• Buradasın

    Doğrudan doğruyalık ve doğrudanlık arasındaki fark nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Doğrudan doğruyalık ve doğrudanlık kavramları, yargılama süreçlerinde farklı anlamlar taşır:
    • Doğrudan Doğruyalık (Vasıtasızlık): Hâkimin, delillerle doğrudan temas kurarak karar vermesini ifade eder 125. Bu ilke, iki farklı boyutta ele alınır:
      • Şekli Doğrudan Doğruyalık: Hâkimin, delilleri bizzat değerlendirmesi ve araya başka bir hâkim veya mahkeme girmeden karar vermesi gerektiğini belirtir 25.
      • Maddi Doğrudan Doğruyalık: Hâkimin, ispatı gereken konuya en yakın delilleri kullanmasını gerektirir 25.
    • Doğrudanlık: Yargılamanın kesintisiz ve yüz yüze yapılmasını ifade eder 13.
    Dolayısıyla, doğrudan doğruyalık, doğrudanlığın bir alt unsuru olarak, hâkimin delilleri doğrudan değerlendirmesini; doğrudanlık ise yargılamanın genel olarak kesintisiz ve yüz yüze yapılmasını kapsar.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Doğrudanlık ilkesi nedir?

    Doğrudanlık ilkesi, yargılamayı yapan hakimin, doğrudan doğruya sanığı sorguya çekmesi, mağdur, tanık ve bilirkişiyi dinlemesi, keşfi yapması ve bu delilleri değerlendirip karar vermesi anlamına gelir. Bu ilkeye göre, yargılama yapan ile hüküm veren aynı hakim olmalıdır. Doğrudanlık ilkesinin bazı istisnaları şunlardır: İstinabe: Kanun'un izin verdiği hallerde bazı işlemler başka bir mahkeme aracılığıyla yapılabilir. Naip hakim: Naip hakim, bu ilkenin istisnalarından biridir. Hakim değişikliği: Hakimin dava sırasında değişmesi ve yeni bir hakimin davaya ortasından devam etmesi de doğrudanlık ilkesinin istisnasıdır.

    Doğrudan ve dolaylı yöntem arasındaki fark nedir?

    Doğrudan ve dolaylı yöntem arasındaki farklar farklı bağlamlarda ele alınabilir: Nakit akış tablosu. Satış yöntemi. Anlatım türü.

    Doğruluk nedir felsefe?

    Felsefe bağlamında doğruluk, genel olarak bir önerme, inanç, düşünce veya kanaatin bazı temellere ya da ölçütlere göre sahip olduğu doğru olma özelliğidir. Doğruluk, epistemolojik ve ontolojik olmak üzere iki ayrı bağlamda ele alınır: Epistemolojik doğruluk, bilginin belirleyicisi olarak görülür ve önermelerin, kuramların ve dilsel öğelerin bir niteliği olarak kabul edilir. Ontolojik doğruluk, varlığın özüyle özdeş olma hali olarak tanımlanır. Platon'da temelleri atılan ve Aristoteles'in "Metafizik" adlı eserinde açık ifadesini bulan "uygunluk kuramı", doğruluğun bilginin nesnesine uygunluğu olduğunu savunur.

    Doğrudan anlatım nedir?

    Doğrudan anlatım, bir sözün, herhangi bir değişikliğe uğratılmadan, söylendiği gibi aktarılmasıdır. Doğrudan anlatım cümleleri genellikle tırnak içerisinde veya iki virgül arasında belirtilecek şekilde gösterilir. Doğrudan anlatım örnekleri: "Çiçero’nun ‘Bir yerde yaşam varsa orada umut da vardır.’ sözü çok hoşuma gider." "Kadın, arkadaşının kulağına eğilerek: ‘Birazdan kalkalım mı?’ diye fısıldadı." "Bu konuda atalarımız: ‘Cesurun bakışı, korkağın kılıcından keskindir.’ der." "Deskartes’in: ‘Düşünüyorum öyleyse varım.’ sözü çok ünlüdür." "Babam da annem de bu köyde doğup büyümüşler."