YaşarKemal

Yaşar Kemal, yeni yüzyılda "Bir Ada Hikayesi" adlı dörtlemeyi yazmıştır.

Çukurova'nın nehirleri, ovaları, pınarları, tarlaları, dağları, para babası ağası, pamuk işçisi ırgatı, kadını, çocuğu Çukurova yazılarında Yaşar Kemal'e emanettir ifadesi, Yaşar Kemal'in eserlerinde Çukurova'nın ve onun insanlarının tüm detaylarıyla ele alındığını ifade eder. Yaşar Kemal, doğup büyüdüğü bu toprakları anlatırken, bölgenin doğal güzelliklerini ve insanlarını destansı bir anlatımla ölümsüzleştirmiştir.

Yaşar Kemal'in "Yalnızlık" şiiri, "Bugünlere Bahar İndi" adlı kitapta yer almaktadır.

“Dünya binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir” sözü, Yaşar Kemal’e aittir.

Yaşar Kemal'in Çukurova üçlemesi, "Dağın Öte Yüzü" adıyla bilinen ve üç romandan oluşan seridir: 1. Ortadirek (1960). 2. Yer Demir Gök Bakır (1963). 3. Ölmez Otu (1968).

Yaşar Kemal'in "Çakırcalı Efe" kitabı, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanmıştır.

Yaşar Kemal'in "Süpürge" hikayesi, bir kadının yaşadığı zorlukları ve bu zorluklar karşısında gösterdiği direnci anlatır. Hikayede, köyde yaşayan ve ağır bir hayat süren fakir bir kadın ana karakterdir. Yaşadığı dünyada, toplumun ve ailesinin baskıları, ekonomik yetersizlikler ve sosyal eşitsizlikler ile mücadele etmektedir.

"Dağlara Küstüm Ali" hikayesi, Türk edebiyatının önemli yazarlarından Yaşar Kemal tarafından kaleme alınmıştır. Hikaye, Ali adında bir çobanın dağlarla olan ilişkisini anlatır. Ali, bu nedenle dağlardan ayrılma kararı alır ve farklı yerlere gitmeye başlar. Hikaye, insanın doğa ile olan bağının zenginliğini ve önemini vurgulayarak okuyucuya derin bir düşünce sunar.

"Demirciler Çarşısı Cinayeti" romanı, Yaşar Kemal tarafından yazılmış ve Akçasazın Ağaları serisinin ilk kitabıdır. Konusu, Çukurova'da iki büyük ailenin sürüp giden kan davasını anlatmaktadır. Ayrıca romanda, para kazanma hırsıyla bütün insani değerleri yok etmiş olan ağaların, eski düzeni korumayı çalışan beyleri nasıl yok etmeye çalıştıkları da işlenmektedir.

Yaşar Kemal'in Edebi Kişiliği: - Toplumcu gerçekçi roman ve hikayenin önde gelen yazarlarından biridir. - Eserlerinde Anadolu insanının yaşamını ve kültürünü derinlemesine işlemiştir. - Akıcı ve şiirsel bir dil kullanmıştır. - Halk kültürü ve sözlü edebiyattan yararlanmıştır; efsaneler, masallar ve halk hikayeleri eserlerinde önemli yer tutar. - Yerelden evrensele ulaşmayı hedeflemiştir. Başlıca Eserleri: Romanları: - İnce Memed I-IV. - Dağın Öte Yüzü (üçleme): Orta Direk, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu. - Akçasazın Ağaları (ikileme): Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yusufçuk Yusuf. - Kimsecik (üçleme): Yağmurcuk Kuşu, Kale Kapısı, Kanın Sesi. - Bir Ada Hikayesi (dörtleme): Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, Karıncanın Su İçtiği, Tanyeri Horozları, Çıplak Deniz Çıplak Ada. Hikayeleri: - Sarı Sıcak. Röportajları: - Yanan Ormanlarda Elli Gün, Çukurova Yana Yana, Peri Bacaları, Allahın Askerleri. Diğer Eserleri: - Ağıtlar, Taş Çatlasa, Baldaki Tuz, Gökyüzü Mavi Kaldı, Ustadır Arı.

Yaşar Kemal'in "Bu ülkede dört şey olmayacaksın" sözü, "Allahın Askerleri" adlı eserde yer almaktadır.

Yaşar Kemal'in sinemaya uyarlanan bazı romanları şunlardır: 1. "İnce Memed" - 1984 yılında Peter Ustinov tarafından "Memed, My Hawk" adıyla beyazperdeye aktarıldı. 2. "Yılanı Öldürseler" - 1982 yılında Türkan Şoray yönetmenliğinde filme alındı. 3. "Yer Demir Gök Bakır" - 1987 yılında Zülfü Livaneli tarafından sinemaya uyarlandı. 4. "Alageyik" - 1959 yılında Halit Refiğ ve Atıf Yılmaz tarafından filme alındı. 5. "Üç Anadolu Efsanesi" - "Alageyik" bölümü sinemaya uyarlandı.

Yaşar Kemal, Menekşe'de 1963 yılında bir daire satın alarak yaşamaya başladı. Ayrıca, Deniz Küstü adlı romanında da Menekşe ve çevresindeki balıkçıların hayatını ve ekolojik dengeyi bozma konularını işledi.

"Yağmurcuk Kuşu" romanı, Yaşar Kemal'in kendi geçmişinden yola çıkarak kaleme aldığı Kimsecik üçlemesinin ilk kitabıdır. Eserde anlatılan ana konular: - Göç ve yerleşim: I. Dünya Savaşı sırasında Van'dan göçmek zorunda kalan bir ailenin Adana'ya yerleşmesi. - Aile içi ilişkiler: Aile reisi İsmail Ağa'nın büyük oğlu Salman'ın, babasının Mustafa adlı diğer oğluna olan sevgisi yüzünden kıskanması ve sonunda babasını öldürmesi. - Duygular: Sevgi, korku ve kıskançlık gibi duyguların insanlar üzerindeki etkileri. Ayrıca, romanda Freud'un rüya teorisi ışığında, Mustafa'nın Salman'ın babasını öldürdüğüne dair gördüğü rüyanın analizi de yer almaktadır.

Filler Sultanının sonunda, Yaşar Kemal'in "Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca" adlı romanında, karıncalar Filler Sultanına karşı bir isyan başlatır ve onu yenerler. İsyanın lideri olan Kırmızı Sakallı Topal Karınca, fillerin ayaklarının altındaki toprağı oyarak onları tuzağa düşürür ve Filler Sultanının ölümüne neden olur.

Yaşar Kemal, Çukurova'yı eserlerine konu edinmesinin başlıca nedeni, bu yörenin kendisine sunduğu zengin kültürel ve doğal kaynaklardır. Yazar, çocukluğu ve gençliği boyunca Çukurova'da yaşamış, bölgenin yaşayış tarzını, üretim ilişkilerini ve emekçilerin durumunu gözlemlemiştir. Ayrıca, Çukurova, Yaşar Kemal için bitmeyen bir konu hazinesi olmuş ve yerel folklor onun sanatını şekillendiren önemli unsurlardan biri olmuştur.

"Kuşlar da Gitti" romanının olay örgüsü, Yaşar Kemal tarafından 1978 yılında yazılmıştır. Özetle, İstanbul'da kuş avlayıp satan üç gencin hikayesi anlatılır. Olayların gelişimi şu şekilde gerçekleşir: 1. Gençler, kuşları satmak için Florya düzlüğüne çadır kurarlar ve birçok kuş yakalarlar. 2. Semih, bir atmaca avlamaya çalışır ancak başaramaz ve atmacayı yanına alıp oradan ayrılır. 3. Mahmut adlı bir balıkçı, gençlere kuş satmayı öğretir ve onlarla birlikte Taksim Meydanı'nda kuş satmaya çalışırlar. 4. Satış için gittikleri yerlerde çok az kişi kuşları azat eder ve çoğunu satamazlar. 5. Umutsuzluğa kapılan gençler, kuşları yemek zorunda kalırlar ve şehri terk ederler.

"Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana" romanı, Yaşar Kemal'in "Bir Ada Hikayesi" adlı dörtlemesinin ilk kitabıdır.

"Karıncanın su içtiği" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Deyim Olarak: "Karıncanın su içtiği" deyimi, sonsuz bir durgun deniz anlatımını ifade eder. 2. Kitap Adı Olarak: "Karıncanın Su İçtiği", Yaşar Kemal'in bir romanının adıdır ve bu romanda, I. Dünya Savaşı ve sonrasındaki dönemlerde göç eden insanların hikayeleri anlatılır. Bu romanda geçen "karıncalar", muhtemelen adaya sığınan göçmenleri temsil etmektedir.

Filler Sultanı ve Kırmızı Sakallı Topal Karınca ile insan karıncalar aynı varlıklar değildir. "Filler Sultanı ve Kırmızı Sakallı Topal Karınca", Yaşar Kemal'in 1977 yılında yazdığı bir çocuk romanıdır ve halk masallarından yola çıkılarak yazılmış bir distopyadır. "İnsan karıncalar" ifadesi ise, genel anlamda insanları temsil eden ve sömürülen, çalışkan ve yaratıcı varlıklar olarak tanımlanan karıncaları ifade edebilir.