Bilmüşahede, "görmek suretiyle, görerek, bizzat şahit olarak, görüldüğü gibi" anlamlarına gelir. Örnek kullanım: "Hem Sâni-i Âlem'in nihayet cemalde olan kemal-i san'atı üzerine enzar-ı dikkati celb etmek, teşhir etmek istemesine mukabil, en yüksek bir sada ile dellallık eden; yine bilmüşâhede O Zat'tır".