Bu video, bir eğitmen tarafından sunulan İngilizce dil eğitimi dersidir. Eğitmen, öğrencilere İngilizce cümlelerin yapısını ve dilbilgisi kurallarını açıklamaktadır.. Videoda, İngilizce cümlelerin nasıl analiz edileceği adım adım gösterilmektedir. Eğitmen, altı farklı İngilizce cümleyi inceleyerek fiil modları, zaman ifadeleri, sıfatlar, edatlar ve bağlaçlar gibi dilbilgisi konularını ele almaktadır. Ayrıca "require", "sustainable", "ecological balance", "essential", "because", "for", "to" gibi önemli kelimelerin anlamları ve kullanımları detaylı şekilde açıklanmaktadır.. Video, bilimsel bir metin üzerinden cümle analizi yaparak, "adverbial clause" yapısı, "essential" sıfatının kullanımı ve "resistance" kelimesinin anlamı gibi konuları da içermektedir. Bu içerik, İngilizce dilbilgisi ve kelime anlamını öğrenmek isteyenler için faydalı bir kaynaktır.
Used to compare two ideas or viewpoints that are contradictory but not necessarily wrong. Example: "Kimchi is popular, but many complain about its rotten cabbage taste". Can be used when presenting different assessments without opposition
Bu video, bir kişinin spor terimleri hakkında bilgi verdiği eğitici bir içeriktir.. Video, sağlıklı bir vücut için beslenme ve sporun önemini vurgulayarak başlıyor. Ardından "pushup" hareketinin Türkçe'deki "şınav" kelimesinden geldiği ve Türk Dil Kurumu'na göre tanımı anlatılıyor. Son olarak, "pushup" kelimesinin İngilizce'de "yukarı sürmek, yukarı itmek" anlamına geldiği belirtiliyor. Video, izleyicilere spor yapmaları için teşvik ederek sona eriyor.
Bu video, İngilizce dil eğitimi formatında hazırlanmış bir içeriktir. Konuşmacı, İngilizce'de "düşürmek" anlamına gelen "drop" fiilinin kullanımını anlatmaktadır.. Video, "drop" fiilinin temel kullanımını örneklerle açıklamaktadır. Konuşmacı önce "drop" fiilinin temel yapısını göstermekte, ardından "I drop my phone" ve "You dropped your laptop" gibi örneklerle kullanımını anlatmaktadır. Son olarak, bir kişinin parasını düşürdüğünde nasıl tepki verileceğini "Excuse me, you dropped your money" ifadesiyle göstermektedir.
"Like" is a verb that expresses enjoyment or positive feelings. It can function as a verb, preposition, conjunction, and suffix. The verb requires an object in the sentence structure
Skor, sayı veya puan anlamına gelir. İngilizce'de "skor" kelimesi 14. yüzyıldan beri kullanılmaktadır. Eski İngilizce "scora" (notch) kelimesinden türemiştir
Bu video, bir eğitmen tarafından sunulan İngilizce dil eğitimi formatındadır. Eğitmen, "Arts Oceans" (Dünyanın Okyanusları) konulu bir paragrafı Türkçe'ye çevirerek ve İngilizce kelimelerin anlamlarını açıklamaktadır.. Video, dünyanın okyanuslarının mavi sularıyla kaplandığını, gezegenimizin yüzeyinin dörtte üçünü kapladığını ve dünyanın türlerinin %50'sinin okyanuslarda yaşadığını anlatmaktadır. Eğitmen, paragrafı okurken her kelimenin anlamını ve kullanımını açıklamakta, ayrıca "quarter", "cover", "dominate", "explore", "evolution", "plate" gibi önemli İngilizce kelimelerin Türkçe karşılıklarını ve kullanım örneklerini vermektedir. Video, okyanusların yapısı, özellikleri ve oluşumu hakkında bilgiler içermektedir.
Bu video, bir İngilizce dil eğitimi dersidir. Eğitmen, İngilizce cümlelerin Türkçe karşılıklarını ve kelime anlamlarını açıklamaktadır.. Videoda, ilk kar yağışının yol trafiğine, tren ve otobüs hizmetlerine, iletişim ve posta sistemlerine etkileri anlatılmaktadır. Eğitmen, "however light roads", "train services disrupted", "withdraw", "become difficult", "shortage" gibi İngilizce ifadeleri ve bunların Türkçe karşılıklarını detaylı şekilde açıklamaktadır. Ayrıca, kar ve buzla başa çıkma ekipmanlarının maliyeti ve İngiltere gibi ülkelerde kar makinelerine yatırım yapmanın avantajları ve dezavantajları hakkında tartışmalar da ele alınmaktadır.
Big means large in physical size or quantity. Big refers to many people or things in a crowd. Big describes great degree, extent, or importance. Big organizations employ many people and have many customers
Bu video, bir İngilizce dil eğitimi formatında olup, bir eğitmen tarafından sunulmaktadır. Eğitmen, öğrencilere İngilizce dilbilgisi konularını açıklamaktadır.. Videoda "the walloping countries" ifadesinin altı çizilmesi gerektiği ve "the people mayface this share en fakir insanlar oransız hisse sahibi olabilirler" ifadesinin takip edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Eğitmen, bir soru çözümü yaparak doğru cevabı açıklamakta ve öğrencilere "Edirne" seçeneğinin doğru cevap olduğunu göstermektedir.
Receive something willingly or designed to hold something. Give admittance or approval to someone. Endurance without protest or reaction. Regard as proper, normal, or inevitable. Recognize as true or believe
Kırıntı, parça ve ekmek kırıntısı en iyi Türkçe çevirileridir. Küçük pişmiş gıda parçası anlamında kullanılır. Zere, ufalama ve ekmek içi anlamlarına gelir