• Buradasın

    Kalenderane ne demek?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kalenderhane, Osmanlı döneminde yoksul ve gezgin dervişlerin konakladığı ve ibadet ettiği zaviyelere verilen addır 14.
    Kalenderhane kelimesi, Farsça kökenli "kalender" (geniş, rahat) ve "hane" (ev) kelimelerinin birleşiminden oluşur 1. Bu yapılar, kervansaraylara benzer şekilde konaklayanlardan para alınmazdı 1. Ancak, kalenderhane bir ibadethane, kervansaray ise han işlevine sahipti 1.
    Kalenderhane olarak bilinen yerler genellikle padişahlar, vezirler ve devlet büyükleri tarafından inşa edilmiştir 1. Bazı büyük kalenderhanelerde yemek de pişirilirdi 1.
    İstanbul'da elliden fazla kalenderhane bulunmaktadır 1. Bunların arasında en meşhurları Lalizade Kalenderhanesi, Numan Bey Kalenderhanesi, Beylerbeyi Kalenderhanesi ve Yetim Ali Çelebi Kalenderhanesi'dir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

      Yanıtı değerlendir

      5 kaynak

      1. terim.rehberim.gen.tr
        1
      2. tarihvakti.com
        2
      3. terim.ahmetcadirci.com
        3
      4. sanatsozlugum.blogspot.com
        4
      5. seslisozluk.net
        5

    Konuyla ilgili materyaller

    Kalender ne anlama gelir?

    Kalender kelimesi farklı anlamlara gelebilir: Gösterişsiz, alçakgönüllü ve sade yaşamayı tercih eden kimse. Mala, mülke ve şöhrete önem vermeyen, toplumdan kendini tecrit etmiş derviş. Kağıt üretiminde kullanılan, silindirden oluşan makine. Özensiz, dikkatsiz bir şekilde. Zamanın düzenlenmesine ve faaliyetlerin planlanmasına yardımcı olan sistem; takvim.
    5 kaynak

    Kalenderhane'nin hikayesi nedir?

    Kalenderhane'nin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Bizans Kilisesi: Kalenderhane, İstanbul'un Vezneciler semtinde, Bozdoğan Kemeri'nin yakınında bulunan ve Meryem Ana'ya adanmış bir Bizans kilisesidir. Fatih Sultan Mehmet'in Tahsisi: İstanbul'un fethinden sonra, Fatih Sultan Mehmet tarafından Kalenderi dervişlerine zaviye olarak tahsis edilmiştir. Zaviye ve Cami Kullanımı: Bir süre sonra yapı, hem zaviye hem de cami olarak kullanılmaya başlanmıştır. Tarihsel Dönüşümler: Yapı, zamanla terk edilip harabeye dönmüş, ancak 1966-1972 yılları arasında Harvard ve İstanbul Teknik Üniversitelerinin ortak çalışmasıyla restore edilerek yeniden ibadete açılmıştır. Kalenderhane, İstanbul'un kent yapısındaki dönüşümleri yansıtan, tarihi ve mimari açıdan önemli bir yapıdır.
    5 kaynak

    Kalender'in kökeni nedir?

    Kalender ismi, Farsça kökenli olup "alçakgönüllü, gösterişsiz, sade, mütevazı" anlamlarına gelir. Kalender kelimesi ayrıca, 11. yüzyılda Doğu İran'da ortaya çıkan ve belirli bir tarikata bağlı olan veya olmayan Sufi dervişleri tanımlamak için kullanılır.
    5 kaynak

    Kalenderhanenin içinde ne var?

    Kalenderhane Camii'nin içinde şunlar bulunmaktadır: Mozaikler. Mermer kaplamalar. Sütun başlıkları. Mihrap ve minber. Kalem işleri. Ayrıca, caminin avlusunda, kilise olarak kullanıldığı dönemlerde yapıya dahil edilen ancak şimdi yıkılıp harabe halini alan duvar kalıntıları da bulunmaktadır.
    5 kaynak

    Kalenderi ve kalendermeşrep aynı mı?

    Kalenderi ve kalendermeşrep kavramları farklı anlamlara sahiptir. Kalenderi, gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse anlamına gelir. Kalendermeşrep ise düşünce ve davranışlarında kalender olan, her şeyi hoş görüp sorun etmeyen, uysal tabiatlı kimse anlamına gelir.
    5 kaynak

    Kalenderi ve kalenderiye nedir?

    Kalenderi ve Kalenderiye şu anlamlara gelir: Kalenderi: Kalenderlik tarikatına mensup dervişler için kullanılan bir terimdir. Kalender kelimesi Farsça kökenli olup, "iriyarı, kaba" veya "ağır yük taşıyan" anlamlarına gelir. Kalenderiye: Kalenderlik tarikatını ifade eder. Kökenleri belirgin bir şekilde belirlenemese de, çeşitli dini ve kültürel doktrinlerden etkilendiği düşünülmektedir. Kalenderiliğin bazı özellikleri: Mala, mülke ve şöhrete önem vermezler. Kanaat anlayışına sahiptirler. Toplumdan kendilerini tecrid ederler. Gezgin Budist, Zerdüştî ve Maniheist rahiplere benzer bir hayat sürerler. Kalp temizliğinin esas olduğuna inanırlar. "Çâr-darb" olarak bilinen, saç, sakal, bıyık ve kaşlarını ustura ile kazıtma geleneğini sürdürürler.
    5 kaynak