Toplam 20 çoktan seçmeli test sorusu bulunmaktadır. Dosya boyutu 1 MB'tır. Sorular 4. ve 5. üniteleri kapsamaktadır
"Derin Bakış" adlı programda Güleç, Hüseyin Çelik, Hilmi Özkök, Ahmet Gün, Erhan Başört, Ersan Şen ve Kazım Güneş gibi konuklar yer almaktadır.. Video, Türkiye'de 1960 darbesinden bu yana devam eden fişlemeler ve 28 Şubat darbesinden sonra başlayan fişlemelerin devlet kademelerindeki etkileri üzerine odaklanmaktadır. Ayrıca, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin yasal ve anayasal dayanaklarının açıklanmadığı, Jandarma Genel Komutanlığı'nın 2012 yılında hazırladığı bilgisayar programı ve 28 Şubat dönemindeki hukuk uygulamaları ele alınmaktadır.. Programda, Türkiye'de hukukun ideolojik yorumlarla nasıl kullanıldığı, 28 Şubat dönemindeki yargılamaların mağduriyetlere yol açtığı ve bu mağduriyetlerin hala telafi edilemediği tartışılmaktadır. Hukuk fakültelerinde yargı bağımsızlığı ve objektiflik prensiplerini vurgulayan bir eğitim anlayışının geliştirilmesi gerektiği vurgulanmakta ve Resulullah'ın "adaleti çiğneyen, devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmeye mahkumdur" sözüyle sonlanmaktadır.
Bu video, bir Türk dizisinin bölümünden alınan sahneleri içermektedir. Ana karakterler arasında Murat Altay, Süleyman Hekimoğlu, Azra, Hasan, Cahit Atakan ve bir başkan rolünde bir kişi bulunmaktadır.. Bölüm, gizli belgelerin ortaya çıkması etrafında şekillenmektedir. Bu belgeler, Turgut Özal'ın ölümü, Eşref Bitlis'in uçağı, 28 Şubat darbesi generallerinin bank hesapları ve MGK'den bilgileri dışarı sızdıran bir bürokrat gibi önemli siyasi olayları içermektedir. Bölüm, çiftlik sahneleri, mezarlıkta belgelerin saklanması ve polis müdahalesi gibi olaylarla ilerlerken, sonunda Süleyman Bey'e bu belgeler teslim edilir.. Bölümde ayrıca at binme eğitimi, çevre bilinci tartışmaları ve vatan sevgisi, milli değerler hakkında konuşmalar da yer almaktadır. Karakterler arasındaki ilişkiler ve siyasi belgeler etrafında gelişen olaylar, bölümün ana konularını oluşturmaktadır.
Bu video, bir konuşmacının Türkiye'nin tarihsel süreci ve günümüzdeki durumu hakkında yaptığı bir eleştiri sunumudur.. Konuşmacı, İslam'dan koparılan Türk halkının yaşadığı travmaları, 28 Şubat darbesi ve 1933'te Reşit Galip'in yazdığı "Andimiz" adlı şiirin çocuklara zorla dayatılması gibi tarihsel olayları anlatmaktadır. Video, günümüzde oligarşik diktatörlüğün geri dönüşüne dair endişelerle sonlanmakta ve "Oligarşik diktatörlük geri mi geliyor?" sorusuyla izleyiciye düşündürmektedir.
Bu videoda bir konuşmacı, 28 Şubat darbesi sonrası yaşadığı deneyimleri ve Türkiye'deki özgürlükler konusundaki düşüncelerini paylaşıyor. Konuşmacı, felsefe bölümünde okuyan ve başörtülü bir öğrenci olarak yaşadığı zorlukları anlatıyor.. Video, konuşmacının insan hakları dersinde sınıftan kovulmasıyla başlayan kişisel deneyiminden başlayıp, 28 Şubat darbesinin Türkiye'deki özgürlükler üzerindeki etkilerine odaklanıyor. Konuşmacı, bu dönemde yaşanan mağduriyetleri, eğitim ve kariyer kayıplarını, aile hayatındaki sorunları ve bu mağduriyetlerin telafi edilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, Türkiye'nin İslam'la müslüman bir ülke olduğu için başörtüsü gibi inanç özgürlüklerinin kısıtlanmaması gerektiğini savunuyor.
Bu video, 28 Şubat darbesi hakkında bir röportaj formatında sunulmaktadır. Konuşmacılar arasında Nuh Bayrak ve diğer panelistler bulunmaktadır.. Video, 28 Şubat darbesinin Türkiye tarihindeki önemi ve etkileri üzerine odaklanmaktadır. Leyla Şahin Usta gibi sembol isimlerin başörtüsü nedeniyle yaşadığı zorluklar, darbenin "postmodern darbe" olarak nitelendirilmesi ve bu sürecin Türkiye'nin gelişimini nasıl engellediği tartışılmaktadır. Ayrıca, 28 Şubat darbesinin 15 Temmuz darbesiyle ilişkisi ve Türkiye'nin tarihindeki diğer darbelerle (1960, 1980) karşılaştırması yapılmaktadır. Video, 28 Şubat'ın anısını yaşatmak ve bu tarihsel olayları anlamak için yapılan belgesel ve panel çalışmaları hakkında bilgiler içermektedir.
Bu video, 28 Şubat darbesi davasının ilk duruşmasının hazırlıklarını anlatan bir haber formatındadır. İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir, Erol Özkasnak ve Kemal Gürüz gibi sanıkların yargılanacağı belirtilmektedir.. Video, 28 Şubat davasının Ankara Adliyesi'nde yapılacak ilk duruşmasının detaylarını anlatmaktadır. Mahkeme için yapılan tadilat, 500 kişilik duruşma salonu, tutuklu ve tutuksuz sanıkların yerleştirileceği bölümler, mağdurların izleyeceği yan salon ve duruşmanın nasıl ilerleyeceği hakkında bilgiler verilmektedir. Duruşma pazartesi günü 103 sanığın kimlik tespitiyle başlayacak ve 1309 sayfalık iddianame okunacaktır.
Bu video, Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi'nden Doçent Doktor İbrahim Gürses ile yapılan bir röportajdır. Röportajda 28 Şubat askeri darbesi konusu ele alınmaktadır.. Röportajda Doç. Dr. Gürses, 28 Şubat darbesinin neden ve nasıl yapıldığını, dindarların gelişimini engellemek amacıyla gerçekleştirildiğini anlatmaktadır. Darbenin sosyal, ekonomik ve psikolojik etkileri, dindarların psikolojik durumu ve bu sürecin sonuçları detaylı şekilde ele alınmaktadır. Gürses, darbenin "cumhuriyet tarihinin en sofistike darbesi" olduğunu belirterek, dindarların bu süreçte güçlenerek çıktığını ve mümin tabiatının darbeyi nasıl etkilediğini Kur'an ayetleriyle destekleyerek açıklamaktadır.
Bu video, Malatya Halk Eğitim Merkezi Tiyatro Kulübü'nün hazırladığı "Ödenmiş Bedeller" adlı tiyatro oyununun tanıtımını içeriyor. Oyunun yönetmeni Ömer Konakçı ve Eğitim Birsen Malatya Şube Başkanı Kerem Yıldırım konuşuyor.. Videoda, Türkiye'de ilk kez 28 Şubat darbesi döneminde yaşananların tiyatro sahnesine aktarılacağı belirtiliyor. Oyun, Eğitim Birsen'in "Ödenmiş Bedeller" isimli kitabından uyarlanmıştır ve 27 Şubat Perşembe günü saat 19:30'da Sabancı Kültür Merkezi'nde sahnelenecektir. Özellikle o dönemin mağdurlarını ve bu travmaları hatırlamak isteyen herkesi oyunu izlemeye davet ediyorlar.
Bu video, Zekeriya Sai ve Mehmet Şeker'in yer aldığı bir tartışma programıdır. Konuşmacılar, 28 Şubat darbesi ve darbecilerin hesap sorulması konusunu ele almaktadır.. Video, Abdullah Gül'ün 28 Şubat darbesi sonrası yaşadığı ayrımcılık olaylarını anlatarak başlıyor. Ardından 28 Şubat darbecilerinin 24 yıl sonra müebbet hapis cezasına çarptırılması ve rütbelerinin sökülmesi kararı alınması tartışılıyor. Zekeriya Sai, darbecilerin cezalandırılmasının adalet olduğunu savunurken, Mehmet Şeker bu durumun "geçmiş olsun" diyerek eleştiriyor. Video, darbelerin Türkiye'ye verdiği zararlar ve adaletin zamanlaması üzerine bir tartışma sunuyor.
Bu video, Fox kanalında yayınlanacak olan "Kızıl Goncalar" dizisinin tanıtımını içeren bir promosyon filmidir. Dizide Özcan Deniz, 28 Şubat generallerinden biri olan Dr. Levent karakterini, Özge Namal ise Doğu Anadolu'dan gelen muhafazakar bir çevrede büyüyen Meryem karakterini canlandıracaktır.. Dizinin ana konusu, 1997 yılında Türkiye'de dini okulların kapatılması ve üniversitelerde başörtüsünün yasaklanması gibi dini özgürlüklerin ihlal edildiği 28 Şubat darbesi sonrası dönemin toplumsal çatışmalarını ele alacaktır. Dizide, farklı ortamlarda büyüyen iki ailenin yollarının kesişmesi, göç meselesi ve doktorları yurtdışında çalışmaya iten nedenler gibi konular işlenecek. Dizinin yazarlığını Necati Şahin, yönetmenliğini ise Omar Atay yapmaktadır.
Bu video, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Salıbıyık'ın 28 Şubat darbesinden yaşadığı deneyimleri anlattığı bir röportajdır.. Videoda Salıbıyık, "postmodern darbe" olarak nitelendirilen 28 Şubat darbesinden etkilenen bir akademisyen olarak yaşadığı zorlukları paylaşıyor. Yurtdışında yüksek lisans ve doktora yaparken yaşadığı psikolojik baskılar, evlerinin kontrol edilmesi, Türkiye'ye döndüğünde "istenmeyen personel" ilan edilmesi ve yıllarca bu durumla mücadele etmesi gibi deneyimlerini anlatıyor. Özellikle annesinin "oğlum sen dönme orada kal" demesinin kendisine ve ailesine verdiği travma üzerinde duruyor.
Bu video, bir televizyon programı formatında olup, sunucu ve konuklar arasında geçen bir sohbeti içermektedir. Konuklar arasında Muhammed Emin Özkan adında, 28 Şubat davasını takip eden az sayıdaki avukatlardan biri ve 28 Şubat darbe davasının tanığı bulunmaktadır.. Programda Türkiye'nin yaşadığı dört askeri darbe (27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat) ve darbe girişimleri ele alınmaktadır. Özellikle Balyoz davası ve 28 Şubat davası arasındaki benzerlikler, darbe teşebbüslerinin suç sayılması ve Türkiye'deki demokrasi süreci tartışılmaktadır. Röportajda 28 Şubat darbe davasının yargılama süreci, sanıkların uluslararası çapta yetişmiş istihbarat elemanları olduğu, yargıçlarla olan ilişkileri ve mahkeme içindeki davranışları detaylı şekilde anlatılmaktadır.. Röportajın sonunda, davanın sadece askerler odaklı olduğu ve sivil, medya ve iş dünyası unsurlarının dahil olmadığı belirtilmektedir. Ayrıca Balyoz davasının masumiyet karinesinin önemini vurguladığı ve 28 Şubat davasının düşük bir seviyede ilerlediği görüşü paylaşılmaktadır.
Bu video, Kadın ve Demokrasi Derneği Kadem tarafından Topkapı Sarayı Darphane-i Amire binasındaki "Böyle Daha Güzelsin" sergisini tanıtan bir belgesel formatındadır. Serginin küratörü Yasemin Darbaz Karaca ve Kadem Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar gibi kişiler yer almaktadır.. Video, 28 Şubat darbesinin simgelerinden biri olan "böyle daha güzelsin" sözünün bir sergiye adını verdiğini anlatmaktadır. Sergide 16 sanatçı kendi hikayelerini eserlerinde ifade etmiş, özellikle cerrahi tezyin sanatçısı Esra Özyaşar Tosun'un tıp öğrencisi olma hayallerinden vazgeçip tesip ve çini sanatına yönelmesi gibi kişisel deneyimler sergilenmiştir. Sergi, dönemin olaylarına mesafeli durarak, izleyicilerin kendi deneyimlerini bu olaylarla ilişkilendirmelerine olanak sağlamaktadır.
Bu video, 28 Şubat darbesi sonrası mahkum edilen kişilerin serbest bırakılması için yapılan bir konuşma içermektedir. Konuşmacı, 2018 yılından beri yürütülen bir kampanya kapsamında 28 Şubat mahkumlarının yeniden yargılanmasını talep etmektedir.. Video, 28 Şubat darbesi sonrası mağdur edilenlerin haklarını iade etme konusunu ele almaktadır. Konuşmacı, FETÖ ve 28 Şubat zihniyetine sahip yargı mensuplarının mağdur ettiği Hizb-ut Tahrir, Şah-ı Merdan Sarı ve Vasat davası mağdurlarının haklarının iade edilmediğini vurgulamaktadır. Ayrıca, Danıştay'ın aldığı kararlar ve paralel yargı zemininde oluşan önyargılar nedeniyle hala cezaevinde tutulan 28 Şubat mahkumlarının serbest bırakılması gerektiğini belirtmektedir.