Velayet

Babam ve oğluma yaş sınırı getirilmesinin nedeni, çocuğun üstün yararı ilkesidir. Bu ilke doğrultusunda, çocuğun gelişimi ve ihtiyaçları dikkate alınarak velayet hakkı belirlenir. Yaş gruplarına göre velayet durumu şu şekildedir: - 0-3 yaş: Çocuğun özel bakım ihtiyaçları olduğundan, velayet genellikle anneye verilir. - 3-7 yaş: Çocuğun anneye olan ihtiyacı azaldığından, annenin çocuğa zarar vermesi veya aciz olması durumunda velayet babaya verilebilir. - 8-12 yaş: Ekonomik durum ve pedagogun görüşü önemlidir; çocuğun beyanı da dikkate alınır. - 12 yaş ve üzeri: Çocuk, kendi kararlarını verebilecek olgunluğa eriştiği için velayetin belirlenmesinde kendi isteği göz önünde bulundurulur.

Evet, velayeti alan anne, çocuğu babaya göstermek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'na göre, çocuğun üstün yararı gözetilerek belirlenen velayet hakkı, babanın da çocuğunu görme hakkını içerir.

Ablanızın boşanması durumunda velayet, çocuğun menfaatine göre hakim tarafından anneye veya babaya verilir. Velayet verilmesinde dikkate alınan bazı kriterler: - Çocuğun yaşı (3 yaşından küçük çocuklar genellikle anneye verilir). - Annenin ekonomik durumu ve yaşam koşulları. - Annenin çocuğa sağlıklı ve huzurlu bir yaşam alanı sağlayabilme yeteneği. - Annenin çocuğun hayatını tehlikeye atabilecek davranışlarda bulunma ihtimali. Ayrıca, çocuğun 12 yaşından büyük olması durumunda kendi isteği de velayet belirlenmesinde göz önünde bulundurulur.

"Velayet" filmi iki farklı bağlamda ele alınabilir: 1. 2016 yapımı "Velayet" (Custody) filmi, New York Aile Mahkemesi'nde yolları kesişen üç kadının hikayesini anlatır. 2. 2017 yapımı "Velayet" (Jusqu'à la garde) filmi, ebeveynlerinin boşanması sonrası Julien adlı çocuğun yaşadıklarını işler.

Çocuk, anne ve babasından şu durumlarda ayrılabilir: 1. Annenin sağlık durumunun elverişli olmaması: Annenin psikolojik veya fizyolojik olarak çocuğun bakımını üstlenemeyecek durumda olması. 2. Annenin fiil ehliyeti ve akıl sağlığı: Annenin ayırt etme gücünden yoksun veya akıl sağlığında bir zayıflık olması. 3. Annenin haysiyetsizce yaşam sürmesi: Annenin yaşam tarzının çocuğun ahlaki ve duygusal gelişimini olumsuz etkileyecek olması. 4. Annenin uyuşturucu ve alkol bağımlılığı: Bağımlı annenin çocuğun sağlığını tehlikeye atması. 5. Annenin suçtan hüküm giymesi veya tutuklanması: Annenin tutuklu halde bulunması ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamaması. 6. Velayetin kötüye kullanılması: Annenin velayet hakkını kötüye kullanması ve çocuğun diğer ebeveynle olan ilişkisini engellemesi. Ayrıca, çocuğun idrak yaşını geçmesi durumunda (genellikle 12 yaş) kendi tercihleri de velayet kararında etkili olabilir.

Annelerin oğlu, 12 yaş ve üzeri olduğunda genellikle velayet babaya verilebilir.

Geçici velayeti anne veya baba talep edebilir.

9 yaşındaki çocuğun velayeti, çocuğun üstün yararı ilkesi doğrultusunda genellikle anneye verilir. Ancak, bu karar verilirken dikkate alınan diğer faktörler şunlardır: - Annenin sağlık durumu: Annenin çocuğa bakamayacak durumda olması halinde velayet babaya verilebilir. - Çocuğun duygusal ihtiyaçları: Annenin çocuğun duygusal ihtiyaçlarını karşılayamaması durumunda da velayet değişikliği yapılabilir. - Çocuğun istekleri: Türk hukukunda 12 yaş ve üzeri çocukların görüşleri de velayet kararında dikkate alınır. Nihai kararı, çocuğun tüm durumunu değerlendirerek hakim verecektir.

Annesi kaybolan kız çocuğu, babasıyla kalabilir. Bu durum, çocuğun velayeti ve yaşam düzenlemesi konusunda hakim tarafından karar verilir. Çocuğun üstün yararı gözetilerek yapılan değerlendirmede, babanın çocuğa yeterli bakımı sağlayabileceği ve onun psikolojik gelişimine olumlu katkıda bulunabileceği düşünülürse, velayet babaya verilebilir.

Bebek varken boşanma süreci şu şekilde gerçekleşir: 1. Boşanma Davası Açma: Hamileyken de boşanma davası açılabilir. 2. Nafaka ve Tedbirler: Boşanma davası sırasında, hamile eş çalışmıyorsa ve düzenli bir geliri yoksa, lehine tedbir nafakasına hükmedilir. 3. Velayet: Çocuğun sağ ve tam olarak dünyaya gelmesi halinde, çocuğun velayeti anneye bırakılır ve çocuk için de tedbir nafakasına hükmedilir. 4. Anlaşmalı Boşanma: Eşler, boşanmanın sonuçları üzerinde anlaştıkları takdirde, bunu bir protokol ile belgeleyerek anlaşmalı boşanma davası açabilirler. 5. Psikolojik Destek: Boşanma süreci, hem ebeveynler hem de çocuklar üzerinde çeşitli etkiler yaratabilir. Bu nedenle, profesyonel destek almak önemlidir.

Kız çocuğunun velayeti, çocuğun üstün yararı gözetilerek hem anneye hem de babaya verilebilir. Türk Medeni Kanunu'na göre, evlilik dışı doğan çocukların velayeti genellikle anneye aittir. Velayet davasında son kararı mahkeme, çocuğun yaşı, sağlığı, eğitimi, korunma ihtiyacı, ailenin yaşam koşulları gibi faktörleri değerlendirerek verir.

Boşanan kadının yeniden evlenmesi, tek başına velayetin babaya verilmesi için yeterli bir sebep değildir. Ayrıca, velayetin değiştirilmesi talebi, çocuğun menfaatine uygunsa, anne veya babanın başkasıyla evlenmesi durumunda da mahkemeye başvurarak yapılabilir.

Mukadanme terimi, muvafakatname olarak da bilinir ve çeşitli alanlarda işe yarar: 1. Resmi İşlemler: Kurumlar arasında yapılan işlemlerde, ilgili kurumun diğer kuruma işlem yapma yetkisi verdiğini gösterir. 2. Tapu İşlemleri: Tapu devir, ipotek, satış veya kiralama gibi işlemlerde, hak sahiplerinin izin verdiğini belirtmek için kullanılır. 3. Velayet ve Noter İşlemleri: Velayet işlemlerinde ve noter işlemlerinde, kişinin başkası adına yapılacak işlemler için onay verdiğini ispatlar. 4. Yurt Dışı Seyahatleri: 18 yaş altı çocukların yurt dışına çıkabilmesi için ebeveyn iznini içeren belgedir. Muvafakatname, genellikle noter aracılığıyla düzenlenir ve yasal geçerlilik kazanır.

Velayet, ergin olmayan çocukların bakımı, eğitimi ve korunması için anne ve babalarına tanınan hak ve sorumluluk anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu'na göre velayet iki şekilde düzenlenebilir: 1. Tek taraflı velayet: Çocuğun tüm bakım ve gözetim sorumluluğunun yalnızca bir ebeveyne verilmesi. 2. Ortak velayet: Boşanmış ebeveynlerin çocuğun velayetini müşterek olarak paylaşması, yani her iki ebeveynin de çocuğun günlük yaşamı ve önemli kararları üzerinde eşit haklara sahip olması.

Evlilik dışı çocukta velayet, kural olarak anneye aittir. Ancak, bazı durumlarda baba da velayet talebinde bulunabilir: - Annenin vefatı veya velayetin annenin yanında çocuğun zararına olacağının tespit edilmesi durumunda. - Baba ile çocuk arasında soybağının kurulmuş olması (babalık davası açılarak veya tanıma yoluyla). - Babanın velayeti talep etmesi ve çocuğun menfaatine uygun olduğunun mahkemece değerlendirilmesi. Velayet değişikliği için baba, Aile Mahkemesi'ne başvurarak velayet davası açmalıdır.

En yüksek velayet hakkı yalnızca anne ve babaya aittir.

Mahkeme kararıyla velayetin kaldırılmasının nedenleri Türk Medeni Kanunu'nun 348. maddesinde belirtilmiştir: 1. Ana veya babanın velayet görevini yerine getirememesi. 2. Çocuğa yeterli ilginin gösterilmemesi. Ayrıca, çocuğun gelişimi açısından risk oluşturan diğer haller de mahkeme tarafından değerlendirilerek velayetin kaldırılması yönünde karar alınabilir. Velayetin kaldırılması davası, Aile Mahkemeleri tarafından görülür.

Velayet hakkı, kanunen reşit olmayan çocukların doğum anından reşit oldukları tarihe kadar anne ve babaya aittir. Yasal bir neden olmadıkça velayet, anne ve babadan alınamaz.

Üvey babanın yanında kalan çocuk, doğrudan velayetini alamaz çünkü velayet hakkı yalnızca öz anne ve babaya aittir. Ancak, üvey baba ve anne, çocuğa özen ve ilgi gösterme yükümlülüklerini yerine getirmiyorlarsa, çocuğun menfaati gereği velayet davası açılarak velayetin değiştirilmesi mümkün olabilir.

"Kramer vs. Kramer" filmi, boşanma, ebeveynlik ve çocuk velayeti konularını ele alır. Hikaye, Ted ve Joanna Kramer çiftinin boşanmasıyla başlar. Zamanla, Ted ve Billy birbirlerine daha yakın hale gelirler. Film, hem ebeveynlerin hem de çocukların yaşadığı duygusal zorlukları gerçekçi ve dengeli bir şekilde yansıtır.