• Buradasın

    Türkiye'de Tarih Yazıcılığı ve Tarih Anlayışının Gelişimi

    youtube.com/watch?v=CqGUVR7dUCg

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Koç Üniversitesi'nde emekli profesör olan bir akademisyen tarafından sunulan, Türkiye'de tarih yazıcılığı ve tarih anlayışının gelişimini ele alan akademik bir sunumdur.
    • Sunum, Osmanlı döneminden başlayarak Türkiye'de tarih anlayışının evrimini kronolojik olarak incelemektedir. 19. yüzyıldan itibaren tarih eğitiminin gelişimi, Meşrutiyet dönemi tarih anlayışı, Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki değişimler ve 1930'lu yıllarda Batı düşünce tarihinin etkisi detaylı şekilde ele alınmaktadır. Ayrıca, Atatürk'ün okuduğu kitapların tarih anlayışına etkisi ve 1950-1960'larda Mustafa Akdağ, Halil İnalcık gibi tarihçilerin ekonomik ve toplumsal tarihe katkıları da sunumun içeriğinde yer almaktadır.
    • Sunumda Mükremin Halil Hoca, Yusuf Akçura, Fuat Köprülü, Ömer Lütfü Barkan, Sabri Ülgener ve Mustafa Akdağ gibi önemli tarihçilerin çalışmalarına değinilmekte, ayrıca Tarihi Osmanî Encümeni, Türk Tarih Tetkik Cemiyeti ve İktisat Fakültesi gibi kurumların tarih anlayışındaki rolü vurgulanmaktadır. Video, Türk tarih yazıcılığının sosyal bilimlerle olan bağlantısını ve modernite-postmodernite geçişini de ele almaktadır.
    00:04Tarih Yazıcılığın Türkiye'deki Gelişimi
    • Türkçede tarih yazıcılık 1980'li yıllardan itibaren yaygınlaşmaya başladı, daha önce Türkiye'de historiografi (tarih yazıcılık) pek yaygın değildi.
    • Zeki Velidi'nin kitabı uzun yıllar ders kitabı olarak okutulmuş ve Senye Boz'un 19. yüzyılda yazdığı kitap hala geçerliliğini koruyor.
    • 1980'li yıllarda Peterburg, Eggs, Scotchball gibi yazarların çevirileri Türkiye'de tarih yazıcılığıyla tanıştırmış, daha sonra üniversitelerde tarih yazıcılığı dersleri okutulmaya başlandı.
    01:30Tarih Yazıcılığın Önemi ve Eğitiminde Yeri
    • Tarih yazıcılığı, tarihçiliğin diğer sosyal bilimlerle bağını kurduğu ve teori olmadan olamayacağı bir alan.
    • Konuşmacı Boğaziçi Üniversitesi'nde tarih bölümünü kurarken, tarih derslerinin ağırlığını %40'a kadar düşürerek ekonomi, istatistik, sosyoloji gibi sosyal bilimlerle entegre bir program geliştirmiş.
    • 1981'den beri historiografi (tarih yazıcılığı) Boğaziçi Üniversitesi programlarında zorunlu ders olarak yer alıyor.
    03:35Popüler Tarih ve Akademik Tarih
    • Popüler tarih üzerine bir toplantı yapıldığında, historiografik kitaplarda "popüler tarih" sözcüğü geçse de bir kategori olarak tanımlanmıyor.
    • Akademik tarih ise 19. yüzyılda tarihçiliğin profesyonelleşmesiyle oluşmuş bir alan, özellikle Alman tarihçiliğinde kullanılıyor.
    • 19. yüzyılda analitik amaçla sosyal ve beşeri bilimler ayrışırken, tarih üniversitelerde etkin bir alan haline gelmiş, dernekler kurulmuş ve dergiler yayınlanmış.
    06:31Türkiye'de Tarihçiliğin Gelişimi
    • Türkiye'de popüler tarih ve akademik tarihi ayırt etme çabası 19. yüzyıla kadar gidiyor, çünkü tarihçiliğin Batı tarzı bir tarihçiliğin gündeme gelmesi 19. yüzyıla denk geliyor.
    • 19. yüzyıl öncesinde vakanüvis tarihçiliği ve İslam tarih anlayışı vardı, bu tarihçilik siyasi ve diplomatik tarihi kapsayan bir alan oluşturuyordu.
    • Tanzimat sonrası Mülkiye, Harbiye gibi okullarda Osmanlı tarihi yanında "tarihi umumi" (genel tarih) eğitimi de verilmeye başlandı.
    09:55Meşrutiyet Öncesi Tarih Kitapları
    • Meşrutiyet öncesi (1908 öncesi) tarih kitapları ilk çağa gittiğinde "mukaddes tarih" anlayışını yansıtıyor, kitaplar "mukaddes" ve "temeddün" (dünyevi) kısımlardan oluşuyor.
    • "Tarihi Mukaddes" bölümünde "Tarihi Enbiya" ve "Siyeri Nebi" olmak üzere Hz. Adem'den Roma Garbi İmparatorluğu'na kadar giden bir tarih anlayışı yer alıyor.
    • Bu tarih kitaplarında insanlığın oluşumu, Hz. Adem'in Serendip Adası'na inmesi, yasak meyveyi yemesi ve cezalandırılması gibi kutsal kitaplardan alınan bilgiler yer alıyor.
    13:23Türkiye'de Tarih Eğitiminin Gelişimi
    • 19. yüzyılda Afrika'nın oluşumuna dair bilgiler ve Kara Afrika'nın ırk rengi açıklanıyordu, ancak bu kitapta Fransız Devrimi ve İnsan Hakları Beyannamesi gibi konular da yer alıyordu.
    • Türkiye'de tarih eğitimi Mülkiye ve Harbiye aracılığıyla girmiş, ancak 1888'de Jön Türk Devrimi ile önemli bir dönüşüme uğramış ve tarih özgürlüğüne kavuşmuştur.
    • Türk tarihçiliği açısından Mükremin Halil Hoca ve Yusuf Akçura gibi önemli yazarlar, Tanzimat'ın 100. yıldönümü kitabındaki makaleleri ve tarih kongresindeki uzun makalesi ile Türkiye'nin tarih seren camını görmemizi sağlamıştır.
    18:25Abdülhamit Dönemi ve Tarihçilik
    • Mükremin Halil, 19. yüzyılda modern tarihin memleketimize hemen hemen hiç girmemiş olduğunu ve siyasi modern tarihinde tarihi umuminin içeriği nedeniyle önemli bir sakınca oluşturduğunu belirtmiştir.
    • Abdülhamit döneminde tarih kitaplarının yakıldığı, tarih te'lifat ve inşaatının durduğu, bu durgunluğun Meşrutiyet'e kadar geldiği ifade edilmektedir.
    • Yusuf Akçura da Hamidiye döneminde padişah ve hükümetin tarihi sevmediği, tarihten korktuğu ve tarih kitaplarının polis tarafından toplanıp yakıldığı konusunda bilgi vermektedir.
    24:01Meşrutiyet Dönemi ve Tarih Eğitimi
    • İkinci Meşrutiyetin ilanı ile birlikte serbestçe tarih okutulmaya başlanmış, tarih kitaplarının tercüme ve telif edilmesi devam etmiştir.
    • 1888'den itibaren Sybos, ünlü bir Fransız tarihçisi ve pozitivist bir tarihçi, Türkiye tarih literatürüne damgasını vurmuştur.
    • 3. Cumhuriyet döneminde Fransız Cumhuriyeti'nin bir ölçüde replikası olarak görülerek, pozitivizm ve solidarizm Fransa'nın Türkiye'ye aktarılmıştır.
    26:45Meşrutiyet Döneminde Tarih Eğitimi
    • İlk sınıf öğrencileri 1763'ten 1789'a kadar, ikinci sınıf öğrencileri 1789'dan 1814'e kadar, üçüncü sınıf öğrencileri 1814'ten kitabın basıldığı tarihe kadar olan dönemleri öğreniyor.
    • İlk sınıf müfredatı 26 yıl, ikinci sınıf 25 yıl, üçüncü sınıf ise 96 yıl kapsıyor ve Mülkiye'deki öğrencilerin tarihi derslerinde sadece Fransız Devrimi üzerine eğitimi veriliyor.
    • Harbiye'de de benzer bir eğitim uygulanıyor ve Yusuf Akçura tarih dersleri vermeye başlamış durumda.
    28:41Meşrutiyet Döneminde Akademik Tarihçilik
    • 1915 yılında Maarif-i Umumiye Nezareti, Senybosla Langroa'nın kitabının Türkçe'ye çevrilmesine karar veriyor.
    • Meşrutiyet tarihçiliğinde "akademik tarih" olarak nitelendirilen alan, Tarihi Osmaniye Encümeni ve Türk Tarih Encümeni Mecmuası'nı içeren 1930'lara kadar uzanan bir dönemdir.
    • Meşrutiyet döneminde dört önemli tarihçi: Ali Reşat, Diren Kelekkian, Ahmet Refik Altınay ve Fuat Köprülü, bu dönemdeki tarihçiliğe damgasını vuran kişilerdir.
    30:17Ali Reşat ve Fransız Devrimi
    • Ali Reşat, Fransız Devrimi'ne çok ilgi duyan bir tarihçi olup, Türkiye'de en kapsamlı Fransız Devrimi tarihini kaleme almıştır.
    • "Mufassal Musavver Fransa İhtilali Kibrisi" adlı kitabının çeşitli versiyonları yayınlanmış olup, okullar için "Fransa İhtilali" adlı daha kısa bir versiyonu da vardır.
    • Meşrutiyet döneminde umumi tarih, Avrupa'da kabul edilmiş çerçeveye yerleşmiş ve laik bir tarih anlayışı benimsenmiştir.
    32:50Meşrutiyet Dönemindeki Tarih Anlayışı
    • Murat Bey'in kitabına göre bu tarih anlayışı için "terakki hatvesi" denilebilir ve bu kitapların büyük ölçüde Fransız tarihçiliğinden tercüme edildiği belirtiliyor.
    • Muhlimin Halil, 1908 sonrası tarihe dair ciddi ve ilmi eserlerin yayınlandığını ve Tarihi Osmaniye Encümeni'nin kurulmasının önemli olduğunu vurguluyor.
    • Tarihi Osmaniye Encümeni aracılığıyla Avrupa'daki inceleme yöntemleri Osmanlı'ya gelmiş, kaynaklara gidilerek eleştirel bir boyut kazanmıştır.
    34:42Yusuf Akçura'nın Eleştirisi
    • Yusuf Akçura, bu dönemin tarihçiliğine eleştirilerde bulunuyor ve bu tarih anlayışının kendi kimliğimizin oluşmasına pek katkıda bulunmadığını belirtiyor.
    • Akçura, Fransız tarihçilerinin kendi ulusal kimlikleri için gerekli bir tarih anlayışı olduğunu ve bu kitapların Fransa'nın dünyaya nazarını yansıttığını değerlendiriyor.
    • Akçura, Ali Reşat Bey'i hırpalamak yerine, mekteplerde hakim olan tarihin yeni bir anlayışla değiştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
    36:35Diren Kelekkian ve Önemli Eserleri
    • Diren Kelekkian, Hınçak asıllı bir Jön Türk olup, Tarihi Osmaniye Encümeni'nde aktif bir kişi olarak ulusal nitelikte yayın organlarında yazılar yazmış ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer almıştır.
    • Diren Kelekkian, 1911'de ilk baskısı, 1928'de ikinci baskısı yapılan Türkçe-Fransızca lügat olan "Diksiyoner Türkçe-Fransızca" kitabıyla tanınmaktadır.
    • "19. Asırda İçtimai ve Siyasi Avrupa" adlı kitabında toplumsal tarih anlayışını benimseyen ve 19. yüzyıl fikir hareketlerini ayrıntılı şekilde ele alan bir eser sunmuştur.
    41:12Batı Düşünce Tarihi Kitabı
    • Kitapta libertete, sosyal, nasyonalite gibi kavramlar işlenmiş ve özellikle Batı düşünce tarihi konusunda kapsamlı bilgi sunulmuştur.
    • Kitapta Montesquieu, Voltaire, Diderot, Rousseau gibi Aydınlanma düşünürleri tanıtımını yapmaktadır.
    • Toplumsal düşünce alanında önemli olan Tocqueville düşünürü Türkiye'de ilk defa gündeme getirilmiş ve onun "Demokrasi ve Anarşilik" gibi kitaplarının Avrupa tarihi açısından öneminden bahsedilmektedir.
    42:49Batı Düşünce Kavramlarının Türkçe'ye Aktarılması
    • Kitap, Batı'daki bazı özdeyişleri Türkçe'ye aktarma çabası içermektedir; örneğin "Noblesse oblige" ifadesi "Noblesse, hazreti hiçbir şeye mani olmayınız" şeklinde çevrilmiştir.
    • "Liberté ou la mort" ifadesi "Hürriyet yahut ölüm" şeklinde, "Bills of Rights" ifadesi "Berat hukuk" veya "Yeni insan ve vatandaş hukuku" olarak aktarılmıştır.
    • 1789 İnsan Hakları Beyannamesi (Hukuku Beşer Beyannamesi) ve 17 maddesi kitapta yer almaktadır.
    44:21Diren Kelekya'nın Çalışması ve Tarih Anlayışı
    • Diren Kelekya'nın çalışmasında tarihi, içtimai ve siyasi alanların bütünlüğü akademik alanda görülmektedir.
    • Ahval-i dahiliye ile münasebat-i hariciye arasında yakından bağlantı olduğu vurgulanmaktadır.
    • Fransa'da 20. yüzyılın başından itibaren Han Riber çevresinde oluşan tarih anlayışına sahip bir tarihçi olarak Diren Kelekya, "İslamite İnsanlık Tarihi" kitabını da bilince sahiptir.
    45:34Cumhuriyetin İlk Yıllarında Tarih Anlayışı
    • Meşrutiyet siyasi tarihi anlayışı Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar devam etmiştir.
    • 1930'larda Türk Tarih Tetkik Cemiyeti gündeme gelmiş ve bu dönemde tepkisel bir tarih anlayışı oluşmuştur.
    • Dünya Ekonomik Buhranı (1929) önemli bir faktör olarak gündeme gelmiş ve Cumhuriyet'in yeni bir kimlik arayışı içinde olduğu 1930'larda yeni bir tarih anlayışı ve yurttaş kimliği oluşturma çabası başlamıştır.
    46:50Has Heyeti ve Akademik Kurma Çabaları
    • Cumhuriyet'in henüz kurulmadığı dönemde Has Heyeti kurulmuş ve içinde Ziya Gökalp ve Yusuf Akçura gibi önemli isimler yer almıştır.
    • Has Heyeti'nin tercüme edilmesi gereken kitaplar listesi, Hasan Ali Yücel'in klasiklerinin nüvesini oluşturmuştur.
    • Has Heyeti'nin aldığı kararlardan biri Ankara'da İçtima Fakültesi'ni açmaktı, ancak bu proje 1936 yılında Dil, Tarih-Coğrafya Fakültesi olarak gerçekleşmiştir.
    49:19Ankara Üniversitesi ve Tarih Anlayışının Gelişimi
    • Ankara Üniversitesi'nde Milli İktisat, Milli Hukuk, Milli Lisani ve Milli Edebiyat Enstitüleri kurulması düşünülmüştür.
    • Dil, Tarih-Coğrafya Fakültesi önce Efkaf Apartmanı'nda faaliyete geçmiş, sonra Bruno Taut'un yapmış olduğu bina ile tanışmıştır.
    • 1940'lardan itibaren tarih anlayışı bir kültür eksenine kaymış, aynı zamanda müzecilik, kütüphanecilik, antropoloji ve arkeoloji alanları önem kazanmıştır.
    51:13Türk Tarih Tetkik Cemiyeti ve Yabancı Tarihçiler
    • Türk Tarih Tetkik Cemiyeti ile birlikte gündeme gelen tarih anlayışı, Han Riber'in esprisi doğrultusunda çok disiplinli bir tarih anlayışını benimsemiştir.
    • İstanbul-Ankara ikilemi ve Fuat Köprülü'nün tavrı bu dönemde önemli bir rol oynamıştır.
    • Türk tarih anlayışının inşa sürecinde H.G. Wells gibi yabancı tarihçiler önemli rol oynamıştır; Wells bir biyolog formasyonu ve Huxley'in öğrencisi olarak Darwinleyen bir tarih anlayışının oluşmasında etkili olmuştur.
    53:53H.G. Wells ve Atatürk
    • H.G. Wells, Nazi Almanyası'nda Fabian Society'nin üyesi, İngiltere'de barışçı sosyalist bir kişi olarak tanımlanıyor ve kadın hareketini destekliyor.
    • Wells'in 1920'de yazdığı "Outline of History" kitabı, 1924'te çıkan Fransızca baskısını Atatürk ele geçirip Türkçeye çevrilmesini emretmiş.
    • Nutuk'ta bir tek yabancı yazardan söz edilir ve bu H.G. Wells'dır; Wells'in birleşik bir dünya devleti kurma hayali ve adaletin buyruğu altında bir dünya fikri Nutuk'ta yer alır.
    55:41Wells Kitabının Etkisi
    • Atatürk bu kitabı okuduktan sonra fasikül fasikül ayırıp Fransızca bilen entelektüel entelektüeline paylaştırmış.
    • Kitabın çevirisi Faik Sabri'den Babanzade Yüzeyin ve Şükrü Bey'e kadar birçok kişi tarafından yapılmış.
    • Kitabın en önemli yönü çok bilimli, farklı bilim dallarını (doğa bilimleri, ruh bilimleri, arkeoloji, filoloji) gündeme getirmiş olması.
    56:47Kitabın İçeriği ve Evrim Kuramı
    • Kitap, tarihi paleolitik dönemlere, hatta dünyanın oluşumuna kadar geriye götürüyor ve Darwinian espri olan hayat zinciri anlayışını gündeme getiriyor.
    • Kitapta büyük maymunlar, yarı insanlar, ilk insanlar gibi konular yer alıyor ve evrim kuramının ayrıntılı şekilde incelendiği görülüyor.
    • Kitap, hayat zincirinin son halkasının insan olduğunu ve evrimin iptidai hücrelerden insanın oluşumuna kadar bir süreç olduğunu belirtiyor.
    58:54Tarih Anlayışının Değişimi
    • 1930'larda Türkiye'deki kültür devriminin bir ürünü olarak ders kitaplarında evrim anlayışı yer alıyor.
    • 1938'de Kültür Bakanlığı'nın bir ilkokul kitabında, insanların ilerleyişi ve evrim süreci detaylı şekilde anlatılıyor.
    • Atatürk'ün ölümüyle birlikte 1929'dan itibaren ders kitaplarındaki bu evrim anlayışı kaldırılacak.
    1:00:49Hani Dizisi ve Türk Tarih Tezi
    • Hani dizisinin renkli kitapları Atatürk tarafından devamlı sipariş ediliyor ve bu kitaplar Atatürk'ün kütüphanesinde bulunuyor.
    • Öjen Peter'ın "Levi Türkiyé" adlı kitabı, Atatürk'ün satır satır okuduğu veya çevresindeki insanlarla birlikte okuduğu önemli bir eser.
    • Öjen Peter, İsviçreli bir antropolog ve endnograf olarak Atatürk'ün manevi kızı Afet İnan'ı onun yanına doktora yapmak üzere göndermiş.
    1:02:48Antropoloji ve Arkeoloji Çalışmaları
    • Afet İnan'ın "Napoli Türk" tezi ve "Türkiye Halkının Antropolojik Karakterleri ve Türkiye Tarihi" adlı çalışması fizik antropolojik bir çalışma.
    • 1937 yılında ikinci Türkler Kongresi'nde Öjen Peter başkanlık yapıyor ve bu dönemde Anadolu'nun dört bir yanında, özellikle Batı Anadolu'da kazılar yapıldığı görülüyor.
    • Bu dönemde paleolitik ve neolitik dönemlere kadar uzanan bir tarih anlayışı oluşuyor.
    1:03:59İktisat Fakültesi ve Tarihçilik
    • İktisat Fakültesi'nin kuruluşu, tarihçilik açısından önemli bir gelişmedir; özellikle Alman hocaların getirdiği Alman iktisadı ve tarihselliği.
    • Ömer Lütfü Barkan, Hukuk Fakültesi bünyesindeki İktisat ve Sosyoloji Enstitüsü'nden İktisat Fakültesi'ne geçerek tarih çalışmalarına hız veriyor.
    • Barkan, Balkan ülkelerindeki toprak reformları üzerine incelemeler yapıyor ve Türkiye'deki toprak düzeni üzerine çalışmalar yaparak Türkiye'de iktisat tarihi alanında yeni bir alan oluşturuyor.
    1:05:39İktisat Tarihi Çalışmaları
    • İktisat Fakültesi Mecmuası'nın özellikle iktisat tarihi özel sayıları önemli; Abdülbaki Gölp, Mustafa Akta, Sabri Genel, Faruk Sümer, Halil İnalcık, Halis Sadioğlu, Necetürk Bilen gibi tarihçilerin çalışmaları bu mecmuada yer alıyor.
    • Gölp, fütuvveti; Ülgener, zihniyeti; Lütfi Güçer, İstanbul'un iaşesini; Saillioğlu, para tarihini gündeme getiriyor.
    • İktisat Tarihi Enstitüsü kurulmuş olup, Osmanlı nüfus bilimi, maliyesi ve kurumları gibi alanlar Türkiye'de tarihçiliğe getirilen yeni zenginlikler.
    1:07:08Türkiye'de Ekonomik ve Toplumsal Tarihçilik
    • 1951'den itibaren Türkiye'de mantalite tarihçiliği önemli bir yer edinmiş ve bu alanla ilgili birçok kitap yayınlanmıştır.
    • İkinci Dünya Savaşı sonrası toplumsal ve ekonomik tarih dünyada ve Türkiye'de önem kazanmış, Tarih-Coğrafya Fakültesi ve İstanbul Edebiyat Fakültesi'nde bu alanda önemli kazanımlar elde edilmiştir.
    • Ankara'da Mustafa Akdağ, Halil İnalcık, Hacettepe'de Ercüment Kur'an, İstanbul'da Cengiz Orhonlu, Mini Aktepe ve Tayyip Gök gibi tarihçiler 1950'li ve 1960'lı yıllarda ekonomik ve toplumsal tarihe yönelik çalışmalar yapmışlardır.
    1:09:31Tarihçilikte Modernite ve Postmodernite Dönüşümü
    • 1980'ler bir kırılma noktası olmuş, Türkiye'de ve dünyada 1970'lerde başlayan modernite tarihçiliğinden postmodernite tarihçiliğine geçiş başlamıştır.
    • Bu geçişte makrodan mikroya, kantitatiften kalitatife, sosyalden kültürel tarihçiliğe, Türk türden narrative tarihçiliğe geçiş yapılmıştır.
    • Bu dönemde tarihçilikte toplumdan bireye, teleskoptan mikroskopa geçiş evresi yaşanmış ve Türkiye'de tarihçilikte çok farklı yönelimler oluşmuştur.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor