Türkü

"Hoppâla yârim yaz geldi çarşıya kiraz geldi" türküsü, Göle yöresine aittir.

"Haydar Haydar" türküsünün hikayesi, 17. yüzyıl Alevi-Bektashi şairi Kul Nesimi'nin bir şiirine dayanmaktadır. Türkü, farklı sanatçılar tarafından seslendirilmiş ve çeşitli yorumlarla zenginleştirilmiştir. Ayrıca, "Haydar Haydar" isminin, Hz. Ali'nin lakaplarından biri olduğu ve bu nedenle türküde bu anlamda kullanıldığı da belirtilmektedir.

Gesi Bağları türküsünün hikayesi, Kayseri yöresine ait bir gelin kızın yaşadığı özlem ve zorlukları anlatır. Hikayeye göre, babası ve annesi ile birlikte yaşayan genç kız, Kayseri'nin Gesi beldesine gelin gider. Kocası gamsız ve ilgisiz, kayınvalidesi ise kötü kalpli biridir. Yıllar geçip giderken, genç kız annesinin ölüm haberini alır.

Sakarya Türküsü'nün hikayesi, Necip Fazıl Kısakürek'in 1949 yılında trenle Ankara'dan dönüşü sırasında Sakarya Nehri'ni seyretmesiyle başlamıştır. Şiirde, toplumsal sorunlar ve bireysel ıstıraplar yerine, Türk milletinin o dönemdeki durumu ele alınmıştır.

"Şiire Gazele" türküsünün hikayesi, Orta Asya'daki Türkler tarafından yüzlerce yıl önce başlatılan bir geleneğe dayanmaktadır. Bu tür türküler, genellikle bir kadın için yazılmış aşk şiirlerinden hareketle bestelenir ve Osmanlı döneminde eğitimli insanlar arasında popüler hale gelmiştir. Türkünün 1930'dan 1991'e kadar Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye'de farklı sanatçılar tarafından yorumlandığı bilinmektedir.

"Yazın Yağar Kar Başıma" türküsü, Turkuler yöresine aittir.

Türküler, milli kültürümüzde önemli bir yere sahiptir çünkü: 1. Yaşanmışlıkları yansıtır: Türkülerde insanımızın acıları, sevinçleri, özlemleri ve kahramanlıkları gibi hayatın gerçek kesitleri işlenir. 2. Kültürel mirası aktarır: Geçmişteki olayları ve gelenekleri günümüze taşıyarak milletin tarihini ve kültürünü yaşatır. 3. Dilin gelişimine katkıda bulunur: Okuma yazma bilmeyen insanlar bile türkülere kaynaklık etmiş, böylece dilin yaygınlaşmasına ve gelişmesine destek olmuştur. 4. Toplumu birleştirir: Farklı bölgelerden insanların ortak duygu ve düşüncelerini ifade ederek toplumu bir arada tutar.

"Dudu" şarkısının iki farklı hikayesi bulunmaktadır: 1. Tarkan'ın "Dudu" Şarkısı: Bu şarkı, 2003 yılında Tarkan'ın dördüncü albümü "Dudu"da yer almıştır. Şarkı, çıkış yaptığı andan itibaren büyük bir ilgiyle karşılanmış ve hit olmuştur. 2. Andırın Yöresindeki "Dudu Kızın Ağıdı" Türküsü: Bu türkü, Andırın yöresinde bir dedikodu sonucu amcası kızı Dudu'yu öldüren Kabalcı Hacı Ahmet'in, daha sonra bu iftirayı anlayınca karısı için söylediği bir ağıdı anlatmaktadır.

"Dağlara Mı Yazdın, Sulara Mı Yazdın" türküsünün hikayesi, Melinay Melahat tarafından yazılmış ve ilk olarak Songül Güner tarafından seslendirilmiştir. Türkü, bir aşk ilişkisinin sona ermesini ve bu ayrılığın ardından duyulan özlemi ve hayal kırıklığını anlatır.

"Ne Feryad Edersin Divane Bülbül" türküsünün hikayesi, karşılıksız aşkın ve ayrılığın acısını anlatan bir temaya sahiptir. Özetle hikaye şu şekildedir: Bülbül, gülün başında hasretle en güzel nağmeleri seslendirir ve "Ey gonca, aç ki yüzünü göreyim" diye seslenir. Bülbül, sevgiliye olan hasretini dile getirdiği türküde, bu ayrılığın mahşer gününe kadar süreceğini ifade eder.

"Gesi Bağları" türküsünü Ahmet Gazi Ayhan derlemiştir.

"Sar Sar Sar Makarayı" türküsü, Kayseri yöresine aittir.

"Yazın Yağar Kar Başıma" türküsünün sözleri Ali Osman Nebioğlu'na, müziği ise Nurullah Akçayır'a aittir.

Türkü Radyo'yu canlı dinlemek için aşağıdaki yöntemlerden birini kullanabilirsiniz: 1. canliradyodinle.fm sitesi üzerinden: Türkü Radyo'nun canlı yayınını bu siteden dinleyebilirsiniz. 2. TRT Türkü kanalı üzerinden: TRT'nin resmi web sitesinde yer alan TRT Türkü radyosunu canlı olarak takip edebilirsiniz. 3. Karnaval.com üzerinden: Gönül Türküleri adlı radyo programını Karnaval.com'da canlı olarak dinleyebilirsiniz.

"Yazın Yağar Kar Başıma" türküsünün bestesi, Nurullah Akçayır'a aittir.

"Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı" türküsünün sözleri, İhsan Ozanoğlu'na aittir.

Aşık Mahzuni Şerif'in 453 plak ve 58 kaset dolusu türküsü bulunmaktadır.

"Şu Dağlarda Kar Olsaydım" türküsü, Turkuler yöresine aittir.

Mustafa Topaloğlu'nu meşhur eden şarkı, "Oy Oy Emine" adlı türküsüdür. Ayrıca, Topaloğlu'nun sıradışı hikaye ve konuşmaları, özellikle uzaylılarla ilgili açıklamaları, onu medyada daha da tanınır hale getirmiştir.

"Sen Gelmez Oldun" türküsü, Nihâvent makamında bestelenmiştir.