1930'dan günümüze kadar olan gazete arşivi zengin içerik sunuyor. Hasan Ali Yücel, Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi önemli yazarları barındırıyor. Gelişmiş arama özellikleri ve tek tıklamayla erişim imkanı var
Atatürk, 7 Mayıs 1924'te Yunus Nadi'ye Cumhuriyet gazetesini kurma görevi verdi. Gazete, Cumhuriyet devrimlerini savunmak amacıyla kuruldu. İlk sayıda Atatürk ile yapılan söyleşi yayımlandı
Bu video, "Beş Dakika" adlı bir programın bir bölümüdür. Sunucu, Türkiye'deki güncel hak ihlalleri ve cezaevi sorunlarını ele almaktadır.. Video, cezaevlerindeki işkence iddiaları, Cumhuriyet gazetesi eski çalışanlarının hala cezaevinde tutulması ve çevre sorunları gibi üç ana konuyu kapsamaktadır. Sunucu, cezaevlerindeki işkence iddialarını, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının hukuki durumunu ve Kazdağları'ndaki madencilik faaliyetlerini eleştirerek, bu sorunların çözümünde etkili soruşturmaların yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. Video, bir sonraki bölümde hak ihlallerinin hesabının verildiği bir ülkeden bahsedileceği bilgisiyle sonlanmaktadır.
Uğur Mumcu'nun oğlu olarak 1977'de İstanbul'da doğdu. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde eğitim gördü. Sorbonne Üniversitesi'nde Uluslararası Hukuk doktorası yaptı. Halen Galatasaray Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışıyor
1 Aralık 1935'te İzmir Ödemiş'te doğdu. İzmir Atatürk Lisesi'nde öğrenci başkanlığı yaptı. 1960'ta İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu
Bu video, Cumhuriyet Gazetesi davasında mahkeme kayıtlarından bir kesittir. Videoda mahkeme başkanı, gazetenin imtiyaz sahibi Akın Atalay ve tanıklar Cem Küçük, Latif Erdoğan ile Hüseyin Gülerce hakkında bilgiler verilmektedir.. Videoda, mahkeme başkanının Cumhuriyet Gazetesi davasında tanık olarak Hüseyin Gülerce'yi çıkarmak istediğini ancak "dışarıdan dedikodu mahiyetinde olanların hukuki değeri yok" diyerek Gülerce'yi reddettiği belirtilmektedir. Ayrıca, dokuz aydır tutuklu olan tanıklar hakkında mahkeme başkanının görüşleri de aktarılmaktadır.
Cumhuriyet gazetesi 7 Mayıs 1924'te Yunus Nadi tarafından kuruldu. Gazete ilk sayısında Atatürk ile röportaj ve Yunus Nadi'nin sunuşu vardı. 1930'da linotip baskı ve renkli yayın başladı. 1925'te Fransızca baskısı Le Republique adıyla yayımlandı
1956'da Turhal'da Ceyhun Atuf Kansu'nun oğlu olarak doğdu. TED Ankara Koleji'nde eğitim gördü. 1978'de Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nu bitirdi
Bu video, bir gazeteci tarafından Cumhuriyet gazetesi davasında beş yılın altında hapis cezası alan altı eski Cumhuriyet çalışanının Kocaeli'deki bir cezaevinde ziyaretini anlatan bir belgesel formatındadır. Videoda gazeteci Hakan Kara'nın ziyareti detaylı olarak gösterilmektedir.. Video, cezaevi ziyaretinin tüm aşamalarını kronolojik olarak anlatmaktadır. Ziyaretçinin cezaevine giriş süreci, güvenlik kontrolleri ve Hakan Kara ile yaptığı telefon görüşmesi detaylı olarak aktarılmaktadır. Ayrıca, Cumhuriyet gazetesi davası sanıklarının yaşadığı hukuki haksızlıklar, adalet bakanlığı ve yargıtay tarafından tespit edilen gariplikler ve meclis tatilinden sonra yapılacak yasal düzenleme ile bu haksızlığa son verileceği yönündeki umutlar da videoda yer almaktadır.
Bu video, Cumhuriyet Gazetesi'nin 21 Aralık 1929 tarihli bir haberinin okunmasını içermektedir. Haberde Galip Bey, köy heyeti ihtiyariyesi odasına bitişik bir odadan gelen sesleri duyunca içeri girmiş ve köyün imamı Hafız Hakkı'nın sekiz çocuğa eski elif beyleri Arap harflerini öğrettiğini görmüştür.. Haber, Galip Bey'in bu durumu fark etmesi, elif beylerini toplayıp yakması ve hükümet tabibi, jandarma, şoför ve köy muallimi huzurunda bir zabıt varakası tanzim etmesi olayını anlatmaktadır. Video, 1929 yılında eski harflerin öğretimi konusundaki bir olayı kronolojik olarak aktarmaktadır.
Bu video, Cumhuriyet gazetesi karikatüristi Ali Ersoy ile yapılan bir röportajdır. Ali Ersoy, 1924 İstanbul doğumlu, 1940'lı yıllarda çocuk sesi dergisinde ilk karikatürlerini çizmiş ve 1950'de Cumhuriyet gazetesine başlamış deneyimli bir sanatçıdır.. Röportajda, 1936 ve 1946 yıllarından eski karikatürler gösterilmekte ve Ali Ersoy'un bu eserler hakkında yorumları paylaşmaktadır. Video, geçmiş zamanın günlük hayati, kıyafetleri, şehir yaşamını ve siyasi eleştirel konuları ele almaktadır. Ayrıca karikatür sanatının zaman içindeki değişimleri ve yazısız karikatürün Türkiye'ye girişini de incelemektedir.. Röportajın son bölümünde, yeni başlayan karikatürcüler için Cemal Nadir, Ramiz ve Necmi Said gibi eski karikatürcülerden örnekler verilmekte ve çevredeki detaylara dikkat etmenin önemi vurgulanmaktadır. Ali Ersoy, günlük hayattaki detayların (çarıkçı dükkânları, balıkçılar) nasıl karikatüre dönüştürülebileceğini kendi deneyimlerinden örneklerle anlatmaktadır.
Bu video, bir konuşmacının Cumhuriyet Gazetesi bombalanması olayında Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın hücreye alınması konusundaki değerlendirmesini içermektedir.. Konuşmacı, Cumhuriyet Gazetesi bombalanması olayına fiilen karışmış kişilerin (Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Tekin gibi) yargılanırken, Mustafa Balbay'ın ve Tuncay Özkan'ın hücreye alınmasının adalet açısından uygun olmadığını belirtiyor. Adalet bakanının bu konudaki açıklamasını eleştirerek, terör eylemine katılanların hücreye alınması yerine, Cumhuriyet Gazetesi'nin yazarının hücreye alınmasının açıklanamadığını vurguluyor. Ayrıca, Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki tespitlerinin kamuoyu açtığı için, hakimler ve savcı yüksek kurulu bu faaliyetleri gözden geçirebileceğini ifade ediyor.
Bu video, Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin tutuklanması ve yargılanması konusunda bir eleştiri içeriğidir. Konuşmacı, Özgür Mumcu'nun Cumhuriyet gazetesi davasının soruşturma savcısı olduğunu ve aynı zamanda FETÖ davasında müebbet hapisle yargılanıyor olduğunu belirtiyor.. Video, Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin "Parkeci Pideci" davası kapsamında tutuklanması ve delilsiz iddianamelerle yargılanması hakkındaki eleştirileri içeriyor. Konuşmacı, iddianamenin delilsiz olduğunu, telefon kayıtları, banka hesapları ve tanıkların güvenilirliği gibi konularda sorular sormakta ve bu davayı "Türk hukuk tarihinin en saçma iddianamesi" olarak nitelendirmektedir. Video, Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin "alnı ak, başı dik" olduğunu vurgulayarak sona ermektedir.
Bu video, Cumhuriyet gazetesi yazar, yönetici, muhabir ve çalışanlarının yargılandığı davanın üçüncü duruşmasını anlatan bir haber kaynağıdır.. Videoda, savcıların sanıkların tutukluluğunun devamını istemesi ve mahkemenin Kadri Yüksel'in tahliyesine, diğerlerinin ise tutukluluklarının devamına karar vermesi aktarılmaktadır. Ayrıca, mahkeme kararı açıklanmadan iktidara yakın gazetelerin internet sitelerinde yanlış bilgi yayması ve bunun sonucunda mahkeme başkanının suç duyurusu yapacağı açıklaması da yer almaktadır.
Bu video, iki kişi arasında geçen bir sohbet formatındadır. Konuşmacılar Cumhuriyet gazetesinin "Şeriat Çalıştayı" manşetini ele alarak tartışmaktadırlar.. Videoda, Cumhuriyet gazetesinin şeriat karşıtı bir tutum sergilediği ve bu nedenle şeriat çalıştayı düzenlediği iddiası tartışılmaktadır. Konuşmacılar, Cumhuriyet ve Milli Gazete'nin farklı konularda farklı tutumlar sergilediğini, ancak birbirlerini besleyen gruplar olabileceğini belirtmektedirler. Ayrıca, milli piyango'nun haramlığı ve içki yasağı gibi konular da tartışmanın bir parçası olarak ele alınmaktadır.
Bu video, Medyaskop özel yayını tarafından sunulan bir haber bültenidir. Sunucular Gökçe, Canan Coşkun ve Kaya Heise, Kocaeli Adliyesi'nde Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının cezaevine giriş sürecini canlı olarak aktarmaktadır.. Videoda, Cumhuriyet gazetesi davasında yargılanan Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Emre İper, Hakan Kara, Kadri Gürsel, Bülent Utku, Önder Çelik ve Ahmet Şık gibi gazetecilerin cezaevine giriş süreci anlatılmaktadır. Çalışanlar, adliye önünde basın açıklaması yaparak davanın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla açıldığını belirtmişlerdir.. Yerel mahkemenin verdiği hapis cezaları (2,5-7,5 yıl arasında) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki benzer davalardan alınan kararlar hakkında bilgiler verilmektedir. Ayrıca, Kadri Gürsel'in yatarı tamamlandığı için cezaevine girmemesi gerektiği ve diğer çalışanların Kandıra cezaevine nakledileceği bilgisi paylaşılmaktadır.
"Ne Oluyor" adlı televizyon programında, Çetiner Çetin sunumu yaparken, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Murat Bakan, hukukçu Uğur Poyraz, gazeteci Nevzat Çiçek, Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Mehmet Şahin ve diğer uzmanlar arasında geçen bir panelden alınan görüşler sunulmaktadır.. Program, Cumhuriyet Gazetesi yazarlarının tutuklanması ve yargılanması, Bylock uygulaması ve FETÖ mücadele sürecindeki yargı sorunları üzerine odaklanmaktadır. Konuşmacılar, gazetecilerin tutuklanmasının siyasi bir dava olduğunu iddia ederken, basın özgürlüğü, tutuksuz yargılama prensibi ve yargı bağımsızlığı konularını ele almaktadır. Ayrıca, Türkiye'de 160 gazeteciye yönelik iddianameler, Bylock uygulamasının yapısı ve FETÖ ile mücadeledeki yasal süreçler detaylı olarak tartışılmaktadır.. Panelden ayrıca Ergenekon, Balyoz gibi davalarda yaşanan hukuki sorunlar, savcılık ve hakimlik sisteminin durumu, sivil toplum örgütlerinin rolü ve terörle mücadele sürecindeki adalet sorunları da ele alınmaktadır. Konuşmacılar, Türkiye'deki adalet sistemindeki sorunları, savunma hakkının kısıtlanması ve 3713 sayılı terörle mücadele kanununun muğlak kavramları gibi konuları da tartışmaktadır.
Bu video, sunucu Yavuz ile gazeteci Hilmi Hacaloğlu arasında geçen bir telefon röportajını içermektedir. Hilmi Hacaloğlu, "24 Temmuz Kaos Planı" WhatsApp grubunun içinde yer alan ve Cumhuriyet Gazetesi davasını takip eden bir gazetecidir.. Röportajda, Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarının yargılandığı dava detaylı olarak ele alınmaktadır. Davada Kadri Gürsel, Akın Atalay, Hüseyin Güler, Latif Erdoğan ve Cem Küçük gibi gazetecilerin durumları, savunmaları ve iddianamenin içeriği hakkında bilgiler paylaşılmaktadır. Ayrıca, davada yaşanan absürt durumlar, iddianamenin maddi hataları ve gazetecilerin cezaevinde kalıp kalmayacağı konusundaki belirsizlikler de anlatılmaktadır.. Röportajda, adliyede gerçekleşen etkinlikte 500'den fazla katılımın olduğu, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve Avrupalı parlamenterlerin de katıldığı belirtilmektedir. Davanın Cuma gününe kadar süreceği ve ara kararı Cuma günü verileceği bilgisi de paylaşılmaktadır.
Bu videoda konuşmacı, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarıyla yaptığı bir değerlendirme hakkında bilgi veriyor. Konuşmacı, Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan yeni siyasal atmosferin yargı kararlarına etkisini analiz ediyor.. Video, Yargıtay'ın Altan Alacak ve Cumhuriyet gazetesi çalışanları hakkında verdiği beraat kararlarını ele alıyor. Konuşmacı, bu kararların yargı sistemindeki baskı altında bulunan yargıçların siyasal atmosferde özgürlükçü kararlar verebileceğini gösterdiğini ve bu kararların yargı sistemindeki olumlu bir yön gösterici olduğunu belirtiyor.
Bu video, Özgür adlı bir sunucunun İstanbul'dan yaptığı haber programıdır. Programda avukat Yiğit Acar, Enis Berberoğlu davasının duruşmasını anlatmaktadır.. Video, CHP Medya Komisyonu'nun Enis Berberoğlu'nu ziyaretini ve ardından Çağlayan Adliyesi'nde gerçekleşen duruşmayı konu almaktadır. Duruşmada Cumhuriyet Gazetesi'nin 29 Mayıs'ta yayınladığı haberin devlet sırrını ifşa olup olmadığı ve Fethullahçı terör örgütüne yardım amaçlı mı yapıldığı sorgulanmaktadır. Yargıtay'ın 8 Mart tarihli kararı detaylı olarak açıklanmakta, Erdem Gül'ün beraat etmesi ve Can Dündar'ın casusluk amaçlı bilgiyi temin etmekten cezalandırılabilir olduğu belirtilmektedir. Duruşma 9 Mayıs'a ertelenmiştir.