• Buradasın

    Vekilin aynı gün başka bir mahkemede duruşması olması sebebiyle mazeretinin, dosyanın kararlık aşamada olması nedeniyle mahkemece reddine karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindedir.

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Evet, vekilin aynı gün başka bir mahkemede duruşması olması sebebiyle mazeretinin, dosyanın kararlık aşamada olması nedeniyle mahkemece reddine karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindedir 124.
    Bu durum, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2023/470 E., 2023/1981 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil eder 24.
    Hukuki dinlenilme hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinde düzenlenmiştir ve bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olmayı, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir 24.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Mazeret sunan avukatın mazeretine ilişkin bir karar verilmeden dosyanın karara çıkması tahliye olur mu?

    Mazeret sunan avukatın mazeretine ilişkin bir karar verilmeden dosyanın karara çıkması, savunma hakkının kısıtlanması anlamına gelebilir ve bu durum temyizde bozma sebebi olabilir. Avukatın mazeretinin geçerli bir nedene dayanması durumunda, ikinci kez mahkemeye sunulan mazeretin kabul edilmesi gerekir. Ancak, dosyanın karara çıkması için gereken şartlar ve delillerin toplanmış olması, ayrıca dosyada zaman aşımını belirtir ciddi bir süre varsa, mahkeme mazerete bakılmaksızın karar verebilir. Bu konuda kesin bir yargıya varabilmek için davanın özel koşullarının ve ilgili yasal düzenlemelerin detaylı bir şekilde incelenmesi gereklidir.

    Anayasa Mahkemesi adil yargılanma hakkının ihlali nedir?

    Anayasa Mahkemesi'ne göre adil yargılanma hakkının ihlali şu durumlarda söz konusu olabilir: Delillerin değerlendirilmesinde açık keyfilik veya bariz takdir hatası. Silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlali. Makul sürede yargılanma hakkının ihlali. Doğrudan doğruyalık ilkesinin ihlali. Anayasa Mahkemesi, adil yargılanma hakkı ile ilgili başvuruları, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yaparak değerlendirmez.

    Adil yargılanma hakkı ihlalinde hangi kararlar verilir?

    Adil yargılanma hakkı ihlalinde verilebilecek bazı kararlar şunlardır: Yeniden yargılama: Anayasa Mahkemesi, temel bir hak veya özgürlüğü ihlal ettiği tespit edilen önceki kararın ortadan kalkması için derece mahkemesine yeniden yargılama yapılması yönünde karar verebilir. İhlalin giderilmesi: Mahkeme, ihlalin sonuçlarını gidermek için gereken işlemleri yapmakla yükümlüdür. Tazminat: Adil yargılanma hakkı ihlali durumunda tazminat kararı verilebilir. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi kapsamında, yargılamanın adil olmaması durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapılabilir. Adil yargılanma hakkı ihlalleri ve alınabilecek kararlar, ülkenin yasal düzenlemelerine ve uluslararası sözleşmelere göre değişiklik gösterebilir.

    Adil yargılanma hakkı ihlali hangi hallerde Anayasa Mahkemesine başvurulur?

    Anayasa Mahkemesine adil yargılanma hakkı ihlali iddiasıyla başvurulabilecek durumlar: Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklar. Suç isnatları. Başvuru şartları: Güncel ve kişisel bir hakkın doğrudan etkilenmiş olması. İhlalin, başvurucuya ait bir işlem, eylem veya ihmalle bağlantılı olması. Kamu tüzel kişilerinin başvuruda bulunamaması. Özel hukuk tüzel kişilerinin, yalnızca kendi tüzel kişiliklerine ait hakların ihlal edildiğini ileri sürebilmesi. Yabancıların, yalnızca herkese tanınmış haklar yönünden başvuruda bulunabilmesi. Başvuru süreci: Başvuru yolları tüketildikten sonra 30 gün içinde yapılmalıdır. Başvurular resmî dil olan Türkçe ile ve Anayasa Mahkemesi tarafından hazırlanmış bireysel başvuru formu kullanılarak yapılmalıdır. Başvuru kapsamı dışında kalan durumlar: Yasama işlemleri. Düzenleyici idari işlemler. Anayasa Mahkemesi kararlarıyla Anayasa’nın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler.

    Anayasa Mahkemesi adil yargılanma hakkı ihlali kararı verirse ne olur?

    Anayasa Mahkemesi'nin adil yargılanma hakkı ihlali kararı vermesi durumunda, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü olan mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde, mümkünse dosya üzerinden karar verir. Ancak, AYM'nin yeniden yargılama kararına uyulmaması gibi bir durum söz konusu olmamalıdır; çünkü Anayasa ve kanunlar, AYM'nin ihlal kararına karşı yargı mercilerine "direnme yetkisi" tanımamıştır. AYM tarafından tespit edilen hak ihlali giderilmemişse, başvurucunun yeni bir bireysel başvuruda bulunarak otomatik olarak ikinci bir ihlal kararı elde etmesi mümkündür.

    Vekil duruşmaya katılmazsa ne olur HMK?

    HMK'ya göre, vekil duruşmaya katılmazsa aşağıdaki sonuçlar doğar: 1. Dosyanın İşlemden Kaldırılması: Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri takdirde, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. 2. Yargılamaya Devam Edilmesi: Vekilin katılmaması durumunda, gelen tarafın talebi üzerine yargılamaya yokluğunda devam edilir. 3. Avukatın Sorumluluğu: Vekil, geçerli bir sebep olmaksızın süresi içinde vekâletname ibraz etmezse, celse harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkûm edilir. 4. Ceza Soruşturması: Avukatın duruşmaya mazeretsiz katılmaması, görevi kötüye kullanma suçundan soruşturma açılmasına neden olabilir.

    Makul sürede yargılanma hakkını ihlal eden mahkeme kararları nelerdir?

    Makul sürede yargılanma hakkını ihlal eden mahkeme kararlarından bazıları şunlardır: Güher Ergun ve diğerleri başvurusu. Hatice Akgül başvurusu. Fevzi Özevli ve diğerleri başvurusu. Makul sürede yargılanma hakkının ihlali, davanın karmaşıklığı, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değerlendirilmektedir.