• Buradasın

    Müşterek ipotekte tek kişi borçtan sorumlu mu?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Müşterek ipotekte tek kişi borçtan sorumlu değildir. İpotekli bir taşınmaz devredildiğinde, yeni malik ipoteğe katlanır ve borcun ifa edilmemesi durumunda ipotekli taşınmazın cebri icra yoluyla satılmasına katlanmak zorundadır 2. Ancak, yeni malikin borçtan kişisel sorumluluğu yoktur; sorumluluğu sadece taşınmazın değeri ile sınırlıdır 24.
    Borçtan şahsen sorumlu olan önceki malik ise, borç devam ettiği sürece sorumluluğunu korur 24.
    Ayrıca, birden fazla kişinin bir borç veya zararın tamamından zincirleme sorumlu olduğu müteselsil sorumluluk durumunda, alacaklı borcun tamamı için borçlular arasından seçtiği bir kişiye müracaat edebilir 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Hisseli tapu ipotek edilirse ne olur?

    Hisseli tapu ipotek edildiğinde, her paydaş kendi payı üzerinde ipotek tesis edebilir ve bu ipotek yalnızca o payı teminat altına alır. El birliği mülkiyetinde, yani malın tamamına birden fazla kişi elbirliği ile sahip olduğunda, ipotek koymak için tüm maliklerin izni gereklidir. Paylı mülkiyette, taşınmaz mal üzerinde hak sahibi olan kişilerin ne oranda hak sahibi olduğu resmi belgelerde oranlarla belirtilir ve her paydaş, kendi payını bağımsız olarak ipotek ettirebilir. İpotek işlemi, rehin sözleşmesi ile birlikte tescil işleminin yapılmasını gerektirir.

    Müşterek borçlu müteselsil kefil ne demek?

    Müşterek borçlu müteselsil kefil, asıl borçlu ile aynı konumda olan ve borcun ödenmemesi durumunda banka veya alacaklının, borcun tahsili için birinci derecede sorumlu tuttuğu kişidir. Bu durumda, alacaklı borcunu tahsil etmek için öncelikle asıl kişiye gidebilir veya doğrudan kefile başvurabilir.

    Borçlar hukukunda asli ve tali borç nedir?

    Borçlar hukukunda asli borç ve tali borç şu şekilde açıklanabilir: Asli borç. Tali borç. Borçlar hukukunda asli ve tali borçların yanı sıra, asıl borç, yan borç ve yan yükümlülükler de bulunmaktadır. Borçlar hukuku ile ilgili konularda bir avukata danışılması önerilir.

    Müşterek ve müteselsil borçluluk toki nedir?

    Müşterek ve müteselsil borçluluk, birden fazla kişinin bir borca ortak olması durumunu ifade eder. Müşterek borçluluk: Her bir borçlunun borcun sadece kendi payına düşen kısmından sorumlu olduğu bir durumdur. Alacaklı, her bir borçludan yalnızca kendi payı oranındaki miktarı talep edebilir. Müteselsil borçluluk: Her bir borçlunun borcun tamamından sorumlu olduğu bir durumdur. Alacaklı, borcun tamamını herhangi bir borçludan talep edebilir ve borçlulardan biri ödeme yaptığında diğerleri de borçtan kurtulmuş olur. TOKİ ile ilgili spesifik bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, genel olarak bu kavramlar, birden fazla kişinin aynı borçtan sorumlu olduğu durumları kapsar.

    Borçlar hukukunda borç tanımasının sonuçları nelerdir?

    Borçlar hukukunda borç tanımasının sonuçları şunlardır: 1. Geçerli Bir Hukuki Sebep Olmasa Bile Alacak Hakkı Doğurur: TBK'ya göre, borç tanıması geçerli bir hukuki sebep içermese bile geçerlidir ve alacaklıya bir alacak hakkı yaratır. 2. Alacaklı İspat Külfeti Altında Değildir: Alacaklı, borç tanımasına dayanarak dava açarken, borcun sebebini ispat etmek zorunda değildir. 3. Yeni Bir Alacak Yaratır: Soyut borç tanıması, asıl borç ilişkisinden bağımsız yeni bir alacak yaratır ve bu alacak, borçlunun malvarlığında sebepsiz zenginleşme kalemi olarak yer alır. 4. Borçlunun Def'i Hakkı: Borçlu, borç tanımasının geçerli bir hukuki sebebi olmadığını ileri sürerek ifadan kaçınabilir.

    Müşterek ve müteselsilen sorumlu kefil nasıl takip edilir?

    Müşterek ve müteselsilen sorumlu kefilin takibi şu şekilde yapılır: Müşterek Sorumluluk: Birden fazla borçlu, borcun tamamından değil, belirli bir payından sorumludur. Müteselsil Sorumluluk: Alacaklı, borcun tamamını tahsil etmek için borçluların her birine ayrı ayrı veya hepsine birden başvurabilir. Müteselsil kefil, borcun ödenmemesi durumunda borçtan tek başına sorumlu tutulabilir. Müteselsil sorumluluk ve kefalet işlemleri karmaşık olabilir. Doğru takip ve uygulama için bir hukuk profesyoneline danışılması önerilir.

    Borçlunun tek evi varsa ne olur?

    Borçlunun tek evi varsa, bu ev İcra ve İflas Kanunu'nun 82/12. maddesi uyarınca haczedilemez. Ancak, evin değeri fazla ise bedelinden, borçlunun haline münasip bir ev alabilecek miktarı bırakılmak üzere haczedilerek satılabilir. Bu durumda, borçlunun mağdur olmaması için, haline münasip ev tutarı kadar para ayrılır ve kalan para ile borçlar ödenir. Borçlu, haciz işleminin yapıldığı andan itibaren 7 günü geçmemek şartıyla, bulunduğu ildeki icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine dava açarak haciz işleminin kaldırılmasını talep edebilir. Bu konuda bir uzmandan yardım alınması faydalı olacaktır.