Yazeka
Arama sonuçlarına göre oluşturuldu
Deyimin hikayesi şu şekildedir:
Bir çırak, yeterince öğrendiğini düşünerek ustasından ayrılıp kendi dükkanını açar 4. Ancak yaptığı testiler ve çömlekler istediği gibi olmaz 2. Ustasından öğrendiklerini uyguladığı halde, kusurların nereden kaynaklandığını bir türlü çözemez 2.
Sonunda, eski ustasının dükkanına giderek onu çalışırken dikkatle izler 2. Ustası, kuruyan çömlekleri fırına vermeden önce üzerlerindeki tozlara "püfff" diye üfler ve ondan sonra cila sürer 24. Bunu gören eski kalfa, kendi kendine şöyle der: "Her şeyi öğrenmişim ama bu püf noktasına hiç dikkat etmemişim" 2.
Daha sonra kendi dükkanına gidip ustasından yeni öğrendiklerini uygular ve sonunda istediği gibi güzel ürünler yapar 2. Bu güzel hatıra onun dostuna, dostunun da dostuna sohbet konusu olur ve bir işin yapılmasında en hassas ve olmazsa olmaz kuralları anlatmak için "püf noktası" deyimi söylenir olur 2.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: