Yazarlık

Vedat Milor'un yazarlık yapmasının birkaç nedeni vardır: Gastronomi ve yemek kültürü: Milor, özellikle gastronomi ve yemek kültürü üzerine yazılar yazmaktadır. Akademik çalışmalar: Akademik kariyeri boyunca yaptığı çalışmaları ve araştırmaları da yazılarına yansıtmaktadır. Popülerleşme: Televizyon programlarıyla tanınan Milor, yazılarıyla daha geniş bir kitleye ulaşmayı hedeflemektedir. Milor, Milliyet ve Hürriyet gibi gazetelerde köşe yazarlığı yapmış, ayrıca Gastromondiale adlı uluslararası gastronomi sitesinin kurucusu ve editörüdür.

Ege Avcı, çizgi roman çizeri olarak çalışmaktadır. Bazı projeleri: Kebenin Gölgesinde serisi. Robyn çizgi romanı. Ayrıca, Ege Avcı'nın YouTube'da oyun içerikleri ürettiği bir kanalı bulunmaktadır.

Mehmet Coşkundeniz, Posta gazetesinin yazı işleri müdürü ve posta.com.tr'nin genel yayın yönetmenidir. Ayrıca, ilişkiler ve aşk konusunda 12 kitap yazmış, birçok televizyon ve radyo programı yapmıştır.

1982 yapımı "Gece Vardiyası" (Night Shift) filmi, 30 Temmuz 1982 tarihinde vizyona girmiştir. 1990 yılında Stephen King'in aynı adlı kısa öyküsünden uyarlanan film ise 1990 yılında çekilmiştir.

Ursula K. Le Guin'in "Dümeni Yaratıcılığa Kırmak" kitabı, yaratıcı yazarlık üzerine bir rehberdir. Kitabın bazı konuları: Karakterlerin Bağımsızlığı: Yazar, karakterlerin yazarın egosundan bağımsız olarak kendi hikayelerini şekillendirmesi gerektiğini vurgular. Ritim ve Ses Uyumu: Eserde ritim ve ses uyumunun korunması, uzun cümlelerden ve gereksiz ifadelerden kaçınılması gerektiği anlatılır. Yazarın Rolü: Yazarın, orkestra şefi gibi eseri yönlendirmesi, ancak egosunu ve fikirlerini arka planda tutması gerektiği belirtilir. Bakış Açısı: Tutarsız bakış açılarından kaçınılması ve bakış açısının bilinçli bir şekilde değiştirilmesi gerektiği ele alınır. Yükleme ve Atlama: Hikayenin odak noktası ve yörüngesinin korunması, gereksiz detaylardan arındırılması gerektiği anlatılır.

Oğuz Yılmaz, "Uğur Böceğim" şarkısını kızı Sude Yılmaz ile düet yaparak seslendirmiştir.

Bir yazarın günde kaç sayfa yazdığı, yazarın kendi çalışma rutinine ve yazma hızına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı yazarlar: 5-10 sayfa arasında bir metin üretebilir; saatlerce hiç durmadan yazabilir; daha kısa aralıklarla ve daha dengeli bir tempoda çalışmayı tercih edebilir. Teorik olarak, günde: 1 sayfa yazıldığında kitap 200 günde biter; 2 sayfa yazıldığında kitap 100 günde biter; 4 sayfa yazıldığında kitap 50 günde biter; 10 sayfa yazıldığında kitap 20 günde biter. Ancak, acil durumlar, hastalıklar ve beklenmedik olaylar gibi hayatın sürprizleri kesintisiz yazma şansını engelleyebilir.

Yazar olmak için belirli bir takipçi sayısına ulaşmak zorunlu değildir. Yazarlık, kişinin yazma becerisine ve ürettiği içeriğin kalitesine bağlıdır. Ancak, bir yazarın daha geniş bir kitleye ulaşması için takipçi sayısının artması önemlidir. Takipçi sayısını artırmak için sosyal medya platformlarında içerik paylaşmak ve yazıları yayınlara göndermek etkili yöntemlerdir. Blog yazarak gelir elde etmeyi hedefleyen yazarlar için, günde ortalama 3.000 ziyaretçiye ulaşan bir blog, ayda 1.500-2.000 TL kazanabilir. Daha geniş bir kitleye ulaşmak, gelir potansiyelini artırabilir. Sonuç olarak, yazar olmak için belirli bir takipçi sayısı yerine, yazma becerisini geliştirmek ve içeriği daha geniş kitlelere ulaştırmak için çaba göstermek daha önemlidir.

Tezde "performatif" kelimesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamamıştır. Ancak, performatif kavramının genel anlamları hakkında bilgi mevcuttur. Performatif, standartlara ve kurallara dayanan eylemlerin tekrarı yoluyla cinsiyetliliğin doğallaştırılmasını ve gerçekleştirilmesini ifade eder. Performatif kavramı, özellikle toplumsal cinsiyet çalışmalarının temel parçalarından biridir ve Judith Butler'ın çalışmalarıyla ön plana çıkmıştır.

Barış Pehlivan, gazeteci ve yazardır. Yaptığı işler: Televizyon programcılığı: Halk TV'de programlar hazırlamaktadır. Köşe yazarlığı: Cumhuriyet Gazetesi'nde köşe yazıları yazmaktadır. Ayrıca, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfının yönetim kurulu üyesidir.

Erol Çevikçe, hâlen politik yaşamını CHP'nin bir üyesi olarak sürdürmektedir. Ayrıca, ekonomi ve politika konularında "Bigazete" ve "Objektif Amasya" gibi internet sitelerinde yazılar yazmaktadır.

Ahmet Güner Sayar, akademisyen, iktisatçı, araştırmacı ve yazar olarak çalışmaktadır. 6 Kasım 1946'da İstanbul'da doğan Sayar, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun olmuş ve aynı üniversitede yüksek lisans ve doktora yapmıştır. Sayar'ın uzmanlık alanı, iktisat teorisi ile iktisat tarihini birleştiren çalışmalardır.

Bir yazara sorulabilecek bazı sorular: İlham kaynağı: "İlham kaynağınız nedir?". Yazma süreci: "Yazılarınızı hep aynı yerde mi yazarsınız?". Toplumsal mesaj: "Kitaplarınıza başlarken bir toplumsal mesaj düşüncesiyle mi yola çıkarsınız?". Bireysellik: "Bireysellik ile ilgili genel düşünceleriniz nelerdir?". Kitap ve okuma alışkanlıkları: "En son hangi kitabı okudunuz ve beğendiniz?". Yazarlık serüveni: "Okurluktan yazarlığa geçişiniz nasıl oldu?". Ayrıca, "Yazara tek bir soru sorma hakkın olsa, ne sorardın?" gibi yaratıcı sorular da sorulabilir.

Metin yazarlığı zor bir meslek olarak kabul edilebilir, çünkü bu işte başarılı olmak için bazı zorluklar üstesinden gelinmesi gerekir: Özgün ve yaratıcı içerik üretme. Sürekli öğrenme. Yazım kurallarına hakimiyet. Farklı alanlarda bilgi sahibi olma. Ancak, metin yazarlığı aynı zamanda kişinin yazmayı sevdiği ve hayat felsefesi olarak benimsediği bir iş olduğunda, zorluklar üstesinden gelinebilir.

Kitap adı oluştururken dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar: Kitabın temasını yansıtmak. Akılda kalıcı ve kısa olmak. Güçlü anahtar kelimeler kullanmak. Duygusal çekicilik. Varyasyonları test etmek.

Kısa hikaye yazmak, uzun hikaye yazmaktan daha zordur. Bunun bazı nedenleri şunlardır: Özün önemi: Yazar, özü aramak zorundadır. Kararların okura bırakılması: Çoğu yerde yazar, kararı okura bırakır. Alan kısıtlaması: Kısa hikayede, her ayrıntı üzerinde uzun uzun durulamaz. Ancak kısa hikaye yazmanın bazı avantajları da vardır: Okur ilgisi: Kısa hikayeler, okurun hayal gücünü en çok çalıştıran yazı türleridir. Hızlı okuma ve etki: Kısa hikayeler hızlı okunur ve kalıcı bir etki bırakma olasılığı yüksektir.

Yazarlık atölyelerinin süresi, atölyenin türüne ve programına göre değişiklik gösterebilir. Örneğin: İleri Seviye Yaratıcı Yazarlık Atölyesi: 10 hafta sürer ve her hafta 2 saat oturumlar yapılır. Notos Atölye: 10 hafta, haftada 2 gün 2,5 saat oturumlar yapılır. İSMEK Yazarlık Atölyesi: 120 saat sürer. Bazı atölyeler, belirli modüller halinde de olabilir; örneğin, Can Akkiriş Atölye'de eğitim 6 ay, haftada 2 saat olarak planlanmıştır. Atölye süresi, ön görüşme ile belirlenebilir; bu durumda adayların hedef kitleye uygunluğu, başvuru nedenleri, alana ilgisi ve farkındalığı değerlendirilebilir.

"Demek Yazar Olmak İstiyorsun" kitabı, yazmanın inceliklerini ve bir yazarın gelişim sürecini ele alır. Giuseppe Culicchia, editörden basın bürolarıyla ilişkilere, kapak tasarımından imza günlerine kadar bir yazarı ilgilendiren tüm konuları ironik bir dille inceler. Kitap, yazar olmayı düşünenlerin yanı sıra düşünmeyenlerin de yazarlık hakkında bilgi edinebileceği, eğlenceli bir kaynak olarak tanımlanır. Ayrıca, Charles Bukowski'nin "Demek Yazar Olmak İstiyorsun" adlı bir şiiri de bu kitapta yer alır.

Johan Cruyff, eski bir futbolcu ve teknik direktördür. Futbolcu olarak Ajax, Barcelona ve Feyenoord gibi takımlarda oynamıştır. Teknik direktör olarak ise Ajax ve Barcelona'yı çalıştırmıştır. Cruyff, aynı zamanda "Total Futbol" anlayışının geliştirilmesine de katkıda bulunmuştur. Mart 2016'da hayatını kaybetmiştir.

Semih Gümüş'ün "Yazar Olabilir miyim?" kitabı, yazar olmak isteyenlere yaratıcı yazı üzerine bir rehber sunar. Kitapta ele alınan bazı konular: doğru okuma biçimi ve okudukların anlamlarını çözümleme; yazınsal öğeleri soyutlayarak yazma ve eleştirebilme; hikaye ve roman yazımında olay, kahraman seçimi ve kurgu; zaman ve mekan tercihi; metin başlangıcı ve bitişi, anlatım sorunları; yayımlanma süreci. Gümüş, yazarlığın kurs veya eğitimle öğrenilemeyeceğini, iyi bir yazar olmanın iyi bir okur olmaktan geçtiğini vurgular.