• Buradasın

    Ülgener neden istihdam sorunu olduğunu düşünüyor?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Ülgener, istihdam sorununu iki ana nedenle düşünüyor:
    1. Geleneksel ve Tasavvufi Zihniyet: Ülgener, İslam dünyasındaki tasavvufi akımların ve zihniyet yapısının, ekonomik kalkınmayı ve istihdamı olumsuz etkilediğini savunuyor 14.
    2. Ekonomik Buhranlar ve İşsizlik: 1929 ekonomik buhranı, 1930'lu yıllardaki işsizlik ve İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik yıkım, Ülgener'in Keynesyen ekonomiye yönelmesinde etkili olmuştur 14. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerde kamu ve tarım alanındaki gizli işsizlik de istihdam sorunlarını artırmıştır 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Ülgener'in iktisadi zihniyeti nedir?

    Sabri Ülgener'in iktisadi zihniyeti, Doğu toplumlarının iktisadi geri kalmışlığını açıklamak için tasavvuf kültürünün yarattığı insan tipi ve dini faktörlerin etkisine odaklanır. Ülgener'e göre, bu toplumlarda rasyonel bir üretim şeklinin ortaya çıkmamasının temel nedeni, tasavvufi yaklaşımların güçlendirdiği yaşam tarzıdır. Ülgener, iktisadi ahlak kavramını da geliştirerek, gündelik tavır ve davranışlar üzerine olan değer hükümlerinin söz ve deyim halinde ifadelendirilmesi olarak tanımlar.

    Çalışmak ve istihdam edilmek arasındaki fark nedir?

    Çalışmak ve istihdam edilmek arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Çalışmak: Genel anlamda bir hedefe ulaşmak için yapılan faaliyetleri ifade eder ve ücretli veya ücretsiz olabilir. 2. İstihdam edilmek: Bir işveren ile çalışan arasında yapılan sözleşme çerçevesinde, belirli bir ücret karşılığında bir işte çalışmak demektir.

    Sabri Ülgener'in istihdam teorisi nedir?

    Sabri Ülgener'in istihdam teorisi, iktisadi geriliğin nedenlerini ahlak ve zihniyet bağlamında ele alır. Ülgener, kapitalist girişimci ve orta çağ esnafı gibi farklı iktisadi zihniyet tiplerini karşılaştırır ve modern kapitalist toplumların dinamik, rasyonel ve hareketli bir kazanç zihniyetine sahip olduğunu savunur. Ülgener'in teorisinde, devletçi politikaların uygulanması, rasyonel birey/firma anlayışının gelişmesine katkıda bulunacak bir araç olarak görülür.