YeşilTeknolojiler

Çin'in yeşil devrim yapmasının bazı nedenleri: Çevresel kaygılar: Hava kalitesini iyileştirmek ve hava kirleticilerin emisyonunu sınırlamak için sıkı önlemler alınmaktadır. Ekonomik avantajlar: Yeşil enerji sektörü, istihdam ve yatırım sağlayarak ekonomik büyümeyi destekler. Teknolojik inovasyon: Çin, yenilenebilir enerji Ar-Ge'sine büyük yatırımlar yaparak küresel yeşil dönüşüme öncülük etmektedir. Stratejik hedefler: 2030'a kadar fosil olmayan yakıtların enerji karışımının en az %25'ini oluşturması ve 2060'a kadar karbon nötrlüğüne ulaşılması gibi hedefler belirlenmiştir. Uluslararası işbirliği: Çin, yeşil kalkınma konusunda uluslararası değişim ve işbirliğini teşvik ederek küresel iklim yönetişimine katkıda bulunmaktadır.

Yeşil çimento, geleneksel çimentolara göre daha düşük karbon emisyonuna ve daha az klinker oranına sahip çevre dostu bir üründür. Yeşil çimento ile geleneksel çimento arasındaki bazı farklar: Üretim Süreci: Yeşil çimento, enerji tasarruflu ve düşük karbonlu üretim yöntemleri ile üretilir. İçerik: İçeriğinde %95’ten daha az klinker ve %5’ten daha fazla mineral katkı bulunur. Kullanım Alanları: Genellikle inşaat projelerinde yaygın olarak kullanılmamıştır, ancak potansiyelleri büyüktür. Avantajlar: Daha az enerji gerektirir, sıcaklık dalgalanmalarına dayanıklıdır ve arazi çöplüklerini azaltır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 2024 yılında yayınladığı bir tebliğ ile kamu ihalelerinde yeşil çimento kullanımı zorunlu hale getirilmiştir.

Avrupa kıtası, çeşitli ileri teknolojileri kullanmaktadır. Öne çıkan bazı teknolojiler şunlardır: Geri dönüşüm otomatları: Almanya gibi ülkelerde, pet şişe otomatları ile atık şişeleri geri dönüştürerek kupon veya nakit para kazanma sistemi bulunmaktadır. Akıllı çöp kutuları: Barcelona, Paris ve Londra gibi şehirlerde, çöpleri otomatik sıkıştırabilen ve dolduğunda şehir görevlilerine mesaj gönderebilen çöp kutuları kullanılmaktadır. Siber güvenlik ve yapay zeka: Avrupa Birliği, 2027 yılına kadar bu alanlara 1,3 milyar avro yatırım yaparak dijital altyapıyı güçlendirmeyi ve siber direnci artırmayı hedeflemektedir. Akıllı binalar: Avrupa'daki büyük binalarda, enerji tasarrufu sağlamak amacıyla DDC teknolojili bina yönetim sistemleri kullanılmaktadır. Ayrıca, Avrupa'da otomotiv sektöründe yeşil teknolojiler, akıllı üretim sistemleri ve enformasyon komünikasyon teknolojileri de yaygın olarak kullanılmaktadır.

Yeşil evlerin bazı özellikleri: Enerji verimliliği: Güneş panelleri ve rüzgâr türbinleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla enerji ihtiyacı karşılanır. Su verimliliği: Yağmur suyu değerlendirilir ve su tasarrufu sağlayan armatürler kullanılır. Çevre dostu malzemeler: Geri dönüştürülebilir ve yerel malzemeler tercih edilir. Atık yönetimi: Atık miktarı minimize edilir ve geri dönüşüm stratejileri uygulanır. İç hava kalitesi: Uçucu organik bileşik (VOC) emisyonu düşük malzemeler kullanılarak sağlıklı bir iç ortam oluşturulur. Yeşil çatı ve duvarlar: Isı yalıtımı sağlar ve biyoçeşitliliğe katkıda bulunur. Akıllı bina teknolojileri: Enerji verimliliğini artıran sistemler adapte edilir. Saha seçimi ve tasarım: Ekolojik denge korunur ve toplu taşıma erişimi göz önünde bulundurulur.

Yeşil çatı yapımı için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Sağlam bir su yalıtım sistemi oluşturun. 2. Alt taban hazırlayın. 3. Drenaj ve sulama sistemlerini ekleyin. 4. Kök bariyeri yerleştirin. 5. Toprak ve substrat ekleyin. 6. Bitkileri seçin ve dikin. 7. Düzenli bakım yapın. Yeşil çatı yapımı uzmanlık gerektirdiğinden, bir profesyonele danışılması önerilir.

Yeşil kalkınma devrimi, çevresel iyileştirmenin ön planda olduğu bir anlayıştır. Yeşil kalkınma devriminin bazı bileşenleri: Yenilenebilir enerji: Fosil yakıtların kullanımının azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması. Sıfır atık projeleri: Atıkların yeniden toplanarak ekonomiye kazandırılması. Sürdürülebilir üretim ve tüketim: Sürdürülebilir üretim ve tüketim alışkanlıklarının teşvik edilmesi. Depozito iade sistemi: Geri dönüşüm ve döngüsel ekonomi bilincinin geliştirilmesi. Yeşil kalkınma devrimi, ilk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2021 yılında gündeme getirilmiştir.

Kendi kendine yeten bina, enerji, su ve bazı temel kaynaklara bağımlı olmadan kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen yapılardır. Bu tür binalar genellikle aşağıdaki özelliklere sahiptir: Enerji bağımsızlığı. Su döngüsü yönetimi. Gıda üretimi. Atık yönetimi. Çevre dostu malzemeler. Kendi kendine yeten binalar, enerji faturalarını düşürerek uzun vadede ekonomik avantaj sağlar ve çevresel etkileri en aza indirir.

Polyak Eynez Enerji Üretim Madencilik San. ve Tic. A.Ş., İzmir’in Kınık ilçesinde, Soma havzasında yer alan bir yeraltı linyit madeni işletmesidir. Şirketin faaliyetleri: Üretim. İşleme. İstihdam. Sürdürülebilirlik. Polyak Eynez, Fiba Grubu ve Polat Madencilik ortaklığı ile 2014 yılında kurulmuştur.

Yeşil çimento kullanımı şu anda sadece Türkiye'de zorunlu hale getirilmiştir. 16 Mart 2024 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan "Kamu İhale Sözleşmelerinde Düşük Karbon Emisyonuna Sahip Yeşil Çimento Kullanımının Yaygınlaştırılmasına İlişkin Tebliğ" ile 2025'ten itibaren kamu ihale sözleşmelerinde yeşil çimento kullanımı zorunlu kılınmıştır. Diğer ülkelerde benzer düzenlemeler olup olmadığına dair bilgi bulunmamaktadır.

YGT farklı alanlarda farklı işler yapmaktadır: YGT Grup. YGT Otomotiv. YGT Kitap & Kırtasiye. YGT.

Sürdürülebilir mimari okul örneklerinden bazıları şunlardır: Oaxaca Plastik Sanatlar Okulu, Meksika. Kingsmead İlköğretim Okulu. Treehouse, İngiltere. Klaus Ortaokulu. Green School, Bali. Bahriye Üçok Anaokulu. İstanbul Atatürk Fen Lisesi. Betania-Patmos Okulları. Borhaug Kindergarten, Norveç. Reggio School, İtalya.

Ekolojik binalar, çevreye duyarlı tasarım anlayışıyla inşa edilir ve doğal kaynakları verimli kullanarak sürdürülebilir yaşamı destekler. İşte bazı çalışma prensipleri: Enerji verimliliği: Yüksek yalıtım, güneş panelleri ve enerji tasarruflu aydınlatma sistemleri ile enerji tüketimi azaltılır. Su tasarrufu: Yağmur suyu toplama ve gri su geri dönüşüm sistemleri ile su kaynakları korunur. Yenilenebilir enerji kullanımı: Güneş, rüzgar ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir kaynaklar kullanılır. Atık yönetimi: Geri dönüştürülebilir ve biyolojik olarak parçalanabilir malzemeler kullanılır, atıklar geri dönüşüm tesislerine yönlendirilir. Sağlıklı iç mekanlar: Düşük VOC içeren malzemeler ve doğal havalandırma ile iç mekan hava kalitesi artırılır. Bu özellikler, ekolojik binaların çevresel etkilerini en aza indirirken, kullanıcılara sağlıklı ve konforlu yaşam alanları sunar.

Eko-kentler, kentleşmede yeni bir paradigma olarak, sürdürülebilirlik temelinde tasarlanmış kentsel çevreler olarak tanımlanabilir. Eko-kentlerin bazı temel ilkeleri: Doğanın entegrasyonu: Biyolojik çeşitliliğin teşvik edilmesi ve sakinlerin yeşil alanlara erişiminin sağlanması. Enerji verimliliği: Güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı. Sürdürülebilir su yönetimi: Suyun akıllıca kullanılması ve korunması. Toplu taşıma: Arabalara olan bağımlılığı azaltan ve trafik sıkışıklığını en aza indiren toplu taşıma sistemlerinin geliştirilmesi. Çevre dostu malzemeler: Sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı. Eko-kentler, mevcut kentsel alanların ekolojik ilkeler doğrultusunda dönüşümünü veya yeni büyük alanlarda uydu kentlerin planlanmasını içerir.

Sürdürülebilir çevre örnekleri arasında şunlar sayılabilir: Yenilenebilir enerji kullanımı. Sürdürülebilir tarım. Geri dönüşüm ve atık yönetimi. Sürdürülebilir ulaşım. Sosyal sorumluluk projeleri. Eğitim ve farkındalık. Türkiye'de sürdürülebilir çevre projeleri yürüten bazı kurum ve şirketler arasında Türkiye Çevre Koruma Vakfı (TÜÇEV), Sabancı Holding ve Zorlu Enerji bulunur. Dünya genelinde öne çıkan sürdürülebilir çevre projelerinden bazıları ise Great Green Wall Initiative, The Ocean Cleanup, RE100 ve ICLEI’dir.

Yeşil mimarinin temel ilkeleri şunlardır: Enerji verimliliği: Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve enerji tasarruflu sistemlerin uygulanması. Su tasarrufu: Su tüketiminin en aza indirilmesi ve yağmur suyu gibi alternatif kaynakların kullanılması. Doğal malzeme kullanımı: Çevre dostu ve sürdürülebilir malzemelerin tercih edilmesi. Doğal aydınlatma: Binalarda doğal ışık kullanımının maksimum seviyeye çıkarılması. Sıfır atık yaklaşımı: Atıkların geri dönüştürülmesi ve geri kazanımı. Biyoçeşitlilik koruması: Bina çevresindeki doğal alanların ve ekosistemlerin korunması. İç mekan hava kalitesi: Toksik maddelerin kullanılmaması ve hava kalitesinin artırılması.

Evet, Türkiye'de yeşil çimento üretilmektedir. Yeşil çimento, çevresel etkileri, teknik üstünlükleri ve maliyet avantajlarıyla öne çıkan, düşük klinker oranına ve karbon emisyonuna sahip çimento türleridir. 2024 yılında, yeşil çimentoların yaygınlaştırılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete'de yayımlanmış ve 2025 yılından itibaren kamu ihale sözleşmelerinde yeşil çimento kullanımının teşvik edilmesi amaçlanmıştır.

Yeşil inovasyon ve sürdürülebilir inovasyon kavramları genellikle birbirine yakın anlamlar taşısa da, aralarında bazı farklar bulunmaktadır: Yeşil İnovasyon: Çevreye zarar vermeyen veya en az zarar veren yenilikçi çözümleri ifade eder. Sürdürülebilir İnovasyon: Daha geniş bir kavram olup, sadece çevresel etkileri değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliği de kapsar. Özetle, yeşil inovasyon daha çok çevresel sürdürülebilirliğe odaklanırken, sürdürülebilir inovasyon daha kapsamlı olup sosyal ve ekonomik boyutları da içerir.

Hidrojen, enerji üretiminde ve endüstriyel süreçlerde önemli bir rol oynayan bir elementtir. Hidrojenle ilgili bazı güncel gelişmeler şunlardır: Türkiye'de hidrojen yatırımları: Türkiye, sürdürülebilir enerjinin geleceğine katkısı nedeniyle hidrojeni öncelikli alanlardan biri olarak ilan etmiştir. Hidrojen üretim yöntemleri: Elektroliz, buhar reformasyonu ve kömür gazlaştırma gibi yöntemlerle üretilmektedir. Kullanım alanları: Taşımacılık, sanayi, uzay roketleri ve petrol üretimi gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Hidrojen, tüm zorlukları bir kerede çözen mucizevi bir çözüm olarak görülmese de, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltma ve temiz enerjiye geçiş açısından büyük bir potansiyele sahiptir.

Denizcilikte yeşil dönüşüm, sektörün çevresel etkilerini azaltmak için gerçekleştirilen sürdürülebilirlik odaklı değişiklikleri ifade eder. Yeşil dönüşüm kapsamında bazı uygulamalar: Alternatif yakıtlar: Sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), biyoyakıtlar, yeşil hidrojen ve amonyak gibi karbonsuz yakıtların kullanımı. Yenilikçi teknolojiler: Rüzgar ve güneş enerjisi kullanımı, yapay zeka destekli rotalama ve otonom gemiler. Dijitalleşme: Akıllı konteynerler ve blok zinciri teknolojisi ile lojistik süreçlerin verimliliğinin artırılması. Yeşil liman uygulamaları: Limanlarda kıyı elektrifikasyonu ile gemilerin motorlarını kapatıp karadan enerji alması sağlanması. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ve Avrupa Birliği gibi kuruluşlar, karbon emisyonlarını azaltma hedefleri belirleyerek bu sürece destek olmaktadır.

Yeşil çimento devrimi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yayımladığı tebliğ ile kamu ihalelerinde yeşil çimento kullanımının zorunlu hale getirilmesidir. Bu düzenleme ile çimento üretimindeki klinker oranı 2025-2030 yılları arasında sırasıyla %0,80 ve %0,75 ile sınırlandırılmıştır. Bu adımın amacı, çevresel sürdürülebilirliği artırmak ve Türkiye'nin karbon emisyonunu azaltmaktır.