Türkü

Kamil Abalıoğlu'nun en çok sevilen türküsü hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, sanatçının bazı popüler eserleri şunlardır: "Annem"; "Kal Güle Güle"; "Garibin"; "Sebep Mezarında Yosunlar Bitsin"; "Deliyim Divaneyim". En sevilen türkü konusunda kesin bir yargıya varmak için daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır.

"Şiire Gazele" türküsünün söz yazarı Aliağa Vahid'dir. Bestecisi ise Alibaba Memmedov'dur.

"Hoppala yârim yaz geldi, çarşıya kiraz geldi" türküsü, Malatya yöresine aittir.

"Haydar Haydar" türküsünün hikayesi şu şekildedir: Köken: Türkü, Âşık Sıtkı Baba'ya (Pervane) aittir. Ali Ekber Çiçek'in Katkısı: Ali Ekber Çiçek, Sıtkı Baba'nın şiirine ezgi ekleyerek türküyü popüler hale getirmiştir. Yanlışlık: Ali Ekber Çiçek, türkünün başlangıç kıtası olarak sekizinci kıtayı okumuştur. Popülerleşme: Ali Ekber Çiçek'in yorumuyla türkü geniş kitlelerce tanınmış ve sevilmiştir. "Haydar Haydar" türküsü, Alevi-Bektaşi düşüncesiyle yazılmış dokuz kıtalık bir şiirdir.

Gesi Bağları türküsünün hikayesi şu şekildedir: Anadolu’da anne babasıyla yaşayan bir genç kız, Kayseri’nin Gesi kasabasına gelin gider. Bu durum kızın içine kor gibi düşer, anne özlemi onu yakar, kavurur. Kocasının ilgisizliği, kayınvalidesinin zulümleri altında günler geçer gider. Annesinden hiç haber alamadığı için çok üzülmekte ve kahrolmaktadır. Annesinin vefat ettiğini öğrenen gelin, hüznünden ötürü ve bu vesile ile Gesi'nin nadide bağları içerisinde ağlaya ağlaya Gesi Bağları türküsünü dile getirir ve bu şekilde dolaşır durur. Gesi Bağları türküsünün 64 beyti derlenmiştir. Gesi Bağları türküsü, Ahmet Gazi Ayhan tarafından derlenerek TRT Repartuarına, Kayseri Merkez Gesi Kasabası Türküsü olarak geçmiştir. Gesi Bağları türküsü ve sözlerinin ne zaman yazıldığı konusunda çok çeşitli kaynaklar ve bilgiler bulunmaktadır. Gesi Bağları türküsü ve sözleri, Kayseri ili, Melikgazi ilçesi Gesi beldesi yöresine aittir.

Necip Fazıl Kısakürek'in "Sakarya Türküsü" adlı şiirinin hikayesi şu şekildedir: Şair, 1949 yılında trenle Ankara'dan İstanbul'a dönerken seyrettiği Sakarya Nehri'nin kendi üzerinde uyandırdığı duygulardan yola çıkarak bu şiiri yazmıştır. Şiir, Türk milletinin Milli Mücadele dönemindeki önemli zaferlerinden biri olan Sakarya Meydan Muharebesi'ni konu alır. Şiirde, vatan sevgisi, kahramanlık ve fedakarlık gibi temalar işlenir. "Sakarya Türküsü", aynı zamanda bir tarih, toplum ve insan muhasebesi şiiri olarak da kabul edilir.

"Şiire Gazele" türküsünün hikayesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, bu türkünün 1930'dan itibaren Azerbaycan'da popülerleştiği ve hem Azerbaycan'da hem de bölgedeki diğer ülkelerde farklı sanatçılar tarafından yorumlandığı bilinmektedir. Türkü, derin bir aşk, özlem ve hüzün teması işlemektedir. Türküyü yorumlayan bazı sanatçılar: Ahmet Kaya; Cansu Koç; Seda Sayan; Sezen Aksu.

"Yazın Yağar Kar Başıma" türküsü, Gümüşhane yöresine aittir. Türkü, Gümüşhane doğumlu emekli öğretmen şair Osman Nebioğlu'na (Hışır Osman) aittir.

Türkülerin önemli olmasının bazı nedenleri: Kültürel bellek: Türküler, milletin tarihsel derinliğini, geleneklerini ve toplumsal olayları yansıtır; dolayısıyla Türk milletinin hafızası gibidir. Duygusal ifade: Aşkı, acıyı, ayrılığı, gurbeti ve sılayı dile getirerek insanların duygularını ifade etmelerine yardımcı olur. Milli bilinç: Atalar kültünün bilinci ve ruhunu taşıyarak milli bilincin uyanık kalmasına katkıda bulunur. Sanat değeri: Sade ve yalın ifadelerle derin duyguları aktarır, bu yüzden gerçek bir sanat eseri olarak kabul edilir. Toplumsal işlev: Türküler, toplumsal hafızanın mekânı olarak işlev görür ve toplumsal çöküşleri belleğinde tutar. Ebediyet: Bireysel ölümleri, toplumsal tinde canlı tutarak ölümlü insanları toplumsal belleğe taşıyarak ebedî kılar.

Tarkan'ın "Dudu" şarkısının hikayesi, bir tüccar ve dudu kuşu arasındaki duygusal bir olaya dayanır. Hikayeye göre, tüccar Hindistan'a gider ve oradan getirdiği ipekleri Anadolu'da satar. Dudu kuşunun mesajı üzerine tüm dudu kuşlarının öldüğünü öğrenen tüccar, pişman olur ve eve döndüğünde dudu kuşunun öldüğünü fark eder. Bu hikaye, aşkın gücü ve yaşamın zorlukları temalarını işleyebilir. Ayrıca, "Dudu" kelimesi Farsça kökenli olup, "hanım", "abla" veya "yaşlı Ermeni kadını" anlamlarına da gelir.

"Dağlara Mı Yazdın, Sulara Mı Yazdın" türküsünün hikayesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, bu türkünün Songül Güner tarafından seslendirildiği ve ilk kez 2023 yılında yayınlandığı bilinmektedir. Türkü, "İnci Taneleri" dizisinde Azem ve Cihan'ın yüzleşmesi sahnesinde çalmasıyla geniş bir kitleye ulaşmıştır.

"Ne Feryat Edersin Divane Bülbül" türküsünün hikayesi, karşılıksız aşk ve çaresizlik temaları etrafında şekillenir. Türküde geçen "huzur-u mahşer" ifadesi, bu dünyada muradına eremeyeceğinin, "divan" ise yüksek düzeydeki devlet adamlarının oluşturduğu büyük meclisin sembolüdür. Türkü, Erzurumlu Emrah'a atfedilir.

"Gesi Bağları" türküsünü Ahmet Gazi Ayhan derlemiştir.

"Sar Sar Sar Makarayı" tekerlemesi veya şarkısı, belirli bir yöreye ait olarak tanımlanmamıştır. Bu tekerleme, genellikle çocuklar arasında oynanan bir oyun veya şarkı olarak bilinir ve yaygın olarak çeşitli topluluklar tarafından kullanılır. Örnek bir versiyon: > Sar sar sar makarayı Çöz çöz çöz makarayı Şöyle de böyle şak şak şak Komşu komşu tak tak tak Aslan geliyor, kaplan geliyor, tıp! Kolları bağlar şıp.

"Yazın Yağar Kar Başıma" türküsünün sözleri, Gümüşhaneli şair Osman Nebioğlu (Hışır Osman)'a aittir. Bestesi ise TRT sanatçısı Nurullah Akçayır'a aittir.

Türkü radyolarını canlı dinlemek için aşağıdaki platformlar kullanılabilir: trtdinle.com. canliradyodinle.biz. turkuradyo.net. canliradyodinle.fm.

"Yazın Yağar Kar Başıma" türküsünün bestesi Nurullah Akçayır'a aittir.

"Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı" türküsünün sözleri, Kastamonulu İhsan Ozanoğlu'na aittir. Türkü, Muzaffer Sarısözen tarafından notaya alınmıştır.

Aşık Mahzuni Şerif'in 400'ün üzerinde resmi olarak tescillenmiş ve kayıtlara geçmiş türküsü bulunmaktadır.

"Şu Dağlarda Kar Olsaydım" türküsü veya şarkısı, belirli bir yöreye ait olarak tanımlanmamıştır. Türkü: Söz ve bestesi Yusuf Hayaloğlu'na aittir. Şarkı: İlk defa Ahmet Kaya tarafından seslendirilmiş, daha sonra Müslüm Gürses ve İbrahim Tatlıses gibi sanatçılar tarafından da yorumlanmıştır. Not: Türkü, halk müziği türünde bir eserdir ve çeşitli sanatçılar tarafından farklı yorumlarla popüler hale gelmiştir.