• Buradasın

    Ekonomik olarak dezavantajlı olan ve yargılamaya konu olan bir kişinin bilgi edinme açıklama ve ispat hakkını kullanabilmesi için adli yardıma başvurması Anayasa'da yer alan hangi ilke ile doğrudan ilgili olduğu söylenebilir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Ekonomik olarak dezavantajlı olan ve yargılamaya konu olan bir kişinin bilgi edinme, açıklama ve ispat hakkını kullanabilmesi için adli yardıma başvurmasının Anayasa'da yer alan hangi ilke ile doğrudan ilgili olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, adli yardımın Anayasa'da güvence altına alınan hak arama özgürlüğü ile ilgili olduğu söylenebilir 23.
    Anayasa'nın 36. maddesi, herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddiada bulunma ve savunma hakkına sahip olduğunu düzenler 23. Bu madde, mali durumu yetersiz olan kişilerin de etkin bir şekilde adalete erişimini sağlamak için adli yardım kurumunun temelini oluşturur 2.

    Konuyla ilgili materyaller

    Anayasa Mahkemesi adil yargılanma hakkının ihlali nedir?

    Anayasa Mahkemesi'ne göre adil yargılanma hakkının ihlali şu durumlarda söz konusu olabilir: Delillerin değerlendirilmesinde açık keyfilik veya bariz takdir hatası. Silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlali. Makul sürede yargılanma hakkının ihlali. Doğrudan doğruyalık ilkesinin ihlali. Anayasa Mahkemesi, adil yargılanma hakkı ile ilgili başvuruları, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yaparak değerlendirmez.

    Hak arama özgürlüğü ve adli yardım arasındaki ilişki nedir?

    Hak arama özgürlüğü ve adli yardım arasındaki ilişki şu şekildedir: Hak arama özgürlüğü, bireylerin adalet önünde haklarını arayabilme ve savunma yapma hakkını ifade eder. Adli yardım ise, mali gücü yetersiz olan bireylerin bu hak arama özgürlüğünü kullanabilmelerini sağlamak amacıyla oluşturulmuş bir sistemdir. Dolayısıyla, adli yardım, hak arama özgürlüğünün önündeki engelleri aşmak ve bu özgürlüğün kullanımında eşitliği sağlamak için önemli bir araçtır.

    Temel haklar ve adil yargılanma arasındaki ilişki nedir?

    Temel haklar ve adil yargılanma arasındaki ilişki, adil yargılanma hakkının temel haklardan biri olması ve diğer temel hak ve özgürlüklerden yararlanmayı güvence altına almasıyla kurulur. Adil yargılanma hakkı, herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil bir şekilde yargılanma hakkını ifade eder. Temel haklar ise, bireylerin salt insan olmaları sebebiyle sahip oldukları haklardır. Adil yargılanma hakkı, temel hakların sınıflandırılması hususunda negatif statü hakkı olarak kabul edilir.

    Adil yargılanma hakkı ve adalete erişim hakkı aynı şey mi?

    Hayır, adil yargılanma hakkı ve adalete erişim hakkı aynı şey değildir, ancak birbiriyle ilişkilidir. Adil yargılanma hakkı, bireylerin yargılama sürecinde haklarının korunmasını ve yasaların tarafsız bir şekilde uygulanmasını sağlar. Adalete erişim hakkı ise, bireylerin hukuki çözümlere en kolay, hızlı, etkili ve masrafsız şekilde ulaşmasını ifade eder. Dolayısıyla, adil yargılanma hakkı, adalete erişim hakkının bir parçası olarak değerlendirilebilir, ancak kapsamı daha dar ve spesifiktir.

    Adil yargılanma hakkı ihlali hangi hallerde Anayasa Mahkemesine başvurulur?

    Anayasa Mahkemesine adil yargılanma hakkı ihlali iddiasıyla başvurulabilecek durumlar: Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklar. Suç isnatları. Başvuru şartları: Güncel ve kişisel bir hakkın doğrudan etkilenmiş olması. İhlalin, başvurucuya ait bir işlem, eylem veya ihmalle bağlantılı olması. Kamu tüzel kişilerinin başvuruda bulunamaması. Özel hukuk tüzel kişilerinin, yalnızca kendi tüzel kişiliklerine ait hakların ihlal edildiğini ileri sürebilmesi. Yabancıların, yalnızca herkese tanınmış haklar yönünden başvuruda bulunabilmesi. Başvuru süreci: Başvuru yolları tüketildikten sonra 30 gün içinde yapılmalıdır. Başvurular resmî dil olan Türkçe ile ve Anayasa Mahkemesi tarafından hazırlanmış bireysel başvuru formu kullanılarak yapılmalıdır. Başvuru kapsamı dışında kalan durumlar: Yasama işlemleri. Düzenleyici idari işlemler. Anayasa Mahkemesi kararlarıyla Anayasa’nın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler.

    Anayasa Mahkemesi hangi hak ve özgürlükleri ihlal eden kanun ve uygulamaları iptal eder?

    Anayasa Mahkemesi, Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddialarını inceler. İhlal edilebilecek hak ve özgürlüklerden bazıları: Suç ve cezada kanunilik ilkesi. Masumiyet karinesi. İfade ve basın özgürlüğü. Anayasa Mahkemesi, bir kanun hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğunu tespit ettiğinde, o kanun hükmünü iptal eder.

    Hak ve özgürlüklerin kısıtlanması hangi ilkeye aykırıdır?

    Hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, ölçülülük ilkesine aykırıdır. Ölçülülük ilkesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde öngörülmüştür ve şu şekilde tanımlanır: Elverişlilik kriteri: Kullanılan aracın sınırlama amacını gerçekleştirmeye uygun olmasını ifade eder. Orantılılık ve gereklilik (zorunluluk) kriteri: Sınırlayıcı önlemin sınırlama amacına ulaşmak bakımından zorunlu olmasını işaret eder. Ayrıca, Anayasa'nın 13. maddesine göre, hak ve özgürlüklerin kısıtlanması şu ilkelere de aykırı olamaz: Kanunilik; Anayasanın sözüne ve ruhuna uygunluk; Demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk; Laik Cumhuriyetin gereklerine uygunluk.