• Buradasın

    Modern siyasetin kurucusu kimdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Modern siyasetin kurucusu olarak Niccolò Machiavelli kabul edilir 124.
    Machiavelli, siyaset felsefesini Antik dönemin özcü ve teleolojik bağlamından, Orta Çağ düşüncesinin ise aşkın ve akıl-üstü yapısından bağımsızlaştırarak, siyaseti ilk kez gerçekçi temellerde yorumlayan kişi olarak ün kazanmıştır 14.
    Machiavelli'nin modern siyaset olarak kabul edilen görüşlerinin yer aldığı eserleri "Prens" ve "Söylevler"dir 2. Bu iki yapıtıyla siyasal düşünceye özgün ve yenilik yaratıcı katkılar yapmış, bu katkılarıyla da "modern siyaset/devlet kuramının en önemli kurucularından sayılmıştır" 2.
    Modern siyasetin diğer kurucuları arasında Jean Bodin ve Thomas Hobbes da bulunur 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Siyaset felsefesi nedir kısaca?

    Siyaset felsefesi, devlet, hükûmet, politika, özgürlük, mülkiyet, meşruiyet, hak, hukuk gibi konular hakkındaki temel soruları cevap arayan ve bu konuları felsefeden faydalanarak inceleyen sosyal bilim dalıdır.

    Siyaset nedir ve amacı nedir?

    Siyaset, gruplar arasında kararların alındığı veya bireyler arasındaki güç ilişkilerinin, kaynakların dağıtımı veya statü gibi diğer etkileşim biçimlerinin ilişkilendirildiği bir dizi faaliyeti ifade eder. Siyasetin amacı genellikle şu unsurları içerir: Yasama, yürütme ve yargı organlarının bağımsız çalışması. Ülkenin iç ve dış tehditlere karşı korunması. Devletin diğer devletlerle olan ilişkilerinin düzenlenmesi. Halkın taleplerinin karşılanması. Bürokrasi ve diplomasi alanında gerekli faaliyetlerin yürütülmesi.

    Modern siyaset nedir?

    Modern siyaset, 17. yüzyılda Thomas Hobbes'un öncülüğünde, siyaseti özerk bir alan olarak gören ve mekanistik bir yaklaşımla formüle edilen bir düşünce sistemidir. Modern siyasetin bazı özellikleri: Siyasetin özerkliği: Siyaset, ahlak ve dinden bağımsız bir alandır. Egemenlik: Modern devlet, kendi toprakları üzerinde en yüksek otoritedir ve hukukun kaynağıdır. Sosyal sözleşme: Siyasal düzen, halk tarafından oluşturulur ve sürdürülür. Sınırlı egemenlik: Egemenliğin belirli sınırlar dahilinde kullanılması gerektiği anlayışı. Halk egemenliği: Halkın, rejimin yaratıcısı ve sürdürücüsü olması. Modern siyaset, liberalizm, demokrasi ve ulus devlet gibi kavramların temelini oluşturmuştur.

    Dünya siyasetinin temelleri nelerdir?

    Dünya siyasetinin temelleri üç ana kavram üzerine kuruludur: devlet, hükûmet ve parlamento. Bunun yanı sıra, siyasetin diğer temel unsurları şunlardır: Toplumsal düzen ve çatışma yönetimi. Kaynakların dağıtımı. Uluslararası ilişkiler. Ayrıca, siyasetin modern dünyadaki etkisi, ekonomik sistemler, düşünce özgürlüğü ve halkın siyasi katılımı gibi alanlarda da kendini gösterir.

    Siyasal Düşünceler Tarihi'nin kurucusu kimdir?

    Siyasal Düşünceler Tarihi'nin kurucusu olarak Niccolò Machiavelli kabul edilir. Machiavelli, modern siyaset düşüncesinin temellerini atan ve siyasal iktidarın yeni formunu keşfeden ilk düşünür olarak değerlendirilir.

    İlk siyasal toplum nasıl ortaya çıktı?

    İlk siyasal toplumların nasıl ortaya çıktığına dair bazı görüşler: Gönüllü Teoriler: Çeşitli grupların, ortak rasyonel bir çıkar sonucunda devletler oluşturmak üzere bir araya geldiğini iddia eder. Çatışma Teorileri: Devletlerin oluşumunda bir nüfusun diğer bir nüfus üzerindeki çatışma ve egemenliği önemli bir faktör olarak kabul eder. Hidrolik Hipotez: Devletin, büyük ölçekli sulama projeleri inşa etme ve sürdürme ihtiyacının bir sonucu olarak ortaya çıktığını savunur. İlk devletler, yaklaşık M.Ö. 3000 civarında ortaya çıkan Sümerler ve Antik Mısır'ın devletleriydi.

    Modernizm ve siyaset ilişkisi nedir?

    Modernizm ve siyaset ilişkisi şu şekilde özetlenebilir: Modernizm, iktidarın temel dayanaklarını bilgi, şiddet ve tanrısallık üçlüsünden bilgiye kaydırmıştır. Modernizm, toplumu bir mühendislik projesi olarak görür; gerekli bilgi elde edildikten sonra, toplum bu bilgiye göre hareket eden bir makine olarak tasarlanır. Modern siyaset, genellikle evrensel ilkeler ve nesnel gerçekliğe dayanır. Modernleşme süreci, ekonomik gelişmenin yanı sıra toplumsal ve siyasal yapı ile dışsal etkileri de içerir. Postmodernizm, modernizmin olgucu ve akılcı bakışını yererek, gerçekliği var olan yerine yaratılan bir süreç olarak ele alır.