• Buradasın

    İspatı kim yapar?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İspat, hukuk davalarında tarafların, ceza davalarında ise iddia edilen olguya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın sorumluluğundadır 124.
    İspat yükü ile ilgili bazı genel kurallar şunlardır:
    • Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi 24. Kanunda aksi bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür 24.
    • Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi 2. İddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf, ispat yüküne sahiptir 2.
    • Hayatın olağan akışına aykırılık 24. Olağan bir durumun aksini iddia eden, bu durumu ispat etmek zorundadır 124.
    İspat yükü, kanunla belirlendiği durumlarda genel kural uygulanmaz 4. Ayrıca, taraflar ispat yükünün hangi durumlarda kimde olacağına dair özel bir sözleşme yapabilirler 1.

    Konuyla ilgili materyaller

    İspat ne anlama gelir?

    İspat, kelime anlamıyla; bir konu hakkındaki iddiaların doğruluğunu delillerle ortaya koyma, bir hususun doğru veya yanlış olduğunu kanıtlama faaliyetidir. Hukukta ispat ise, tarafların iddia ve savunmalarına dayanak yaptıkları vakıaların doğruluğu konusunda hakimi ikna etme çabalarıdır. İspat kelimesinin diğer anlamları şunlardır: tanıt ve kanıt göstererek bir şeyin gerçek yönünü ortaya çıkarma, kanıtlama, tanıtlama; tümdengelim.

    İspatın konusu ve ispat yükü nedir?

    İspatın Konusu ve İspat Yükü kavramları hukuk yargılamalarında önemli yer tutar. İspatın Konusu, tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalardan oluşur. İspat Yükü ise, uyuşmazlık konusu olan vakıaların gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin belirsizliklerin hangi tarafça giderilmesi gerektiğini ve bu belirsizliğin hukuki sonuçlarına kimin katlanacağını belirleyen kurallar bütünüdür. Türk Medeni Kanunu'na göre, kanunda aksi belirtilmediği sürece, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olayların gerçekleştiğini ispat etmekle yükümlüdür.

    İspatta kesinlik ve yaklaşık ispat nedir?

    İspatta kesinlik ve yaklaşık ispat kavramları şu şekilde açıklanabilir: Kesin (tam) ispat. Yaklaşık ispat. Yaklaşık ispatın uygulandığı bazı durumlar şunlardır: ihtiyati haciz; psikolojik taciz; adli yardım talepleri; iş hukukunda ispat kurallarının esnekleştirildiği bazı düzenlemeler. Yaklaşık ispat, özellikle delil toplamanın zor olduğu durumlarda büyük bir kolaylık sağlar. Ancak, bu kuralın uygulanmasında hâkimlerin dikkatli olması ve zayıf ihtimalleri de göz önünde bulundurması gerekir.

    İspatta hangi deliller kullanılır?

    İspatta kullanılabilecek bazı delil türleri: Tanık beyanı. Belge delili. Bilirkişi raporu ve uzman görüşü. Video, fotoğraf ve ses kaydı. Hukuka aykırı deliller ispat için kullanılamaz ve hükme esas alınamaz.

    İspat edici belgeler nelerdir?

    İspat edici belgeler, bir işlemin, durumun, olayın veya beyanın gerçek olduğunu ispat eden belgelerdir. Başlıca ispat edici belgeler: Fatura. Makbuz. Sözleşme. Tapu senedi. Banka dekontu veya ekstre. Resmi yazışmalar. İmzalı tutanaklar. Vergi belgeleri. İrsaliye. Çek ve senet. Ayrıca, dijitalleşme ile birlikte e-postalar, dijital imzalar veya elektronik kayıtlar da ispat edici belge olarak kabul edilebilir.

    İspat ve ispatlama nedir?

    İspat ve ispatlama kavramları, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşır: 1. Hukukta İspat: Bir olayın veya olgunun varlığı veya yokluğu konusunda hakimde kanaat oluşturmak için yapılan ikna faaliyetidir. 2. Mantık ve Bilimde İspat: Bir şeyin doğruluğunu şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koyma sürecidir. 3. Genel Anlamda İspatlama: Bir iddianın geçerliliğini göstermek veya bir olguyu kanıtlamak için yapılan herhangi bir faaliyettir.

    İspat yükü kime ait?

    İspat yükü, genel olarak iddiayı ortaya atan tarafa aittir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesine göre, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir". Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesine göre ise, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür". Ancak, bazı durumlarda ispat yükü değişebilir: Kanuni karine: Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Tarafların anlaşması: Taraflar arasında ispat yüküne ilişkin yapılan sözleşmeler de ispat yükünün değişmesine neden olabilir.