UFO

New Jersey'de (NJ) 1.972 tane UFO gözlemi rapor edilmiştir.

"Dünyanın Durduğu Gün" (The Day the Earth Stood Still) filmi, uzaylı bir varlığın Dünya'ya inişini ve insanlara bir uyarı mesajı vermesini anlatıyor. Filmin konusu özetle şu şekildedir: Washington D.C.'de sıradan bir gün yaşanırken, içinde uzaylı Klaatu ve onun robotu Gort'u taşıyan bir UFO şehrin tam ortasına iniş yapar.

Uzaylıları ilk gören kişi olarak kabul edilen kişi, Polonyalı Profesör George Adamski'dir. Ayrıca, tarihteki bilinen ilk UFO gözlemi, 19 Ekim 1839 gecesi Gaziantep'e bağlı Nizip'te gerçekleşmiştir. Bu olayda, birçok kişinin tanık olduğu ışıklar, Osmanlı arşivlerine girmiş ve belgelenmiştir.

Dünyada kaç tane dünya dışı varlık olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, Birleşmiş Milletler Çevre Koruma Programı'nın araştırmalarına göre, Dünya 8 milyon 700 bin canlı türüne ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, NASA ve diğer devlet kurumları, tanımlanamayan uçan cisimler (UFO) olarak bilinen nesnelerin varlığını değerlendirmekte ve bu konuda araştırmalar yapmaktadır.

Uzaylıların dünya görüntülerinin varlığı konusunda kesin bir kanıt bulunmamaktadır. NASA, UFO'larla ilgili yaptığı son basın toplantısında, uzaylıların varlığını kabul etmedi ve elde edilen verilerin dünya dışı yaşamın varlığına dair ikna edici bir kanıt sunmadığını belirtti. Sosyal medyada paylaşılan bazı UFO videolarının ise sahtecilik ve manipülasyon şüphesiyle karşılandığı ve genellikle bilgisayar oyunları veya doğa olayları gibi kaynaklardan alındığı ifade edilmektedir.

Jules filmi, küçük bir Batı Pensilvanya kasabasında sakin bir hayat süren Milton'ın, arka bahçesine çarpan bir UFO ile hayatının değişmesi üzerine kuruludur. Milton, dünya dışı varlık Jules ile yakın bir ilişki geliştirir.

UFO ayaklı ısıtıcılar, modeline göre farklı metrekare alanlarında etkili olabilir: - UFO City 2300W ayaklı ısıtıcı, 23 metrekare alanı ısıtabilir. - UFO Omri 2900W duvar tipi ısıtıcı ise 29 metrekare alanda kullanılabilir.

Fermi paradoksu, evrenin büyüklüğü ve içindeki yıldızların sayısı göz önüne alındığında, dünya dışı akıllı yaşamın varlığının muhtemel olmasına rağmen, bu konuda somut bir kanıtın bulunmamasını ifade eder. Bu paradoks, 1950 yılında fizikçi Enrico Fermi tarafından ortaya atılmıştır. Fermi paradoksunu açıklamak için çeşitli teoriler öne sürülmüştür, bunlar arasında: - Hayvanat bahçesi hipotezi: Dünya dışı medeniyetlerin, insan gelişimini bozmamak için bizi gözlemledikleri ve belirli bir aşamaya gelene kadar varlıklarını gizledikleri düşünülmektedir. - Galaktik diplomasi teorisi: Başka bir medeniyetin, Dünya'yı kendi izole alanı içinde tuttuğu ve dış dünyayla temas kurmamızı engellediği öne sürülmektedir. - Zamanın genişliği teorisi: Galaksideki medeniyetlerin, birbirlerinden habersiz bir şekilde ortaya çıkıp, gelişip, yok olabilecekleri düşünülmektedir. - Teknolojik felaketin teorisi: Medeniyetlerin, teknolojik olarak ilerledikçe kendilerini yok etme potansiyellerinin arttığı ve bu nedenle yıldızlararası medeniyetlere dönüşme olasılıklarının daha düşük olduğu savunulmaktadır. - Simülasyon teorisi: Yaşadığımız evrenin bir simülasyondan ibaret olabileceği ve bu nedenle dünya dışı yaşamın aslında var olmadığı iddia edilmektedir.

Uzaylılarla iletişim kuramamamızın birkaç olası nedeni vardır: 1. Teknolojik Seviyeler Farklı Olabilir: Uzaylı uygarlıkların teknolojik seviyeleri bizden farklı olabilir ve bu nedenle ortak bir dil veya sembol sistemi oluşturmak zor olabilir. 2. Evrensel İletişim Engelleri: Uzaylıların kullandığı dalga boylarının seyahat mesafesi yavaş olabilir veya biz bu dalgaları anlamıyor olabiliriz. 3. Karanlık Orman Hipotezi: Daha güçlü uygarlıkların, diğer medeniyetleri gözlemlemeyi ve onlara müdahale etmemeyi tercih etmeleri mümkündür. 4. Gama Işını Patlamaları: Galaksimizdeki bazı uygarlıkların, gama ışını patlamaları gibi yıkıcı olaylar nedeniyle yok olmuş olabileceği teorisi de öne sürülmektedir. 5. Henüz Uygun Zaman Gelmemiş Olabilir: Uzaylılar, bizimle iletişime geçmek için uygun zamanın henüz gelmediğini düşünüyor olabilirler.

"Siyah Giyen Adamlar" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. UFO komplo teorilerinde: "Siyah Giyen Adamlar", UFO görgü tanıklarını susturmaya uğraşan ve hükûmet ajanı oldukları ima edilen, gizemli kişileri ifade eder. 2. Popüler kültürde: "Siyah Giyen Adamlar" aynı zamanda, 1997 yapımı bir film ve bu filmden esinlenilen çizgi roman serisi için kullanılan bir terimdir.

New Jersey'de UFO alarmı, bu eyalette ve çevresinde görülen "gizemli insansız hava araçları" nedeniyle verildi. İlk olarak 18 Kasım 2024'te gözlemlenen bu araçlar, bisiklet veya küçük bir araba büyüklüğünde olup, gece gökyüzünü aydınlatıyordu. ABD'li yetkililer, bu olayların ardından yaptıkları açıklamada, görülen araçların drone olduğunu ve herhangi bir güvenlik tehdidi oluşturmadığını belirtti.

"UFO" dizisinin 1. bölümü, Pentagon'un gizlice UFO'ları incelemek için yıllarını harcadığını ve bu çalışmaların Amerika'daki açıklanamayan UFO gözlemlerine yeni bir ışık tuttuğunu anlatıyor. Bölümde ayrıca, ilk temasın zaten gerçekleşmiş olabileceği ve ABD hükümetinin bunu neden örtbas etmeye çalıştığı da ele alınıyor.

Uzaylılarla iletişime geçemememizin birkaç olası nedeni vardır: 1. Karanlık Orman Hipotezi: Bu hipoteze göre, uzaylılar hayatta kalmak için sessiz kalmayı ve diğer medeniyetleri yok etmeyi tercih ediyorlar. 2. Büyük Filtre Teorisi: Bu teori, uzaylı medeniyetlerin ya kendilerini yok ettiklerini ya da henüz bizimle iletişime geçecek teknolojik seviyeye ulaşmadıklarını öne sürüyor. 3. Fermi Paradoksu: Evrenin geniş ölçeğinde yaşamın yaygın olması beklenirken, neden henüz bir uzaylı mesajının alınmadığı sorusunu ele alır. 4. İletişim Engelleri: Uzaylıların farklı dil ve semboller kullanması, ortak bir iletişim dili oluşturmayı zorlaştırır. 5. Gama Işını Patlamaları: Dr. Frederick Walter'a göre, galaksimizdeki gama ışını patlamaları, uzaylı medeniyetlerin yok olmasına neden olabilir.

Jules filmi, Batı Pensilvanya'daki küçük bir kasabada sakin bir hayat süren Milton'un hikayesini anlatıyor. Bir UFO ve içindeki dünya dışı yolcu arka bahçesine düştüğünde, Milton'un hayatı tamamen değişir ve "Jules" adını verdiği bu varlıkla yakın bir ilişki geliştirir. Ancak, komşuları Jules'u keşfettikçe ve hükümet devreye girdikçe işler karmaşık hale gelir.

Fermi'nin sorusu, "Herkes nerede?" neden cevapsız kaldı? sorusuna birkaç olası açıklama sunulmaktadır: 1. Zamanın Genişliği Teorisi: Galaksimizdeki yıldızların ve gezegenlerin sayısı, insanlığın tek zeki medeniyet olma ihtimalini azaltmaktadır. 2. Teknolojik Gelişimin Felaketi: Teknolojik olarak ilerledikçe, çevreyi ve kendimizi yok etme potansiyelimiz de artar. 3. Simülasyon Teorisi: Yaşadığımız evren, dev bir simülasyondan ibaret olabilir ve bu simülasyonda sadece gözlemlenen alanlar gerçektir. 4. Galaktik Diplomasi Teorisi: Galaksiyi kontrol eden başka bir medeniyet, Dünya'yı izole ediyor olabilir. 5. Hayvanat Bahçesi Hipotezi: Dünya dışı medeniyetler, gelişimimizi bozmamak adına bizi gözlemliyor ve belirli bir aşamaya gelene kadar varlıklarını gizlemeye devam ediyorlar.

Uzaylıların yaşam belirtisi vermemesinin birkaç olası nedeni vardır: 1. Teknoloji İşaretlerine İlgi: Akıllı uzaylılar, sadece teknoloji ve zeka belirtileri gösteren gezegenlerle ilgilenebilirler. Dünya, bu gezegenler arasında yer almayabilir. 2. Fermi Paradoksu: Evrenin yaşı göz önüne alındığında, uzun mesafeli uzay yolculuğunu geliştirmiş uygarlıkların şimdiye kadar Dünya'yı ziyaret etmiş olması beklenirdi. Bu durum, uzaylıların var olabileceğini ancak iletişime geçmediklerini gösterir. 3. Karanlık Orman Hipotezi: Uzaylılar, diğer medeniyetlerin düşman olabileceği varsayımıyla sessiz kalmayı tercih edebilirler. 4. Soylarının Tükenmiş Olması: Uzaylı uygarlıkların nesillerinin tükenmiş olması da bir olasılık olarak öne sürülmüştür. 5. İzleniyoruz Teorisi: Uzaylıların, Dünya'yı bir hayvanat bahçesi gibi uzaktan gözlemledikleri ve doğrudan temas kurmadıkları teorisi de mevcuttur.

Jules filminin konusu, küçük bir Batı Pensilvanya kasabasında sakin bir hayat yaşayan Milton'ın bir UFO ve onun uzaylı yolcusunun arka bahçesine düşmesiyle hayatının değişmesi üzerine kuruludur. Milton, "Jules" adını verdiği dünya dışı varlıkla yakın bir ilişki geliştirir. Sonuç olarak, üç komşu bu beklenmedik yabancı sayesinde hayatlarının ilerleyen dönemlerinde anlam ve bağlantı bulurlar.

En iyi UFO filmi olarak değerlendirilebilecek birkaç yapım şunlardır: 1. "Close Encounters of the Third Kind" (1977): Steven Spielberg'in yönettiği bu film, UFO temasını işleyen klasiklerden biridir. 2. "War of the Worlds" (1953): H.G. Wells'in romanından uyarlanan bu film, Martian istilasını konu alır ve bilim kurgu sinemasının önemli bir parçasıdır. 3. "Signs" (2002): M.Night Shyamalan'ın yönettiği bu film, mahsul dairelerinin ortaya çıkmasıyla başlayan bir uzaylı istilasını anlatır. 4. "Arrival" (2016): Denis Villeneuve'ün yönettiği bu film, uzaylılarla iletişimi ve onların farklı zaman algısını işler.

"Dünya İstilası: Los Angeles Savaşı" filmi, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan UFO gözlemlerinin 2011 yılında gerçek bir istilaya dönüşmesini konu alıyor. Filmde, insanlar büyük şehirlerin ele geçirilmesini izlerken, Los Angeles insanlığın son kalesi haline geliyor ve bir deniz piyadesi çavuşu ile yeni müfrezesi, daha önce karşılaşmadıkları bir düşmana karşı savaşıyor.

"Hayır" (Nope) filmi, Kaliforniya'nın iç kesimlerindeki ıssız bir kanyonun sakinlerinin gizemli ve ürkütücü bir keşif yapmalarını konu alıyor. Filmin hikayesi özetle şu şekilde: Haywood ailesi, atları film prodüksiyonlarında eğitip idare ediyor. Bir gün, gökyüzüne düşen küçük metal nesneler başlıyor ve bu nesnelerden biri, Otis Haywood Sr.'ın kafasına çarparak onu öldürüyor. Altı ay sonra, oğulları Otis Jr. ve Emerald (OJ ve Em), atları Lucky'nin görsel efektler için kullanılan bir krom topa tepki vermesi sonucu işten atılıyorlar. Para kazanmak için, OJ, Jüpiter'in İddiası adlı Batı temalı bir park işleten Ricky "Jupe" Park'a bazı atlarını satmaya başlıyor. OJ ve Em, UFO'nun atlarını kaçırdığını fark ediyorlar ve onun varlığını kanıtlamaya ve satmaya karar veriyorlar. Sonunda, OJ, UFO'nun aslında bölgesel ve yırtıcı bir organizma olduğunu anlıyor ve onu kaydetmek için bir plan yapıyor.