• Buradasın

    İdari davada husumetin yanlış kişiye yöneltilmesi halinde ne olur?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İdari davada husumetin yanlış kişiye yöneltilmesi durumunda, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15.1.c maddesi devreye girer 3. Bu madde, davanın doğru tarafa yönlendirilmesi için idari yargı organlarına yetki verir, böylece dava, hatalı husumet nedeniyle reddedilmez 3.
    Ayrıca, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesine göre, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir 2.
    Husumetin yanlış kişiye yöneltilmesi, davanın reddi için bir gerekçe olarak görülse de, yargı mercii tarafından davayı açan kişilerin iradesine karşın düzeltme yapılabilir 1. Bu durumda, ilgili kuruluş davalı konumda gösterilir ve davaya devam edilir 1.

    Konuyla ilgili materyaller

    Husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi ne demek?

    Husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi, bir davada taraf olarak gösterilen kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olmaması durumunda, mahkemenin dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar veremeden davayı reddetmesi anlamına gelir. Bir alacak davasında, davacı olma sıfatı o alacağın alacaklısına; davalı olma sıfatı ise o alacağın borçlusuna aittir. Husumet yokluğu, bir itiraz olarak kabul edilir ve davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkündür.

    Husumet yokluğu nedir?

    Husumet yokluğu, bir davada taraf olarak gösterilen kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olmaması durumunu ifade eder. Bir subjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu, yani bir davada davacı ve davalı sıfatının kimlere ait olduğu, tamamen maddi hukuka göre belirlenir. Husumet yokluğu, bir dava şartı olmayıp, itiraz niteliğindedir. Husumet yokluğu, mahkeme tarafından re'sen gözetilir.

    Davalının husumet itirazı nedir?

    Davalının husumet itirazı, mevcut bir davanın yanlış kişi veya kurum aleyhine açıldığına dair yaptığı itirazdır. Bir davada, davacı ve davalı sıfatının kime ait olduğu tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Husumet itirazı, genellikle yargılamanın başlangıç aşamasında veya bir tarafın yargılama sürecinde bir husumet olduğunu iddia etmesi durumunda gündeme gelir.

    Husumet ne anlama gelir?

    Husumet kelimesi, "hasım olma durumu" ve "düşmanlık" anlamlarına gelir.

    Dava aktif husumet nedeniyle esasa girmeden reddedilebilir mi?

    Evet, dava aktif husumet nedeniyle esasa girmeden reddedilebilir. Bir davada taraflardan birinin, aktif ya da pasif husumet ehliyetinin (davacı veya davalı sıfatının) olmadığı belirlenirse, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Bu karar, davanın dinlenemeyeceğine ilişkin bir karar olmayıp, yine davanın esasına ilişkin bir karardır.

    Husumet yokluğundan ret ne zaman yapılır?

    Husumet yokluğundan ret, bir davada taraflardan birinin (davacı veya davalı) o davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olmaması durumunda yapılır. Bu karar, davanın mesmu olmadığına (dinlenemeyeceğine) ilişkin bir karar olmayıp, gene davanın esasına ilişkin bir karardır. Husumet yokluğundan ret kararının verilebileceği bazı durumlar: Yanlış kişiye dava açılması. İdari yargıda yanlış makama dava açılması. Dava şartları, dava açılmasından hükmün verilmesine kadar var olmalıdır.

    İdari davalarda husumette davalı idare nasıl belirlenir?

    İdari davalarda husumette davalı idarenin belirlenmesi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca yapılır. Davalı idare şu şekilde belirlenir: 1. Dava dilekçesinde davalı idarenin adı ve adresi açıkça belirtilmelidir. 2. Eğer dava dilekçesinde davalı idare yanlış belirtilmişse, mahkeme husumetin düzeltilmesine karar verir ve dava dilekçesini gerçek hasma tebliğ eder. 3. Tam yargı davalarında, zarara sebep olan idarenin kendisi davalı olarak gösterilir. Ayrıca, tüzel kişiliği bulunmayan bazı idari birimler de davalı idareye dahil edilebilir, bu durum 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenmiştir.