Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, İslam düşüncesi, yenilikçilik ve akıl kavramı üzerine bir akademik sunum formatındadır. Konuşmacı, İslam dünyasındaki düşünce akımlarını, özellikle Alija İzzetbegović gibi önemli düşünürlerin görüşlerini ele almaktadır.
- Sunum, İslam'da yenilikçilik kavramının yanlış algılanması, üç farklı akıl türünün (ritüel aklı, kaderci aklı, içtihat aklı) tanımı ve Alija İzzetbegović'ın İslam anlayışıyla başlayıp, Orta Asya'daki İslami hareketler, İslam dünyasındaki iç çatışmalar ve son olarak Gazali ile Taha Abdurrahman'ın akıl kavramı karşılaştırmasıyla devam etmektedir.
- Videoda ayrıca İslam dünyasındaki eğitim sistemleri, tasavvuf, selefiye akımı eleştirileri ve Kur'an tefsirindeki bazı sorunlar da ele alınmaktadır. Konuşmacı, İslam dünyasının günümüzdeki durumu, iç çatışmaları ve geleceğe yönelik çözüm önerileri sunarak, İslam düşüncesi içinde dinamik ve organik bir bakış açısının önemi üzerinde durmaktadır.
- 00:18Konuşma Giriş ve İnsanlık Çalışmaları
- Konuşmacı, hoca çağırmadan önce birkaç hususu paylaşmak istediğini belirtiyor.
- İnsanlık kuruluşu üçüncü sene kur ve toplum konulu çalışmalar yapıyor ve bu yıl "İslam'ın Yenilikçileri" konulu çalışmasını gerçekleştirdiğini ifade ediyor.
- "Yenilikçi" kavramının yanlış algılanabileceğini ve bu kavramın "yenileyici" veya "yeniden inşa edici" anlamına geldiğini vurguluyor.
- 02:28Canlıların Tehlike Karşısındaki Davranışları
- Canlılar tehlikeye maruz kaldıklarında kendilerini korumaya çalışıyorlar.
- Bitkiler tehlikeyi bildirmek için kokular salgılayarak komşularını uyarıyor.
- Hayvanlar da tehlike anında kendilerini korumak için farklı yöntemler kullanıyor, örneğin bombardıman böceği tehlike anında 100 santigrat derecede sıvı fırlatıyor.
- 03:42İnsanın Tehlike Karşısındaki Davranışı
- İnsan tehlike anında ilk önce ailesine, asabiyetine sığınır.
- Tehlike inancına, düşündüklerine, inandıklarına gider ve ya orada kalır ya da bugüne gelir.
- Orada kalırsa isid gibi bir tehlike doğar, bugüne gelirse yenilikçi yaftasına maruz kalır.
- 05:25Üç Farklı Akıl Türü
- Konuşmacı geçmişe ve günümüzde üç farklı akıl türünün olduğunu belirtiyor.
- Ritüel akıl, her ayette ve suskunuz şeklinde olup, sadece Tanrı'ya karşı suskun olmasını telkin etmeli.
- Mehdi bekleme adlı kurtarıcı bekleyen kaderci akıl, Allah'ın hep kadirdir ve düzenlememiz gerekiyorsa biri gönderir, düzeltir şeklinde düşünür.
- 08:24İçtihat Akıl ve Tecdid
- İçtihat akıl, tecdid ve teceddüt akıldır.
- Bazıları tecdid ve teceddütü birbirinden ayırır, tecdid işini yapmayı selefilikler, teceddüt işini yapmaya modernizm, modernite, modernlik tabir eder.
- Bu akla göre Allah kadirdir ama aynı zamanda adildir ve batıni ve zahiri risaletin her ikisinin de faaliyette bulunması gerekir.
- 09:30Ali'nin Düşünceleri ve Değerlendirme Amacı
- Konuşmacı, Ali'nin düşüncelerini ansiklopedik bilgi sunmak yerine, günümüz şartlarında değerlendirmek ve geleceğe yönelik bir yol haritası belirlemek amacıyla ele almayı planlıyor.
- Ali'nin kitaplarındaki düşüncelerin çok açık ve net olduğu için, konuşmacı bunların üzerine yorum yapmayı amaçlıyor.
- Ali'nin diğer İslam düşünürlerinden farklı olan özelliklerini vurgulamayı hedefliyor.
- 11:37Konuşmacının Ali ile Tanışma Hikayesi
- Konuşmacı, Ali'yi ilk kez Ankara'da bir kitap fuarında satın aldığı kitaplar üzerinden tanımış ve başlangıçta küçümseyerek aldığını itiraf ediyor.
- Kitabı okurken şaşkınlık duyduğunu, Yugoslavya'dan bir rehber okuyor gibi ciddi bir çalışma olduğunu fark ettiğini belirtiyor.
- Bosna savaşı sırasında Bosna Dayanışma Grubu içinde çalışırken, Ali'nin "Doğu-Batı İslam" kitabının Türkçe çevirisiyle ilgili çalışmalar yapmış.
- 14:03Ali'nin Kitaplarının Çevirisi ve Önemi
- Bosna'da Paylaşma Grubu Yayınları'nın ricasıyla, Ali'nin kitabının çevirisinin kontrolünü Ramazan ve Salih ile birlikte üstlenmiş.
- Kitabın başlığının orijinalinde "Doğu-Batı arasında bir alternatif olarak İslam" olduğu ancak çeviride yanlış anlaşılarak "Tam bir katliam" olarak çevrilmiş.
- Bu çeviri hatasının, Ali'nin mirasına karşı işlenen bir cinayet olarak nitelendiriliyor.
- 17:04Ali'nin Farklılığı ve Önemi
- Ali, yenilikçi İslam düşünürlerinden farklı olarak sadece bir aktivist değil aynı zamanda başarılı bir devlet adamı olarak öne çıkıyor.
- Ali, bir toplumu savaştan çıkarıp, yok olmaktan kurtararak İslami değerler üzerinden yeniden inşa etme mücadelesini başarıyla vermiş.
- Diğer İslam düşünürlerinden farklı olarak, Ali hem İslam geleneklerini hem de Batı geleneğini, özellikle Rusya'nın ötesi olan demir perdesi kültürünü bilen bir düşünür.
- 20:58Ali'nin Felsefi Birikimi ve İdeolojisi
- Ali'nin en önemli özelliği çağın felsefi birikimine sahip olması ve bu birikimi İslam anlayışını geliştirmesinde kullanması.
- Ali, İslam'ı tamamlanmış bir daire olarak değil, kıyamete kadar sürekli yeni yorumlara ve güncellemeye açık bir süreç olarak tanımlıyor.
- Bu yaklaşım, İslam'ın tarihe meydan okuma sürecinin hala devam ettiğini vurguluyor.
- 22:57Ali'nin Vahiy Görüşü
- Ali, vahiy geleneğinin kesilmiş olsa da, vahiy hala canlı biçimde sürekli değişen şartlara cevap vermeye devam eden dinamik ve organik bir yapı olduğunu söylüyor.
- Bu görüş İslam dünyasının geleceği bakımından çok önemli bir düşüncedir.
- 24:03İslam Dünyası ve Medeniyeti
- İslam dünyası sadece Müslümanlardan ibaret değil, tarihin hiçbir döneminde İslam medeniyeti sadece Müslümanların kabulüyle olmamıştır.
- Müslümanlar her zaman Müslüman olmayanlarla birlikte medeniyet inşa etmişlerdir; Medine, Kahire, Kudüs, Bağdat, İstanbul, İspahan gibi başkentlerde daima Müslümanlarla beraber bu devleti inşa etmişlerdir.
- 25:20Ali'nin Batı Hakkındaki Görüşü
- Ali, Hristiyanlık ve Sosyalizm (Rusya'yı temsil ediyor) baştan aşağı yanmışsa bile İslam'ın önemli bir kısmı farklı demektir.
- İslam'ın büyüklüğü bu iki hareketi toptan reddetmesinde değil, hakikat paylarını tanımasındadır.
- İslam kategorik olarak hiçbir dine, merceğe, ideolojiye veya fikri manzumeye toptancı mantıkla yaklaşmıyor, tamamen kendi değerlerini merkeze alıyor.
- 27:17İslam ve Diğer Dini/İdeolojik Sistemler Arasındaki Ortaklıklar
- İslam'ın savunduğu değerlerle Sosyalizmin uzlaşan pek çok değer olduğu gibi, Hristiyanlıkta da Kur'an'a girişte bahsedilen ortak paydanın tahminimizden çok daha geniş olduğu görülür.
- Ali, bu iki harekete karşı toptan renci değil, üçünün ortak faydasını esas alan bir yaklaşım geliştirmeye çalışıyor.
- 28:05Ali'nin Yaşadığı Toplumsal Koşullar
- Ali, Sırplar ve Hırvatlar gibi farklı etnik gruplarla birlikte yaşıyor ve Müslümanlar beşyüz senedir var olma mücadelesi veriyor.
- Ali, Hz. Peygamberin Medine Devleti'ne benzer bir ortak değerler üzerine bir proje geliştirmeye çalışıyor.
- 29:01Avrupa İslam Modeli
- İki Avrupa İslam örneği vardır: Ali'nin mensup olduğu Balkan İslamı ve Kazan Müslümanları.
- Balkan İslamı beşyüz senelik, sahih ve otantik bir İslam örneğidir.
- Kazan Müslümanları ise hem Çarlık Rusya döneminde hem de Komünist Rusya döneminde hayatta kalmaya çalışan bir Müslüman topluluk.
- 30:41İslam Dünyası İçin Model Önerileri
- İslam dünyası için Türkiye ve Mısır'daki Müslümanlık örnekleri bugün örnek olabilecek kapasitede değil.
- İslam dünyası için iki model var: Balkan'daki İslam ve Kazan Müslümanları.
- Bu iki örnek yakından incelemeye, araştırılmaya ve yakın takibe alınmalıdır.
- 33:02Ali'nin Önemi
- Ali, hem devlet adamı hem entelektüel olan biri ve son zamanlarda türünün bir iki tane kaldığı söylenen biri.
- Ali'nin hemen hemen bütün eserlerinin tercüme edilmiş olması, İslam dünyası için büyük bir şans.
- İslam dünyası gerçekten çok derin bir kriz içerisinde.
- 33:51İslam Düşünce Geleneği ve Ali Kökoviç
- İslam dünyasının çıkış yolu olarak görülen ve önemli başarılara imza atan bir düşünce geleneği, toplumsallaşmasının önünde devlet ve popüler statükoların blokajıyla engellenmektedir.
- Bu geleneğin en önemli temsilcilerinden biri olan Ali Kökoviç, İslam dünyasının geleceği için yol haritası belirlemek konusunda dini görevlerin en başında gelmektedir.
- Ali Kökoviç, çağdaş İslam düşünce içerisinde kendi türüne has süsleri olan, fikirleri ve değerleriyle dünyaya medeniyet veren önemli bir düşünçtür.
- 38:24Orta Asya'da İslam Düşünce Hareketleri
- Orta Asya'da ciddi hareketler ve aydınlar bulunmakta, bunlar arasında Sadi Mermer Camii (1889-1912), Gaspıralı İsmail Bey (1904), Can Mağrur (1921), Rezalettin Fahrettin (1936), Abdurrahman Vefik (1938) ve Mustafa Çağatay (1949) yer almaktadır.
- Orta Asya'da İslam düşüncesi kendiliğinden ortaya çıkmamış, batıdan gelen bir etki olarak kabul edilmektedir.
- İslam düşüncesi, geleneksel temsili terk edilerek akıncı ruhu terk edilmiştir.
- 43:24İslam Düşünce Hareketlerinin Değerlendirilmesi
- Jön Türkler ve Orta Asya'daki İslam hareketleri tarihsel olarak benzer akıbetlerle karşılaşmış, Osmanlı İhtilali ve Rus İhtilali tarafından yok edilmiştir.
- İslam düşüncesi içindeki çelişkiler, Müslümanların birbirleriyle savaşması ve batıya karşı birlikte olmaması gibi sorunları ortaya koymaktadır.
- İslam'a ve İslam'ın yenilikçi hareketlerine karşı çıkanlar, bunları sapıklık ve reformistlikle suçlamışlardır.
- 47:14İslam Düşünce Hareketlerinin Siyasi Boyutu
- İslam düşüncesi hareketleri siyasi projelere sahip olmasına rağmen, eğitim projeleri üzerinde durulmamıştır.
- Bu hareketlerin liderleri devlet yöneticileriyle masa başı çalışması yapamamış, birçokları idam edilmiş veya sürgüne gönderilmişlerdir.
- İslam düşüncesi hareketleri, medreselerin ıslahı konusunda Osmanlı'nın projesiyle çatışmıştır.
- 52:09İslamcı Hareketlerin Sorunları
- Konuşmacı, bakıcılar, Arap İslamcıları, tasavvuf ve harekete dönüşen Müslüman hareketlerinin İstanbul'u yok etme projesi olduğunu iddia ediyor.
- Bu hareketlerin hepsinin İstanbul merkezli ve Osmanlı'nın yok edilme projesi olduğu belirtiliyor.
- İslamcıların devlet muhalifi olduğu için sapık olarak ilan edildiği ve Müslümanları öldürmek için silahlar üretiliği iddia ediliyor.
- 55:05Müslümanların Birlik İçi Sorunları
- Müslümanların birbirlerini sevmeleri, dost olması ve bir arada olmaları bir vücut gibi olması gerektiği vurgulanıyor.
- Her cemaatin içindeki sorunların karşı taraf tarafından malzeme olarak kullanıldığı belirtiliyor.
- Aynı tarikat içinde bile bölünmelerin yaşandığı ve bunun insan doğasından kaynaklandığı ifade ediliyor.
- 57:54İslam Dünyasındaki Çatışmalar
- İslam dünyasında fikri, eğitim ve devletle ilgili çatışmaların olduğu belirtiliyor.
- Tanzimat'ın İslamcılar tarafından bozukluk ve batılılaşma hareketi olarak görüldüğü ifade ediliyor.
- İttihat ve Terakki hareketinin tamamının sufi olduğu ve tasavvuf eğitiminden geçmiş olduğu belirtiliyor.
- 59:39Eğitim ve Siyaset İlişkisi
- Müslümanların iktidarda olmasına rağmen mağdur hissettikleri ve siyasetle ilgilerinin olmadığı iddia ediliyor.
- Cemaatlerin okullar açtığı ve siyasete bu mantıkla baktıkları belirtiliyor.
- Siyan okullarında okutulan eğitim programının ve geleneksel medresenin gerçek İslam öğretisiyle ilgisi olmadığı iddia ediliyor.
- 1:01:24İslam Eğitiminde Bölünmeler
- Ankara İlahiyat Fakültesi'nden mezun olanların sapık olarak görülmesi belirtiliyor.
- Medrese, enstitü ve tarikatlar arasında birbirlerini sapık ilan etme durumu anlatılıyor.
- Din eğitimi konusunda herkesin kendi dilinde eğitim alması gerektiği vurgulanıyor.
- 1:03:30İslam Tarihi ve Şahsiyetler
- Şeyhülislam İbni Teymiye'nin İslam demeyenin küfrüne dair kitaplar yazıldığı belirtiliyor.
- İbni Teymiye'nin zamanının yenilikçisi ve Moğol hücumlarına karşı savunmaya geçmiş olduğu ifade ediliyor.
- Talha Abdurrahman adlı Faslı bir alimin, Sorbonne'da doktorasını yapmış ve esas uzmanlık alanı mantık ve dil felsefesi olduğu belirtiliyor.
- 1:06:28Gazali ve Taha Abdurrahman'ın Farkları
- Taha Abdurrahman, Fas'ta ikinci Gazali olarak tercüme edilmekte ve Gazali'nin İhya'da yapmaya çalıştığı projeyi yeni bir biçimde yapmaya çalışan bir kişi olarak nitelendirilmektedir.
- Gazali, dini ile dünyevi arasında ayrım yaparken, Taha Abdurrahman bu ayrımı ortadan kaldırmaya ve birleştirmeye çalışmaktadır.
- Gazali, dünyevi ve uhrevi ayrımında dünyevi oranın aleyhine konuşurken, Taha Abdurrahman bu ayrımı eleştirerek birliktelik kurmaya çalışmaktadır.
- 1:08:58Akıl Kavramının Eleştirisi
- Taha Abdurrahman, geleneksel literatürdeki akıl kavramını Kur'an'dan kalkarak eleştiriyor ve Kur'an'da akıl ismi olarak geçmediğini, ancak akletme kavramının faili olarak kalp kullanıldığını belirtiyor.
- İslam disiplinlerinde akıl şeyleştirilmişken, Taha Abdurrahman'a göre akıl bir meleke, bir yetidir ve bir süreçtir, bir şey değildir.
- Akıl kavramı dört farklı anlamda ifade edilmektedir: rab etme (bir şeyden geri çekme), zapt etme (tutma), fark etme (ayırma) ve bunlar da kapasite ve proses anlamında ifade edilmektedir.
- 1:12:03Akıl Kavramının Üç Türü
- Taha Abdurrahman, geleneksel İslam düşüncesinde üç farklı akıl tanımı yapmıştır: elanur mücevre mücerred (felsefi ve kelami akıl), elham (ilham akıl) ve el-müddet (mahvi akıl).
- Felsefi ve kelami akıl semboliktir, varoluşsal değildir; zannidir, yakini değildir ve teşbih veya tenzih dilinde ifade edilir.
- Dinin üç alanı vardır: Allah, ayet ve ahlak; felsefi ve kelami akıl bu alanlara nüfuz edemez çünkü dil ve mantıkla dinin nesneleri semboliktir.
- 1:16:47Elaur Müsede'nin Zaafı ve Sonuçları
- Elaur müsede'nin en büyük zaafı makasların ortadan kalkmasıdır, bu da Allah'a yaklaşmadan insanlara ve nefsimize yaklaşmaya başlamamızı sağlar.
- Makasın kaçırılmasının doğurduğu iki büyük afet vardır: tezahür ve taklit.
- Tezahür, bir yandan riya (gösteriş) ve abartma, diğer yandan Tanrı'ya karşı yasaklanma doğurur.
- 1:18:57Taklit ve Tezahürün Sonuçları
- Tezahürün üçüncü sonucu bazen başıboş durmak veya serbestlik tasarrufunda bulunmaktır.
- Taklit ise üç şeyin taklidi olarak görülür: adetlerin, icmaların ve delerinin taklidi.
- Fıkıhın aklı, caminin peşinde olduğu ciddi yaşamsal tecrübe akımdan büyük ölçüde uzağa düşmüştür.
- 1:20:33Selefiye'nin Dezavantajları
- Selefiye'nin en büyük dezavantajı, nasları üretenlerle ilişkilendirmesidir.
- Selefiye, söylenenin söyleneniyle ilişkilendirmeyi vurgular, ne dediği ve maksadıyla ilgilenmez.
- Selefiye, kendi sözlerinin Tanrı'nın sözünün birebir aynı olduğu kanına sahiptir ve bunun farkında değildir.
- 1:23:16Selefiye'nin Siyasi Boyutu
- Selefiye'nin en büyük zaafı siyasetin büyük ölçüde siyasi olmasıdır.
- Siyaseti kendinde bir eylem olarak putlaştırdıkları zaman üç şeyi kaybederler: ruhi manaları, ahlaki değerleri ve diğer bir şey.