• Buradasın

    Adi kefalette rücu hakkı var mı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Evet, adi kefalette rücu hakkı vardır 124.
    Adi kefalette, kefil, alacaklıya ödediği borç miktarını asıl borçludan geri alabilir 24. Bu hak, kefilin mali kayıplarını borçludan tahsil etmesine olanak tanır 2.
    Kefilin rücu hakkını kullanabilmesi için:
    • geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunması gerekir 45;
    • kefilin alacaklıyı tatmin etmiş olması gerekir 45;
    • asıl borç muaccel olmalıdır 5.
    Ayrıca, kefil ile asıl borçlu arasında vekâlet, vekâletsiz iş görme veya sebepsiz zenginleşme gibi bir ilişki de olabilir 14. Bu durumda, kefil, aralarındaki iç ilişkiye dayanarak da rücu talebinde bulunabilir 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kefalet ne anlama gelir?

    Kefalet, bir kişinin, başka bir kişinin borç veya yükümlülüklerini yerine getireceğine dair garanti vermesidir. Kefalet kelimesinin diğer anlamları: Bir şeyi başka bir şeye eklemek; Taahhüt etmek, garanti etmek; Bakmak, beslemek. Kefalet türleri: Adi kefalet. Birlikte kefalet. Birden fazla kişinin bir borca kefil olması, bu da "adi birlikte kefalet" ve "zincirleme (müteselsil) birlikte kefalet" olarak ikiye ayrılır. Kefile kefalet. Kefilin ödemediği borcu üstlenen kişi. Rücua kefalet. Alacaklıya ödeme yapıp borçludan geri alamayan kefile, başka bir kişinin kefil olması. Kefalet, genellikle finansal anlaşmalarda, kredi başvurularında ve ticari ilişkilerde kullanılır.

    Eski BK'da kefalet nasıl düzenlenir?

    Eski Borçlar Kanunu'nda (818 sayılı) kefalet sözleşmesi şu şekilde düzenlenirdi: "Kefaletin sıhhati, tahriri şekle riayet etmeğe ve kefilin mes'ul olacağı muayyen bir mikdar iradesine mütevakkıftır". Buna göre, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için: 1. Yazılı şekilde yapılması gerekiyordu. 2. Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın sözleşmede yer alması şarttı. Ayrıca, kefilin el yazısıyla kendi adını, soyadını ve kefalet tarihini yazması da zorunluydu.

    Kefil hangi durumlarda sorumlu olur?

    Kefil, borçlunun borcunu ödememesi durumunda devreye girer ve aşağıdaki durumlarda sorumlu olur: Borcun tamamı veya bir kısmı. Faiz ve yasal masraflar. Dava ve takip masrafları. Akdi faiz. Kefilin sorumluluğu, kefalet sözleşmesinin türüne ve şartlarına bağlıdır. Kefilin borçtan kurtulabileceği durumlar: Borcun ödenmesi. Sözleşmede belirtilen sürenin dolması. Yeni borç düzenlemesi.

    Kefalette para iadesi nasıl yapılır?

    Kefalette para iadesi süreci, durumun niteliğine ve yerel yasalara göre değişiklik gösterebilir. İşte genel adımlar: 1. Mahkeme Kararının Alınması: Kefalet parasının iadesi için öncelikle ilgili mahkeme kararının olması gerekmektedir. 2. İade Başvurusu: Mahkeme kararının ardından, kefalet parasının iadesi için ilgili yargı merciine yazılı bir başvuru yapılmalıdır. 3. İade Sürecinin Takibi: Başvurunun ardından, mahkeme süreci takip edilmeli ve gerekli prosedürlerin tamamlanması için avukattan yardım alınabilir. Eğer kefalet parası iade edilmezse, bu durum genellikle sanığın duruşmalara katılmaması, yükümlülükleri yerine getirmemesi veya belirlenen sürelerin aşılması gibi nedenlerden kaynaklanabilir.

    Kefil itirazın iptali davası açabilir mi?

    Kefil, itirazın iptali davası açamaz. İtirazın iptali davası, borçlunun ödeme emrine karşı yaptığı itiraz nedeniyle duran ilamsız icra takibinin, mahkeme kararıyla devam ettirilmesini sağlamak amacıyla alacaklı tarafından açılır. Kefil, ödediği borcu borçludan talep etmek için rücu hakkı kapsamında dava açabilir.

    Adi ve müteselsil kefalet farkı nedir?

    Adi kefalet ve müteselsil kefalet arasındaki temel farklar şunlardır: Alacaklının Başvuru Hakkı: Adi kefalette: Alacaklı, borçluya başvurup tahsilat yapamadıktan sonra kefile başvurabilir. Müteselsil kefalette: Alacaklı, borçluya başvurmadan doğrudan kefile başvurabilir. Kefilin Sorumluluğu: Adi kefalette: Kefilin sorumluluğu, ikincil niteliktedir; öncelikle borçlunun tahsil edilmesi beklenir. Müteselsil kefalette: Kefil, borçla birlikte birinci derecede sorumludur; alacaklı, borcun tamamını doğrudan kefilden talep edebilir. Savunma Hakları: Adi kefalette: Kefil, borçlunun sahip olduğu savunma haklarını kullanabilir. Müteselsil kefalette: Kefil, bazı savunma haklarından mahrumdur. Ticari Borçlar: Adi kefalet: Ticari borçlarda aksi belirtilmediği sürece adi kefalet olarak kabul edilir. Müteselsil kefalet: Ticari borçlarda aksi belirtilmedikçe müteselsil kefalet olarak kabul edilir.

    Aval ve kefalet arasındaki fark nedir?

    Aval ve kefalet arasındaki temel farklar şunlardır: Aval, kambiyo senetlerinde; kefalet ise her tür borç için verilebilir. Aval verenin borcu bağımsız bir borçtur, bir diğer ifade ile feri nitelikte değildir. Kefaletin varlığı ve geçerliliği asıl borcun varlık ve geçerliliğine bağlıdır. Avalin ve kefaletin şekil şartları farklıdır. Aval veren, kambiyo senedinden dolayı borçlu olan diğer borçlularla ile birlikte müteselsilen borçlu olur. Kefalette ise borçluya karşı zaman aşımının kesilmesi durumunda kefile karşı da kesilir. Aval ve kefalet, şahsi teminat verme amacı güden hukuki kurumlar olsa da, yöntemleri farklı olsa da her ikisinin de amaçları esasen alacaklıyı teminat altına almaktır.