• Buradasın

    Borçlar Kanunu'na göre zamanaşımı ne zaman başlar?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Türk Borçlar Kanunu'na (TBK) göre zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar 24.
    Alacağın muaccel olmasının bir bildirime bağlı olduğu hallerde ise zamanaşımı, bu bildirimin yapılabileceği günden işlemeye başlar 24.
    Zamanaşımı süresi hesaplanırken zamanaşımının başladığı gün sayılmaz ve zamanaşımı ancak sürenin son günü de hak kullanılmaksızın geçince gerçekleşmiş olur 24.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu nedir?

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 11/1/2011 tarihinde kabul edilmiş ve 4/2/2011 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bir kanundur. Bu kanun, borç ilişkilerinin genel hükümlerini ve sözleşmeden doğan borç ilişkilerini düzenler. Bazı önemli maddeleri: Sözleşme kurulması. Şekil şartı. Sorumluluk. Kanunun tamamına mevzuat.gov.tr, lexpera.com.tr ve tsb.org.tr gibi sitelerden ulaşılabilir.

    Dava zamanaşımı kaç yıl sonra düşer?

    Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre geçtikten sonra kamu davasının düşmesine neden olur. Bazı suç türleri için dava zamanaşımı süreleri: Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlar: 30 yıl. Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlar: 25 yıl. 20 yıldan az olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlar: 20 yıl. 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlar: 15 yıl. 5 yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar: 8 yıl. Bu süreler, suçun niteliğine ve failin yaşına göre değişiklik gösterebilir.

    Zamanaşımı süresi nasıl hesaplanır?

    Zamanaşımı süresi hesaplanırken, süreye başlangıç olarak suçun işlendiği tarih kabul edilir. Hesaplama şu şekilde yapılır: 1. Süre, gün olarak belirlenmişse, sürenin başladığı gün hesaba katılmaz ve son günün mesai bitim saatinde sona erer. 2. Süre, hafta veya ay olarak belirlenmişse, sürenin başladığı güne karşılık gelen haftanın veya ayın son gününde biter. 3. Süre, yıl olarak belirlenmişse, son yılda karşılık gelen tatil saatinde biter. Zamanaşımı süresinin kesilmesi durumunda, süre yeniden işlemeye başlar ve bu durum Türk Borçlar Kanunu'nun 154. maddesinde belirtilen nedenlerle gerçekleşir.

    Kişisel eşya alacak davası zamanaşımı ne zaman başlar?

    Kişisel eşya alacak davası zamanaşımı, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlar. Genel olarak alacak davaları için zamanaşımı süresi 10 yıldır. Zamanaşımının ne zaman başlayacağı, alacağın ödenmemesiyle ilişkilidir. Zamanaşımı süresi dolmadan önce, ilgili belgelerin toplanması ve başvuruda bulunulması önerilir.

    Borçlar Kanunu madde 100 nedir?

    Türk Borçlar Kanunu'nun 100. maddesi, kısmen yapılan ödemelerde mahsup işlemini düzenler. Maddenin tam metni şu şekildedir: > "Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz. Alacaklı, alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almış ise, borçlu kısmen yaptığı ödemeyi, güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup etme hakkına sahip değildir". Bu madde, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 84. maddesini karşılamaktadır.

    Yerine getirme zamanaşımı nedir?

    Yerine getirme zamanaşımı, kabahatler karşılığında uygulanan idari para cezalarının veya mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin kararların, belirli bir süre içinde uygulanmaması durumunda söz konusu olur. Yerine getirme zamanaşımı süreleri: 50.000 TL veya daha fazla idari para cezası: 7 yıl. 20.000 TL veya daha fazla idari para cezası: 5 yıl. 10.000 TL veya daha fazla idari para cezası: 4 yıl. 10.000 TL'den az idari para cezası: 3 yıl. Zamanaşımının başlangıcı, idari para cezası kararının kesinleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı başıdır.

    Borçlar Kanunu 183 nedir?

    Türk Borçlar Kanunu'nun 183. maddesi, alacağın devri ile ilgili koşulları düzenler. Maddeye göre, kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Ayrıca, borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez.