Heidegger'e göre teknoloji, varlıkların özünü biçimlendiren ve dünyayla, varlıklarla kurulan ilişkiyi derinden etkileyen güçlü bir etmendir. Heidegger'in teknoloji anlayışına göre: Teknolojinin özü, varlıkların belirli bir biçimde ifşa edilmesi veya ortaya çıkarılmasıdır. Modern teknoloji, meydan okuyan bir ifşa özelliği taşır ve varlıkları hammadde olarak, en verimli teknik ürünlere dönüştürmek üzere ortaya çıkarır. Teknolojinin temel özelliği, "enframing" (Gestell) kavramıyla açıklanır; bu, doğanın ve insanın tüm evrenin bir kaynak deposuymuş gibi görülmesine zorlayan bir çerçevedir. Teknoloji, doğa bilimlerinin pratik uygulaması değildir; aksine, bilimi de zapturapt altında tutan, varlığa ve hayata dönük temel bir zihniyet ve tutumdur. Sanat, modern teknolojinin getirdiği "enframing"in aksine, başka bir ifşa tarzı olarak, derin ve çok boyutlu bir varlık ilişkisini temsil eder.