması, bu hakkın ihlali anlamına gelir. 4. Masumiyet karinesinin ihlali: Suç isnadını içeren karinelerin aksinin ispat edilememesi, bu karinenin ihlali olarak değerlendirilir. 5. Anayasa Mahkemesi ihlal kararlarının icra edilmemesi: Anayasa Mahkemesi tarafından verilen ihlal kararlarının gereğinin yerine getirilmemesi, adil yargılanma hakkının devam eden bir ihlali olarak kabul edilir.