• Buradasın

    Püf nokta deyimi nasıl ortaya çıktı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Püf noktası" deyimi, Osmanlı dönemindeki cam üfleme işçiliğinden ortaya çıkmıştır 34.
    Deyimin hikayesi şu şekildedir:
    Bir çırak, yeterince öğrendiğini düşünerek ustasından ayrılıp kendi dükkanını açar 4. Ancak yaptığı testiler ve çömlekler istediği gibi olmaz 2. Ustasından öğrendiklerini uyguladığı halde, kusurların nereden kaynaklandığını bir türlü çözemez 2.
    Sonunda, eski ustasının dükkanına giderek onu çalışırken dikkatle izler 2. Ustası, kuruyan çömlekleri fırına vermeden önce üzerlerindeki tozlara "püfff" diye üfler ve ondan sonra cila sürer 24. Bunu gören eski kalfa, kendi kendine şöyle der: "Her şeyi öğrenmişim ama bu püf noktasına hiç dikkat etmemişim" 2.
    Daha sonra kendi dükkanına gidip ustasından yeni öğrendiklerini uygular ve sonunda istediği gibi güzel ürünler yapar 2. Bu güzel hatıra onun dostuna, dostunun da dostuna sohbet konusu olur ve bir işin yapılmasında en hassas ve olmazsa olmaz kuralları anlatmak için "püf noktası" deyimi söylenir olur 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Püf noktasının kökeni nereden gelir?

    Püf noktası deyimi, 11. yüzyıldan beri yapılmakta olan testicilik mesleğinden dilimize geçmiştir. Çinisiyle meşhur bir memlekette, bir çini ustası ve çırağı yaşarmış. Öz Türkçe bir sözcük olan püf kelimesi, bir şeyi üfleyerek söndürmek anlamına gelir.

    Püf noktası hikayesi nedir?

    Püf noktası deyiminin hikayesi şöyledir: Bir kasabada testi ve çanak-çömlek imal edilen bir yerde, uzun yıllar bu meslekte çalışan bir çırak, kalfa olup kendi başına bir dükkan açmak ister. Ustanın nasihatlerinden sıkılan kalfa, dayanamayıp bir dükkan açar. Nihayet ustasına gidip durumu anlatır. Usta, tezgaha bir miktar çamur koyar ve “Haydi, der, geç bakalım tezgahın başına da bir testi çıkar. Eski çırak, ayağıyla merdaneyi döndürüp çamura şekil vermeye başladığında usta, önünde dönen çanağa arada sırada “püf!” diye üfleyerek, zamanla testiyi çatlatacak olan bazı küçük hava kabarcıklarını patlatıp giderir. Her sanatın incelik gereken nazik kısmına da o günden sonra “püf noktası” denilmeye başlanır. Ayrıca, "Püf Noktası" deyiminin hikayesinin farklı bir versiyonu da şu şekildedir: Bir çömlekçi ustası ve bu ustanın bir çırağı varmış. Aradan uzunca bir zaman geçmiş, çırağın canına tak etmiş ve ustasıyla helalleşip yanından ayrılmış ve kendi atölyesini kurmuş. En sonunda kös kös ustasının yanına geri dönmüş. Ustasına sormuş, "usta usta, nedir bunun püf noktası?" [4

    Deyim ne demek?

    Deyim, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı veya sözdizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen sözcüklerden oluşan kalıplaşmış bir sözcük topluluğu ya da cümledir. Deyimlerin bazı özellikleri: Kalıplaşmış ifadeler: Deyimlerde bulunan sözcüklerin yerleri değiştirilemez ve sözcüklerin yerine eş anlamlıları getirilemez. Mecazi anlam: Genellikle mecazi anlam taşırlar. Kültürel ögeler: Bir toplumun kültürel ve tarihsel ögelerini yansıtırlar. Kullanım alanı: Edebiyattan günlük konuşmaya, tiyatrodan sinemaya kadar geniş bir kullanım alanına sahiptirler.