TürkMedeniKanunu

Mirastan feragat eden kişi, feragat sözleşmesi yapıldıktan sonra miras alamaz. Türk Medeni Kanunu'nun 528. maddesine göre, mirastan feragat ancak sözleşme ile yapılabilir ve bu sözleşme ile mirasçı, gelecekteki miras hakkından kısmen ya da tamamen vazgeçer.

Kuzen ve yenge arasında evlilik, Türk Medeni Kanunu'na göre üçüncü derece hısımlar arasında evlenme yasağı nedeniyle mümkün değildir.

Türk Medeni Kanunu'nun 612 ve 613. maddeleri miras hukuku ile ilgilidir: Madde 612: En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Madde 613: Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer.

Türk Medeni Kanunu'na göre mirasın reddi süresi, yasal ve atanmış mirasçılar için üç aydır. Yasal mirasçılar için: Miras bırakanın ölüm tarihini öğrendikleri günden itibaren işlemeye başlar. Atanmış mirasçılar için: Vasiyetnamenin kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren başlar. Miras reddi süresi, hak düşürücü bir süre olup durması veya kesilmesi söz konusu değildir. Önemli sebeplerin varlığı halinde, sulh hakimi, yasal ve atanmış mirasçılara tanınan reddi miras süresini uzatabilir veya yeni bir süre öngörebilir.

Kısıtlı bir kişi, kendisine vasi atanabilir. Bu durum, Türk Medeni Kanunu'nun 403. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kısıtlı kişilerin vasi atanma sebepleri arasında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı, savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşam tarzı ve özgürlüğü bağlayıcı ceza gibi durumlar yer alır. Vasi atanma süreci, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yeri mahkemesinde, sulh hukuk mahkemesi tarafından yürütülür.

SSK'da cinsiyet değişikliği, Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca iki aşamalı bir süreçle gerçekleştirilir: 1. Mahkemeye Başvuru: Cinsiyet değiştirmek isteyen kişi, yerleşim yerinde bulunan asliye hukuk mahkemesine şahsen başvurarak cinsiyet değişikliği izni talep eder. 2. Cinsiyet Değiştirme Ameliyatı ve Nüfus Kaydının Düzeltilmesi: Mahkemenin izni üzerine, tıbbi ilkelere uygun operasyon gerçekleştirilir ve bu durum resmi sağlık kurulu raporuyla teyit edilir. Bu süreçte, uzman bir avukattan destek almak faydalı olabilir.

40 yaşında bir erkeğin kaç yaşında bir kadınla evlenmesi gerektiği, kişisel tercihlere ve yaşam koşullarına bağlıdır. Bazı görüşler: Uzman Klinik Psikolog Merve Öz, ideal evlilik yaşının kişisel olduğunu ve kişinin kendini hazır hissettiği zaman olması gerektiğini belirtmektedir. Bankacı Umut Öztekin, 40'lı yaşlardaki erkeklerin, kendilerini anlayabilecek ve beraber yaşlanabilecekleri kadınları tercih ettiğini ifade etmektedir. Yasal evlenme yaşı: Türkiye'de kadın ve erkek, 17 yaşını doldurmadıkça evlenemez. 16 yaşını doldurmuş kişilerin evlenebilmesi için hakim kararı gereklidir.

Taşkın yapı iyi niyet savunması, yapının taştığını bilmeyen veya beklenen tüm özeni göstermesine rağmen bilebilecek durumda olmayan yapı sahibi tarafından yapılabilir. Bu savunma, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesi uyarınca, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde itiraz etmediği durumda geçerlidir.

Evet, torunların miras hakkı vardır. Türk Medeni Kanunu'na göre, mirasçılar arasında altsoy olarak adlandırılan çocuklar ve torunları birinci derece mirasçılar arasında yer alır. Eğer miras bırakanın çocukları ölmüşse, onların miras hakkı torunlara geçer.

El atmanın önlenmesi (müdahalenin men'i) davasında, eski hale getirme ve ecrimisil taleplerinin birlikte istenebilmesi mümkündür. Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesine göre, malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı sadece el atmanın önlenmesini dava etmekle kalmaz, aynı zamanda her türlü haksız el atmadan kaynaklanan zararların giderilmesini de talep edebilir.

Anne, soybağı reddi davasında dava açma hakkına sahip değildir, çünkü bu hak Türk Medeni Kanunu'nun 286. maddesi uyarınca sınırlı olarak belirlenmiştir. Bu durumun temel gerekçesi, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan kadına bu davranışından kaynaklanan bir hak tanınmasının isabetli olmayacağı düşüncesidir.

Vefat eden baldızın eşi, belirli koşullar altında miras alabilir. Miras paylaşımı, vefat eden kişinin vasiyetine ve yasal mirasçılarına göre yapılır. Türk Medeni Kanunu'na göre, eş birinci zümre ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte birini alır.

Kadının ev hanımı olması, mal rejimini doğrudan değiştirmez, ancak evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımı konusunda hak sahibi olmasını sağlar. Türk Medeni Kanunu'na göre, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren evlenen çiftlerde yasal mal rejimi "edinilmiş mallara katılma rejimi" olarak kabul edilmiştir. Ev hanımı olan eş, evlilik birliği içinde kişisel mallarıyla katkıda bulunduğu veya malın değerini artırdığı durumlarda, denkleştirme alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı talep edebilir.

Babanın parası bitince, yani borçları ödenemez hale geldiğinde, mirasçılar bu borçları ödemekle yükümlü olurlar. Türk Medeni Kanunu'na göre, birden fazla mirasçı varsa, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Eğer mirasçılar borçları ödemek istemezlerse, reddi miras yaparak borçtan kurtulabilirler.

Karşılıksız kazandırma, kişisel mal olarak kabul edilir. Türk Medeni Kanunu'nun 220. maddesine göre, eşlerden birinin herhangi bir emek vermeden veya yükümlülük altına girmeden edindiği malvarlığı değerleri kişisel mal kapsamına girer.

Şiddetli geçimsizlikten boşanma şartları şunlardır: 1. Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmış Olması: Eşlerin ortak hayatı sürdürmelerinin kendilerinden beklenmeyecek derecede zorlaşmış olması gerekir. 2. Kusur İlkesi: Boşanma davasını açan eşin, diğer eşe oranla daha az kusurlu olması veya kusursuz olması gerekir. 3. Davalı Eşin İtirazı: Davalı eş, davanın itiraz hakkına sahiptir, ancak bu itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmaması gerekir. 4. En Az Bir Yıl Evlilik Süresi: Evlilik en az bir yıl sürmüşse, eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde boşanma davası açılabilir. Bu şartlar, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde düzenlenmiştir.

Mirastan 5 yıl içinde feragat edilmesi durumunda, Türk Medeni Kanunu'nun 530. maddesine göre feragat eden kişi, tereke alacaklılarına karşı beş yıl önceki zenginleşmesi tutarında sorumlu olur. Bu sorumluluk, sınırlı ve ikinci derecede bir sorumluluktur.

18 yaşından küçüklerin attığı imza genellikle geçerli değildir. Ancak, bazı istisnalar mevcuttur: - Velayet altında olmayanlar: Anne ve babasının velayeti altında olmayan 16 yaşını doldurmuş kişiler, kendi iradeleriyle yaptıkları sözleşmelerde imza yetkisine sahiptir. - Adli emanete alınanlar: Mahkeme kararıyla adli emanete alınan 15 yaşını doldurmuş kişiler, mahkeme tarafından belirlenen şartları yerine getirmeleri halinde borç altına girebilir ve imza atabilirler.

Komşunun oğlu ile evlenmek, Türk Medeni Kanunu'na göre kesin evlenme engelleri arasında yer alan hısımlık nedeniyle mümkün değildir. Türk Medeni Kanunu'na göre, belirli dereceye kadar olan hısımlar arasında evlilik yasaktır ve bu yasak, altsoy ve üstsoy, kardeşler, amca, hala, teyze ve dayı ile yeğenleri kapsar.

Evlendikten sonra ayrı ev veya ortak ev durumu, çiftlerin tercihine ve Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenen mal rejimine bağlıdır. Türk Medeni Kanunu'na göre, 2002 yılından sonra yapılan evliliklerde "edinilmiş mallara katılma rejimi" geçerlidir. Ancak, miras veya bağış yoluyla edinilen mallar kişisel mal olarak değerlendirilir ve ortaklığa dahil edilmez.