Bu video, bir hoca ile yapılan bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, 11 Eylül terör saldırısı sonrası İslam'ın dünya üzerindeki imajı ve İslam düşmanlığı konusunu ele almaktadır.. Videoda, 11 Eylül saldırısının ardından radikal terörizm ve İslam'ın terörle özdeşleştirilmesi, tedricen İslam'ın medya yayınları üzerinden hedef tahtasına oturtulması anlatılmaktadır. Konuşmacı, bu olayların Müslümanların dünya üzerindeki imajına ve İslam düşmanlığına etkisini sorgulamakta ve konunun önemini vurgulamaktadır.
Bu video, konuşmacının sosyal medyada İslam hakkında yazdıklarına karşı gelen düşmanca yorumlara dair düşüncelerini paylaştığı bir monolog formatındadır.. Konuşmacı, üç yıldır sosyal medyada İslam hakkında yazdıklarına karşı gelen düşmanca yorumlara dikkat çektiğini belirtiyor. Özellikle Kur'an ayetleri ve hadisler paylaştığında, bu ayetlerin benzerini getirmelerini isteyen ve İslam'a karşı azgın bir şekilde düşmanlık gösteren kişilerin varlığını vurguluyor. Konuşmacı, bu durumun Firavun ve Ebu Cehil'e bile kıskandıracak kadar ciddi olduğunu düşünüyor ve Allah'ın hidayetini vereceğini, kendilerinin ise sadece anlatmakla mecbur olduklarını ifade ediyor.
Bu videoda bir konuşmacı, modelistlik mesleğinde çalışmış ve İslam'a bağlı bir kişi olarak kendi deneyimlerini paylaşıyor. Konuşmacı, İslam'a göre tesettür giydiğini ve bunun ardından yaşadığı psikolojik savaş örneklerini anlatıyor.. Video, İslam düşmanlarının psikolojik savaş teknikleri, çarşafın İslam'daki yeri ve tesettür giydikten sonra karşılaşılan zorluklar üzerine odaklanıyor. Konuşmacı, "ya dinini boz ya moralini boz" şiarını kullanarak insanları etkileme yöntemlerini, sözlü savaşa karşı sözle savaşma ve silahlı savaşa karşı silahla savaşma gibi kavramları örneklerle açıklıyor.. Konuşmacı ayrıca, İslam düşmanlarının kurnazlık ve zeka kullandığını ancak firasetlerinin olmadığını belirterek, bu düşmanlarla mücadelede kaliteyi korumak ve onların aradığı cevapları yerli yerinde vermek gerektiğini vurguluyor. Video, "dinimize zaman ayırmalıyız" mesajıyla sonlanıyor.
Bu video, bir cami hocası veya eğitimci tarafından yapılan bir konuşma formatındadır. Konuşmacı, sosyal medyada karşılaştığı İslam düşmanlığı ve çocukların dini eğitimi konularında düşüncelerini paylaşıyor.. Konuşma iki ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde konuşmacı, sosyal medyada karşılaştığı İslam düşmanlığını ve bu düşmanlığın Firavun ve Ebu Cehil'e bile kıskandıracak kadar şiddetli olduğunu belirtiyor. İkinci bölümde ise çocukların dini eğitimi konusuna odaklanıyor ve özellikle babaların çocuklarını camiye getirirken dini kurallarını öğretmemelerini eleştiriyor. Konuşmacı, çocukların camiyi sadece bir oyun alanı olarak görmesinin değil, dini bir mekan olarak anlamalarının önemini vurguluyor.
Bu video, A Haber'de yayınlanan "Kadraj Akşam" programının bir bölümüdür. Programda Zeynep Bayramoğlu sunuculuk yaparken, Ahmet Yenilmez, Merve Nur Güleç, Erol Erdoğan ve Murat Dağıtmaç konuk olarak yer almaktadır.. Program, "Yeni Dünya Düzeni" sloganıyla yola çıkan uluslararası örgütlerin İslam düşmanlığı ve Hollywood yapımı sinema ve çizgi filmlerdeki sinsi ayrıntılar üzerine odaklanmaktadır. Konuklar, fark ettirmeden çocukların bilinçaltına yön veren kimler ve yöntemler hakkında bilgi vermektedir. Program 21:00'de A Haber'de yayınlanmaktadır.
Bu video, İslam dünyasındaki adaletsizlik ve İslam düşmanlığı konusunda bir konuşma içermektedir.. Konuşmacı, Suriye'den Afganistan'a kadar geniş bir coğrafyada yaşanan çatışmalar, göç, yoksulluk ve hastalıklarla boğuşan Müslümanların durumunu anlatmaktadır. Batı toplumunda yükselen İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılık eleştirilirken, adaletsiz düzenin devam etmesinin mümkün olmadığı vurgulanmaktadır. Konuşmanın sonunda, emperyalistlerin tuzaklarına düşmemek için İslam kardeşliğini tesis etmenin ve fitne ateşini söndürmenin önemi belirtilmektedir.
Bu video, bir konuşmacının Türk düşmanlığı ve İslam düşmanlığı konusunda yaptığı bir sunum veya konuşmayı içermektedir.. Konuşmacı, Türklerin Anadolu'yu darülislam haline getirmesi ve İstanbul'u fethetmesiyle başlayan tarihsel süreci anlatmaktadır. 15. yüzyılda başlayan sömürgecilik dönemi, Türklerin gücünün sıfırlanması ve İslam düşmanlığıyla Türk düşmanlığı arasındaki ilişkiyi açıklamaktadır. Konuşmacı, günümüzde Türkiye'de yaşayan insanların kendilerini kurtarmak için başkalarına benzemek yerine, Türkiye'nin insanlığa bir ümit aşılayacak çabaya hizmet etmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Bu video, Şahin Öz adlı bir konuşmacının yer aldığı bir sohbet programıdır. Konuşmacı, George Orwell'in "1984" kitabından yola çıkarak toplumsal kontrol ve düşmanlık konularını ele almaktadır.. Video, günümüzde karşı karşıya olduğumuz olayın ırkçılık değil, İslam düşmanlığı olduğunu vurguluyor. Konuşmacı, 11 Eylül saldırılarından sonra Avrupa'da yükselen İslam düşmanlığı, ırkçı partilerin yükselişi ve bu durumun uluslararası bir boyut kazandığını anlatıyor. Ayrıca, siyasetin yurttaşlık üzerine yapılması gerektiğini ve etnik siyaset yerine yurttaşlık üzerine odaklanmanın gerekliliğini vurguluyor.
Bu video, bir konuşmacının İslam düşmanlığı ve iftira konusunda yaptığı bir konuşmayı içermektedir.. Konuşmacı, 1923-1950 yılları arasındaki süreçte İslam düşmanlığında ve halk düşmanlığında ciddi suçlar işleyen kişilerin, zamanla kendilerini masum göstermeye çalıştıklarını eleştirmektedir. Konuşmacı, bu kişilerin hem kötülükler işleyip hem de sonrasında kendilerini masum göstermeye çalıştıklarını, bu durumun vicdanını isyan ettirdiğini belirtmektedir.
Bu video, bir kişinin İslam düşmanlığı içeren oyunlar hakkında bilgi verdiği kısa bir içeriktir.. Videoda, İslam düşmanlığı içeren oyunların örnekleri gösterilmektedir. Bu oyunlar arasında caminin minaresinde roket atılması, tuvaletin içinde Kuran-ı Kerim'de görülen birleşik harflerin bulunduğu tablo, kütüphanede Kur'an-ı Kerim'in diğer kitaplardan ayrı bırakılması gibi örnekler verilmektedir. Video, bu oyunların İslam'a karşı düşmanlık içerdiğini vurgulayarak sona ermektedir.
Bu video, konuşmacının İslam düşmanlığı hakkındaki düşüncelerini paylaştığı bir monolog formatındadır.. Konuşmacı, günümüzde İslam'a karşı düşmanca yorumlar yapan kişilerin varlığını eleştiriyor. Özellikle Kur'an ayetlerini yorumlamadan kopyala-yapıştır yapan ve "Allah'ın benzerini getirin" ayetini yorumlayan kişileri örnek gösteriyor. Konuşmacı, bu tür yorumların Firavun ve Ebu Cehil gibi İslam düşmanlarının bile yapmadığını belirtiyor.
Bu video, İslam düşmanlığı ve kültürel ayrımcılık konusunda bir konuşma içermektedir.. Konuşmacı, uzun yıllar demokrasinin beşiği olarak nitelendirilen ülkelerde kültürel ırkçılık, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğün arttığını anlatmaktadır. Özellikle İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı siyasetinin esir aldığı, günlük hayatı zorlaştıran ve devlet politikalarına yön veren bir akıma dönüştüğü vurgulanmaktadır. Fransa'daki Peygamber Efendimiz'e yönelik alçaklıklar örnek olarak verilirken, fikir özgürlüğü adı altında mukaddes değerlere yönelik saldırıların eleştirilmesi gerektiği belirtilmektedir.
Bu video, Batı'da yaşayan Müslümanların yaşadığı zorlukları ve kahramanca eylemlerini anlatan bir belgesel formatındadır. Video, İslam düşmanlığının Batı'da nasıl yayıldığını ve Müslümanların bu zorluklara nasıl karşı koyduğunu ele almaktadır.. Video, Batı'da yaşayan Müslümanların beş kahramanca eylemini kronolojik olarak anlatmaktadır. İlk olarak Fransa'da Yahudi süpermarketine yapılan saldırıda hayatını kurtaran Malili genç Lassaatili, ardından Belçika'da tren istasyonunda terör saldırısına karşı direnen Fas kökenli Muhammed, ırkçı bir gösteriye karşı kendi yöntemleriyle protesto eden Zaki Berkeri, Londra'da cami imamı tarafından linç edilme tehlikesinden kurtarılan Mahmud ve son olarak Almanya'da taciz edilen iki genç kızı kurtarmak için hayatını feda eden Tuğçe Albayrak'ın hikayesi anlatılmaktadır.
Bu video, bir sunucunun "Kızıl Goncalar" adlı dizinin İslam düşmanlığı yaptığı iddiasını ele aldığı bir program formatındadır. Sunucu, dizinin yapımcısı Faruk Turgut ile yaptığı görüşmeyi de paylaşmaktadır.. Video, "Kızıl Goncalar" dizisinin İslam düşmanlığı yaptığı iddiasını tartışmaktadır. Sunucu, dizinin tarikatlar ve seküler dünyayı temsil eden karakterlerin yaşadığı toplumsal tartışmaları konu aldığını, bu tür gerçeklerin toplumda yaşandığını ve insanların kendi hayatlarına dokunan gerçekleri izlemek istediğini vurgulamaktadır. Ayrıca, dizinin yapımcısı Faruk Turgut ile yaptığı görüşmede, dizinin sosyolojik gerçekleri yansıttığını ve toplumun her kesimini temsil ettiğini belirtmektedir.