Yazeka
Arama sonuçlarına göre oluşturuldu
Necip Fazıl Kısakürek, Abdülhakim Arvâsî'ye 1934 yılında tanıştıktan sonra büyük bir bağlılık hissetmiştir 14. Bu tanışma, Necip Fazıl'ın hayatında önemli bir dönüm noktası olmuş ve tasavvufî düşüncelerinin şekillenmesine yol açmıştır 14.
Arvâsî, Necip Fazıl'a tasavvufun "söz ilmi" değil, "hâl ilmi" olduğunu açıklamış ve onu manevi bir bağlılıkla yönlendirmiştir 4. Necip Fazıl, Arvâsî'nin etkisiyle sanatını ve çalışmalarını İslami çizgiye kaydırmış, birçok eser kaleme almıştır 14.
Necip Fazıl, Arvâsî ile olan ilişkisini "O ve Ben", "Son Devrin Din Mazlumları" ve "Çile" gibi eserlerinde anlatmıştır 14. Özellikle "O ve Ben" kitabında hayatını, Arvâsî ile olan irtibatına göre üç döneme ayırmıştır: "Tanıyıncaya Kadar (1904-1934)", "Tanıdıktan Sonra (1934-1943)" ve "O Günden Beri (1943'ten sonra)" 14.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: