Anadolu’da anne babasıyla yaşayan bir genç kız, Kayseri’nin Gesi kasabasına gelin gider 15. O zamanın şartlarında araba, uçak, tren gibi ulaşım araçları olmadığından, bu kız evlendikten sonra bir daha ailesini görmeye gidemez, götüren de olmaz 15.

Bu durum kızın içine kor gibi düşer, anne özlemi onu yakar, kavurur 5. Kocası da vurdumduymaz, gamsız biridir, genç kızla hiç ilgilenmez 5. Kayınvalidesi ise düşman başına cinsinden kötü mü kötü birisidir 5. Kıza yapmadığı cefayı bırakmaz 5.

Kocasının ilgisizliği, kayınvalidesinin zulümleri altında günler geçer gider 5. Genç kızın delikanlıdan çocukları olur, onlarla avunmaya çalışır, anne baba özlemini onlarla geçirmeye çalışır ama heyhat! nafile annesine olan özlemi bir türlü dinmemiştir 5.

Annesinden hiç haber alamadığı için çok üzülmekte ve kahrolmaktadır 5. Aylar yıllar geçer ve kötü haber gelir, annesinin öldüğünü öğrenir 5.

Annesinin vefat ettiğini öğrenen gelin, hüznünden ötürü ve bu vesile ile Gesi'nin nadide bağları içerisinde ağlaya ağlaya Gesi Bağları türküsünü dile getirir ve bu şekilde dolaşır durur 15.

Gesi Bağları türküsünün 64 beyti derlenmiştir 5.

Gesi Bağları türküsü, Ahmet Gazi Ayhan tarafından derlenerek TRT Repartuarına, Kayseri Merkez Gesi Kasabası Türküsü olarak geçmiştir 3.

Gesi Bağları türküsü ve sözlerinin ne zaman yazıldığı konusunda çok çeşitli kaynaklar ve bilgiler bulunmaktadır 1. Ancak bilinen en sağlıklı kaynak ve bilgi, Kazım Yedekçioğlu'nun söylemlerine dayanmaktadır 1. Kazım Yedekçioğlu'nun yazısına göre bu türkü ilk kez 1890-1897 yılları arasında söylenmiştir 1.

Gesi Bağları türküsü ve sözleri, Kayseri ili, Melikgazi ilçesi Gesi beldesi yöresine aittir 15. Gesi beldesi, Kayseri il merkezine yaklaşık 25 km bir uzaklık mesafesindedir 15.