• Buradasın

    Deleuzecü ne demek?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Deleuzecü terimi, Fransız filozof Gilles Deleuze'ün düşünce ve felsefesine ait anlamına gelir 12.
    Deleuze'ün felsefesi, fark metafiziği, rizom, çokluk, olay, oluş gibi kavramlarla yirminci yüzyıl kıta felsefesi içerisinde özgün bir siyaset felsefesi ve etik ortaya koymuştur 1. Ayrıca, yaratma eylemi ve aptallık gibi konularda da kendine özgü bir bakış açısına sahiptir 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Heideger ve deleuze neyi savunur?

    Heidegger ve Deleuze'ün savunduğu temel fikirler şunlardır: Heidegger: - Varlık ve Zaman adlı eserinde, varlığın özünü "ortaya çıkma" veya "olay" olarak tanımlar. - Doğruluk kavramını, "ontolojik açığa çıkarma" anlamında kullanır ve bilimi, bu anlamda doğru olan bir alan olarak görür. - Felsefeyi, metafizikten farklı bir düşünme biçimi olarak ele alır ve onu, dünyanın sıradan algısının ötesine geçen bir etkinlik olarak tanımlar. Deleuze: - Fark ve Tekrar adlı eserinde, farkı, özdeşliğin türevi olarak değil, kendinde fark olarak kavramayı savunur. - Felsefeyi, kavramlar yaratma etkinliği olarak görür, ancak bu kavramların, dışsal bir gönderme düzlemine veya aşkın bir doğruluk mantığına dayanmaksızın ortaya çıkması gerektiğini belirtir. - Bilimi, doğru olma açısından değil, yenilik üretme ve dünyayı dönüştürme potansiyeli açısından değerlendirir.

    Deleuzecü felsefe nedir?

    Deleuzecü felsefe, 20. yüzyıl Fransız filozofu Gilles Deleuze'ün düşüncelerine dayanan bir felsefi akımdır. Temel unsurları: - Fark ve Tekrar: Varlıkların statik bir şekilde tanımlanması yerine, sürekli değişim ve farklılık içinde var olduğunu savunur. - Rizom: Geleneksel hiyerarşilerin aksine, çok yönlü ve ağsal bir yapıyı temsil eder. - Arzu: Sadece bireysel bir istek olarak değil, aynı zamanda toplumsal ilişkilerin ve üretim süreçlerinin bir motoru olarak görülür. - Çoğulculuk: Tek bir öz veya gerçeklik yerine, çoklu varlıklar ve deneyimler söz konusudur. - Yaratma Eylemi: Felsefeyi, kavram yaratımı olarak tanımlar ve yeni kavramlar ortaya koyar. Deleuze'ün felsefesi, sanattan edebiyata, sosyal teoriden psikolojiye kadar birçok alanda etkisini göstermiştir.

    Deleuze'un en önemli kitabı hangisi?

    Gilles Deleuze'un en önemli kitaplarından bazıları şunlardır: 1. "Fark ve Tekrar" (1968). 2. "Anti-Ödipus" (1972), Félix Guattari ile birlikte yazdığı bu kitap, psikanaliz, ekonomi ve siyaset felsefesi gibi geniş bir yelpazeyi kapsayan argümanları ile dikkat çeker. 3. "Bin Yayla" (1980), yine Guattari ile birlikte yazdıkları bu eser, Kapitalizm ve Şizofreni serisinin ikinci kitabıdır ve çağdaş toplumsal yapıları sorgulamada etkili olmuştur.

    Deleuze kritik ve klinik ne anlatıyor?

    Gilles Deleuze'ün "Kritik ve Klinik" kitabı, yazarın edebiyat ve felsefe alanındaki düşüncelerini içeren metinleri bir araya getirir. Kitapta ele alınan konular arasında: - Edebiyat ve yaşam ilişkisi: Deleuze'e göre edebiyat, bir sağlık girişimi olarak ortaya çıkar ve yazarlar, hem kendilerinin hem de dünyanın doktorlarıdır. - Çeşitli edebiyatçıların ve filozofların eserleri: Lawrence, Carroll, Beckett, Melville, Whitman, Kant, Nietzsche ve Spinoza gibi isimlerin eserleri ve düşünce süreçleri incelenir. - Yazınsal üslup ve yaşama tarzı: Yazarların üsluplarının, yaşam tarzlarıyla nasıl örtüştüğü ve birbirini doğruladığı analiz edilir.

    Deleuze neyi savunur?

    Gilles Deleuze, geleneksel felsefe anlayışlarını sorgulayan ve yenilikçi bir düşünce sistemi savunan bir filozoftur. Temel olarak şu fikirleri savunur: 1. Fark ve Özgürlük: Deleuze, her şeyin sürekli bir değişim ve evrim halinde olduğunu ve her farkın dünyayı anlamada yeni bir pencere açtığını savunur. 2. Arzu ve Kapitalizm Eleştirisi: Kapitalizmin bireyleri ekonomik değerlerle tanımlamasını eleştirir ve arzunun, toplumsal yapıları dönüştürebilecek bir potansiyele sahip olduğunu öne sürer. 3. Epistemolojik Çoğulculuk: Bilginin sabit ve statik değil, sürekli değişen ve çoğalan bir olgu olduğunu savunur. 4. Sanat ve Yaratıcılık: Sanatı, toplumsal değişim için güçlü bir araç olarak görür ve yaratıcı bir süreç olarak tanımlar.